Sonsuz Ark, yayınladığı manifestosuyla, yeni bir düşünme biçimi/biçemi,
hayat ve gerçek algısı oluşturma iddiasında BİR YIL'ı geride bıraktı.
İnternet
yayıncılığının, 20. Yüzyılın klasik medya anlayışını keskin ve acımasız bir
hamleyle tarihe gömdüğü günümüzde, sosyolojik herhangi bir olgunun ya da
olayın, bireylerin psikolojisini eskisi gibi tek yönlü olarak etkilemediğini,
bireylerin karşı tepki üreterek sosyolojik baskıya müdahale ettiğini görüyoruz.
Buna kısaca ‘Etkileşimli İletişim’ demek mümkün. Bir kişi tek başına, ikna
edebilirliği oranında çok büyük işler yapabiliyor.
Tarih, geçmişte yaşanan diğer evrilmeler gibi başka türlü evriliyor; bunun şaşkınlık verici bir tarafı yok. İktidarlar her evrilme anında bocaladılar, şimdi de bocalıyorlar; en erken strateji geliştirenler daha hızla yol alacak ve kontrol ettikleri alanları genişleterek kalıcı hale gelecekler. Buna da ‘Siber İstila’ diyebiliriz. İşin en çarpıcı yanı, her bireyin istilacı olabileceği bir alandan bahsediyor olmamız.
Elbette
her siber istilanın bir de karşı çıkanları olacak. Şu anda siber casusluk
dışında, siber istilaya karşı çıkanlar da, geçmişten uzanıp günümüze kadar yaşamaya
devam eden devletler; yani kurtuluş savaşı veren gerillalar ya da mücahidler
değil. Kanunlar, engellemeler sürecek.
Hiçbir
istila sonsuza dek sürmez ve durulmamış istila da yoktur. Bazen istila sürerken
kanunlar üretilir bazen de bittiğinde. Her ikisi de normaldir. Zira hiçbir
istilanın herhangi bir istilacıyı rahatsız etmemesi gibi somut bir gerçek de
giderek belirginleşiyor. Etkileşimli iletişim alanlarında ‘Arkadaşlarımdan
çıkar, engelle, spam’ seçenekleri şimdilik devletlere ait yargının işe müdahale
etmesine izin vermeyen bir istila bilinci olduğunu gösteriyor olsa da, insan er
veya geç bir başka düzenleyiciye ihtiyaç duyacak.
Modernite
ve karşıtı gibi görünen postmodernite
aynı etki panayırının iki farklı ürünüydü. Siyasal iktidarların sosyolojik
hammaddelerini hazırlayan gazeteciler, yazarlar, şairler, filozoflar,
akademisyenler, tiyatrocular, sinemacılar, heykeltraşlar, ressamlar,
müzisyenler çok büyük rant elde ettiler. Sistemi besledikleri sürece sistem de
onları besledi; kibirleriyle ulaşılmaz olduklarında yetkinlik iddiaları da
güçleniyordu. Ne söylediklerinin önemi yoktu. Gerçek, onları varsıllaştırdığı
sürece gerçekti. Bu hastalıklı yapı siber istila ile net bir şekilde görüldü.
Geçmişin
din adamları da seküler alanların rant beygirleri gibi, sistemleri beslediler
ve gerçeği tersyüz ederek aynı kibirli konaklarda, sofralarda fetvalar,
yasaklar, onaylarla dolu bir ömür geçirdiler. Onlar da diğerleri gibi korkuyla
tarihin kibir mezarlığına gömülmeye başladılar.
İnsanların
bilgi kaynaklarını seçme özgürlükleri genişledikçe gerçeğe ilişkin düşünce
zamanları daha hızlı yorum yapma gücü kazandırıyor. Bilginin doğruluğu ve
yorumun hızı, üretilen diğer bilgilerin sağlığını ve yayılma reflekslerini
güçlendirebiliyor; tam tersi de mümkün. Güvenilirlik isimlerden, markalardan,
kurumlardan kurtularak paylaşımların kalitesine bağlanıyor… basit bir rumuz,
nick ya da müstear isim ünvanlardan çok daha güçlü bir profil oluşmasına engel
değil.
Bütün
bunlar olurken, iyilikle kötülük mücadele etmeye devam edecek. Sonsuz Ark,
yayınladığı manifestosuyla, yeni bir düşünme biçimi/biçemi, hayat ve gerçek
algısı oluşturma iddiasında bir yılı geride bıraktı.
Bir
yıllık geçmişimizde (1 Temmuz 2012-1 Temmuz 2013 ) hazırlık dönemi dahil olmak
üzere, 12 tanesi konuk yazarlamıza, 1 tanesi çırak yazarımıza, 258 tanesi
yazarlarımıza ait, toplam 271 analiz paylaştık.
Bu, günlük ortalama 0.74 yayın anlamına geliyor. Gelecekte ortalama
günde 1 yayın yapmayı tasarlıyoruz.
Google
Analytics verileri ile 1 yıllık istatistiklerimiz şöyle:
Sayfa
Görüntüleme Sayısı: 27.361
Ziyaret
Sayısı: 10.225
Tekil
Ziyaretçi Sayısı: 4.820
Sayfa/Ziyaret:
2,68
Ort.
Ziyaret Süresi: 00:07:51
Sonsuz
Ark ziyaretçileri (internet arşiv siteleri, istihbarat kurumları dahil) 52
ülkenin 234 kentinden geldiler.
Ziyaret
Sayılarına Göre Ziyaretçilerin Geldiği Ülkeler:
1. Turkey
, 2. Kaynak belirsiz, 3. Germany, 4. United States, 5. United Kingdom, 6. France,
7. Belgium, 8. Sweden, 9. Azerbaijan, 10. Netherlands, 11. Austria, 12. Canada,
13. Switzerland, 14. Bosnia and Herzegovina, 15. Cyprus, 16. Greece, 17. Macedonia
[FYROM], 18. Russia, 19. Saudi Arabia, 20. Bulgaria, 21. Israel, 22. Ukraine,
23. Brazil, 24. South Korea, 25. Poland, 26. Sudan, 27. Indonesia, 28.Iraq, 29.
Italy, 30. Libya, 31. Malaysia, 32.
Albania, 33. Australia, 34.
Belarus, 35. Colombia, 36. Czech Republic, 37. Denmark, 38. Egypt , 39. Finland, 40. Hong Kong, 41. Hungary, 42.
Ireland, 43. Iran, 44. Japan, 45.
Morocco, 46. Mexico, 47. Peru, 48. Romania, 49. Serbia, 50. Slovakia, 51. Thailand, 52. Tunisia
Bir
yılda çekebildiğimiz 4820 ziyaretçimize umarım iyiliğe dair iyi şeyler
anlatabilmişizdir. Sosyolojik, siyasî ve ekonomik bazı eleştirilerimizin nesnel
olma özelliğinin, zaman zaman sıcak ve
anlık olaylar nedeniyle anlaşılamayabilir oluşu, onların nesnel olmadığı
anlamına gelmemektedir. Ziyaretçilerimiz arşivde gezinerek geçmişten bugüne
doğru uzanan analitik bakışı ve bu bakışın ürettiği perspektiflerin sonuçlarını
test edebilirler.
Sonsuz
Ark, peygamberler hariç yaşayan, yaşamayan her insanın eleştirilebilir ve ihmal
edilebilir olduğunu, düşünen insanların yazdığı bir siber alan olmaya devam
edecek. Kur’an’ı önceleyen ve Kur’an'ı anlamayı amaçlayan zihinlerin Allah’tan
başka çekinecekleri, kaygı duyacakları bir güç olmayacaktır. Bu durum Sonsuz
Ark’ın bağımsızlığı için yeterince net bir gerekçedir.
Allah'a, yazarlarımıza ve okurlarımıza teşekkür ediyoruz.
Selam ve
seygilerimizle…
Seçkin Deniz, Sonsuz
Ark, 01.07.2013