"Gül aday olsa da olmasa da artık halkın gözündeki değeri, Gül'ün hayal ettiği gibi olmayacak.."
Erdoğan
ve Gül arasındaki ilk çatlağın ne zaman çıktığını dışarıdan tesbit etmek güç,
ancak 17-25 Aralık 2013 FETÖ Yargı-Emniyet Darbesi sonrası Başbakan Erdoğan, FETÖ'nün
Cumhurbaşkanı Gül'ü de dinlediğini söyledikten sonra Gül'ün, Erdoğan'ın verdiği bu
bilgiyi yalanlaması dışarıya yansıyan ilk işaretti.
10 Mayıs
2014'de bir başka şey oldu. Danıştay’ın kuruluşunun 146. yıldönümü törenleri sırasında Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin
Feyzioğlu’nun yaptığı haddini aşan konuşmaya tepki gösteren Başbakan Erdoğan'ın
ayağa kalkarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le vedalaşmak için elini uzatması ve
sonra eliyle çıkalım şeklinde Gül'ü davet etmesi dikkatlerden kaçmamıştı.
Feyzioğlu'nun haddini aşan konuşmasına Cumhurbaşkanı Gül tepki göstermesi
gerekirken tepki göstermemiş ve Erdoğan'ın salondan çıkma davetine muhalefet etmeyerek destek olmuştu.
Zaman ilginç bir tanıklık yapıyor olaylara, olgulara ve kişilerin davranışlarındaki tutarsızlıklara ya da tam aksine tutarlılıklara... Abdullah Gül, Erdoğan'ın kurduğu Adalet ve Kalkınma Partisi'nin adayı olarak Genel başkan olmadığı halde siyasi yasaklı Genel Başkan Erdoğan'ın yerine 2002'de başbakan, yine Erdoğan karşıtı laik cephenin engellemeleriyle de onun yerine 2007'de Cumhurbaşkanı olmuştu..
Şu anda CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak tartışılan Gül'ün meclisteki
ilk Cumhurbaşkanlığı seçimine karşı çıkan ve seçilmiş olduğu halde AYM'ye
giderek bu seçimi iptal ettiren parti CHP'ydi. Erdoğan CHP'ye karşı mücadele
etmiş, 2007 erken genel seçimleri ile halk desteğini tazeleyerek Gül'ün
Cumhurbaşkanı olmasını sağlamıştı.
FETÖ, Mit Müsteşarı'nın FETÖ tarafından tutuklanma girişimi, Gezi terörü, 15 Temmuz Darbesi, 16 Nisan Referandumu ve en son OHAL ve KHK'lar Gül'ün 'karşı tarafa geçerek' sesini yükseltmeyi denediği olaylar oldu... Erdoğan'ı 2014'te Cumhurbaşkanı seçilirken de yalnız bıraktı Abdullah Gül.
Geldiğimiz
noktada, 24 Haziran 2018'de yapılacak olan erken genel seçimde Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği
seçimlerinin yapılmasının kararlaştırıldığı bu son bir haftada, CHP-SP-İP-HDP
ittifakının muhtemel bir 2. tur adayı olarak uluslararası medyada ve yerel medyada Abdullah
Gül'ün Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısına aday olarak çıkarılmasına yönelik bir
çaba var; aslında büyük bir trajedi olarak tanımlanması gereken bu durum,
özetle şu fotoğrafa şöyle yansıyor;
Abdullah Gül kendisini bulunduğu yere getiren Erdoğan'a karşı 15 Temmuz 2016 'da yapılan ABD-AB-NATO-FETÖ askerî darbesinin tüm taraflarının temsilcisi olarak Erdoğan'ın karşısına Cumhurbaşkanı adayı olarak çıkarılmak isteniyor. Gül bu fotoğrafta yer almanın kendisini tarih karşısında hangi durumda tutuyor olacağını düşünmemiş olamaz. Bu yüzden sürecin kılcal damarlarında gezinen 'zımnî aday' algısı Gül'ü de töhmet altında bırakıyor.
Abdullah Gül kendisini bulunduğu yere getiren Erdoğan'a karşı 15 Temmuz 2016 'da yapılan ABD-AB-NATO-FETÖ askerî darbesinin tüm taraflarının temsilcisi olarak Erdoğan'ın karşısına Cumhurbaşkanı adayı olarak çıkarılmak isteniyor. Gül bu fotoğrafta yer almanın kendisini tarih karşısında hangi durumda tutuyor olacağını düşünmemiş olamaz. Bu yüzden sürecin kılcal damarlarında gezinen 'zımnî aday' algısı Gül'ü de töhmet altında bırakıyor.
Kuşkusuz
Abdullah Gül bugüne dek aday olacağına dair bir açıklama yapmadı, ancak kendi
adına yapılan açıklamaların tümüne sessiz kalmayı tercih etti; aday
olmayacağını da ilan etmedi. Bu durum, adayların netleşeceği son güne kadar da
sürecek gibi görünüyor.
Abdullah
Gül, muhtemel bir siyasî analizin konusu olarak geçmişte de, "Ak parti
kendi içinden muhalefet çıkaracak ya da gelecekte muhalefetin temsilcisi olacak"
şeklindeki kısmen de kaliteli muhalefet beklentisini yansıtan öngörülerin çok
uzağında, birbirleri ile asla yan yana gelemeyecek olan muhalefet partilerinin
temsilcisi olarak gündeme konu oluyor ve bu görünüm her geçen gün Gül'ün itibarını
daha da zedeliyor, Ak Parti tabanından uzaklaştırıyor; oysa Gül, Erdoğan'la
mücadele ederken kendisine ihtiyaç duyan herkesin aklına gelen ilk isim
olmamalıydı. İşin vefa içeren kısmında duygusal eleştiriler de içeren bu türden
sonuçlar ve gelişmeler de Gül'ün hızla itibarsızlaşmasına temel neden olarak gösterilebilir.
Gül'ün hangi amaçla Erdoğan'ın karşısına çıkarılmaya çalışıldığını herkes net
bir şekilde görüyor.
Gül'ün
aday olup olmayacağı, yine Gül'ün kişiliği dolayısıyla henüz belirsiz; bunu
önümüzdeki günler gösterecek, ancak bugüne kadar neler oldu, nasıl bir imaj
çizildi, toplum hangi tür tartışmalarla meşgul edildi ve son durum nedir,
türünden meraklı soruların cevaplarını bulma için zamanın tanıklığına başvurmak
en sağlıklı yöntemdir, bir kişi nasıl davranırsa davransın kendisinden başka
türlü davranamaz...
Bahçeli'nin
teklifi ile Ak Parti-MHP ittifakının ortaya koyduğu 16 Nisan 2017
Cumhurbaşkanlığı Sistemine yönelik Referandum'da Gül'ün desteklediğini
açıklamadığı seçim sonrası halkın %52
ile 'Evet' demesinden sonra ortaya çıkan CHP-SP-HDP ve sonradan kurulan İP'den oluşan 'Hayır İttifakı' arasındaki
görüşmelere ve gelişmelere zaman şöyle tanıklık ediyor:
7 Mayıs 2017,
Referandum'dan 21 gün sonra;
Saadet
Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu şöyle diyordu: "Bize iktidar
nasip olsa Türkiye'de şu anda yapılmakta olan bütün yatırımları durdururum.
Biraz garip gibi geliyor ama başka çaremiz yok. Bir insan hastaneye düşse,
hastaneye düşen adam eğer mecbur kalırsa kolunu, bacağını doktor keser mi?
Niye? Kangren olup vücudun diğer taraflarına zarar vermesin diye veya hastaneye
gidiyorsun kalbinde rahatsızlık var, ciğerlerde rahatsızlık var, böbreklerde
rahatsızlık var ama aynı zamanda da kelsin. Ama hastaneye gidince diyor ki önce
bir saç ekin bana ondan sonra diğer ameliyatlara girersiniz. Böyle bir şey olur
mu ya? Kalbi gitmiş adam saç ektirmekle meşgul. Biz de şimdi aynen öyle
yapıyoruz, Türkiye biraz daha güzelleşsin ama hastalığı? Hastalığıyla kimse
ilgilenmiyor. Biz gelsek bütün bu yatırımları durdururuz dedim, bütün
inşaatları. Bitmeye yakın bir noktaya gelmiş bitirin bundan istifade
edilebilirse edilsin.'
11 Mayıs
2017
Haber: Saadet
Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, yarın CHP lideri Kılıçdaroğlu'yla görüşecek;
iki lider, 25 Şubat günü, Saadet Partisi'nin Ankara'da düzenlediği 'Prof. Dr.
Necmettin Erbakan'ı Anma Programı'nda bir araya gelmişti.
12 Mayıs
2017
CHP
Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, referandumda ‘hayır’ bloğunda yer alan kesimlerle
bağları canlı tutma hedefi doğrultusunda ilk ziyaretini Saadet Partisi’ne
yaptı. Kılıçdaroğlu’nu parti genel merkezi kapısında Saadet Partisi Genel
Başkanı Karamollaoğlu karşıladı. Görüşmeden sonra CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile görüşmesinde
’ortak aday’ın gündeme gelip gelmediğine ilişkin, "Sadece bir nezaket
ziyaretidir. Ama Türkiye’nin geleceği konusundaki karşılıklı endişelerimizi
paylaştık. 2019 şöyle şu başkan olacak, bu konular hiç görüşülmedi.Türkiye’yi,
Ortadoğu’yu, dünyayı görüştük. Düşüncelerimizi paylaştık. Şu konu çok önemli;
bu memleketin huzura ihtiyacı var. Birlikte yaşamaya ihtiyacımız var. Kavgasız
bir Türkiye istiyoruz, birlikte yaşamak istiyoruz ama huzur içinde yaşamak
istiyoruz. Siyasi anlayışımızı bunu üzerine kurarsak, demokratik parlamenter
sistemi bu çerçevede güçlendirirsek Türkiye büyük ölçüde huzura kavuşacaktır.
İnsanlar düşüncelerini özgürce ifade edebilmeliler, özgürce yazabilmeli,
konuşabilmeliler. Bu konuda büyük bir görüş birliğimiz var. Pek çok konuda
görüşlerinizi birbirimize karşılıklı olarak birbirimize ifade ettik. Bundan
sonraki süreçte de umarım karşılıklı görüş alışverişi devam etmiş olur"
ifadelerini kullandı.
Karamollaoğlu ise aynı soruya, “Bu konulara girmedik. Şu anda erken. Onun için daha sonra inşallah bu konulardaki fikirlerimiz kamuoyuna duyurulur. Referandum sırasında makul bir tavır sergilendi, biz bundan dolayı da kendisine ben telefon ettiğim zamanda teşekkürlerimi arz etmiştim” yanıtını verdi.
‘Hayır’ diyen diğer partileri de ziyaret etme gibi fikrinin olup olmadığı sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “Elbette bütün siyasi partilere gitmek isteriz. Konuşmak isteriz. Bir kamplaşma bloklaşma asla doğru değil. Siyasetin tevazu içinde nezaket kuralları içinde karşılıklı birbirimizin düşüncelerini birbirimize aktararak, konuşarak, dinleyerek, gerekirse de tartışarak bunları yapabildiğimiz zaman demokrasimiz güçlenmiş olur. Diğer siyasi partileri de ziyaret edeceğiz, onların da görüşlerini alacağız. Biz kendi görüşlerimizi kendilerine aktaracağız. Sonuçta bu ülke hepimizin ülkesi. Bu ülkede beraber huzur içinde yaşamak istiyoruz. Bir baskı yönetimi değil, özgürlükçü yönetimden yanayız. Tavrımızı bu çerçevede koyacağız”
Karamollaoğlu ise aynı soruya, “Bu konulara girmedik. Şu anda erken. Onun için daha sonra inşallah bu konulardaki fikirlerimiz kamuoyuna duyurulur. Referandum sırasında makul bir tavır sergilendi, biz bundan dolayı da kendisine ben telefon ettiğim zamanda teşekkürlerimi arz etmiştim” yanıtını verdi.
‘Hayır’ diyen diğer partileri de ziyaret etme gibi fikrinin olup olmadığı sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “Elbette bütün siyasi partilere gitmek isteriz. Konuşmak isteriz. Bir kamplaşma bloklaşma asla doğru değil. Siyasetin tevazu içinde nezaket kuralları içinde karşılıklı birbirimizin düşüncelerini birbirimize aktararak, konuşarak, dinleyerek, gerekirse de tartışarak bunları yapabildiğimiz zaman demokrasimiz güçlenmiş olur. Diğer siyasi partileri de ziyaret edeceğiz, onların da görüşlerini alacağız. Biz kendi görüşlerimizi kendilerine aktaracağız. Sonuçta bu ülke hepimizin ülkesi. Bu ülkede beraber huzur içinde yaşamak istiyoruz. Bir baskı yönetimi değil, özgürlükçü yönetimden yanayız. Tavrımızı bu çerçevede koyacağız”
Zaman
geçecek, Erdoğan seçimlerin 2019'da yapılacağını söylemesine rağmen, muhalefet, ortak
adayla ilgili görüşmelerine ve seçim açıklamalarına ara vermeyecekti. Gül'ün
adı özel görüşmelerde dillendirilecek, ancak Gül'ün adaylığına yönelik açıklama
yapmak İP Şişli İlçe Başkanı Ahmet Ünal'a düşecekti.
11 Ocak 2018
İyi
Parti (İP) Şişli İlçe Başkanı Ahmet Ünal, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül
hakkında konuştu, Abdullah Gül'de liderlik vasfının olmadığını iddia etti, 'Abdullah Gül cesur değil' dedi:
"Son
günlerde gündemi gereksiz yere meşgul eden olaya dair birkaç kelam etmek
gerekirse aslında durumun konuşmaya bile değmeyeceğini peşinen söylemek
isterim. İyi Parti ve Sayın Akşener dışında başta muhalefet partisi olmak üzere
diğer parti ve liderlerinin bu konuda ki niyetleri ve tavırlarının çok yanlış
olduğunu düşünüyorum zira Gül'e karşı baştan kesin bir veto tavrı
benimsemelidirler. Lider olmak farklı bir şeydir, alınan iyi eğitim veya
geldiğiniz toplumsal katman ya da arkanızda ki güçlerin etkisi sizi zirveye
çıkarmaya yetmez. Farklı ve özel niteliklere sahip olmanız gerekir. Lider
olunmaz lider doğulur deyimi kesinlikle doğru bir jargonu ihtiva eder. Çok net
ifade etmek gerekir ki Abdullah Gül'den lider olmaz. Abdullah Gül'de bir liderin
en önemli vasfı olan cesaret yoktur. Lider gerektiğinde gövdesini ortaya
koyabilmeli, zorluklar karşısında durabilmelidir, ortaya karakter
koyabilmelidir. Erdoğan herşeye rağmen liderlik vasıflarına sahiptir. Refah
Partisinden ayrılış süreci ve akabinde ki dönemler de bu refleksi daima
göstermiştir. Olaylar karşısında ortaya beğenilir veya beğenilmez karakter
koymuştur. Gül ise cumhurbaşkanı olduğu dönem dahil gerçek fikirlerini söyleme
cesaretine dahi sahip olamamış, katılmadığı yasaları onaylamış, katılmadığı
düşüncelere dair dilinin ucuyla mırıldanarak açıklamalar yapmış veya üstü
kapalı şekilde beyanlarda bulunmuştur. Özellikle Feyzioğlu-Erdoğan tartışması
esnasındaki duruşu ve hareketleri turnusol kâğıdı işlevi görmektedir. Erdoğan'ın
peşine takılarak gidişi acziyetini göstermiş bulunduğu makama da yakışmamıştır.
Buradaki duruşu kesinlikle bir lider tavrı değildir. Bu sebeple muhalefet
partilerinden Gül'e dönük bir 2019 adayı Erdoğan'ın kesin seçim zaferiyle
sonuçlanacaktır. Erdoğan'da bu durumun tahmin ettiği için son dönemde Gül'ü
açıktan hedefe koyarak ötekileştirmek ve muhalefinin Gül'ü aday yapmasını
istemektedir. Böyle bir yaklaşımın benimsenmesi Ekmeleddin İhsanoğlu
tercihinden bile daha kötüdür"
Gül ile
ilgili uluslararası medya ve düşünce kuruluşları da yazıyor ve tartışıyorlardı.
15 Ocak
2018
Politico'da
imzasız bir analiz yayınlanacaktı:
"Erdoğan'ın
muhaliflerinin birçoğu, Gül'e geniş bir itirazda bulunarak ideal bir meydan
okuyucu olarak geldi. Türkiye'nin mevcut muhalefet liderlerinden farklı olarak,
eski cumhurbaşkanı, Kürtler de dahil olmak üzere ülkenin katı ideolojik ve
kültürel bölünmelerinden destek alabilecekti. Washington'daki Orta Doğu
Enstitüsü' Türk çalışmaları direktörü Gönül Tol, “Koşmaya karar verirse,
Erdoğan yönetimini sarsmak için en büyük şansı var” dedi.
Geçmişte AKP milletvekili
olarak görev yapan Güvenlik ve Kalkınma Politikaları Enstitüsü'nde görevli Suat
Kınıklıoğlu, “Şu andaki muhalefet liderlerinin hiçbiri Erdoğan'a karşı ciddi bir
itici güç olma umudu sunmuyor mu?” sorusuna Kınıklıoğlu şöyle cevap verdi: “Gerçekten çaresizler. Başka
bir güvenilir meydan okuyucu görmüyorum.”
Gül'ün
Kürtler'den de destek alabileceğine dair Politico analizi birkaç ay önceki
haberlere geri dönülmesini gerektiriyordu.
28 Kasım
2017
Aydınlık
gazetesi yazarı İsmet Özçelik, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Doğu ve
Güneydoğu bölgesindeki aşiret reisleriyle buluştuğunu yazmış, 28 aşiret
lideriyle gizlice görüştüğünü iddia etmişti. Fakat Abdullah Gül'e yakın isimler
Abdullah Gül'ün Şanlıurfa'ya gittiğini ama bu geziye herhangi siyasi bir anlam
yüklenemeyeceğini söylediler. Kanal D muhabiri Seçil Özer bu olayın perde
arkasını araştırdı. Özer, Gül'ün yaklaşık bir ay önce eski Şanlıurfa Vekili
Faruk Bayrak'ın daveti üzerine Şanlıurfa'ya gittiğini, akşam saatlerinde de bir
yemeğe katıldığını söyledi. Yaklaşık 100 kişinin olduğu yemekte bazı
aşiretlerin liderleri de yer aldı. Ama Gül'e yakın isimler bu geziye herhangi
siyasi bir anlam yüklenmeyeceğini açıkladılar.
Gül'e
yakın isimler şöyle konuştu: "Herhangi bir aşiretin lideriyle özel, gizli bir
toplantı yaptığımız doğru değil. Seyahate siyasi bir kılıf biçilmeye
çalışılmamalı. Seyahatin böyle bir maksadı yoktu ama Gül'e Urfalıların yoğun
bir ilgi vardı, bu ilgi yüzünden atağa geçti yorumları yapıldı."
18 Ocak 2018
Saadet
Partisi lideri Temel Karamollaoğlu Habertürk'e konuştu. 11. Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül'ün partisince cumhurbaşkanı adayı gösterilip gösterilmeyeceğine
ilişkin sorulara yanıt veren Karamollaoğlu, Gül ile zaman zaman fikir
alışverişinde bulunduğunu belirterek, "Adaylık konusunu bugün için erken
görüyorum. Abdullah Gül Bey'in durumu farklı. Ama herhangi birini de sorarsınız
şu aşamada 'Olabilir mi olabilir' derim. Hemen aday gösterilecek gibi algılamak
doğru olmaz. Kendisinin ve bizim camiamızın hazır olması gerek her şeyden
önce" dedi.
Karamollaoğlu,
"Tabandan Gül'ün adaylığı konusunda talep var mı?" sorusu üzerine de
"Şu anda böyle bir çalışmamız yok. Biz cumhurbaşkanı adayı göstereceğiz.
Aday göstereceğimiz zaman kendi tabanımızda bunu araştıracağız. En az birkaç
aday adayı gündeme getirmemiz gerekir. Bir kişiye odaklı olarak çalışmamayı
benimsiyoruz. Bizim tabanımızdaki karşılığını, arkasından toplumdaki karşılığını
ölçmeye çalışacağız. Maksat bir aday göstermiş olmak değil netice alabilecek
bir aday göstermektir. Biz bunun çalışmalarını yapacağız. Ama şimdilik erken
olduğu kanatindeyiz. Belki seçimden önce 3-5 ay içinde ele alınabilecek bir
konudur" diye konuştu.
Karamollaoğlu,
Gül ile ilgili kamuoyunda bir tartışmanın başladığı ve AK Parti'den,
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan tepkilerin geldiği bir dönemde Gül'ün adaylığını
gündeme getirmenin doğru olmadığını sözlerine ekledi.
CHP
lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde
"ortak aday olup, olmayacağı" hakkındaki soruyu yanıtladı.
Kılıçdaroğlu, "Abdullah Gül ismi ifade edildi. Bizim söyleyeceğimiz bir
şey yok. Tamamen bizim dışımızda olan bir gelişme" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun
"Kim tarafından ne zaman "Abdullah Gül ismi ifade edildi"?"
sorusuna vermesini beklemek safdillik olur. Karamollaoğlu ile görüşmesinde
konuyu görüşmediklerirni söylemişti.
01 Şubat
2018
Saadet
Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, İyi
Parti(İP) Genel Başkanı Akşener'i Parti
Genel Merkezi'nde ziyaret etti. Yaklaşık iki saat süren ziyaretin ardından gazetecilere açıklama yapan Akşener,
Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar
üzerinden istifade edilen bir görüşme olduğunu söyledi. Şu an siyasi
partilerin birbirleriyle görüşüp Türkiye'nin meseleleri üzerinde fikir alışverişinde bulunmasının,
"kamplaştırılan dilin yumuşamasına
vesile olacağını" belirten Akşener, ziyaretten dolayı
Karamollaoğlu'na teşekkür etti. Karamollaoğlu
da artık seçim atmosferine girildiğini, başkanlık sistemine geçildiği için uyum yasalarının bir
an önce çıkarılması gerektiğini ifade
etti. Uyum yasaları ile ilgili görüşlerini ihtiva eden bir kitapçığı Akşener'e takdim ettiğini bildiren
Karamollaoğlu, hükümete de bu konuda mektuplar
yazdıklarını ve davet gelmesi halinde fikirlerini aktaracaklarını
söyledi.
Karamollaoğlu'nun
seçim atmosferine girildi dediği seçime henüz 22 ay vardı...
9 Şubat
2018
Cumhurbaşkanı
ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile görüştü. Ak Parti Genel Merkezi'nde basına kapalı
gerçekleşen kabul yaklaşık 1,5 saat
sürdü. Karamollaoğlu,
parti genel merkezinden ayrılırken, gazetecilere açıklamada bulundu: "Sadece şunu
söyleyeyim; biz Sayın Cumhurbaşkanı'na
uyum yasalarıyla ilgili yaptığımız çalışmayı takdim ettik, fikirlerimizi, kanaatlerimizi söyledik. Son
gelişmelerle ilgili olarak da bir fikir
teatisinde bulunduk. Şimdilik bu kadar." dedi. Karamollaoğlu, "İttifak konusu gündeme
geldi mi?" şeklindeki sorular
üzerine, "Teşekkür ediyorum, benim söylediğim kadarıyla, o
kadar." yanıtını verdi. Daha
önce İyi Parti(İP) lideri Meral Akşener ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile
görüşen Karamollaoğlu, Erdoğan'dan da randevu istemişti. AK Parti ve MHP'nin sürdürdüğü
ittifak görüşmelerine BBP de destek vermişti. SP'nin ittifaka dahil olup
olmayacağı tartışmaları başlamıştı.
18 Şubat 2018
Seçkin Deniz'in Notu: 18 Şubat 2018 tarihli Türkiye Kontrol Dışı başlıklı Politico analizi ile FETÖ- CHP-İP-SP-HDP'nin 24 Haziran'da Erdoğan'ın karşısına dikecekleri Gül'den istedikleri arasında doğrudan bir ilişki var.... ortak nokta satanizmin gücüdür. Analiz'de "Rus-Türk ilişkileri, Türk savunma sanayisini, finans sektörünü ve potansiyel olarak yetkilileri hedef alan yolsuzluklar, Türkiye'nin zaten Rus S-400'ü satın alması, İran'a yaptırımları delmek için yapılan yolsuzluklar masaya yatırılmalıdır." denmektedir.
20 Şubat 2018
Saadet
Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, cumhurbaşkanlığı seçimleri için
kendi adaylarını çıkaracaklarını, Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de adaylık için ihtimallerden birisi olduğunu söyledi: "Kendi cumhurbaşkanlığı
adayımızı çıkaracağız. Çıkaracağımız adayın toplumun bütün kesimlerinden oy
alması icap eder" diye konuştu. Karamollaoğlu Abdullah Gül'ün olası
adaylığına ilişkin bir soruya da "Bu süreç içerisinde Abdullah Gül ile
birkaç kez görüştük. Ama somut şekilde Gül'ü aday gösterme iddiamız olmadı.
Olabilir mi? İhtimallerden birisidir. Aday kim olursa olsun bizim tabanımız ve
kamuoyunun bu kişiyi tasvip etmesi icap eder" diye yanıt verdi.
AK Parti
ile MHP arasında ayrıntıları netleşen 'Cumhur' ittifakına katılıp
katılmayacakları ile ilgili olarak da Karamollaoğlu şu yanıtı verdi: "Görüşmemizde
en son kalkışımızda Erdoğan (bana) MHP ile böyle bir ittifak yaptıklarını, (bununla
ilgili) bizimle de bir temasın faydalı olabileceğini söyledi. Biz de 'neden
olmasın?' dedik. Dirsek teması olur. Ama bir ittifak noktasında değil."
Adı
açıkça anılmaya başlayan Gül, işaretler göndermeye karar vermişti.
24 Şubat 2018
Bir
dönem Halk TV'de de program yapan gazeteci Gürkan Hacır, 11. Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül ile gerçekleştirdiği görüşmenin detaylarını CNN Türk canlı yayınında açıkladı. Hacır, Gül'ün seçimlere ilişkin konuşmaktan kaçındığını
belirtirken, cumhurbaşkanlığı adaylığı sorusuna ise net bir cevap vermediğini
söyledi. Gül ile
CHP yönetimi arasında Kemal Kılıçdaroğlu'na 'Geçmiş olsun' dileklerini iletmek
gibi nezaket telefonları dışında görüşme olmadığını ileten Hacır, Gül'ün;
"SP ile de parti yönetimi katından bir teklif gelmediğini, zaten parti
beklentisine göre değil, toplumun genel beklentisi üzerine siyaset yorumlarına
devam edeceğini söyledi." diye konuştu.
Abdullah Gül'ün erken seçim beklentisi içerisinde olmadığını, seçimin planlanan tarihte yapılacağını düşündüğünü söyleyen Hacır, "Afrin harekatının iç siyaseti doğrudan etkilediğini düşünüyor." şeklinde konuştu.
Abdullah Gül'ün erken seçim beklentisi içerisinde olmadığını, seçimin planlanan tarihte yapılacağını düşündüğünü söyleyen Hacır, "Afrin harekatının iç siyaseti doğrudan etkilediğini düşünüyor." şeklinde konuştu.
Hacır,
Gül ile dış siyaset üzerine de görüşmesini ise şöyle aktardı: "ABD ile
ilişkilerimizi sordum, Ankara'da ABD büyükelçisi yok dedim. Gül, 'ABD yönetimi
boşluk halinde. Şu an 45 ülkede büyükelçisi yok. Türkiye'ye özgü bir durum
değil, bu ABD'deki yönetim zaafiyetine işaret ediyor. ABD ile ilişkiler
konusunu da geçmişten günümüze değerlendirdiğimizde ben de hayretler içerisinde
izliyorum ve anlaşılabilir bir durum olduğunu düşünmüyorum. ABD, Türkiye'yi
nasıl bu kadar karşısına alır, anlamış değilim' dedi." şeklinde anlattı.
27 Şubat 2018
Ak Parti ve MHP arasında 2019 öncesi sağlanan mutabakatın karşısında; CHP, HDP, SP ve İP de çalışmalarına devam ediyor. Parti temsilcileri ittifak iddialarını reddetse de, CNN Türk canlı yayınında Ahmet Hakan'ın konuğu olan CHP Parti Meclisi Üyesi Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan, yapılan gizli toplantıları ağzından kaçırdı: "Dün bir toplantı yapıldı. Sizin haberiniz olmadı. CHP'li Mehmet Bekaroğlu, HDP'li Ayhan Bilgen, İyi Parti, Saadet Partisi... Hepsinin olduğu toplantı. Gerekirse HDP ile de ittifak yapılır."
27 Şubat 2018
Ak Parti ve MHP arasında 2019 öncesi sağlanan mutabakatın karşısında; CHP, HDP, SP ve İP de çalışmalarına devam ediyor. Parti temsilcileri ittifak iddialarını reddetse de, CNN Türk canlı yayınında Ahmet Hakan'ın konuğu olan CHP Parti Meclisi Üyesi Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan, yapılan gizli toplantıları ağzından kaçırdı: "Dün bir toplantı yapıldı. Sizin haberiniz olmadı. CHP'li Mehmet Bekaroğlu, HDP'li Ayhan Bilgen, İyi Parti, Saadet Partisi... Hepsinin olduğu toplantı. Gerekirse HDP ile de ittifak yapılır."
28 Şubat
2018
Saadet
Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde
düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Basın toplantısında bir gazetecinin, "Bugün Recep Akdağ'ın AA'ya
bir açıklaması oldu. Saadet Partisi yönetimi ittifaka sıcak bakmıyor ama Saadet
Partililerin bu ittifakın yanında yer alacağına inanıyoruz. Partinizin içinde
farklı görüşlerin olduğunu ima etti" sözleri üzerine Saadet lideri
Karamollaoğlu, "Güldürmeyin beni. Bazen böyle şey söylemek istemiyorum ama
aç tavuk rüyasında darı görürmüş her zaman. Bizim teşkilatımız yapımız
temelimiz bellidir. Biz bir karar alırsak hep birlikte alırız. Ben bunu kimseyi
rencide etmek için söylemiyorum ama darb-ı mesel olarak söylüyorum"
şeklinde cevap verdi.
1 Mart 2018
Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Dursun Çiçek, Saadet Partisi'nin Cumhurbaşkanlığı adayının Abdullah Gül olmasını istediklerini söyledi. Aday göstermek için 100 bin imza gerektiğini vurgulayan Çiçek, "100 bin imza toplamalarında bir sıkıntı olursa bir grup 20 milletvekilinin imzası bunun için de yeterli. İhtiyaç olduğunda biz de kurumsal olarak imza verebiliriz."dedi
CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, Saadet Partisi'nin Cumhurbaşkanlığı adayının Abdullah Gül olmasını temenni ettiklerini belirterek, "Ama ikinci tura kalacağını beklemiyoruz. İkinci tura CHP'nin adayının kalacağını düşünüyoruz." dedi.
Seçim ittifakı konusuna ilişkin soru üzerine Çiçek, "Birinci turda çok sayıda adayla seçime girilmesi, anayasa oylamasında parlamenter demokrasiye sahip çıkan, tek kişi yönetimine itiraz eden bütün demokrasi bloğunun, ikinci tura kalan, şu anki Cumhurbaşkanı dışındaki adaya oy vermesi" şeklindeki genel stratejide bir değişiklik olmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı için 100 bin imzanın gerektiğini anımsatan Çiçek, şunları kaydetti:
"Özellikle Saadet Partisi, İYİ Parti'de bir sıkıntı olmayacağını düşünüyoruz ama 100 bin imza toplamalarında bir sıkıntı olursa bir grup 20 milletvekilinin imzası bunun için de yeterli. İhtiyaç olduğunda biz de kurumsal olarak imza verebiliriz. Mecliste imza verip 100 bin imza yerine 20 imza ile bu adaylaşmayı kolaylaştırabiliriz. Birinci turda bütün partilerin aday göstermesini tercih ediyoruz. Tabi bu konuda da Saadet Partisi'nin adayının Abdullah Gül olmasını da temenni ediyoruz. Tabi biz ikinci tura kalacağını beklemiyoruz ama en azından iktidar partisi seçmenlerinden de destek alacağını düşündüğümüz için ikinci tur daha garanti olacaktır diye düşünüyoruz. Saadet Partisi'nin ikna etmesi lazım. İhtimal vermiyorum ama Saadet Partisi'nin de ikna etmesi lazım. Aday göstersin diyoruz. Ama ikinci tura kalacağını beklemiyoruz tabi. İkinci tura CHP'nin adayının kalacağını düşünüyoruz."
17 Mart 2018
Saadet
Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 2019'da yapılması planlanan
cumhurbaşkanlığı seçiminde 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün adaylığıyla
ilgili "İhtimal dahilinde" açıklamasında bulundu. Birgün gazetesinin yazdığına göre partisinin
Cumhurbaşkanı adayı konusunu henüz gündeme almadığını ifade eden Karamollaoğlu,
"Gündeme aldığımızda konu hemen yayılır. Abdullah bey her türlü muameleyi
gördü, hainlik dahil. Ona da hakkımız yok şimdilik" değerlendirmesinde
bulundu.
AKP ve MHP'nin kurduğu 'Cumhur ittifakkı'na katılmayı reddeden Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollağolu, 2019'da yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçiminde Abdullah Gül'ün adaylığıyla ilgili Posta gazetesinden Serap Belovacıklı'ya konuştu. Gül'ün adaylığı için "Biz olamaz demeyiz" diyen Karamollaoğlu, "Ne olursa olsun aday çıkaracağız. Bu adayın kendi teşkilatımızda da tasvip edilmesi gerekiyor. Bizim teşkilatlarımız şu anda heyecan havasına girdiler. İki mutlaka arkasından Türkiye tabanından bu adaylar nasıl kabul görüyor. Onunda görmemiz lazım. Bir kaç kişi için bu yoklamayı mutlaka yapacağız. Abdullah Bey aday olabilir. İhtimal dahilindedir. Başkaları da olabilir. Biz seçime bir parti olarak girmiş olmak için girmeyeceğiz. Bizim gösterdiğimiz aday Cumhurbaşkanı seçilir. Başkalarını küçümsemek için söylemiyorum ama genelde böyle bir kanaat var. Diğer kesimlerde bir çekişme meydana gelmiş. Bu bizim için de vardı" dedi.
AKP ve MHP'nin kurduğu 'Cumhur ittifakkı'na katılmayı reddeden Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollağolu, 2019'da yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçiminde Abdullah Gül'ün adaylığıyla ilgili Posta gazetesinden Serap Belovacıklı'ya konuştu. Gül'ün adaylığı için "Biz olamaz demeyiz" diyen Karamollaoğlu, "Ne olursa olsun aday çıkaracağız. Bu adayın kendi teşkilatımızda da tasvip edilmesi gerekiyor. Bizim teşkilatlarımız şu anda heyecan havasına girdiler. İki mutlaka arkasından Türkiye tabanından bu adaylar nasıl kabul görüyor. Onunda görmemiz lazım. Bir kaç kişi için bu yoklamayı mutlaka yapacağız. Abdullah Bey aday olabilir. İhtimal dahilindedir. Başkaları da olabilir. Biz seçime bir parti olarak girmiş olmak için girmeyeceğiz. Bizim gösterdiğimiz aday Cumhurbaşkanı seçilir. Başkalarını küçümsemek için söylemiyorum ama genelde böyle bir kanaat var. Diğer kesimlerde bir çekişme meydana gelmiş. Bu bizim için de vardı" dedi.
Afrin
Operasyonu, Zeytin Dalı harekâtı sürüyor, ancak Gül'den herhangi bir
destekleyici açıklama gelmiyordu, Afrin Zaferi elde edildiğinde de sessizdi Gül. Şöyle tepki vermiştim bu sessizliğe: "21 Mart Newruz var, Hasan Celal Güzel var, 8 Mart Kadınlar günü var,
aradaki 18 Mart Çanakkale ve Afrin Zaferi yok.... ne farkın var ki Sezer'den,
Bay Gül? Niye farkın olsun gözümüzde Sezer'den?"
17 Nisan
2018
TBMM'deki grup konuşmasında MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli: "Bu
şartlarda 2019'u beklemenin anlamı yok. 26 Ağustos 2018'de iki seçimi de
yapalım" dedi...
18 Nisan
2018
Bahçeli ile görüşmesi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçiminin 24 Haziran 2018 Pazar günü yapılacağını açıkladı.
Bahçeli ile görüşmesi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçiminin 24 Haziran 2018 Pazar günü yapılacağını açıkladı.
20 Nisan 2018
Erdoğan da, NTV'de katıldığı canlı yayında aldıkları erken seçim kararı ile ilgili detaylı bilgiler verdi.
Erdoğan da, NTV'de katıldığı canlı yayında aldıkları erken seçim kararı ile ilgili detaylı bilgiler verdi.
Gül işaretler göndermeye devam ediyordu.
21 Nisan
2018
Erken
seçimde Saadet Partisi ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olabileceği konuşulan 11.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, ANAR’ın seçim anketinde Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan’ın ilk turda seçileceğini görmesi üzerine adaylıktan vazgeçtiği
öne sürüldü. Yeni Çağ yazarı Ahmet Takan konuya ilişkin bugünkü yazısında Abdullah Gül’ün yakın
çevresinden ulaştığı bilgileri aktardı: "Abdullah
Gül'ün R. Erdoğan karşında aday olup olmayacağını merak edenlere en sıcak kulis
bilgisini iletelim. Abdullah Gül'ün yakın çevresinden ulaştığım bilgiye göre,
baskın seçim karar açıklandıktan sonra İstanbul'da çok özel bir görüşme
yapıldı. İktidara yakınlığı ile bilinen anket şirketi ANAR'ın Genel Müdürü İbrahim Uslu, Abdullah Gül ile
görüştü, elindeki son seçim anketlerini gösterdi ve "Erdoğan'ın ilk turda
seçileceği" yorumunu yaptı.
Gül'ün yakın çevresinin anlattığına göre, "anketleri görünce Abdullah Bey'in morali çok bozuldu. Aday olmaya hevesli bir görüntü vermedi ve aday olmayacağını ima etti." Yakın çevresi, Abdullah Gül'ün seçimler için çok kısa süre tanındığını da dikkate alarak aday olmayacağının kesinleştiğini ifade ediyor. Ben de diyebilirim ki; biraz iddialı olacak ama Abdullah Gül Cumhurbaşkanı adayı olmayacak."
Gül'ün yakın çevresinin anlattığına göre, "anketleri görünce Abdullah Bey'in morali çok bozuldu. Aday olmaya hevesli bir görüntü vermedi ve aday olmayacağını ima etti." Yakın çevresi, Abdullah Gül'ün seçimler için çok kısa süre tanındığını da dikkate alarak aday olmayacağının kesinleştiğini ifade ediyor. Ben de diyebilirim ki; biraz iddialı olacak ama Abdullah Gül Cumhurbaşkanı adayı olmayacak."
21 Nisan
2018
Saadet
Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, önceki gece bir televizyon
programında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, "İttifak çağrımıza Saadet Partisi
müspet bir cevap vermedi" açıklamalarına cevap verdi. Karamollaoğlu,
"Biz dedik ki, ittifaka kapıları tamamen kapatmadık ki; 'siz getirip
devleti teslim ederseniz olur'" dedi.
21 Nisan
2018
İyi
Parti (İP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Aytun Çıray, Yüksek Seçim
Kurulu’na sunulan genel seçimlere katılma hakkına sahip 10 parti arasında İYİ
Parti'nin de bulunduğunu açıkladı. Sözcü
Çıray, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın YSK'ya 20 Haziran günü saat
17.00'de sunduğu seçilme katılma yeterliliğine sahip partiler listesine İYİ
Parti'nin de eklenmiş olduğunu duyurdu. Çıray, daha önce seçimlere katılma
yeterliliğine sahip 9 partiye ilaveten İYİ Parti'nin de listeye eklendiğini ve
dolayısıyla genel seçimlere katılacaklarını bildirdi. YSK Başkanı Sadi Güven’in
seçimlere katılma konusunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tuttuğu sicil
dosyasını işaret ettiğini anımsatan Çıray, “Bu durumda İYİ Parti’nin 24
Haziran’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimlerine katılma
hakkı tescil etmiştir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, NTV’deki canlı
yayında yaptığı açıklamada, İYİ Parti konusunda, “Girmesi, girmemesi noktasında
bir sıkıntımız söz konusu değil” demişti
Fakat iş
bununla bitmeyecekti. 22 Nisan 2018 çok hareketli bir gün olacaktı. Kılıçdaroğlu İP Sözcüsü'nün açıklamasına
rağmen sanki İP seçimlere katılamayacakmış gibi açıklamalar yapmış ve kendisi Cumhurbaşkanlığına aday olmayan Kılıçdaroğlu adaylığını açıklayan Akşener'in 100 bin imza bulamayacağından endişelenerek, Akşener'in TBMM'de grup kurması ve
aday gösterilmesi için CHP'den 15 milletvekilinin İP'e geçmesini emretmişti.
22 Nisan2018
'de tiyatro şöyle gelişmişti;
CHP
genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesinin ardından yazılı bir açıklama
yapan İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, İYİ Parti’yi seçimlere sokmama
gayretinin demokrasiye saldırı olduğunu belirterek, “Hukukun ve milletin
iradesinin önüne konulan bu engelin aşılmasında, CHP ve değerli Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortaya koyduğu tavır her türlü takdirin üzerindedir.
Tarihi bir demokratik tavırdır. Siyaset ve demokrasi tarihimizde övgüyle yerini
alacaktır” ifadelerini kullanmıştı.
22 Nisan
2018 aynı gün;
CHP’den
15 vekil İYİ Parti’ye katıldı. Böylece İYİ Parti Meclis’te grup kurma sayısına
ulaştı. CHP Sözcüsü Bülent Tezcan “15 arkadaşımız fedakâr bir görev için
kollarını sıvadı” dedi. Böylelikle İYİ Parti’nin Meclis’te grup kurarak, başka
şartlara takılmadan 24 Haziran seçimlerine katılmasının ve Genel Başkan Meral
Akşener’in cumhurbaşkanlığı adaylığının önü açılmış oldu.
22 Nisan
2018
Yüksek
Seçim Kurulu, İYİ Parti'nin 24 Haziran 2018'de gerçekleşecek seçime
katılabileceğini duyurdu. İYİ Parti ile
ilgili Yargıtay Başsavcılığı'ndan gönderilen belgede seçime katılabileceği
belirtilmişti.
22 Nisan
2018
Sabah
saatlerinde de CHP'den 15 milletvekili istifa ederek İYİ Parti'ye geçmiş ve İYİ
Parti'nin seçime katılabilmesi ile ilgili olumsuz bir karar çıkması halinde
TBMM'de grup kurulması sağlanmıştı.
Gül aynı gün sahneye başka bir yerde çıkmıştı, başka bir gündemle...
22 Nisan
2018
11.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İstanbul Teknik Üniversitesi(İTÜ)'nde
girişimcilerle dünyanın önde gelen yatırımcılarını buluşturan 'The Pitcher
2018' etkinliğine katıldı. İTÜ'nün Ayazağa'daki yerleşkesinde bulunan Süleyman
Demirel Kültür Merkezi'nde gerçekleşen etkinlikte girişimcilerle buluşan Gül,
burada yaptığı konuşmada girişimcilikten teknolojiye, yapay zekadan sosyal
medya kullanımına kadar açıklamalarda bulundu. Sosyal
medya hesaplarını kendisinin kullandığını ve paylaşımların da kendisina ait
olduğunu aktaran Gül, "Twitter'ı çok kullandım. Ne yazıyorsam kendi;
herkesin bir stili oluyor tabi. Ben, orayı birisinin benim yerime yazdığı bir
platform olarak hiç düşünmedim" diye konuştu. "Sosyal
medyanın olumsuz kullanıldığında çok rahatsız edici, toplumun kimyasını bozucu
bir durum da ortaya çıkıyor" diyen Abdullah Gül, "İşte çok bildiğimiz
'trol' denilen trol fabrikaları gibi… Bütün dünyanın konusu olarak çok ciddi
bir mesele. Ama tahmin ediyorum bir şey ne kadar sunileşirse o belli bir süre
gidiyor ve ondan sonra yalama oluyor ve inandırıcılığı gidiyor, değer
verilmiyor. Duvara yazılan bir yazı gibi geçiyor ve gidiyor. O açıdan tabiki
özgürlükler muhafaza edilmeli. Suç her yerde suçtur. Eğer kanunların suç olarak
gördüğü bir şey nerede yapılırsa yapılsın, hangi platforma olursa olsun o da
suçtur. Dolayısıyla bunlara da muhakkak ki karşılık vermek gerekir. Karşılık
dediğim hukuki olarak ve devlet düzeni içerisinde…" ifadelerini kullandı.
22 Nisan
2018
HDP
Diyarbakır Milletvekili Ziya Pir, Abdullah Gül’ün aday gösterilmesi ve
Erdoğan’la birlikte ikinci tura kalması halinde, destekleyebileceklerini söyledi. Ancak Pir, destek için Gül’ün HDP’nin ilkelerine yakın durması şartını
koştu. Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığı şimdi de Halkların Demokratik
Partisi tarafından gündeme getirildi. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminden
yayın yapan Rudaw TV’ye konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili Ziya Pir, ikinci
tur için Abdullah Gül’e destek sinyali verdi.
Amerika’nın Sesi’nin telefonla ulaştığı Pir, desteklerinin şarta bağlı olduğunu söyledi. Pir, “Birinci turda adayımız zaten olacak ve ona yükleneceğiz. Abdullah Gül diğer partiler tarafından aday gösterilirse ve Erdoğan’la birlikte ikinci tura kalırsa, bizim ilkelerimiz var, Kürt sorununun çözümü, OHAL’in kalkması, demokratikleşme, bu konularda bizim ilkelerimize gelirse, ikinci turda elbette böyle bir çağrıda bulunabiliriz seçmenlerimize” dedi. Kayıtsız şartsız destek sunmalarının söz konusu olmadığını söyleyen Pir, “Bizim gündemimizde şu anda Abdullah Gül yok. Bizim kendi adayımız konuşuluyor. Henüz karar vermedik ama öyle olacak. Eğer birinci turda kendi adayımızı destekleriz. Eğer Erdoğan’la Abdullah Gül kalırsa, ilkelerimizi masaya koyarız. O doğrultuda bizim ilkelere yakın durursa, ikinci turda onu desteklememiz söz konusu olabilir” diye konuştu. Pir aday konusunda henüz bir karar vermediklerini de ifade ederek, Eski Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş’ın isminin parti içinde tartışıldığını söyledi.
Amerika’nın Sesi’nin telefonla ulaştığı Pir, desteklerinin şarta bağlı olduğunu söyledi. Pir, “Birinci turda adayımız zaten olacak ve ona yükleneceğiz. Abdullah Gül diğer partiler tarafından aday gösterilirse ve Erdoğan’la birlikte ikinci tura kalırsa, bizim ilkelerimiz var, Kürt sorununun çözümü, OHAL’in kalkması, demokratikleşme, bu konularda bizim ilkelerimize gelirse, ikinci turda elbette böyle bir çağrıda bulunabiliriz seçmenlerimize” dedi. Kayıtsız şartsız destek sunmalarının söz konusu olmadığını söyleyen Pir, “Bizim gündemimizde şu anda Abdullah Gül yok. Bizim kendi adayımız konuşuluyor. Henüz karar vermedik ama öyle olacak. Eğer birinci turda kendi adayımızı destekleriz. Eğer Erdoğan’la Abdullah Gül kalırsa, ilkelerimizi masaya koyarız. O doğrultuda bizim ilkelere yakın durursa, ikinci turda onu desteklememiz söz konusu olabilir” diye konuştu. Pir aday konusunda henüz bir karar vermediklerini de ifade ederek, Eski Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş’ın isminin parti içinde tartışıldığını söyledi.
23 Nisan 2018
CHP
Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Lideri Karamollaoğlu ile görüştü.
Karamollaoğlu, "Ortak aday var mı?" sorusuna "Bu hafta sonuna
doğru ortaya çıkar" diye yanıt verdi.
Muhalefetin
erken seçim için ittifak çalışmaları sürüyor. CHP dün Meclis'te grup kurarak
seçimlere katılabilmesi için 15 milletvekili İYİ Parti'ye geçmişti. Bugün
muhalefet kanadında yeni bir görüşme gerçekleşti. CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu ile CHP Genel
Merkezi'nde bir araya geldi.
Yaklaşık
1 saat süren görüşme sonrası açıklama yapan Karamollaoğlu, "Genel Başkan
ve arkadaşlarıyla güzel bir görüşme yaptık. Bu görüşmelerimiz hafta içi bir
takım neticelerin çıkmasına, doğmasına vesile olacak. Bu sıkışık dönemde biz
baskın seçim dedik, bazıları bunu hem baskın diyorsunuz hem seçime hazırız
diyorsunuz ne manaya geliyor diyor. İfade ettiği mana iki ayağımızı bir papuca
soktular. Ceketinizi bile alıp evden çıkmaya kalktığınız zaman bunu 2-3 dakika
içinde yapmak, bir de 15-20 dakikanın içinde rahat rahat çıkmak var. Bu fırsatı
vermeden bir panik havasında iktidar seçime gitme kararı aldı. Kurumları da
zorluyorlar" dedi.
Kılıçdaroğlu
da açıklamasında şunları kaydetti: "Verimli bir toplantı gerçekleştirdik.
Hepimiz heyecanlıyız. İnşallah 25 Haziran'a gülen bir Türkiye ile uyanacağız.
İYİ Parti'ye verdiğimiz destek... Biz demokrasiyi savunuyoruz. Biz yüzde 10
seçim barajına karşı çıktığımızı ifade ettik. Önümüzdeki seçimler bireysel
seçimler değildir, sorun Türkiye sorunudur. Saadet Partisi'nin demokrasiye olan
bağlılığı bizim açımızdan da son derece değerli." Karamollaoğlu,
gazetecilerin "Ortak aday var mı "sorusuna "Bu hafta sonuna
doğru ortaya çıkar" diye yanıt verdi.
23 Nisan
2018 gecesi sona ererken şöyle bir haber görüldü ekranlarda:
"Saadet
Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu yarın İYİ Parti Genel Başkanı Meral
Akşener ve çarşamba Abdullah Gül ile görüşecek"
Gül aday olacak mı
sorusunun cevabı zamanın tanıklığı ile aslında ortada, aday olursa sonucun ne olacağı
sorusu ise istatistikler, gerçekler ve halkın 15 Temmuz direnişi ile
değiştirilemez biçimde sabit durumdalar. Abdullah Gül'ün ve Ahmet Davutoğlu'nun açıkça 'Evet' demediği 16
Nisan 2007 referandumunda Konya %72,88'le Kayseri %67,76'la Evet demişti.
Gül aday olsa da olmasa da artık halkın gözündeki değeri Gül'ün hayal ettiği gibi olmayacak..
24 Nisan 2018, sabaha doğru Yeni Şafak internet sitesi bir haber yayınladı
Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ser verip sır vermeyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 21 Nisan cumartesi günü İstanbul’da İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile bir araya geldi. İki ismin buluşmasının ertesi günü CHP’den 15 milletvekili istifa ederek, Akşener’in partisine katıldı. Siyaset kulisleri CHP ile Akşener’in partisinin arasındaki bu ilişkinin şaşkınlığını yaşarken, saatler ilerledikçe işin perde arkası ortaya çıkmaya başladı.
Kılıçdaroğlu ve Akşener, önce CHP’nin meşhur genel sekreteri, ABD ile ilişkisi bilinen, Türkiye’deki Mason yapılanmasının önde gelen ismi, Fetullah Gülen’i 1960’lı yıllardan ölünceye kadar kollayıp koruyan Kasım Gülek’in kızı Tayyibe Gülek’in İstanbul'daki evinde bir araya geldikleri öğrenildi.
2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ABD’den gelen Neoconlara yakın işadamı Ali Rıza Bozkurt ile yemek yedikten sonra adayını açıklayan Kılıçdaroğlu, bu seçim öncesinde de aynı beklentilere neden oldu. “Kuryesini mi bekliyor” sorusunun sorulduğu bir anda Kılıçdaroğlu’nun Akşener kararı, kuryesi geldi” yorumlarına neden oldu.
Kılıçdaroğlu ve Akşener’in birlikte evinde yemek yedikleri Tayyibe Gülek’in ABD ve FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in talimatlarını ilettiği tahmin ediliyor. Tayyibe Gülek’i ABD’de büyüten teyzesi Aylin Radomisli, ABD ordusunda çalışan bir subaydı. Aylin Radomisli, Fetullah Gülen’in ABD’ye yerleşmesine yardım eden isimler arasında yer alıyor.
İki isim Gülek’in evindeki randevularının ardından 1977'deki ‘Güneş Motel’ rezaletini aratmayan gizli adrese geçti. İkili burada ittifak görüşmelerine son şeklini verdi. Ancak Türk siyaset tarihine 41 yıl sonra “Yeni Güneş Motel” vakası olarak giren sır pazarlığın adresini Yeni Şafak ortaya çıkardı. Kurmaylar kanalıyla yürütülen ve olgunlaşan pazarlığa Kılıçdaroğlu-Akşener’in son noktayı koymaları için iki ismin İstanbul’da bir araya gelmesi planlandı.
Görüşmenin basına yansımaması için ise ince bir taktik uygulandı. İki ismin korumaları Ramada Otel'de buluşacakmış gibi güvenlik önlemleri aldı. Basın bu şekilde şaşırtılırken ilk sonucu 15 CHP’li milletvekilinin İP’e geçmesi ile patlayan mutabakat için Akşener ve Kılıçdaroğlu Avcılar Hilton’da el sıkıştı.
Tayyibe Gülek, CHP’nin en meşhur Genel Sekreteri Kasım Gülek ve Nilüfer Gülek’in kızı. Nilüfer Gülek’in kız kardeşi Aylin Devrimel ve eşi Mişel Radomisli, 9 yaşındaki Tayyibe’yi New York’a yanına aldı. Ayrıca Tayyibe, teyzesi Aylin’in varisi. Aylin Radomisli 1995 yılında kuşkulu görülen bir kaza sonucunda öldü. Ayşe Kulin’in ‘Aylin’ adlı kitabındaki baş kahraman Aylin Devrimel Radomisli.
Tayyibe Gülek, 1999 seçimlerinde DSP listesinden Adana milletvekili olarak TBMM’ye en genç kadın milletvekili olarak girdi. Bülent Ecevit, 2002 tarihinde devlet bakanı olarak atadı. DSP’den 2011 yılında ayrıldı.
Halit Esendir’in kaleme aldığı, “Kendi Anlatımlarıyla Babıali’nin Meşhurları” kitabında Zaman Gazetesi İmtiyaz Sahibi Alaattin Kaya, Kasım Gülek’in eşi Nilüfer Gülek’in Beylikdüzü’ndeki 70 dönümlük arazisini Fatih Üniversitesi’ne bağışladığı yer alıyor.
Kasım Gülek, Fetullah Gülen’i ABD Büyükelçisi Morton Abramowitz ile tanıştırdı. Bu konuda Kasım Gülek’in baldızı Aylin Radomisli etkili oldu. Amerika’da hayatını kaybeden Kasım Gülek’in 22 Ocak 1996’da Ankara Kocatepe Camii’ndeki cenaze namazını Fetullah Gülen kıldırdı.
Fetullah Gülen ABD’de oturma müsaadesini, “Kasım Gülek Bey’in baldızı Amerika’daydı. Pentagon’la irtibatları vardı. Kendisine Beyaz Saray’dan sormuşlar ‘Bunlar nedir?’ diye, o da ‘Endişe edilecek bir şey yoktur’ demiş, referans vermiş. Kasım Gülek’in beni tanıştırdığı Morton Abramowitz’in ilgisini de hiç unutmam” sözleri ile anlatıyor.
İyi Parti ile söz konusu mutabakatı hayata geçiren ve 24 Haziran seçimleri için aday ve strateji belirlemeye çalışan Kılıçdaroğlu dün de Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nu ağırladı. Kılıçdaroğlu, “Önümüzdeki seçimler bireysel seçimler değildir. Sorun bir partinin, iki partinin sorunu değildir. Sorun Türkiye sorunudur. Bu bağlamda Saadet Partisi’nin demokrasiye olan bağlılığı, demokrasinin geliştirilmesi yönünde attığı adımlar bizim açımızdan da, kendileri açısından da, Türkiye açısından da son derece değerli adımlardır” dedi. Karamollaoğlu ise basın mensuplarının “Ortak aday var mı? Abdullah Gül’ün adı geçiyor” soruları üzerine, “Sizin o sorulara cevap inşallah bu hafta sonuna doğru ortaya çıkar” yanıtını verdi.
24 Nisan 2018
FoxTV'den Gazeteci İsmail Küçükkaya'nın, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'le telefonda yaptığı görüşmeden aktardığına göre Meral Akşener, partisinin 20 milletvekili sayısına ulaşmasına rağmen imza toplamaya başladığını ve 100 bin imzayla Cumhurbaşkanlığına aday olacağını söyledi. Akşener: "Bana Gül için çekil derlerse çekilmem. Kendim de çatı aday olmam. Herkes kendi adayı ile çıksın. İttifak, Saadet ve DP ile milletvekilliği için olacak.”
24 Nisan 2018, sabaha doğru Yeni Şafak internet sitesi bir haber yayınladı
Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ser verip sır vermeyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 21 Nisan cumartesi günü İstanbul’da İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile bir araya geldi. İki ismin buluşmasının ertesi günü CHP’den 15 milletvekili istifa ederek, Akşener’in partisine katıldı. Siyaset kulisleri CHP ile Akşener’in partisinin arasındaki bu ilişkinin şaşkınlığını yaşarken, saatler ilerledikçe işin perde arkası ortaya çıkmaya başladı.
Kılıçdaroğlu ve Akşener, önce CHP’nin meşhur genel sekreteri, ABD ile ilişkisi bilinen, Türkiye’deki Mason yapılanmasının önde gelen ismi, Fetullah Gülen’i 1960’lı yıllardan ölünceye kadar kollayıp koruyan Kasım Gülek’in kızı Tayyibe Gülek’in İstanbul'daki evinde bir araya geldikleri öğrenildi.
2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ABD’den gelen Neoconlara yakın işadamı Ali Rıza Bozkurt ile yemek yedikten sonra adayını açıklayan Kılıçdaroğlu, bu seçim öncesinde de aynı beklentilere neden oldu. “Kuryesini mi bekliyor” sorusunun sorulduğu bir anda Kılıçdaroğlu’nun Akşener kararı, kuryesi geldi” yorumlarına neden oldu.
Kılıçdaroğlu ve Akşener’in birlikte evinde yemek yedikleri Tayyibe Gülek’in ABD ve FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in talimatlarını ilettiği tahmin ediliyor. Tayyibe Gülek’i ABD’de büyüten teyzesi Aylin Radomisli, ABD ordusunda çalışan bir subaydı. Aylin Radomisli, Fetullah Gülen’in ABD’ye yerleşmesine yardım eden isimler arasında yer alıyor.
İki isim Gülek’in evindeki randevularının ardından 1977'deki ‘Güneş Motel’ rezaletini aratmayan gizli adrese geçti. İkili burada ittifak görüşmelerine son şeklini verdi. Ancak Türk siyaset tarihine 41 yıl sonra “Yeni Güneş Motel” vakası olarak giren sır pazarlığın adresini Yeni Şafak ortaya çıkardı. Kurmaylar kanalıyla yürütülen ve olgunlaşan pazarlığa Kılıçdaroğlu-Akşener’in son noktayı koymaları için iki ismin İstanbul’da bir araya gelmesi planlandı.
Görüşmenin basına yansımaması için ise ince bir taktik uygulandı. İki ismin korumaları Ramada Otel'de buluşacakmış gibi güvenlik önlemleri aldı. Basın bu şekilde şaşırtılırken ilk sonucu 15 CHP’li milletvekilinin İP’e geçmesi ile patlayan mutabakat için Akşener ve Kılıçdaroğlu Avcılar Hilton’da el sıkıştı.
Tayyibe Gülek, CHP’nin en meşhur Genel Sekreteri Kasım Gülek ve Nilüfer Gülek’in kızı. Nilüfer Gülek’in kız kardeşi Aylin Devrimel ve eşi Mişel Radomisli, 9 yaşındaki Tayyibe’yi New York’a yanına aldı. Ayrıca Tayyibe, teyzesi Aylin’in varisi. Aylin Radomisli 1995 yılında kuşkulu görülen bir kaza sonucunda öldü. Ayşe Kulin’in ‘Aylin’ adlı kitabındaki baş kahraman Aylin Devrimel Radomisli.
Tayyibe Gülek, 1999 seçimlerinde DSP listesinden Adana milletvekili olarak TBMM’ye en genç kadın milletvekili olarak girdi. Bülent Ecevit, 2002 tarihinde devlet bakanı olarak atadı. DSP’den 2011 yılında ayrıldı.
Halit Esendir’in kaleme aldığı, “Kendi Anlatımlarıyla Babıali’nin Meşhurları” kitabında Zaman Gazetesi İmtiyaz Sahibi Alaattin Kaya, Kasım Gülek’in eşi Nilüfer Gülek’in Beylikdüzü’ndeki 70 dönümlük arazisini Fatih Üniversitesi’ne bağışladığı yer alıyor.
Kasım Gülek, Fetullah Gülen’i ABD Büyükelçisi Morton Abramowitz ile tanıştırdı. Bu konuda Kasım Gülek’in baldızı Aylin Radomisli etkili oldu. Amerika’da hayatını kaybeden Kasım Gülek’in 22 Ocak 1996’da Ankara Kocatepe Camii’ndeki cenaze namazını Fetullah Gülen kıldırdı.
Fetullah Gülen ABD’de oturma müsaadesini, “Kasım Gülek Bey’in baldızı Amerika’daydı. Pentagon’la irtibatları vardı. Kendisine Beyaz Saray’dan sormuşlar ‘Bunlar nedir?’ diye, o da ‘Endişe edilecek bir şey yoktur’ demiş, referans vermiş. Kasım Gülek’in beni tanıştırdığı Morton Abramowitz’in ilgisini de hiç unutmam” sözleri ile anlatıyor.
İyi Parti ile söz konusu mutabakatı hayata geçiren ve 24 Haziran seçimleri için aday ve strateji belirlemeye çalışan Kılıçdaroğlu dün de Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nu ağırladı. Kılıçdaroğlu, “Önümüzdeki seçimler bireysel seçimler değildir. Sorun bir partinin, iki partinin sorunu değildir. Sorun Türkiye sorunudur. Bu bağlamda Saadet Partisi’nin demokrasiye olan bağlılığı, demokrasinin geliştirilmesi yönünde attığı adımlar bizim açımızdan da, kendileri açısından da, Türkiye açısından da son derece değerli adımlardır” dedi. Karamollaoğlu ise basın mensuplarının “Ortak aday var mı? Abdullah Gül’ün adı geçiyor” soruları üzerine, “Sizin o sorulara cevap inşallah bu hafta sonuna doğru ortaya çıkar” yanıtını verdi.
24 Nisan 2018
24 Nisan 2018
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, bugün saat 10.30'da İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından Akşener ve Karamollaoğlu kameraların karşısına geçti. Akşener, "İYİ parti olarak tuzak ve hile kovma masası kurmayı düşünüyoruz" dedi. Karamollaoğlu ise, "Türkiye meseleleri ve dünyayı çok samimi bir şekilde görüştük. Detaylarda belki birtakım farklı yaklaşımlar olabilir ama ümit ediyorum ki ben bu görüşmelerimiz devam edecek" açıklamasını yaptı. Karamollaoğlu, Akşener ile görüştükten sonra yarın da 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşecek.
24 Nisan 2018, ikindi saatleri
AK Parti Konya Milletvekili ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile 11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül dün İstanbul'da bir araya geldi. Habertürk TV'den Çimen Çetin'in aktardığına göre görüşme, Abdullah Gül'ün daveti üzerine gerçekleşti ve yaklaşık bir saat sürdü. Kaynaklar, iki ismin geçmişte birlikte çalıştığı için zaman zaman bir araya gelip görüş alışverişinde bulunduğunu söyledi. Ancak görüşmenin seçim atmosferinde, muhalefetin de ortak aday arayışı sürerken gerçekleşmesi dikkat çekti.
24 Nisan 2018, aynı saatlerde
HDP'li Ahmet Türk’ün Fehim Işık’a yaptığı açıklamalar:
"Türkiye’de bir demokrasi blokuna ihtiyaç var. Cumhurbaşkanlığı seçiminde 2. tura kalınması durumunda CHP, İyi Parti ve Saadet Partisi’nin herkesi kapsayacak, demokratik bir Türkiye’nin oluşumuna hizmet edecek ortak bir adayla toplumun karşısına çıkması gerekir. Klasik CHP’li bir aday veya İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in 2. tura kalması durumunda toplumun en geniş kesimini kapsayamayacaktır. HDP yöneticisi değilim ama biliyorum, biz parti olarak adayımızı belirleyeceğiz. Ancak bu arada en geniş kesime hitap edecek bir demokrasi bloku oluşursa o bloğu destekleme durumu da ortaya çıkabilir.
(Birinci turda kendi adaylarını destekleyeceklerini, adaylarının ikinci tura kalmaması durumunda CHP, İyi Parti ve Saadet Partisi blokunun ortak adayına oy verebileceklerini belirterek) Bu partilerin her biri kendi adayını çıkarırsa o zaman bu, blokun gerçekten demokratik bir güç olarak ortaya çıkmasına engel olur. Bu nedenle İyi Parti’nin, CHP’nin kendi adayları üzerinde ısrar etmeleri değil, Türkiye’nin, demokrasi güçlerinin, farklı düşünenlerin ‘evet, bu tarafsızlığı ile toplumu demokratik bir sürece taşıyacak kişidir’ diyebileceği biri etrafında bir birlik oluşturmaları gerekiyor. Önümüze çıkan tarihi fırsatı heba etmemek gerekir.
(HDP’nin neden bu blokun dışında kaldığına dair soru hakkında) HDP sorumluluğun bilincinde bir parti. Sürecin sağlıklı işlemesi için Erdoğan’ın aleyhte kullanacağı kozların eline verilmemeli. Gördüğümüz kadarıyla HDP ile dolaylı görüşmeler yapılıyor. Zaten biz daha başında bu işin içinde olursak Erdoğan bunu çok kötü kullanır. Topluma dönük olarak, ‘Bakınız, bölücülerle bir araya geldiler’ şeklinde aleyhte propaganda yapar. Böyle bir şeyin olmasını biz de istemeyiz. Bu duruma dönük hassasiyetimizi de gösteriyoruz. Bizim istediğimiz demokratik bir gelecek için ortak bir akılla hareket edilmesidir. Bu blokun içinde olup olmamamız çok önemli değil. Bizim demokrasi talebimiz ortada, demokratik bir Türkiye talebimiz ortada, tek adam rejimine karşı duruşumuz ortada… Bu konuda netiz. Kimse bizim üzerimizden hesap yapmasın. Biz, demokrasiye inanan, Türkiye’nin demokratikleşmesini isteyen bir grubuz, bir partiyiz. Bu nedenle tavrımız açıktır. Nasıl davranacağımızı biliyoruz. Bu konuda bir şüphe yok.
Partili arkadaşlarımızla istişarelerimizden görünen şu; herkese hitap edebilecek bir adayın söz konusu partiler tarafından ortak aday olarak gösterilmesi gereklidir. Bu tablo oluşunca, bizim 1. turda bu blokun içinde yer almamız bloka fayda değil zarar da verebilir. Türkiye’de bu durumu kriminalize edip çok rahat kullanabilecek siyasetçiler var. Bu nedenle 2. tura kalacak adayın niteliklerine dikkat çekerek görüşlerimi dillendiriyorum. Yoksa aslında biz de kendimizi demokrasi blokunun bir parçası olarak görüyoruz. Bizim tavrımız, siyasetimiz, bugüne kadar verdiğimiz mücadele ortada. Biz demokrasinin sahiplenilmesi, Türkiye’nin tek adam rejiminden kurtulması mücadelesi veriyoruz. Bunları göz önüne getirdiğimizde, diğer partilerin herkesi kapsayacak bir adayda uzlaşmaları durumunda bir sorun olmaz.
Şimdi klasik bir CHP’li 2. tura kalırsa, gerçekten o seçimde başarılı olma şansı azalır. Akşener için de aynısı geçerli. Akşener gibi bir aday 2. tura kalırsa demokrasi güçlerini toparlama şansı da ortaya çıkmaz. Bu nedenle herkesin evet diyebileceği bir isim üzerinde bu grupların anlaşması lazım. Sonuçta 2. tura kalacak isim önemli. 2. tura kalacak ismin toparlayıcı olması lazım. Herkesin evet diyebileceği bir aday olmalı. ‘Sadece benim adayım’ diyebileceğimiz bir süreçte değiliz. CHP, ‘benim adayım’ derse, Akşener, ‘ben adayım’ ısrarını sürdürürse bu ortak demokratik mücadeleyi sekteye uğratır, demokratik bir blokun oluşumu önünde engel olur. Bu nedenle önce bunların bir araya gelip bir aday etrafında toparlanmaları gerekir.
Selahattin Demirtaş konusunda ısrarlar var. Hem dostlarımızdan, hem ortak mücadele verdiğimiz blokun bileşenlerinden bir ısrar var. Geniş bir kesim Demirtaş konusunda ısrarlı. Sonuçta partimizin yetkili kurulları bugün-yarın toplanır, bu konuda gelen tepkileri değerlendirerek bir karara varır ve ona göre adayını belirler. Ama Selahattin Bey’in adı etrafında toplum tarafından güçlü bir talebin olduğunu da görüyorum açıkçası.
(Demirtaş’ın adaylığı söz konusu olduğunda hukuksal bir engel çıkarılabilir mi? HDP’nin yedek aday belirleyeceği konuşuluyor. Ne dersiniz? sorusu üzerine) Hukuksal engel olasılığına karşın ikinci bir adayın çıkarılacağına dönük iddialar doğru değil. Selahattin Bey henüz yargılanıyor. Ceza verilse bile bunun bir Yargıtay süreci var. Burada önemli olan partimizin Selahattin Bey’i aday göstermesidir. Partimiz aday gösterdiğinde adayını sahiplenir. Bu nedenle yedek aday yaklaşımını doğru bulmuyoruz. Dün bu konuyu Eş Genel Başkanımız ile konuştuk. Bu formülü doğru bulmuyoruz."
24 Nisan 2018, akşam saatleri
Erbakan Ödülleri 2018 Töreni'ne katılan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu salona birlikte giriş yaptı. Erbakan Ödülleri töreninde ödül vermek üzere çağrılan ve ertesi gün (25 Nisan 2018) Sözcü gazetesindeki köşe yazısında "Ve Türkiye kader seçimine koşarken hiç beklenmedik bir anda bir ışık doğdu.15 iyi insanın tarihe geçecek davranışları kendiniz yenilmiş hisseden milyonlar için başarının yanıbaşlarında durduğunu gösteren güçlü bir umut oldu." diye yazacak olan Uğur Dündar'da vardı. Meral Akşener'le Gül'ün, Saadet Partisi'nin ve CHP'den Akşener'in partisine gönderilen 15 CHP'li vekilin ve milyonların (!) umudu arasındaki ilişki ilginçti...
24 Nisan 2018, gece
Abdullah Gül'ün Saadet Partisi lideri Temal Karamollaoğlu ile birlikte 'Erbakan Ödülleri 2018'e katılmasının hemen ardından MHP lideri Devlet Bahçeli'den peş peşe tweet'ler geldi.
"Şimdi 11’nci Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı adaylığı üzerine çok sinsi bir kamuoyu hazırlama stratejisi devrededir. FETÖ işbaşındadır. PKK razıdır. Türkiye düşmanları heyecanlıdır. CHP, SP, HDP, İP Sayın Gül’ün adaylığına hevesle taliptir. Sayın Erdoğan’ın 2007 yılı Nisan ayında “kardeşim” açıklamasıyla Cumhurbaşkanı adayı gösterdiği Abdullah Gül, siyasi akıl ve vefa ahlakını tartışmaya açacak bir kayıp ve kopuşun arifesindedir. Kardeşlik ne ara karanlığa gömüldü? Sayın Gül böylesi bir zaafa düşmeyi nasıl göze aldı?"
25 Nisan 2018, sabah saatleri
Habertürk yazarı Nagehan Alçı bugün CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce ile yaptığı görüşmeyi köşesine taşıdı. Alçı, İnce'nin Abdullah Gül için “Gül 7 yıl cumhurbaşkanlığı yaptı, bu süre içinde hangi yasayı veto etti? Tek yaptığı onların dümen suyuna gitmekti. Böyle şey olur mu? Ben ikisinin arasında kalsam Erdoğan’a oy veririm!” dediğini yazdı.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün çatı adaylığı tartışılırken, CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce Twitterdan açıklama yaptı, "Gül seçeneğimiz olamaz, olmamalıdır" ifadesini kullandı:
"Türkiye’nin huzuru, güvenliği, milletimizin ve çocuklarımızın geleceği için Tayyip Erdoğan’dan kurtulmak istiyoruz. Ancak atadığı bürokrat ve rektörler FETÖcü çıkan, görevdeyken hiçbir kanunu veto edememiş, görevden ayrılınca yanlışa yanlış diyememiş Tayyip Erdoğan’ın suç ortağı ve kardeşi Abdullah Gül bizim Tayyip Erdoğan’dan kurtulma tercihimiz, seçeneğimiz olamaz, olmamalıdır. Benim bu sürece ilişkin tek açıklamam budur, başka haber ve yorumları dikkate almayınız.'"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Muharrem İnce'nin açıklamaları ile ilgili "Biz bu tuzağa düşmeyeceğiz. Sonuç itibarıyla aday olmak isteyenler bellidir. aday olma potansiyeli olanlar bellidir. CHP de aday çıkarabilme güç ve potansiyeline her siyasi partiden daha fazla muktedirdir. Ancak bu süreçte görüşmeler devam ederken, görüşmeleri tahrip edecek şekilde özellikle seçmenin belirli bir kesiminin gönlünü kırabilecek açıklamaları yetkili ağızlardan yapmamızı bekleyip, ona dönük bir tahrik ve teşvik olduğunu görüyoruz. Bu tuzaklara düşmeyeceğiz. Sözü edilen haberlerin de gerçekle bir ilgisi yoktur. CHP bu görüşmeler sürecindeki sonuç almaya dönük hassasiyeti sürdürmeye devam edecektir. Dün Parti Meclisimiz genel başkana tam yetki verdi. Bugün Meclis grubumuz da bir çalışma yapacak ve bu çalışmada meclis grubunda milletvekili arkadaşlarımız düşüncelerini paylaşacaklar. Biz hiçbir biçimde ittifak görüşmeleri sürerken isimlerin kamuoyu önünde tartışılmasını doğru bulmuyoruz. Partilinin hassasiyetini biliyoruz, toplumun hassasiyetini biliyoruz. Üzerinde yetki taşıyan isimlerin ve kişilerin kırk kere düşünüp bir kere konuşması gerektiğini de biliyoruz. Bu iş sorumluluk gerektiren bir iştir. Kısa günün kârını elde edeyim derken, uzun günde elde edilecek somut hedefleri kaybetmek doğru değildir. Hepimiz böyle düşünmek zorundayız." açıklaması yaptı.
Gül'ün adaylığı ile ilgili ikna turları işe yaramamış görüntüsü vermiş, Akşener adaylıktan vazgeçmemiş, CHP'den neredeyse zorla gönderilen 15 vekille ulaştığı 20 vekilin imzasıyla aday gösterilmiş iken, 100 bin imza ile cumhurbaşkanlığı adaylığını sürdürdüğünü ilan etmişti.
Abdullah Gül'ün CHP'nin adayı olacağı yönündeki iddialar üzerine Yalova Milletvekili Muharrem İnce'nin gösterdiği tepkinin ardından CHP'den bu iddiaya ilişkin bir açıklama daha geldi. Gül'ün adaylığıyla ilgili iddialara CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel Twitter üzerinden tepki gösterdi:
"Yeter... Bu kadar spekülasyon canımıza tak etti. Bütün amaç bizim içimizde bir tartışma yaratıp moralimizi düşürmek CHP’nin gündeminde Abdullah Gül diye bir isim olmadı, şimdi de yok, olmayacak ta."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Cumhuriyet Halk Partisi’nin gündeminde Abdullah Gül gibi bir tartışma yoktur, kendisi adayımız da değildir. CHP’ye yönelik günlerdir algı operasyonu sürdürenlere duyurulur" diye yazdı.
25 Nisan 2018, öğle saatleri
Meral Akşener, "Partimiz 25 Ekim'de kuruldu, 1 Nisan'da kurultayımızı yaptık. Orada da aziz milletimize ilan ettiğim gibi İYİ Parti'nin 100 bin imza ile cumhurbaşkanlığı adaylığımı sürdürdüğümü sizlerle paylaşmak isterim. Bir demokrasi katliamının önüne geçildi. Tekrar teşekkür ediyorum sayın genel başkana ve arkadaşlarına. Partimizin sloganını da söyleyeyim, Türkiye ve milletimiz iyi olacak" diye konuştu.
Daha sonra söz alan Kemal Kılıçdaroğlu ise, "Bir siyasi partiye karşı kumpas kurulması ve seçimlere katılmaması için pek çok davranış sergilenmesi bizim içimize sinecek bir olay değildi. Bizim yaptığımız İYİ Parti'nin çok ötesinde demokrasiye katkıdır. Biz demokrasiyi savunanlar, hangi parti olursa olsun demokrasiyi savunanlar 24 Haziran'da, 25 Haziran'da biz bu ülkeye gerçek anlamda demokrasi getireceğiz. Bütün vatandaşlarımız 25 Haziran'a huzur içinde uyanacaklar. Bu demokrasi birlikteliğini sürdürmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Ben de ziyaretleri dolayısıyla teşekkür ediyorum" açıklamasını yaptı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ve Grup Başkanvekili Özgür Özel, Demokrat Parti’yi ziyaret edecek.
25 Nisan 2018, ikindi saatleri
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile bir araya geldi. Saat 14.00 sularında başlayan görüşme Abdullah Gül'ün Maslak'ta bulunan ofisinde gerçekleşti. 2 saat 15 dakika süren görüşme 16.30'da sona erdi. Görüşmede 24 Haziran 2018'deki seçimde Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı adaylığı masaya yatırıldı. Görüşmeden çıkacak kararlar merakla beklenirken, basına açıklama yapılmadı. Açıklamanın ilerleyen saatlerde yapılabileceği değerlendiriliyor.
HDP Parti Meclisi'nde, Selahattin Demirtaş'ın 24 Haziran seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı gösterilmesine karar verildi.
25 Nisan 2018, akşam saatleri
CHP'nin kapalı grup toplantısında, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na ittifak çalışmaları için tam yetki verildi.
25 Nisan gecesi Twitter'dan soruyorum:
Bu ânı hatırlıyor musun Abdullah Gül?
Milat gazetesi yazarı Ahmet Ay, "11. Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül adaylık teklifleri ile ilgili olarak, “kardeşlik hukukuna uymaz” demiş." şeklinde bir tweet attı.
26 Nisan 2018, sabah
Başbakan Binali Yıldırım İspanya dönüşü, uçakta, "Her şey milletin gözü önünde cereyan ediyor. Uzun yıllar içerisinde bulunduğumuz önemli görevler üstlendiğiniz bir siyasi hareketten ayrıldığınızda ne eski yerinize ne de yeni yerinize yaranamazsınız. Tecrübeler bunu göstermiştir. O bakımdan yani ne anlatacaksınız? Ben geldim, ama işte orada şöyle oldu-böyle oldu. Demezler mi, sen orada bu makamlarda bulunurken bunları niye söylemedin, bunları düzeltecek işleri niye yapmadın? O yüzden bizim halkımızın feraseti çok engindir, bu tip savrulmaları, evirilmeleri hoş karşılamaz. İnsanlar biriktirdikleri itibarı korumalıdır, tüketmemelidir, itibar çok zor elde edilir, ama tüketilmesi kolaydır. Tabii yaşananlara bakınca, biz içindeyiz dışında değiliz. Ama dışarıdan bakanlar da gariplikler olduğunu görüyor yani. Bir partinin milletvekilleri diğer partiye hızlı bir şekilde yolcu ediliyor, ondan sonra partiler arasında trafik birdenbire hızlanıyor." açıklamasını yaptı. "Abdullah Beyin bu çatı aday meselesine olumlu bakacağına inanıyor musunuz?" sorusuna, Yıldırım, "Arkadaşlar, bu kadar gayretin arkasında belli ki bir mühendislik projesi var idi. Ama proje gözüktüğü kadarıyla akamete uğradı, patladı, elde kaldı. Proje başarısız. Her halükarda seçim açıklanmasa bu çalışmalar bu kadar hız kazanmaz, alenileşmez, mutlaka etkisi var. Tabii ben Abdullah Bey adına değerlendirme yapmam yanlış olur. Ama Abdullah Bey aday da olabilir, olmayabilir. Şu anda bizim meselemiz bu değil. Biz hiç kimseye adaylık konusunda aman olun-olmayın, yapmayın-etmeyin diyecek halimiz yok. Biz adayımızı belirledik, kararımızı verdik, programımızı yaptık, vatandaşlarımızla artık kucaklaşmanın özlemi içindeyiz." diye cevap verdi.
26 Nisan 2018, sabah saaatleri
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile üçüncü kez bir araya geldi. Ortak aday için buluşan Kılıçdaroğlu ve İyi Parti (İP) Genel Başkanı Akşener anlaşamadı. Görüşmede Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı olarak belirlediği ismi Akşener’e söyledi. Akşener bu ismi kimseye açıklamayacağını aktardı. Görüşmede Gül konusu da gündeme geldi. Kılıçdaroğlu, “Basın üzerinden bizi yönlendirmeye çalışıyorlar. Biz Abdullah Gül’ü aday olarak göstermeyeceğiz” dedi. Akşener de “CHP’de Gül’ün çatı adayı olması noktasında çalışan isimler var. Bu kişiler toplumda CHP’li kimlikleriyle bilinen kişiler” karşılığını verdi. Akşener “Ben 100 bin imzayla cumhurbaşkanı adayı olacağım. Bir çatı altında olmayacağım. Bizim ittifakımız milletle” bilgisini Kılıçdaroğlu ile paylaştı.
26 Nisan 2018
Erbakan Vakfı Başkanı Fatih Erbakan, “Necmettin Erbakan Ödülleri 2018” adıyla İstanbul’da düzenlenen etkinliği topa tuttu. Erbakan Ailesi’nden kimsenin de katılmadığı etkinlikle ilgili olarak açıklama yapan Fatih Erbakan, özetle şunları söyledi:
"Çıkar birlikteliği ile bir şekilde milletvekili olabilme arzusu ile Milli Görüş çizgisine uymayan her türlü ittifak arayışı ile her yolu mubah gören, Erbakan adını kişisel siyasi beklenti ve ikballerine alet yapmaya çalışan, Milli Görüş'ün temel hedef ve amaçlarıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan dışsal siyasi aktörlerle ise büyük bir uyum ortaya koymaya çalışan anlayışın Milli Görüş camiası nezdinde kabul görmesi asla mümkün değildir. Tam bu noktada, dışsal siyasi aktörlerle kendi ikballeri için Erbakan kimliği üzerinden kendilerini kabul ettirme ihtiyacı içinde olan ve Erbakan’ın Milli Görüş çizgisini hiçbir şekilde temsil etmeyen bu anlayışın samimiyetsiz politikalar ile sözde Erbakanca bir duruş sergilemeye çalışmaları hiçbir suretle gerçeği yansıtmamaktadır. Erbakan Hocamız'ın ailesini, en yakınlarını, Erbakan Hocamız'a sadık, samimi Milli Görüşçüleri kucaklamaktan uzak, dışlayıcı ve ötekileştirici bir yapının, tüm milletimizi ve her siyasi görüşten insanı kucaklayacağını iddia etmesi trajikomik bir durumdur."
26 Nisan 2018, öğleden önce
Meral Akşener:, "Ben bu işi bulamıyorsam zaten ne işim var, yani bu grup meselesini. Gruplar aday gösterebiliyor, grup kurup, kendimi bedavadan aday göstermek için yapmadık. Sadece İYİ Parti’nin seçime katılabilmesi için bir fedakarlık var ortada. O insanları istismar etmeyi istemiyorum. Dolayısıyla şimdi cumhurbaşkanlığı adaylığı var. Ben adayım, diğer partiler aday çıkarabilecek gibi görünüyor. Partiyi kurmadan ilan etmiştim. Bir kere daha huzurunuzda ilan ediyorum. Diyelim ki CHP’nin adayı ikinci tura kaldı, şüphesiz her türlü gücümüzle destekleyeceğiz. Ben, Sayın Gül’ün adaylığından büyük mutluluk duyarım. Sayın Gül aday olduğu takdirde gerçekten çok sevinirim, başarılar dilerim; ama 1 yıl evvel yola çıkmış ve her gittiği yerde adaylığını 100 bin imza üzerinden ilan etmiş bir kadın olarak benim bu adaylığımı geriye almam mümkün değil" diye konuştu.
26 Nisan 2018 Öğle saatleri
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Atik Ağdağ, Abdullah Gül'ün muhalefetin ortak adayı olmaması halinde, Saadet Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak 24 Haziran'daki seçime katılabileceğini söyledi. "Abdullah Gül'ün adaylığı hâlâ gündemde mi?" sorusunu "Ülkenin bir normalleşme ihtiyacı ortada ise, parti taassubu veya bir kişiyle ilgili bir yaklaşımdan öte, bir iklimin oluşması gerekir. Ali, Veli önemli değil" diyerek yanıtlayan Ağdağ, "Saadet Partisi, ülkenin normalleşmesi açısından en önemli isimlerden birisi Abdullah Gül'dür' diyor" ifadesini kullandı.
CHP'ye de Abdullah Gül'ün adaylığı için çağrı yaptıklarını ifade eden Ağdağ, "CHP 'Bu durum düşünülebilir' diyor. Abdullah Gül önerisi hâlâ masada" dedi. CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi arasındaki görüşmelerin önceliğinin bir aday etrafında birleşmekten öte, nasıl iyi sonuç alınacağı olduğunu kaydeden Ağdağ, "Ülkenin içine düştüğü badireden kurtarılmaya ihtiyacı var" diye konuştu. CHP'nin ve İYİ Parti'nin kendi adaylarıyla seçimlere katılması halinde bile, Abdullah Gül'ün Saadet Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayı olabileceğini belirterek, "Masadaki ihtimaller arasında bu da var" dedi.
26 Nisan 2018, öğleden sonra
Eski Başbakan ve AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu Meclis'te basın toplantısı düzenledi. 24 Haziran seçimlerinde milletvekili adayı olmayacağını açıkladı: "AK Parti aidiyetim sürerken, AK Parti'nin ikinci Genel Başkanı, üçüncü Başbakanı iken, AK Parti dışında herhangi bir siyasal hareket, faaliyet veya siyasal organizasyon içinde bulunmadım, bulunmam, bunu da siyasi ahlakla bağdaştırmam. Eğer böyle bir şey yapacaksam AK Parti kimliğini bırakırım, bu kimliği de bırakmaya niyetim yok ve olmayacak. Bu bağlamda AK Parti'nin almış olduğu karar benim de kararımdır ve AK Parti'nin adayı sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, hepimizin adayıdır."
Davutoğlu: "3 hususun net bir şekilde bilinmesini isterim. Sayın Abdullah Gül'ün daveti üzerine birçok spekülasyon üretildi. Birlikte çalıştığım Cumhurbaşkanları ve başbakanlar benimle görüşme davetinde bulunduğundan bunu yerine getiririm. Bununla ilgili spekülasyonlara da prim vermem."
26 Nisan 2018, akşam üzeri
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu saat 15.30'da İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i ziyaret etti. Görüşme 17 dakika sürdü. Karamollaoğlu partisinin genel merkezine dönerken, CHP heyeti de Karamollaoğlu ile görüşmek üzere yola çıktı. CHP heyeti ile görüşen Karamollaoğlu, daha sonra CHP Genel Merkezi'ne hareket etti. Karamollaoğlu Kılıçdaroğlu ile görüştü. Görüşmenin ardından açıklama yapılmadı.
26 Nisan 2018, akşam
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel: "YSK takvimi açıkladı. Cumhurbaşkanı adayı takvimle belirlenen son tarihten önce açıklanacak. Emin olsunlar ki Recep Tayyip Erdoğan'ın keyfine, dileğine, isteğine uygun bir zamanda değil. Bizim tercihlerimize, bizim isteğimize, bizim doğrularımıza uygun zamanda yapılacak. Onu en çıldırtacak zamanda en çıldırtacak adayı açıklayacağız"
26 Nisan 2018, akşam, Habertürk ilginç bir son dakika haberi yayınladı
26.04.2018 - 19:08 | Güncelleme: 26.04.2018 - 19:16
Not: Habertürk kaynağı belirsiz bu haberi ve tweeti sildi ve internet sitesinin genel yayın yönetmeni Barış Erkaya’nın işine son verdi. Bu haberin neden yapıldığı, kim tarafından yapıldığı ya da yaptırıldığı ya da aslı varsa neden başka kaynaklarda yer almadığı, neden yalanlanmadığı veya doğrulanmadığı hadiseleri soruşturulmalıdır. Çünkü bir devletin geleceğini ilgilendiren seçimlerde bu türden haberler ancak hükümeti ve devleti zaafa uğratmak için çıkarılır, bu işi yapanlar da neyi nasıl yaptığını iyi bilmektedirler.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, selefi Abdullah Gül'ün karşısına aday olarak çıkacağı iddiaları hakkında parti kurmaylarına "Üzüldüm. Bizden de birilerini kandırabilirler. Partiden ayrılanlar olabilir. Tek tek isim isim biliyorum, görüşenleri. Ne yapmaya çalıştıklarını" dedi.
Sabah Gazetesi'nden Zübeyde Yalçın'ın haberine göre, Erdoğan'ın ifadeleri şöyle:
"Üzüldüm. Siz de polemiklere girmeyin. Kendi vizyonunuzu ve projelerinizi anlatın, işinize bakın. Yapacak bir şey yok. Her olanda bir hayır vardır. Hiç endişe etmeyin. Bizden de birilerini kandırabilirler. Partiden ayrılanlar olabilir. Tek tek isim isim biliyorum, görüşenleri. Ne yapmaya çalıştıklarını… Biz işimize bakacağız. Yeni bir başlangıç yapacağız. İddialarımız olacak. Demokrasi ile ilgili sorunlarımız var. Bu konularda adım atılacak. Bunlar manifestoda olacak. Yatırımlarımız var, devam edenler var, yeni projeler de olacak. Mutlaka temayül yapılsın. Bu konuda tecrübelerimiz var. Kısa süre içinde tamamlanacak. Daha sonra komisyonlarda değerlendireceğiz. Mevcut milletvekilleri hariç, eski bakan ve milletvekilleri de aday adayı oluyorsa, onlar da temayüle girecek. Ayrım yapılmayacak. Aday olmak isteyenle kamu görevlileri ile ilgili kimseye bir garanti vermedim. Bir memura adaylık garantisi diye bir şey yok. Ayrıca bürokratlar neyse bakan yardımcıları da aynı. Onların da garantisi yok. 3 dönem kuralını mümkün olduğu kadar uygulamaya çalışacağız. Teşkilatlardan da çok fazla aday olmasın. Teşkilatları boşaltmayın. Erdoğan, propaganda döneminde mitinglerin yanı sıra televizyon programlarına da katılacak. AK Parti'nin takvimine göre aday tanıtımı ve seçim bildirgesi 29 Mayıs'ta Ankara Arena'da gerçekleştirilecek."
27 Nisan 2018, cuma namazı sonrası
Abdullah Gül, yarın, (Cumartesi, 28 Nisan 2018) açıklama yapacak; nihayet sessizliğin ne içerdiğini anlayabilecek herkes...
İstanbul'da cuma namazı çıkışında açıklama yapan Abdullah Gül, yarın bir basın toplantısı düzenleyeceğini ve bundan sonra atacağı adımları orada anlatacağını söyledi:
''Ülkemiz olağanüstü seçimlere gidiyor diyebilirim. Memleketimiz için hayırlı olsun inşallah. Seçim deyince beklentiler tartışmalar heyecanlar bunlar da bunun bir parçası. Memleketin geleceğinden kaygı duyan daha iyi olsun diye uğraşan tartışan herkes bu kaygıyı taşıyacaktır. Benim ismim etrafında da herkes bir şeyler söylüyor. Bunları cami önünde konuşmak istemem. Yarın sizleri çağıracağım ne düşündüğümü ne yapacağımı bunları size detaylı olarak yarın anlatacağım. Cami önünde memleketin geleceği ile ilgili önemli meseleleri önemli şeyleri konuşmayı çok doğru bulmuyorum. Yarın görüşmek üzere.''
27 Nisan 2018, ikindi vakitleri
Reuters: "Abdullah Gül Saadet Partisi'nin adayı olmayacak."
Uluslararası ajans, 11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün SP ile cumhurbaşkanlığı adaylığı için uzlaşma sağlayamadığını duyurdu.
Süreçte gelinen noktaya ilişkin Reuters'ın sorusu üzerine SP'li bir yetkili şu değerlendirmeyi yaptı: "Gül ısrarla çatı aday olmak istediğini belirtiyor. Akşener'in durumu nedeniyle bu mümkün olmuyor. CHP'ye de bunu kabul ettirmek söz konusu değil. O nedenle görüşmelerimizden sonuç alamadık. Kendisi Saadet Parti'nin adayı da olmayacak."
Abdullah Gül, son günlerde yaşanan tartışmalara ilişkin yarın detaylı açıklama yapacağını duyurmuştu. Gül'ün yarın yapacağı açıklama hakkında bilgi sahibi olmadıklarını da vurgulayan SP'li yetkili, "Gül'ün çatı aday olma isteğinin önünde CHP'nin yanı sıra, bizim partimiz içerisinde de bazı engeller vardı. Genel Başkan bunların hepsini aştı. Ancak Gül istemedi" değerlendirmesini yaptı.
Aynı yetkili, SP'nin süreç içerisinde Genel Başkan Temel Karamollaoğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığını değerlendireceğini de belirtti.
Öte yandan Abdullah Gül'e yakın bir kaynak, Gül'ün adaylık ihtimaliyle ilgili şu yorumu yaptı: "Gül zaten 'aday olurum' dememişti. Onun aday olması için devreye girenler oldu. O da asgari şartlarını sundu. Çatı adaylık bunlardan birisiydi. Bu da sağlanamadı. Yarınki açıklamasıyla ilgili bilgi sahibi olmasam da, Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığına adaylık ihtimalini düşük görüyorum."
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Cuma namazı çıkışı basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Saadet Partisinin Cumhurbaşkanı adayı konusunda açıklamada bulunan Karamollaoğlu, "Bugün akşama doğru belki bir takım açıklamalarımız olabilir. Onun için biraz sabredin. Şu anda kendi aramızda toplantılarımız olacak. Bilahare kararı açıklayacağız" dedi.
27 Nisan 2018, akşam saatleri
Saadet Partisi açıklama yaptı: "Cumhurbaşkanı adayımızı 1 Mayıs'ta açıklayacağız."
27 Nisan 2018, akşamdan sonra
Başbakan Binali Yıldırım, ortak yayında gazetecilerin sorularını cevapladı.
"Abdullah Gül'ün adaylığından bize ne? Adaysa çıkar millet seçer. Yarın bir açıklama yapacakmış galiba ben değerlendirmelerimi yaptım. AK Parti ona bütün makamları verdi sonrası tekrara giriyor. Abdullah Bey'in başından beri ben partimin emrindeyim demesini bekliyordum. Cumhurbaşkanlığı seçiminde esasında o dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan hiçbir faninin yapamayacağı şeyi yaptı. Partim daha önemli burada yapacak çok iş var diye büyük bir fedakarlık yaptı. Bütün konuşmalarda arkadaşlarımızın sen geç demelerine rağmen bunu yaptı. 'Ben partimin yanındayım' demeliydi. Bugün onları hatırlama gündür. Şu bir haftadaki baş döndürücü trafiğin bir anlamı yok. Proje dediğimiz şey doğal şartları içerisinde gelişmeyen bir dayatmadır. PYD/YPG oluşumu bir projedir. Muhalefet bir önceki referandumda bir inisiyatif peşine düştüler. Zorlamayla siyaset inşa edilemez. Olmamasının nedeni hiç bir alt yapısı yok seçim zamanı bir telaşla partiler birbirlerine koşuşturuyorlar. Eğer Türkiye'de siyaset uzun soluklu olacaksa parti başkanları bir seçim yapmalı.
Muhalefetin üst akılının arkasında FETÖ var. FETÖ bunun gayreti içerisinde belirli bir alan bulunca bu şekilde bir faaliyet var. Recep Tayyip Erdoğan gidiyor Suriye'de etkili oluyor. Buradaki sorunları yaşayan bedel ödeyen şehit veren biziz. Saadet Partisi'nin rahmetli Erbakan'dan gelen misyonuyla bunların alakası yok. Tabanı bundan ayrı tutuyorum. Bu savrulmanın sebebi ihtiras ve çekememezlik. Soruyorlar 'İttifak yapacak mısınız AK Parti'yle diyorlar' 'Anahtarları teslim etsinler yapacağız' diyorlar yani bu ne demek? Bu işin beli kırıldı ama bu belayı başımıza saran dış güçler bunları desteklemeye devam ediyor. Teröristbaşı Fethullah Gülen'in iade etmemesinde ne diyecek bize ABD? Bize verilmesi gereken ne zarar varsa FETÖ veriyor. Finansmanını da ABD yapıyor. AK Parti ve MHP dışında tüm aktörleri harekete geçiren bir sistem var.
Bugünkü Saadet Partisi'nin rahmetli Erbakan ile ne alakası var? Tabanı ayrı tutuyorum. Tabana benim saygım var. 28 Şubat'ta rahmetli Erbakan'ın devrilmesi için her türlü oyunun içine girenleri siz ödüllendirirseniz ve adını bir de "Erbakan Ödülleri" koyarsanız onun kemiklerini sızlatırsınız.."
28 Nisan 2018, sabah
Karamollaoğlu'ndan Akşener'e: "İttifakı siz istediniz siz bozuyorsunuz."
CHP, Saadet Partisi ve İYİ Parti arasında zamana karşı yarışa dönen arayışlar dün de devam etti. İYİ Parti Genel Sekreteri Aytun Çıray ve Genel Başkan Yardımcısı Musavvat Dervişoğlu, Saadet Partisi Genel Merkezi’nde Genel Başkan Temel Karamollaoğlu ile görüştü.17 dakika süren görüşemede Akşener Gül lehine adaylıktan çekilmeyeceğini söylemişti.
Karamollaoğlu İYİ Parti’nin ittifak teklifinde bulunduğunu ancak kendilerini yarı yolda bıraktığını söyledi. Karamollaoğlu, “İttifakı siz istediniz siz bozuyorsunuz” dedi. Karamollaoğlu, Akşener adaylıktan çekilmezse ittifakın mümkün olmayacağını belirtti. Çıray ise, “Bizim adayımız Akşener” demekle yetindi. Böylece, Akşener’in çekilmeme ısrarı ortak cumhurbaşkanı adayından sonra milletvekilliği ittifakını da bitirme noktasına getirdi. SP ile İP arasındaki krizin bir benzeri olası ittifakın büyük ortağı CHP ile İP arasında da yaşandı. Akşener’in seçimlere girebilmesi için 15 milletvekilini talimatla bu partiye gönderen CHP, bu vekilleri Akşener’in adaylıktan çekilmesi için koz olarak kullanıyor. Akşener, çekilirse 15 milletvekili İYİ Parti’de kalacak, çekilmezse vekiller CHP’ye dönecek.
28 Nisan 2018, öğleye doğru
Meral Akşener, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin cumhurbaşkanı adayını kendisine söylediğine dair haberlerle ilgili, "Evet, aklında olan bir isim geçti. Ama o bilgi benim namusumdur. Partideki arkadaşlarımla, en yakınlarımla bile paylaşmadım" dedi. Sözcü'den Özlem Gürses'e konuşan Akşener, 24 Haziran'daki seçimlere girebilmesi için CHP'den partisine geçen 15 milletvekiline dair, "Grup, kendimi bedavadan aday göstermek için bir hamle değil, tıkanmış demokrasinin CHP'nin yüksek düşüncesiyle yaşama dönme çözümü" diye konuştu. Seçimlerin ikinci tura kalması ihtimalinde CHP'nin adayını destekleyeceklerini belirten Akşener, "Partiyi kurmadan zaten ilan etmiştim, bir kez daha söyleyeyim; diyelim ki Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayı ikinci tura kaldı, şüphesiz ki her türlü gücümüzle destekleyeceğiz" dedi.
Meral Akşener, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun parti ziyareti sırasında kendisine CHP'nin cumhurbaşkanı adayını söylediği haberleriyle ilgili, "Evet, aklında olan bir isim geçti. Ama o bilgi benim namusumdur. Partideki arkadaşlarımla, en yakınlarımla bile paylaşmadım" ifadesini kullandı.Akşener, 24 Haziran için kamuoyuna vaatlerini ise şöyle açıkladı:
"Kişisel olarak, ben kazandığımda, hukukun üstünlüğü, parlamenter sisteme geri dönüş, adalete güvenin tesisi, liyakatin yönetim anlayışı olması, iş hayatında ‘Benim adamım, benim müteahhittim' döneminin bitmesi, STK'ların otoriteden bağımsızlaştırılması… Bunlara sözüm var."
28 Nisan 2018, öğleye doğru
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Kayseri'de CHP İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Kılıçdaroğlu, il başkanlarını uyardı. Kılıçdaroğlu, "İl başkanları bilgiye dayalı muhalefet yapmalı. Neleri de yapacağımızı anlatmalı, bilgiye dayalı konuşacağız, boş laf etmek yok ' dedi. "Demokrasiye karşı kumpas kuruyorlar. Partileri acaba nasıl bir dümen çeviririz de seçime sokmayız. 15 milletvekiline giden kardeşim bu kumpası bozun dedik."
(Seçkin deniz'in notu: Kılıçdaroğlu Habertürk'ün yayınlayıp sonra sildiği ve sorumlusunu görevden aldığı ziyaret haberinin neden yapıldığına dair maksadı da farkında olmadan ifşa etti:
"Genelkurmay Başkanı ile Saray Sözcüsü’nün ziyareti anlamlıdır. Şimdi konuşmayacağım, daha sonra kapsamlı üzerinde duracağım. Bir kişi kendi tek adam düzenini güçlendirmek için buna şiddetle karşı çıkacağım. 28 Şubat diye bağırıp ondan daha ağır bir vesayeti topluma giydirmeye çalışanlara karşı çıkacağım.”)
28 Nisan 2018, öğle saatleri 13:16, perde kapandı:
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 24 Haziran'daki seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olmadığını açıkladı.
24 Haziran seçiminde cumhurbaşkanı adaylığı konuşulan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, günlerdir beklenen açıklamasını İstanbul'da yapıyor. Ayazağa Kasrı'nda gazetecilerin karşısına çıkan Gül, "Erken seçimlerle birlikte Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Temel Karamollaoğlu'nun ismimi zikretmesiyle başlayan hareketlilik benim dışımda gelişti. Geniş bir mutabakat söz konusu olursa üstüme düşeni yapmaktan çekinmeyeceğimi söylemişimdir. Temel Bey'in yaptığı görüşmeler neticesinde böyle bir mutabakatın olmadığı görülmüştür. Böylece adaylığımla ilgili bir süreç söz konusu değildir" dedi.
İşte Abdullah Gül'ün açıklamalarının satırbaşları:
"Beka sorunlarıyla karşı karşıyayız, hamasetin ve karşılıklı hakaretlerin siyaseti esir aldığını görüyoruz. Siyasi manevraları, birçok yorumlarla meşguluz. Böyle bir ortam içinde Türkiye seçimlere gidiyor. Benim ismim de yoğun bir şekilde gündemde. Bir faninin ulaşabileceği bütün makamlara ulaştım. Bu yolların hepsini yürüdüm. Ne ben ne ailem herhangi bir arzu içinde değiliz. Bütün beklentimiz memleketin huzurlu, istikrarlı geleceğin güçlü olması. Hiçbir arzum, beklentim olamaz. Aktif günlük siyaset içinde olmadım. Günü geldi hain darbe teşebbüsü ortaya çıktığında hiç arkama bakmadan üstümü düşenleri yaptım. Karamollaoğlu'nun ismimi zikretmesiyle başlayan hareketlilik benim dışımda gerçekleşmiştir. Benim bilgi ve tecrübeme güvenen kişilerin bir talebiyle ortaya çıkmıştır. Ben de çok geniş mutabakat söz konusu olursa üstümüze düşeni yapmaktan kaçınmayacağımı söyledim. Temel Bey'in çabalarını takdirle karşılıyorum. Geniş mutabakatın ortada olmadığı gözükmüştür. Adaylığımla ilgili bir süreç artık söz konusu değil. Kimseyle herhangi bir şahsi meselem yok. Ben sadece politikalar ve gelecek vizyonuyla ilgileniyorum. Bütün arzum Türkiye'nin geleceğinin parlak olması, enerjimizi negatif meselelerle değil pozitif gündemlerle doldurmak olmalıdır."
Sonuç; 24 Nisan'da, "Gül aday olsa da olmasa da artık halkın gözündeki değeri Gül'ün hayal ettiği gibi olmayacak.." demiştim, bu net bir şekilde artık ortada.
Bugün Ayazağa Kasrı'ndan canlı yayınla basın açıklaması yapan Abdullah Gül, kağıttan okuyarak açıklama yaptı.. Kafası kalktı,indi... yazılanı okudu... kara bir tablo çizdi, kendisini ve birikimini övdü.. yazık; bu memleketin verdiklerine yazık... İflas etmiş bir Abdullah Gül'ün açıklamalarını dinledik.... Özet olarak Abdullah Gül Cumhurbaşkanı adaylığı için bir yıllık süreci, "Dışımda gelişti, uzlaşma sağlanamadı, geniş mutabakat oluşmadı, adaylık diye bir şey kalmadı" diyerek yenilgiyle bitirdi...
Bütün bunları neden yaptığını Abdullah Gül elbette çok iyi biliyor, 15 Temmuz 2016 FETÖ-NATO-ABD-AB Askerî Darbesi'ne sadece 'Hain Darbe Girişimi' derken şunu düşündürtüyor; Abdullah Gül'ün tarihe, bu millete, bu dine, bu devlete vereceği çok hesap var... 28 Nisan 2018
28 Nisan 2018, Ak parti'den Abdullah Gül'ün adaylık sürecine dair açıklamalarına ilk tepki
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün açıklamalarıyla ilgili, "Kardeşlik hukuku, vefa duygusu ve siyasi ahlak, 'Kardeşim Gül' hitabına, 'Kardeşim Erdoğan' mukabelesinde bulunmayı gerektirirdi." değerlendirmesini yaptı.
28 Nisan 2018, CHP-İP-SP İttifak'ından itiraflar ve dönüşler
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, "100 bin değil en az 500 bin imzayla, hiç kimsenin tereddüdü olmayacak bir tarzda başkan adayımızı belirleyeceğiz" dedi. Karamollaoğlu, partisinin "Seçim 2018 Atılım Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, 24 Haziran'da yapılacak Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri öncesinde yaşananların, tarihe en garip ve çelişkili seçim arifesi olarak geçeceğini belirtti. Siyasete şu anda sadece "sen ben" kavgasının hakim olduğunu ifade eden Karamollaoğlu, oysa seçimlerin şahısların değil politikaların konuşulduğu dönemler olması gerektiğini dile getirdi. Karamollaoğlu, "Biz şahısların üzerinde durmayız. Elbette, nihayet aday olarak birisi çıkacak veya partiler bir kişiyi aday gösterecekler" diye konuştu.
28 Nisan 2018, CHP-İP-SP İttifak'ından itiraflar ve dönüşler
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk TV 'ye konuştu. Ömer Topsakal'ın sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Gül'ün sorumlu bir devlet adamı çerçevesinde açıklamalar yaptığını belirtti.
Kılıçdaroğlu, Gül'ün liyakat ve özgürlükler vurgusunun altını çizdi. CHP'nin cumhurbaşkanı adayı profiline değinen Kılıçdaroğlu, ''Cumhurbaşkanı adayının tarafsız olması lazım, cumhurbaşkanı adayının toplumun her kesimini kucaklaması lazım, 80 milyonun evet bu benim cumhurbaşkanımdır demesi lazım...'' şeklinde konuştu. Adayın CHP'li olup olmayacağına dair 'tarafsızlık' vurgusunun ardından ''gelecek kişi, ''ben Türkiye'nin sorunlarını çözecek kapasitedeyim'' diyecek, bir başarı hikayesi olacak'' dedi ve ''şöyle ifade edeyim, topluma güven veren birisi olacak...'' diye ekledi. CHP lideri milletvekili seçimleri için ittifak temaslarının da olumlu ilerlediğini belirtti.
Kayseri'de partisinin il başkanlarıyla bir araya gelen Kılıçdaroğlu, toplantının ardından basın mensuplarının 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün açıklamalarına ilişkin sorusu üzerine, "Sayın Gül, geniş bir mutabakat olsaydı belli ilkeler çerçevesinde cumhurbaşkanı adayı olabileceğini söyledi. Yaptığı açıklamalar son derece değerli, son derece önemli.Bu ülkeye hizmet etmiş, Cumhurbaşkanlığı yapmış birisinin kuvvetler ayrılığı ilkesine vurgu yapması, liyakata vurgu yapması, adalete vurgu yapması, şeffaflığa vurgu yapması son derece önemli. Türkiye'de bugün için olmayan ama olmasını arzu ettiğimiz değerlere vurgu yapıyor. O açıdan çok değerli ve önemli." ifadelerini kullandı.
28 Nisan 2018, gece yarısı, CHP-İP-SP İttifak'ından itiraflar ve dönüşler
Halk TV'de bir programa katılan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, “Gül bir proje olarak geldi. Bu proje kapsamında Gül’ün paraşütle Erdoğan’a rakip olması için çok boyutlu baskı yapıldı. Hiç tahmin etmediğimiz yerlerden odaklardan kişilerden telkinlere muhatap olduk İYİ Parti olarak. Fakat sayın Akşener çok sert ve kararlı bir şekilde bu mümkün değil dedi. Böylelikle Gül projesi doğmadan öldü. Ne diyor saray ‘Gül bir fetö projesi’ bu projeyi durduran ortadan kaldıran kim oldu Meral Akşener peki iktidar hala ne diyor İYİ Parti bir fetö projesi bu dökülen bir iktidar yapısını göstermektedir” açıklamasını yaptı. Programda 'sizi arayan ve Gül’ün aday olmasını isteyen kişiler kim?' sorusuna ise Özdağ, “Birçok değişik ve şaşırtıcı güç odağından telkinler geldi, basından, kendisini iş dünyasının temsilcisi olarak tanıtanlardan, Türk iş dünyasının temsilcisi olarak kendini tanıtan birinden Gül’ün neden aday olması gerektiğiyle ilgili telkinler aldık. Bu kişi herhalde Mars’taki iş dünyasının temsilcisi” diyerek iş dünyasından kendisini arayan kişinin kimliğini açıklamadı.
29 Nisan 2018, itiraflar ve dönüşler
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti'ye geçen 15 milletvekili için, "Arkadaşlarımız isterlerse geri dönebilecekler" dedi.
29 Nisan 2018, Erdoğan'dan genel değerlendirme
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Gençlik Kolları Kongresi'nde konuştu:
"Siyaset özünde millete hizmet yarışıdır. Siyasetçinin var oluş gayesi de ülkeye millete ve elbette oyunu aldığı seçmene en güzel, en kaliteli şekilde hizmet etmektir. Siyaset ilkelerle prensiplerle belli değerlerle yapılan, yapılması gereken bir iştir. Ahlakı, ilkesi olmayan siyasetin ne ülkeye ne de millete faydası olur. Rüzgar gülü gibi esintiye göre yön değiştiren, eğilip, bükülen bir siyasi anlayış popülizmin bataklığında debelenmeye mahkumdur.
Türk siyasi hayatı, gerçekten ibret verici hadiselerle doludur. Siyasi tarihimizde, bir tarafta ülkesine hizmet için gecesini gündüzüne katan asil devlet adamları, diğer tarafta da üç kuruşluk menfaati için 40 takla atan şahsiyet fukaraları vardır. 90 yıllık siyasi geçmişimizde milletin emanetini canı pahasına koruyan kahramanlar olduğu gibi darbecilere selam duran, tankları görünce sıvışıp kaçan korkaklar da vardır. Türk siyasetinde ülkenin bekası için kurşun yağmuru altında kenetlenenler olduğu gibi ülke düşmanlarına yancılık yapmayı siyaset zanneden muhterislere de rastlanır.
CHP, hiçbir ilke ve ahlakla bağdaşmayan, kapalı kapılar arkasında yürüttüğü pazarlıklarla Türk siyasetini kirletmeye, lekelemeye devam ediyor. Bu siyasi tarihimize yeni bir utanç vesikası olarak kaydoldu. Aslında bu hadise aradan geçen 40 yıla rağmen CHP'de hiçbir şeyin değişmediğini de ortaya koymuştur. Her ne kadar kendileri ve medyadaki avaneleri, bu skandalı örtbas etmeye kalksalar da milletimiz meseleyi çok net bir şekilde görmüştür, ortadaki fotoğraf öylesine kötü ki, bu tezgahın milleti kandırmaktan ziyade ülkemizin ana muhalefet partisini itibarsız hale getirme noktasında bir hamle olduğunu görüyoruz. Dün olduğu gibi bugün de CHP, siyaseti bir kabzımal pazarlığına dönüştürdü. CHP, milletin kendi adına hareket etmesi için emanet verdiği iradelerini pazara çıkardığı milletvekilleriyle, özellikle de gençlere kötü örnek oluyor. Şimdi ben buradan sesleniyorum: Ey 15 milletvekili ya siz iradenizi nasıl oluyor da bu kadar ucuza satıyorsunuz."
29 Nisan 2018, Erdoğan'ın Abdullah Gül ile ilgili yaptığı değerlendirme
Cumhurbaşkanı Erdoğan Özbekistan'a hareketi öncesi Atatürk Havalimanı'nda basın mensuplarının Abdullah Gül ile ilgili sorusunu yanıtladı:
"Ben bu konuyla ilgili hiçbir değerlendirme yapmayacağım. Zaten Sayın Gül değerlendirmeleri kendileri de yaptılar. Sadece sizlere de teşekkür edeceğim. Seçim meydanı herkese açıktır ve seçim meydanı da bu noktada zaten temenni ederiz bir an önce her siyasi parti adayını belirler ve ona göre de biz de kampanyamızı çok daha değerli kılacak adımlarımızı atarız."
4 Mayıs 2018, öğleye doğru
Başkent kulisi: Hulusi Akar-Abdullah Gül görüşmesinin nedeni belli oldu.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ziyaret ettiğine yönelik iddialara ilişkin önemli bir gelişme yaşandı. Ankara kulislerindeki bilgilere göre, Gül'e ziyaretin bir nezaket ziyareti olduğu belirtildi. Edinilen bilgiye göre Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, 24 Nisan 2018’de İstanbul’da 3. Kolordu Karargahı’nı ziyaret etmesinin ardından Abdullah Gül’ü de ziyaret etti.
Görüşmenin Gül’ün 3. Kolordu Karargahı’nın bitişiğinde bulunan ofisinde gerçekleştiği iddia edildi. Ziyarette o sırada İstanbul’da bulunan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın da hazır bulunduğu bilgisi edinildi.
Kaynaklar, söz konusu görüşmenin, basında yer alan bazı iddiaların aksine, 11. Cumhurbaşkanı Gül’ün evinde değil, ofisinde gerçekleştiğine belirtti. Nezaket ziyaretiyle ilgili olarak ileri sürülen baskı, tehdit ve şantaj şeklindeki iddiaların gerçekle hiçbir alakası bulunmadığı ifade edildi.
Abdullah Gül’ün eniştesi ve eski AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Tekelioğlu, kendi adını taşıyan kişisel internet sitesinden Hulusi Akar ve İbrahim Kalın’ın, Gül’e adaylık ziyareti yapmasını yazdı. Yazısında dikkat çeken ifadeler kullanan Tekelioğlu, “İbrahim Kalın ile Hulusi Akar’ın ve daha başkalarının Abdullah Beyi ziyaretleriyle bu anket sonuçlarını ilişkilendirenler var ama dayanakları nedir, bilmiyorum. Abdullah Beyin yakın çevresinden sızan bilgiler Kalın ve Akar’ın üç saate yakın Abdullah Beyi dinlemek zorunda kaldıkları şeklinde” diye yazdı.
Gül’ün “çatı aday olma arzusunun” hiç olmadığını dile getiren Tekelioğlu, “Kamuoyundaki toplumsal mutabakat realize edilebilseydi, yüz bin imza ile bağımsız aday olacaktı, bunun çatı adaylıktan önemli bir farkı olduğunun ısrarla vurgulandığını biliyoruz” dedi.
“Peki, ne oldu da adaylık gerçekleşmedi” diye soran Tekelioğlu yazısında Meral Akşener’in çatı aday konusunda fikir değiştirdiğini iddia etti ve “Daha bir ay öncesine kadar farklı düşünen Meral Akşener niçin fikir değiştirdi? Bu konuyu Meral Akşener’in en yakınındaki isimlerden Lütfü Türkkan bile anlayamamış diyorlar, ben nasıl anlayayım…” ifadelerini kullandı.
4 Mayıs 2018, cuma namazı sonrası
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın ziyaretiyle ilgili, "Böyle bir ziyaret oldu. Ama herkesin gözü önünde gündüz vakti olan bir ziyaret. Gizli kapaklı bir tarafı söz konusu değil" dedi.
Abdullah Gül Cuma namazını Maslak'taki İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü bahçesinde yer alan Fatih Ormanı Camii'nde kıldı. Gül camiden çıkarken Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın ziyaretiyle ilgili soruyu yanıtladı.
Abdullah Gül, "Gördüğüm kadarıyla bugün Ankara'da bir açıklama yapılmış zaten. Söylenenlerin hepsi doğru. Açıklamadakiler doğru. Böyle bir ziyaret oldu. Ama herkesin gözü önünde gündüz vakti olan bir ziyaret. Gizli kapaklı bir tarafı söz konusu değil. Ayrıca söylendiği gibi herhangi bir şekilde tehdit, empoze veya herhangi saygısızlık bunlar asla söz konusu değil. Bunun bilinmesini isterim. Ofisimde olan bir şey. Ofisimle zaten yan yana 3. Kolordu'yla. Dolayısıyla o açıklamalar doğru" diye konuştu.
Seçkin Deniz, 24.04.2018, Sonsuz Ark, Ağacın Çürümüş Yaprakları-22,
Sorgulamalar
Güncel Not: 08.08.2020, Habertürk
2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce:
“Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun adayı kesinlikle Abdullah Gül’dü. CHP’den birini asla düşünmüyordu. Bütün arzusu Abdullah Bey’i aday göstermekti. Ama onun bu planını Meral Akşener bozdu. Açık söylüyorum ben Akşener sayesinde aday oldum.”
2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce:
“Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun adayı kesinlikle Abdullah Gül’dü. CHP’den birini asla düşünmüyordu. Bütün arzusu Abdullah Bey’i aday göstermekti. Ama onun bu planını Meral Akşener bozdu. Açık söylüyorum ben Akşener sayesinde aday oldum.”
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan
yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek
kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz
Ark Manifestosu'na
aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.