6 Aralık 2022 Salı

SA9960/SD2620: İran-Azerbaycan Gerilimi Alevlenirken Savaş Olasılığı

 Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz,  Kiev Ulusal Üniversitesi Mohyla Akademisi siyaset bilimi profesörü ve 'Russian Nationalism and the Russian-Ukrainian War and Fascism and Genocide. Russia’s War Against Ukrainians- Rus Milliyetçiliği ve Rus-Ukrayna Savaşı ve Faşizm ve Soykırım. Rusya'nın Ukraynalılara Karşı Savaşı' kitabının yazarı Taras Kuzio'ya aittir ve Türkiye, Rusya, ABD, Çin, Hindistan, İsrail'in de dahil olduğu daha büyük bir çokgenin içerisindeki Azerbaycan-Ermenistan-İran üçgeninde yaşananlara odaklanmaktadır. Bu üç ülkede yaşanan Temel değişikliklere yönelik tespitler yapan analist, "Dört yıl önce Nikol Paşinyan yönetiminde demokratik bir rejimin iktidara gelmesinden bağımsız olarak Ermenistan, barışı ve ekonomik ilerlemeyi güvence altına almak için askeri yenilgi fırsatını kullanmak yerine İran'la stratejik oyunlar oynamaya devam etti. Azerbaycan ile bir barış anlaşmasının imzalanması Ermenistan'ın ulusal çıkarlarına uygunken, İran ve Rusya ile devam eden askeri ittifak, daha onlarca yıl sürecek durgunluk, göç ve Batı ile kötü ilişkiler için bir reçeteden başka bir şey değildir." şeklinde nesnel bir fotoğraf çekmektedir.
Seçkin Deniz, 06.12.2022, Sonsuz Ark 

War a Possibility as Iran-Azerbaijan Tensions Flare

İran, nüfusunun üçte birini Azerilerin oluşturduğu ve diğer ulusal azınlıkların da önemli sayıda var olduğu modern bir Pers imparatorluğudur. İran'ın Azerbaycan'a yönelik rövanşizmi, onu Rusya ve Ermenistan'ın uzun vadeli bir müttefiki haline getirdi.

İran, Azerbaycan'ın tarihi, kültürü ve Şii dini nedeniyle her zaman Azerbaycan'ı ya İran'ın bir parçası olması gereken kayıp bir bölge olarak ya da en azından Güney Kafkasya'nın tamamı olarak gördüğü etki alanı içinde görmüştür. Birçok yönden İran, Azerbaycan'ı Rusya'nın Ukrayna'yı gördüğü gibi görüyor: yoldan çıkmış ama bir gün “eve dönecek” anavatanının bir parçası olarak.

2020'deki İkinci Karabağ Savaşı'na kadar geçen otuz yıl boyunca İran, Kafkasya'daki Rus nüfuzu ve Azerbaycan ve Gürcistan'daki iki donmuş ihtilaftan memnundu. İran'ın ülkenin toprak bütünlüğünü destekleme konusundaki çifte standardı, Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarının beşte birini işgalini görmezden gelmesine rağmen, fiili olarak desteklemesinde açıkça görülüyordu. Aynı zamanda İran, kendi toprak bütünlüğüne yönelik tehditler konusunda aşırı hassastı. Aynı şekilde İran da Rusya'nın Ukrayna topraklarını ilhak etmesini destekliyor. Bu nedenle hem İran hem de Rusya, Türkiye veya Batı ile ittifak kuran yeniden canlanan ülkeler yerine zayıf bir Azerbaycan ve Ukrayna'yı tercih eder. Ermenistan da aynı fikirde, zayıf bir Azerbaycan'ı güçlü bir Azerbaycan'a tercih ediyor.

Bu nedenle İran, Rusya'nın bölgedeki donmuş çatışmalardaki çıkarlarını paylaşıyor, çünkü her ikisi de donmuş çatışmaları, Kafkasya üzerindeki etki alanlarını bölmeye, yönetmeye ve sürdürmeye devam etmelerine izin vermenin bir yolu olarak görüyorlar. İkinci Karabağ Savaşı sırasında İran birlikleri kısa süreliğine Azerbaycan topraklarını işgal etti. Amaç, Azerbaycan askeri güçlerini güneyde Ermeni güçlerine karşı yapılacak bir kıskaç hareketinden uzakta tutmaktı.

Yaklaşık otuz yıldır sahadaki durumdan memnun olan İran, 2020'de İkinci Karabağ Savaşı'nda Azerbaycan'ın Ermenistan'ı askeri olarak yenilgiye uğratmasının ardından sınırı geçti ve sert uyarılar yaparak daha savaşçı hale geldi.  İran, Rusya'nın yanı sıra Ermenistan'a da insansız hava aracı tedarik etmeye başladı. İran, Azerbaycan'daki İslamcı terörist grupları eğitti ve onlara finans ve istihbarat desteği sağladı. Ekim 2021'den bu yana Azerbaycan, radikal Şii hücrelerini sıkıştırmaya ve İranlı din adamlarını sınır dışı etmeye başladı. Azerbaycan, Suriye'de İran tarafından terör saldırıları düzenlemek üzere eğitilen yasaklı Müslüman Birlik Hareketi'ne mensup 19 kişiyi tutukladı. Bu kişiler  yasaklanmış aşırılık yanlısı dini yayınları kaçak yollarla Azerbaycan'a sokmuşlardı.

Azerbaycan güvenlik servisi, rejimin Şii teokrasisine dönüşmesi amacıyla İran'da Azerbaycan vatandaşları tarafından yönetilen ve "radikal ve aşırılık yanlısı dini fikirlerin propagandasını yapan İran gizli servislerinin talimatlarıyla hareket eden" özel WhatsApp gruplarını açıkladı. Azerbaycan güvenlik servisi, İran gizli servisleri tarafından askeri tatbikatlar, tesisler ve İsrail ve Türk insansız hava araçları (İHA'lar) dahil olmak üzere donanım ve enerji altyapısı tesisleri ile ilgili istihbarat toplamak için devşirilen İran casus ağının beş Azerbaycanlı üyesini tutukladı. 

Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketi'nin (SOCAR) Hazar Denizi Petrol Filosu kaptanı, İran'ın Kum kentinde din eğitimi alırken askere alındı. Azerbaycan'da faaliyet gösteren yabancı şirketler, Azerbaycan Donanmasının Hazar'daki askeri tatbikatlarının yeri ve zamanı ve açık deniz petrol platformlarına teslim edilen kargo hakkında bilgi topladılar.

İki köktendinci ülke - Azerbaycan'da bir Şii teokrasisi kurmayı ve ülkeyi kendi etki alanına döndürmeyi amaçlayan bir Şii (İran) ve bir başka Hıristiyan (Ermenistan)- arasındaki oldukça garip askeri ittifak üç yolla sağlamlaştırıldı. İlki, Ermenistan'ın İran'a ve daha yakın zamanda Rusya'ya uluslararası yaptırımlardan kaçınmasına yardım etmesiydi. İkincisi, Kremlin'in Ukrayna sivil hedeflerine yönelik terör saldırılarında kullandığı insansız hava araçlarının ve füzelerin Rusya'ya tedarikinde aracılık yapmaktı. Üçüncüsü, Ermenistan'ın İran'ı BM'de ve diğer uluslararası örgütlerde diplomatik olarak desteklemesiydi.

ABD, Rusya'nın askeri sanayi kompleksi için teknoloji satın alan "ulusötesi bir ağ" oluşturmakla suçladıkları bazı Ermeni şirketlerine yaptırımlar uyguladı. En son yaptırım uygulanan Ermeni şirketi Milur Electronics oldu.

İran'ın artan savaşçılığı, yakın müttefiki Ermenistan'ın yenilgisinden ve Haziran 2021 Şuşa Deklarasyonu'nda görüldüğü gibi Azerbaycan ile Türkiye arasındaki stratejik ortaklıktan kaynaklanıyor. Azerbaycan'ı her zaman “küçük kardeşi” olarak gören İran, Türkiye üzerindeki etkisini kaybettiğini ve komşusunun Türk etkisi altına girdiğini gördü. İran, muhtemelen Hindistan ile birlikte Ermenistan ve Rusya ile yakın bir ittifak yoluyla Türkiye'ye karşı koymaya çalışıyor.

İran, Şuşa Deklarasyonu'nun "üçüncü bir devlet veya devletlerin bağımsızlıklarına, egemenliklerine, toprak bütünlüklerine veya dokunulmazlıklarına veya güvenliklerine karşı bir tehdit veya saldırı eylemi" durumunda olduğunu belirten askeri bileşeni fark etmemiş olamaz. Azerbaycan ve Türkiye, "uluslararası kabul görmüş sınırları”, “bu tehdit veya saldırı eylemlerini ortadan kaldırmak için” “ortak istişarelerde bulunacak”. Güvenlik tehditleri oldukça çeşitli olabileceğinden, yardımın türü belirtilmemiştir; yine de Şuşa Deklarasyonu, Azerbaycan-Türkiye stratejik ortaklığına askeri bir boyut kazandırmıştır.

İran, Ermenistan ile sınırını kaybetmek olarak gördüğü şeye özellikle kızgın. İran ve Ermenistan, Zangezur Koridoru'na alternatif olarak Hindistan'la birlikte alternatif Kuzey-Güney güzergahını başlattılar, ancak tarafların hiçbiri böylesine büyük bir projeye yatırım yapacak mali imkanlara sahip değil.

Zangezur Koridoru, Güney Kafkasya ve İran için ekonomik fırsatları ve ticareti artıracak olsa da, Tahran, etkisini azaltacağına inanarak ona jeopolitik prizmadan bakıyor. Cavid Veliyev'in işaret ettiği gibi İran, Zangezur Koridoru'nun Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ile Azerbaycan arasındaki ana bağlantı olarak İran'ın etkisini azaltacağına inanıyor; aynı zamanda Türkiye ile Orta Asya arasında bir köprü olma rolünü de kaybedecek ve genel olarak İran, Doğu-Batı ulaşım bağlantıları için artık eskisi kadar önemli olmayacaktı. Son olarak, Ermenistan'ın da üyesi olduğu ve İran'ın serbest ticaret anlaşması yaptığı Avrasya Ekonomik Birliği daha da izole hale gelecekti. İran, Ermenistan'ı Rusya'ya ve Avrasya Ekonomik Birliği'ne açılan kapısı olarak görüyor.

İran, Türkiye'yi Orta Asya'daki nüfuzu için rakip rakip olarak görüyor. Zangezur Koridoru, Türkiye'ye İran'ı atlayarak Orta Asya'ya giden alternatif bir rota sağlayacaktır. Gerçekte, hem Türkiye hem de İran, en büyük kaybedenin Rusya olduğu Orta Asya'da nüfuz sahibi olmak için mali açıdan daha güçlü bir Çin ile rekabet ediyor.

Veliyev, Zangezur Koridoru'nun AB'nin Avrupa Kafkasya Asya Ulaşım Koridoru (TRACECA) projesine benzediğine dikkat çekiyor. Zangezur Koridoru, 1990'larda ana hatları çizilen ABD'nin Türkiye-Güney Kafkasya-Orta Asya İpek Yolu Ulaşım projesine de benziyor.

İran'ın kendisi için tehdit olarak gördüğü bir başka husus da Azerbaycan'ın Tahran'ın birçok kez Orta Doğu haritasından silme çağrısı yaptığı İsrail ile stratejik ortaklığıdır. İran, herhangi bir kanıt göstermeden, Ocak 2020'de başta Tümgeneral Kasım Süleymani olmak üzere üst düzey İran askeri figürlerine ve diğer nükleer bilim adamlarına yönelik suikastların İsrail tarafından Azerbaycan topraklarından gerçekleştirildiğine inanıyor. Azerbaycan, topraklarının İran'a karşı saldırılar düzenlemek için kullanıldığını her zaman reddetti.

Ağustos sonundaki ilk saldırıdan bu yana İran, Batı'ya ve sözde "tek kutuplu dünya"ya karşı karşılıklı yabancı düşmanlığından doğan bir ittifakla Rusya'ya insansız hava araçları ve füzeler sağlıyor. İran, ya “tek kutuplu dünyayı” yok ettiği düşünülen bir Rus zaferinden ya da bir Rus yenilgisinden kazançlı çıkar çünkü o zaman lider büyük güç olarak Rusya'nın yerini alabilir.

İran ve Rusya, Güney Kafkasya'da barışın ve ekonomik kalkınmanın önünde engeldir. Ne İran ne de Rusya, Ermenistan ile Azerbaycan arasında AB aracılığında bir barış anlaşmasının imzalanmasını istemiyor, bunun yerine son otuz yılda olduğu gibi çatışmaları dondurmaya devam eden sahte müzakerelerin devam etmesini tercih ediyor. İran ve Rusya, Ukrayna'dan abluka altına alınan tahıl ticareti ve silah satışı konusundaki diplomasisi ile Ukrayna'daki savaştan önemli ölçüde fayda sağlayan Türkiye'nin artan etkisine de hayretle bakıyor.

İran'ın Rusya'ya verdiği askeri destek, Batı karşıtlığını ekonomik oportünizmle birleştiren otuz yıllık güvenlik politikasının bir devamıdır. İran, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşında yenilmesi veya galip gelmesi durumunda kazanacağına inanıyor.

Dört yıl önce Nikol Paşinyan yönetiminde demokratik bir rejimin iktidara gelmesinden bağımsız olarak Ermenistan, barışı ve ekonomik ilerlemeyi güvence altına almak için askeri yenilgi fırsatını kullanmak yerine İran'la stratejik oyunlar oynamaya devam etti. Azerbaycan ile bir barış anlaşmasının imzalanması Ermenistan'ın ulusal çıkarlarına uygunken, İran ve Rusya ile devam eden askeri ittifak, daha onlarca yıl sürecek durgunluk, göç ve Batı ile kötü ilişkiler için bir reçeteden başka bir şey değildir.

 Taras Kuzio, 21 Kasım 2022, Geopolitical Monitor

(Taras Kuzio, Kiev Ulusal Üniversitesi Mohyla Akademisi'nde siyaset bilimi profesörü ve Russian Nationalism and the Russian-Ukrainian War and Fascism and Genocide. Russia’s War Against Ukrainians- Rus Milliyetçiliği ve Rus-Ukrayna Savaşı ve Faşizm ve Soykırım. Rusya'nın Ukraynalılara Karşı Savaşı' kitabının yazarıdır.)


Seçkin Deniz, 06.12.2022, Sonsuz Ark, Çeviri, Çeviri ve Yansımalar


Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

Seçkin Deniz Twitter Akışı