"Dünsüz değiliz, a cancağızım! Dün’e ait hiçbir söz Dün’le beraber gitmedi, gidemez. Dün’se Dün; gitmemiş bir yere. Biz Dün’ün sözleriyiz. Dilimizdekiler Dün’ün sözleri."
“Dün’ün sözlerine Dün’den söz söyleyenlerin bizi Dünsüzleştirmelerine, yokuz! Yalan söylemesinler, a cancağızım! Yeni sözler söyleyebilmek için bize Dünler lâzım.”
Fâtihâ’nın yüzü suyu hürmetine Dün’ün günahlarına mağfiret olunur mu ki? Dün’ün adı ne? Fâtihâ’yı hangi Dün’ün ruhuna bağışlayacağız? Dünler karıştı, karıştı dünler, evet. Tüm Dünler’e, adlarını bilmediğimiz tüm Dünler’e gönderelim toptan. Yağmur gibi yağsın Fâtihâ’dan doğan rahmet. Her bir Dün’ün günâhlarına. Her bir Dün’ün kendisinden önceki Dün’den gelen günâhlarına.
Durun! Dün’e ait sözlerin tümü gittiyse, Dün’e ait Fâtihâ’yı nasıl okuyacağız? Bizim de Dünümüz vardı, Biz’de Dün’e ait sözlerden müteşekkildik. Biz sözdük, özdük, tözdük. Nasılsa her biri hepsi sadece sözdü. Bizde gittiysek Dün’le; kim okuyacak Dün’e ait söz olan Fâtihâ’yı?
Ya da biz
burada kalanlar, kimiz? Dünsüzler mi? Dünsüzlerden isek, Dün’e ait sözden bize
ne? Niye kanalım, Dün’de kalanların söylediği Dün’e ait ne varsa Dün’le beraber
gitmiş sözüne? Bu söz Dün’dekilere ait ise bu sözden bize ne? Bu söz niye
gitmemiş Dün’le beraber. Niye yeni şeyler söylemiyoruz, a cancağızım? Niye hep
Dün’den kalan bu sözle raks edip duruyoruz, çengilerde? Söz’de, öz’de töz’de,
Dün’e ait bu sözü evirip çevirip köklerimizi hep Dün’de bırakıyoruz?
Dünle
beraber gittiysek bugün gökyüzüne bakıp duranlar kim? Kavga eden, şiirler
yazan, sevişen, geğiren, namaz kılan, oruç tutan, kan döken, kan veren,
doğuran, asan, besleyen, aç bırakan… bu insanlar kim? Dün’den kalanlar mı? Ama
Dün’e ait değiller miydi zaten? İnsan söz değil miydi?
Dün’e ait ne kadar söz varsa Dün’le beraber gittiyse, Dünden kalanlar olamaz ki! Bu söz niye duruyor, şenliklerin göbeğinde? Diğer sözler Dün’e ait idiyse bu söz nereye ait? Bu söz yoksa, Dünler’e bağsız bağlı olan bir söz mü? Bu söz yoksa, evet, yoksa zamandan bağımsız mı? Bu sözün dünü, bugünü, yarını hep aynı mı?
Bu söz ne sözü, kimin sözü ki? Bu söz, Tanrı sözü mü? Bu söz, Dün’e bağlı değilse, Dün’e ait her söz Dün’le beraber gittiyse, bu söz bugün varsa, bu söz Dün’e ait değilse, bu söz daimi sözse bu sözün sahibi kim? Bu söz her gün gökten mi iniyor?
Dün’e ait ne kadar söz varsa Dün’le beraber gittiyse, Dünden kalanlar olamaz ki! Bu söz niye duruyor, şenliklerin göbeğinde? Diğer sözler Dün’e ait idiyse bu söz nereye ait? Bu söz yoksa, Dünler’e bağsız bağlı olan bir söz mü? Bu söz yoksa, evet, yoksa zamandan bağımsız mı? Bu sözün dünü, bugünü, yarını hep aynı mı?
Bu söz ne sözü, kimin sözü ki? Bu söz, Tanrı sözü mü? Bu söz, Dün’e bağlı değilse, Dün’e ait her söz Dün’le beraber gittiyse, bu söz bugün varsa, bu söz Dün’e ait değilse, bu söz daimi sözse bu sözün sahibi kim? Bu söz her gün gökten mi iniyor?
Her gün
gökten inen söz, Dün’deki sözler yoksa ne işe yarar? Fâtiha ‘da Dünlerden bir
Dün’e ait. Dünlerden kalan bir söz. Allah sözü. Çekip giden sözlerin arkasından
okuyacağımız rahmet sözü. O’nu da Dün’le giden sözlerden sayarsak, rahmeti
hangi sözle dileyeceğiz? O’nu, hangi yeni söze başlangıç yapacağız?
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın adı nasıl Dün’de kalabilir? Nasıl Dün’le beraber çekip gidebilir? Dün’e ait “Hamd, Âlemlerin Rabbi, Rahmân, Rahîm, hesap ve ceza gününün mâliki Allah’a mahsustur” sözünden kopuk nasıl yaşayabiliriz? Onu hangi cesaretle Dün’le beraber bilinmedik bir yere gönderebiliriz? Onun yerine başka hangi yeni sözü söyleyebiliriz?
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın adı nasıl Dün’de kalabilir? Nasıl Dün’le beraber çekip gidebilir? Dün’e ait “Hamd, Âlemlerin Rabbi, Rahmân, Rahîm, hesap ve ceza gününün mâliki Allah’a mahsustur” sözünden kopuk nasıl yaşayabiliriz? Onu hangi cesaretle Dün’le beraber bilinmedik bir yere gönderebiliriz? Onun yerine başka hangi yeni sözü söyleyebiliriz?
Tüm
sözlerimiz tükendiğinde, ellerimiz ayaklarımız bağlandığında, okyanuslarda
tutulduğumuz kasırgalardan, karada yakalandığımız depremlerden, yanardağlardan,
sellerden sonra dillerimizde “Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım
dileriz” sözünden başka hangi söz kalabilir, bizi kurtarabilir? Hangi söze
sığınacağız?
Diriyken,
dirilerin içindeyken, bugündeyken, dünden kalan bugünkü sapıklıklardan, dünden
kalan aşırılıklardan, bugünlerde, yarınlardaki bugünlerde dilimizde başka hangi
dua kalabilir? “Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet;
gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.“ Dün’e ait bir söz değil mi
bu? Himmetiyle her gün göğe uzandığımız Dün’den kalan söz değil midir bu? Her
gün yeniden Allah'tan inen söz değil mi bu?
Dünsüz
değiliz, a cancağızım! Dün’e ait hiçbir söz Dün’le beraber gitmedi, gidemez.
Dün’se Dün; gitmemiş bir yere. Biz Dün’ün sözleriyiz. Dilimizdekiler Dün’ün
sözleri, Dün’den beslenerek söylediğimiz sözler.
Dün’ün sözlerine Dün’den söz söyleyenlerin bizi Dünsüzleştirmelerine, yokuz! Yalan söylemesinler, a cancağızım! Yeni sözler söyleyebilmek için bize Dünler lâzım.
Dün’ün sözlerine Dün’den söz söyleyenlerin bizi Dünsüzleştirmelerine, yokuz! Yalan söylemesinler, a cancağızım! Yeni sözler söyleyebilmek için bize Dünler lâzım.
Kavgaysa
kavgamız Dün’den. Sevgiyse sevgimiz Dün’den. Anamız, babamız Dün’den. Şirk,
inkâr, isyan, katliam, kin, nefret, zinâ da kaldıysa Dün’den; ilâçlarımız da
Dün’den. Dün’e ait hiçbir söz bir yere gidemez, gitse ahirete götürecek neyimiz
var?
Ahiret de Dün’e ait ise, Dün’le giden söz ise söze artık ne hacet var? Bu söz niye gitmedi Dün’le beraber? Niye çengide her daim, her sözün evvelinin, âhirinin çevresinde dolaşır?
Ahiret de Dün’e ait ise, Dün’le giden söz ise söze artık ne hacet var? Bu söz niye gitmedi Dün’le beraber? Niye çengide her daim, her sözün evvelinin, âhirinin çevresinde dolaşır?
Mustafa Ege - Paz, 07/11/2010 - 13:28, İz-Etki Ekinoksları 7