(Çabalamıştır
insan bağırarak, asırlar kadar uzun gecelerce)
(Kurtulmak
için, gecelerden gelen şeytanın tırnaklı dişlerinden)
(…)
Sıçradığında
elleri sağa sola,
yukarıya
Kıpırdadığında
dudakları kendinden habersiz
öfke
saçtığında
kan çanağına dönmüş
gözleri
duyma
onu öyle, görme!
(…)
Bilmiyorsun,
insandan yüreğine değeni
Değdiği
anda kavuran,
kıstıran
engereği
Görmüyorsun,
ellerinden yürümüş iyilikleri
dudaklarından
dökülmüş
ak
kanatlı sabır tanelerini…
(…)
Hangi dirgenin
rengine kızıl çaldığını
O gökler
kadar engin gözlerini
sevgiyle parlayan bakışlarını kör ettiğini
Söylemiyorlar
sana…
(…)
Bağırdığında,
bağrına dolmuş isleri silemiyor, duy!
Doğru
bak ona, doğru duy!
(…)
Pespaye
ruhu hastalıklı insanlığın
İnsanların
kirinde boğulmuş bir ak kanat
Ak bir
kanattır onun bağırtısı
Duy onu
böyle, gör!
(…)
İnsanlık adına, insan adına karanlıktan
İnsanlık adına, insan adına karanlıktan
Çıkmak
için çırpınan.
Khorto Bâri, Sonsuz Ark,
25/01/2013