“Delilikten muzdarip değilim; her anın
tadını çıkarıyorum.”
E.A. Poe
"Ölüler, ölüleri dişleyen bir kuzgun, karanlık yer altı koridorları. Yunan mitolojisinden fırlamış cehennem figürleri... Kuzgun, gerçek bir paranoya..."
Büyük çarklara bağlı sarkaç giyotin, her
geçişinde yalvaran tombul gemicinin göbeğini biraz daha derinden yararken,
böyle bir vahşetin nasıl tasarlanabileceğini düşünüyordum. Yönetmenin dehşet
verici bu vahşeti tüm gerçekliği ile yansıtmak için hiçbir ayrıntıyı ihmal
etmediğine şahitlik edebilirim. Çarkların gıcırtısı, sallanan giyotin,
ortasından ikiye ayrılan bir adam ve fışkıran kanlar.
The Raven’in kurgusu, klasik gerilim filmlerinin kurgularından çok da farklı değil. Edgar Allan Poe’nun analitik kasılmalarından üretilmiş gibi görünse de Hannah Shakespeare ve Ben Livingston’ın birlikte ürettiği senaryo, Poe’nun üzerinde uzlaşılan biyografik iz taşlarından beslenen, onun Baltimore’a son gelişinden sonrasına monte edilen ve katil tarafından zehirlenerek ölümüyle son bulan bir hikâye. James McTeigue’nın yönettiği, İspanya, Macaristan ve ABD’ de çekimleri tamamlanan ve 27 Nisan 2012’de gösterime giren Kuzgun –The Raven- ‘da Poe’yu John Cusack, Emily’yi Alice Eve canlandırıyor, polis müfettişini ise Luke Evans.
Ryan's
Inn adlı meyhanede yaşadığı duygusal ve ekonomik çöküşü somutlaştıran ve meyhaneci
dahil meyhanedeki herkesi kendi anlatılarındaki gerçekliğe sürüklemek isteyen
problemli bir polisiye öykü yazarı olarak Poe, kendi eserlerinden etkilenerek
cinayet işleyen gazete editörünün saplantılı hayranlığına kurban olur. Editörün
işlediği cinayetler zinciri Poe’nun aşık olduğu Emily’e uzanınca film,
sismik dalgalarla ilerleyen ve
simgelerle ipucu bulmaya çalışan Poe karakterinde, beyaz perdedeki Sherlock Holmes
anlatılarının ana besin kaynağını da anlamamızı sağlıyor.
Film,
dönem filmlerinin neredeyse klasikleşen karanlık fonunda işleyen, dram, korku
ve zeka karmaşığı bir gösteri. Katille yaptığı pazarlık sonucu sevgilisine
karşılık kendi hayatını veriyor olması, Poe’nun henüz aydınlatılamamış olan
ölüm nedenine bir saygınlık kazandırma girişimi olarak algılanabiliyor.
Ölüler, ölüleri dişleyen bir kuzgun, karanlık yer altı koridorları. Yunan mitolojisinden fırlamış cehennem figürleri... Kuzgun, gerçek bir paranoya...
Ölüler, ölüleri dişleyen bir kuzgun, karanlık yer altı koridorları. Yunan mitolojisinden fırlamış cehennem figürleri... Kuzgun, gerçek bir paranoya...
Kuzgun, Poe'nun
en ünlü şiiri. Ki zamanla Peo’nun adının yerine de kullanılmış olan şiir,
ölümünden 163 yıl sonra bir film adı olarak tekrar gösteri dünyasını
hareketlendirmiş. Kuzgun, öyküleyici diliyle
müzikselliği ve antik yunan mitolojisine kurduğu köprülerle, doğaüstü
atmosferiyle karanlık olmasıyla akıllarda kalmış olma özelliğine sahip.
Şiirde, papağanlaştırılmış bir kuzgunun perişan hâldeki bir aşığı gizemli biçimde ziyaret edişi ve adamın deliliğe doğru yavaş yavaş ilerleyişi anlatılır. Genelde bir öğrenci olduğu düşünülen aşık, sevgilisi Lenore'u kaybetmenin yasını tutmaktadır. Bir Pallas büstünün üzerine tüneyen kuş, adamın üzüntüsünü "nevermore - bir daha asla" haykırışını sürekli tekrar eder. Şiirde birçok folkorik ve klasik konuya atıfta bulunuluyor. Şiirin ilham kaynağı kısmen, Charles Dickens'ın Barnaby Rudge romanındaki konuşan kargadır. Poe şiirde Elizabeth Barrett Browning'in Lady Geraldine's Courtship başlıklı şiirinin ritmini ve ölçüsünü kullanmış, ayrıca tüm şiir boyunca iç uyak ve aliterasyona yer vermiş.
Şiirde, papağanlaştırılmış bir kuzgunun perişan hâldeki bir aşığı gizemli biçimde ziyaret edişi ve adamın deliliğe doğru yavaş yavaş ilerleyişi anlatılır. Genelde bir öğrenci olduğu düşünülen aşık, sevgilisi Lenore'u kaybetmenin yasını tutmaktadır. Bir Pallas büstünün üzerine tüneyen kuş, adamın üzüntüsünü "nevermore - bir daha asla" haykırışını sürekli tekrar eder. Şiirde birçok folkorik ve klasik konuya atıfta bulunuluyor. Şiirin ilham kaynağı kısmen, Charles Dickens'ın Barnaby Rudge romanındaki konuşan kargadır. Poe şiirde Elizabeth Barrett Browning'in Lady Geraldine's Courtship başlıklı şiirinin ritmini ve ölçüsünü kullanmış, ayrıca tüm şiir boyunca iç uyak ve aliterasyona yer vermiş.
Amerikan
Gotik edebiyatının, modern anlamda korku, gerilim ve polisiye türlerinin ve ilk
kısa hikaye yazarlarının öncülerinden olan, şair, editör ve edebiyat eleştirmeni
Edgar Allan Poe’nun (d. 19 Ocak 1809 - ö. 7 Ekim 1849), birçok kimse tarafından
ABD'nin ilk büyük yazarı kabul edilse de, hayattayken sık sık küçük düşürüldüğü
ve yanlış anlaşıldığı iddia edilmekte.
Poe, öz
babası tarafından terk edilen, annesini ve gölgesinde kaldığı eşini erken zamanlarda
kaybeden, alkol, kumar ve yaşadığı parasızlık yüzünden sürekli horlanan
bir karakter. Oyuncu anne babasından aldığı en önemli miras, gerçeklik
duygusuna olan güvenini kaybetmiş olması.
"Hiç
para kazanamadım. Hâlâ, tüm hayatımda olduğu kadar fakirim. Bir tek umudum var,
o da para etmiyor."
Elizabeth
Barrett, Poe'ya yazdığı bir mektubunda şiir hakkında şunları söylüyordu:
"Kuzgununuz burada, İngiltere'de bir sansasyon, bir korku dalgası yarattı. Kimileri şiirin korkunçluğuna kapıldı, kimileri de müziğine. 'Birdahaasla' sözüyle kendinden geçen insanlar tanıyorum."
"Kuzgununuz burada, İngiltere'de bir sansasyon, bir korku dalgası yarattı. Kimileri şiirin korkunçluğuna kapıldı, kimileri de müziğine. 'Birdahaasla' sözüyle kendinden geçen insanlar tanıyorum."
Kuzgun’un
tartışıldığı ortamlardan birinde biri, Poe’yu, yani Kuzgun’u, filmdeki karanlık
dış sesle örtüşen bir tasvirle anlatıyordu:
"Lambaları
oda neredeyse karanlık olana dek kısıyordu, sonra dairenin ortasında dikilip...
en melodik sesiyle şiiri okuyordu. Okuyucu olarak o kadar fevkalade bir gücü
vardı ki, dinleyenler bu büyülü okuyuş bozulmasın diye nefes bile
alamıyordu."
Edebiyat
ve sinema hastalıklı karakterlerin ürettiği gerçek dışı anlatılardan
hoşlanıyor. Antik çağlara dek uzanan bu hastalık, farklı olanı merak eden ve
onu dışlamaktan hoşlanan insan karakterini de yaygınlaştırıyor.
Ölüm,
karanlık, vahşet, umutsuzluk, entrika, güvensizlik, alkol, kumar ve para hangi
insanî değeri saf ve katışıksız tutabilir ki? Popüler Amerikan kültürü, insanın
karanlık noktalarından beslenmeye devam ediyor. Poe’nun gizemi, Baltimore’deki E.A.Poe
Derneği üyeleri ve diğer gizemciler tarafından bu yüzden ısrarla sürdürülüyor. Delilik,
paranoya ve gerçekle hastalıklı ilişki kurmak para etmeye devam ediyor.
Kuzgun'dan
...
Açıverince kepengi, eski devirden kalma
Azametli bir kuzgun
Kanat çırpıp sallanarak adım attı
İçeriye;
Ne bir selam verdi ne bir an durdu ya da
Oturdu;
Ama bir Lady'nin ya da Lord'un edasıyla
Tünedi kapımın üstüne-
Oda kapımın üstünde bir Pallas büstüne kondu-
Konup oturdu hepsi bu.
Derken ciddi ve haşin suratıyla bu abanoz kuş,
Kaderimi gülümsemeye dönüştürdü,
'Sorgucun kırkılmışsa da hiç kuşkusuz' dedim
Korkak değilsin sen,
Gecenin kıyısından gelen
Suratsız ve yaşlı kuzgun-
Gecenin Plutonian kıyısındaki saygı değer adın nedir,
Söyle bana.'
Kuzgun dedi ki 'bir daha asla.'
Kuzgun'dan
...
Açıverince kepengi, eski devirden kalma
Azametli bir kuzgun
Kanat çırpıp sallanarak adım attı
İçeriye;
Ne bir selam verdi ne bir an durdu ya da
Oturdu;
Ama bir Lady'nin ya da Lord'un edasıyla
Tünedi kapımın üstüne-
Oda kapımın üstünde bir Pallas büstüne kondu-
Konup oturdu hepsi bu.
Derken ciddi ve haşin suratıyla bu abanoz kuş,
Kaderimi gülümsemeye dönüştürdü,
'Sorgucun kırkılmışsa da hiç kuşkusuz' dedim
Korkak değilsin sen,
Gecenin kıyısından gelen
Suratsız ve yaşlı kuzgun-
Gecenin Plutonian kıyısındaki saygı değer adın nedir,
Söyle bana.'
Kuzgun dedi ki 'bir daha asla.'
...
Ahmet
Haydar, Sonsuz Ark, 29. 01. 2013, Sinema Notları 2
The
Raven – Kuzgun- İzlekleri:
Edgar A.Poe
İzlekleri: