“Ben,
kaybettiğiniz vicdanınızım; aldatamayacağınız, susturamayacağınız, kaldırıp bir
kenara atamayacağınız...”
Çayımı
aldım. Bilgisayarın karşısına geçtim. Şu anda gülümsüyorum. Twitter’dan, Sonsuz
Ark’tan ve Yeni Şafak’tan gerekli olan malzemeleri toparladıktan sonra yemeği
yapmaya hazırım. Söylemem gerek; dün gece hiç uyuyamadım. Twitter uzağı yakın ediyor yakını da uzak;
nefsin fotoğrafını yansıtıyor insan farkında olsun ya da olmasın.
Bugün 29 Mayıs 2013. Bu yazıyı yazıp yazmama konusunda tereddütlüydüm. Öçtüm, biçtim ve yazmaya karar verdim. Zira, bir Müslüman olarak hazmedemediğim ve bir Müslüman’a yakıştıramadığım bu fotoğrafı, en azından Ömer Lekesiz’e yarar sağlasın diye çekmek zorundaydım.
Bugün 29 Mayıs 2013. Bu yazıyı yazıp yazmama konusunda tereddütlüydüm. Öçtüm, biçtim ve yazmaya karar verdim. Zira, bir Müslüman olarak hazmedemediğim ve bir Müslüman’a yakıştıramadığım bu fotoğrafı, en azından Ömer Lekesiz’e yarar sağlasın diye çekmek zorundaydım.
İlk
fotoğraftaki Ömer Lekesiz’i, bir tweet alıntısını “"Her güç kendisine göre
bilgi verir". Mevcut som gri tavanlı İstanbul'un verdiği bilgi ölüme
dair...” (Ömer Lekesiz, 16.12.2012, Twitter) serlevha yaptığım, ‘Gri İstanbul
Gölgeleri / Medeniyet Çıkmazı Câri İstanbul 5’ başlıklı İstanbul Gezi Notlarım’da
şöyle anlatmıştım:
ED-
Sahaf Kebikeç'te Ömer Lekesiz'le Çay, Gri İstanbul Gölgeleri'nden İzler,
Medeniyet Çıkrığı/ Okunmuş Kitap Kokusu:
"Banka'yı
geçince hemen sola girdim... giriş bir iş hanına açılıyordu... 'Sahaf Kebikeç'
tabelası ararken, arkamdan bir ses "Seçkin!" diye yükseldi... Baktım,
Ömer Bey, gülümseyerek bana bakıyor. Nasıl tanıdı, nerden tahmin etti? Herhalde
bu da onun hayat tecrübesi... Sahaf'ın kapısını kilitlemiş, dışarı çıkmış ve
sokağın başında beni bekliyormuş.. Ben de yolda opera salonuyla, müzikle
ilgileniyorum... Benimki de iş değildi hani... Ama bu nazik İstanbul
Beyefendisi'nin beni bu şekilde bekleyeceğini nereden bilebilirdim ki?
Güler
yüzünü çevrelemiş içtenliği görünce doğal olarak yorgun yüzüm yumuşayıverdi...
Sahaf Kebikeç'e geçtik... Sevdiğim ve hep özlediğim kitap kokusunu çektim içime
derin derin... Okunmuş kitap kokusu bu... Eski adı 'Hacı Ömer Sabancı Kültür
Sitesi' olan şimdilerde 'Hacı Ömer Sabancı Kültür Merkezi'(14) adıyla bilinen,
Adana'nın ve aslında Türkiye'nin ilk kültür merkezlerinden biri olan 30 yıllık
kütüphane hatıralarımın başladığı yerde almıştım ilk okunmuş kitap kokusunu...
Sosyal
Medya asosyal yapıyor diyenler yanılıyor; sosyalleşmede ön hazırlık sayılabilir
biraz... biraz değil epeyce... zira ilk
kez yüz yüze görüştüğünüz kişilerle, hiç ara vermeden sohbete devam etmenizi
sağlıyor; ilk intibâ sorunsalıyla meşgul olmuyorsunuz - e tabi bu fotoğraflı
sosyal medya iletişimi için geçerli, bende de fotoğraf yok, karşı tarafa ilk
intibâ hakkı tanıyor bu:)- doğrudan olgulara ve olaylara ilişkin
paylaşımlarınız doğuveriyor sıcak sıcak ikram edilen çaylara eşlik ederek....
Kebikeç'te
Gri İstanbul Gölgeleri'nin izine rastlamadım; bilhassa bu gölgelerin farkında
olan bir dost gördüm, diyebilirim... Ömer Bey'in geçmişten bugüne taşıdıkları,
farkındalığın yüksek sesi, yüksek seçim gücü ve herhangi bir şeyin tolere
edilebilirliğini defalarca test etmiş bakışı görsel objektifimden zihinsel
objektifime akan değişkenlerdi... Okunmuş kitapların arasına sinmiş bir
tecessüs, bir kitapçı olgunluğu ve sert eleştirilerin kendine yer açmakta
zorlanmadığı doğal bir iklim...
Kısa
sohbetimizde, uzun mesafeden gelen davete sinmiş içten çay kokusu, tasavvuıf,
Câri İstanbul'un yaşadığı Medeniyet Çıkmazı ve daha çok şey akıp geçti... bazen
mutezilî görünen tekmil fotoğrafın ardında, merkezinde, gerekçelerinde
"Hel ta'kilûn?" sorusuna aranan cevabın samimiyetine de temas etti sözler. Twitter
'den "Sıcak İstanbul'a Toroslardan gelen bir esinti etkisi" diye
nitelenen sözler...
Ayağım
bereketli gelmiş; bir kaç kitap da satıldı bu arada... üçüncü çayımızı içtikten
sonra, demir almak vakti gelmişti Kebikeç'ten... Ömer Bey, kapıya kadar eşlik
etmedi sadece, sokağın çıkışına kadar
uğurladı Anadolu'nun Yozgat kokan bilgeliği, nezaketi ve zerafeti ile...
Medeniyet Çıkrığı'nda sağlam bir dişli görmek isteyenler içindi... Sonsuz Ark,
merhaba demişti yakından...”(1)
İlk
fotoğraf yukarıdaki gibi sıcak, samimi bir fotoğraftı ve Ömer Lekesiz Sonsuz
Ark Manifestosu’(2)nu okumuştu: Nasıl bir insanla karşı karşıya olduğunu
biliyordu. “Dadaistler geçmişe başkaldırdılar; ancak faşizme yol açmak
için... Geçmişe başkaldırıyorum; Allah'ın yolundaki taşları temizlemek için.
Çünkü geçmiş böyle bir ân'a şahitlik etmedi... Hayat; sanat, edebiyat, felsefe,
siyaset ve din böyle bir meydan okumanın konusu olmadı hiç. Gelecek bugünleri
anlattığında... sizler oradaydık diyeceksiniz... sizler şahittik
diyeceksiniz!" diyen biriydi.
Sanırım
kendisi de bu yazıyı okuduktan sonra ikinci fotoğraftaki Ömer Lekesiz’i
beğenmeyecektir. Çünkü ikinci fotoğraftaki Ömer Lekesiz, tepede oturan ve
kendisinde dilediği gibi davranma hakkı vehmeden, tahkir eden, kibirli, küçümseyen,
kendisini ‘Marka’ sayan sıradan bir İstanbul yazarı ve bu yazıyı hak eden de bizzat
fotoğraftaki Ömer lekesiz; Kebikeç’e çay
içmeye davet eden, ‘Usta’ dediğim, ‘Abi’ dediğim, ‘Kibar Bir İstanbul Beyefendisi’
dediğim, Adana’ya geldiğinde de gidip görüşmek istediğim ve Twitter’da, bazı
dostların keyifle izleyip gülümsediği sohbetler yaptığımız Ömer Lekesiz değil.
Umarım bu fotoğraf iki Ömer Lekesiz’den hangisini tercih edeceğine dair
kararlarına yardımcı olur.
Ömer Lekesiz’in
bana bir özür borcu var. O borcu ondan tahsil edeceğim, burada ya da ahirette.
Sanıyorum bu borcu ahirete bırakacak kadar cesur değil. Keyfi bilir dilerse
bunu bir tehdit olarak algılasın; ancak yaptığını uykusuz kaldığım 28-29 Mayıs
gecesi hiçbir şeye sığdıramamıştım. Ne nezakete ne insanlığa ne de Müslümanlığa.
Ona bir güven skalası eşliğinde tevdi ettiğim samimiyete böylesine tedhiş dolu
bir hoyratlıkla ihanet etmesi, onun şahsında gazeteci ve yazar milletine umarım
bir ders olur.
Yazının
kurgusunu da Ömer Lekesiz’in çok sevdiği ‘sanat’ bendinde inşa ettim.
Muhtemelen bu yazıyı da, diğerleri gibi, ‘kıskançlık’ duyguları eşliğinde
okumayacaktır.
Beni
uykusuz bırakan ‘gece’de kronoloji şöyleydi. Ömer Lekesiz, Twitter’daki profilime
girerek 27 Mayıs 2013 tarihli tweetlerimi (paylaşımlarımı) okudu. Yusuf Kaplan’ın
‘Analitik Zihni’ aşağılayan yazısına yönelik eleştirilerimi içeren tweetleri gördü
ve öfkelendi (Elbette benim öfkesinden haberim yoktu, telefon edip
konuşabilirdi de).
Akşam,
dört kişiden oluşan sohbet akışında Yusuf Kaplan’a ‘laf çaktığım’ı iddia ederek
bana öfkelendiğini, ancak öfkesini yoğurt yiyerek giderdiğini söyledi. ‘Yoğurt’
dört kişilik o sohbette öfke giderici bir ‘müsekkin’ olarak şakayla karışık bir
formda bana karşı da kullanıldı. Ben de
tek ineğin sütünden elde edilmiş yoğurdu sevdiğimi, piyasadaki yoğurtların
birden fazla ineğin sütünden elde edildiğini söyleyerek, Hikmet ve Hakikat
arayışına Kur’an dışında kaynaklardan beslenenlere minik bir tebessüm
göndermiştim.
Eleştirdiğim,
Yusuf Kaplan’ın 27.05.2013 tarihli Yeni Şafak’taki 'Bilinç'ten linç'e… Şuur'dan
şiire…' başlıklı batılı isimlerden alıntılar yaparak doldurduğu temelsiz yazısındaki
şu paragraftı:
“Analitik
zihin, parça üzerinde yoğunlaşır ama hem yoğunlaştığı şeyi, bütün'den koparır;
hem de kişiyi ayrıntı'nın 'pornografi'sine / ayartısına kapatır. Ve zihni
körleştirir.”(3)
Böylesine
ciddi bir konuda böylesine sert ve temelsiz eleştiriler yapan, düşünen ve
akleden insanlara hakaret eden, onları körlükle, çirkin pornografi ile resmeden
Yusuf Kaplan bilimden ve düşünceden haberdar değildi. Aynı sertlikte
yorumlamıştım bu paragrafı:
“Yani
Yusuf Kaplan, yine anlamadığın bir işe soyunmuşsun… Analitik zihin,... zihni
körleştirir." demişsin de Yusuf Kaplan; sen de analitik zihni
kullanıyorsun; kör müsün? Yani gerçekten analitik bakış açılarından habersiz
olmak demek tam olarak, analitik düşünemeyen Yusuf Kaplan olmak demek. Yusuf
Kaplan bana kızmasın ama benden başkası da ona söylemez bunu... Zihni istese de
istemese de analitik çalışır; ama kendisi bilmiyor bunu. Yusuf Kaplan, analitik
düşünen zihnini doğru kullanamadığı için, hatayı kendisinde değil analitik
zihinde buluyor... Allah evreni olduğu gibi, insan zihnini de analitik biçimde
yaratmıştır; Yusuf Kaplan farkında değil, ama Allah'a saygısızlık yapıyor. İnsan
analitik zihnini doğru kullanamıyorsa, Yusuf Kaplan gibi küfreder; oysa
küfretmeye mecbur değildir. Allah'ın "aklediniz" emrine mecburdur. Müslümanlar
analitik zihinlerini tasavvuf gibi bir düşmanla kucak kucağa oldukları için
kullanamadılar ve sefil vaziyetteler... Yusuf
Kaplan İslam düşmanlarının ekmeğine yağ sürüyor... ayıptır.”
Eleştirimde
sertlik dışında herhangi bir küçümseme, alay etme, hakaret yok. Aksine bu düşünceyi ciddiye
alarak betimlemek ve karşıt tez üretmek var. Ömer Lekesiz’i ilgilendiren hiçbir
şey yok. Galiba Ömer Lekesiz’i ilgilendiren Yusuf Kaplan’ın samimi arkadaşı
olmasıydı ve bu eleştirilerimi mahallesine saldırı olarak algılıyordu. Oysa ben
kendi tanıtımıyla ‘bir mahalleli’ olarak görmüyordum. Anlaşılan başka
mahalleden olduğumu bana hissettirmek zorunda olduğunu düşünmüştü mahalleli Ömer
Lekesiz ya da mahalle baskısına boyun eğmişti.
Ömer
Lekesiz, Yusuf Kaplan’a yönelik eleştirilerim nedeniyle ‘potansiyel
bakımlık’ olarak tavsif ettiği beni diğer sohbetçiye yeterince anlatamadığına
inandığı için, dörtlü sohbetin dışına çıkarak dörtlüden birine ‘mension’la beni
kastederek “Yahya kemal "Bir horoz öter durur reh-güzarımda" dizeli
şiirini okutan genç şaire "Horuzun hakkı var" demiş ya, öyle” diyerek
Yusuf Kaplan’a yönelik eleştirilerimi tahkir eden ve küçümseyen bir ‘çirkinlik’
sergiledi (Tweette adımı anmadığı için bunu daha sonra incelediğim kendi
profilinde gördüm ve aslında bu yazıyı yazmaya karar verme nedenim tam olarak
bu tweeetti; tweet hem yazılma biçimi hem de içerik olarak sıradan bir kibir
konforunda yalazlanmış bir öfke içeriyordu).
Anlaşılan
öfkesini kontrol edememişti ve göremeyeceğim bir yere taşmıştı; o arada
çalıştığım için ekrana sık sık bakmıyordum. Ancak ‘mesnion’lara ‘etkileşim’
akışında bakıyordum. Yani Ömer Lekesiz’in beni kasteden, ancak adımın olmadığı
tweetlerindeki çirkin duruşunu göremiyordum.
Devamında,
Ömer Lekesiz’in herkese iyi geceler dileyen, ancak beni dışarıda bırakan
tweetini gördüm. Beni ayırıp diğerlerine iyi geceler dilediği için sitem ettim
ve o gece öylece geçti gitti; samimiyet formunda tahlil ettiğim bu durumun
üzerinde durmamıştım. Zaten bu çirkinliği üreten ve farkında olan sadece Ömer
Lekesiz’di. Biz üç kişi ‘samimiyet’in terkisinde ilerlediğimiz için bu
nezaketten yoksun iğnelemeleri ve hakaretleri anlamaya çalışıyorduk (Aşağıdaki
tweetleri tek tek incelediğinizde siz de fark edeceksiniz)
Olay
günü, daha doğrusu Ömer Lekesiz’e göre olay 26-27 Mayıs’ta başlamıştı, ben 28
Mayıs’ı olay günü olarak kabul ediyorum, hemen her gün siyasetçilerin,
yazarların, gazetecilerin dilinde gezinen isimlere yönelik düşüncelerimi
paylaşmıştım. Said Nursi, Mehmet Akif, Necip Fazıl, Sezai Karakoç ve İsmet Özel’in fikir inşa etmediklerini ve herhangi bir
fikrin temsilcisi olamayacaklarını yazmıştım Twitter’a. Her zamanki gibi
herhangi birine değil de genel akış çizgisine hitap ediyordum.
“Hiç
kimse Mehmet Akif'in hamasette tıkanan aklının mahvettiği bir istikrar
alanından bahsetmiyor nedense... Belirtmem gerekiyor; şairlerden fikir iktibas
edilemez... Şairler gösteri adamlarıdır;gösteri yaparlar; düşünce yapmazlar. Necip
Fazıl'ın Büyük Doğu dergisi 3. sınıf bir dergidir ilköğretim proje
yarışmalarında bile tasnife gerek duyurmaz... Said Nursi, Necip Fazıl, Mehmet
Akif, Sezai Karakoç, İsmet Özel... bir fikrin temsilcisi olamazlar; fikir tesis
edemezler... Öğrenin bunu.” Diyerek düşüncelerimi ifade etmiştim.
Akşam,
akış çizgisinde Ömer Lekesiz’in bir yakınmasını fark ettim.” Şirin Neşad'ın(*)
sergisini gördüm bugün; tam bir hayal kırıklığı, tam bir gerkeksiz yorgunluk
oldu, hepsi bu! +” diyordu (Tweet aynen alınmıştır). Ben de önceki güne atfen,
takılma gayesi ile “yoğurt vereyim mi, iyi gider yorgunluğuna usta:)” dedim.
Bir süre bekledim, cevap gelmeyince ekran başından ayrıldım.
Bir saat
kadar sonra ekrana baktığımda Ömer Lekesiz’in ardı art arda sıralanmış tuhaf ve
öfke dolu tweetlerini gördüm. Şaşırmıştım. Ömer Lekesiz ,“ Peki, uzatmayayım.
Öğrendiklerimi öğrendim. Eleştiriyi severim ama nezaketsizliği asla. Onlar
kalır, siz gidersiniz. The end!” demiş ve takip listesinden beni çıkarmıştı.
Durumu anlamaya çalıştım. Önceki ‘mension’lara baktım.
Ardışık
iki tweette bana “Aklını yoğurda mı kaptırdın usta Usta, bu ne: Said Nursi,
Necip Fazıl, Mehmet Akif, Sezai Karakoç, İsmet Özel bir fikrin temsilcisi
olamazlar; fikir tesis edemezler... Öğrenin bunu"... Twitine yabancılar mı
girmiş yoksa, Allah aşkına? “ diye sormuş ve ekran başında olmayan benden cevap
gelmeyince de, “ Peki, uzatmayayım. Öğrendiklerimi öğrendim. Eleştiriyi severim
ama nezaketsizliği asla. Onlar kalır, siz gidersiniz. The end!” demiş ve çekmiş
gitmişti.
Yetmemiş; sohbetteki diğer iki kişiye de tweet göndermiş gerekli
açıklamaları da Direct Message (DM) ile vermişti: “SD benim sobbet listemde yer
almıyor artık; bilgilerinize...”
DM’ler
sonrası ikisi, yani samimi sohbetlerin
diğer iki elemanı ne bir helalleşme ne de bir vedalaşma olmadan sessizce takip
listesinden çıkarmışlardı beni. Bunlar İslam iddiasında olup kimsenin Müslümanlığını
beğenmeyecek kadar iddialı olan üç kişiydi. Beşinci isim olup o gün sohbete
dahil olmayan, ancak Ömer Lekesiz’in diğer iki kişiye yazdığı tweeti okuyup SD’yi
anlamayan ve “SD(Sveriges Demokrater=Isvec Demokratlari) Isvec'teki irkci
parti?” diyerek soran ve Ömer Lekesiz’den
“üstad başka mesaj nedeniyle sizi bilgilendiremedim, aklımdaydınız;
kucaklıyorum!” cevabını alan sohbet listesinden beni çıkardığını haber vermediği ve DM göndermediği isim beni
sohbet listesinden çıkarmamıştı.
O isim,
bugün “UnFollow etmek istediğinde haber ver de helalleşelim” dediğimde UF’u
anlamazlıktan gelerek diğer üçüne ders vermişti: “Musluman bi digerine
"öf" dememeli. Yardimci olmali. Her zaman "baklava börekle"
olmaz. Bazen de aci olur. Kardeslik ne demek?” Ben de “senin yüreğinin olgunluğunu da görüyorum bu
arada...” diyerek ona teşekkür ettim.
Çirkin
olayın fotoğrafı buydu.
Ömer Lekesiz’e
verdiğim cevaplar da şöyleydi:
“Yazdıklarını
şimdi gördüm usta... Baktım; durdum, düşündüm... " tam bir hayal
kırıklığı, tam bir gerkeksiz yorgunluk oldu" cümlesindeki derin nezaket
benimkinden hiç de farklı değildi; benzeştiğimiz yönler bunlardı ve ben bununla
suçlanıyorum sen tarafından... Sen onlarla kal ve bil ki; bu yaptığın
yapılabilecek en büyük nezaketsizlikti... sağlıcakla kal..."
Ardından
Twitter TimeLine’ına yazdığım mesajlar şunlardı:
“Evet;
keyifliyim bir 'marka' yazarı da
kaybettim; hükümlüdür. Zira fikrin ne olduğunu henüz herkese öğretmedim!!!!”
“Sizi ey
insanlar; sığındığınız gölgeliklerde rahatsız edeceğim, sizi açığa çıkarana
kadar zihinlerinizdeki kahverengi yerleri deşeceğim. İster kalın bu demde ister
gidin; ama bileceksiniz gerçeği söylediğimi... içinizdeki ses asla susmayacak,
siz ne kadar zorba olursanız olun! Ben, kaybettiğiniz vicdanınızım;
aldatamayacağınız, susturamayacağınız, kaldırıp bir kenara atamayacağınız... Yüzünüzü
çevirseniz de, kulaklarınızı tıkasanız da söylediklerimi duyacak ve
göreceksiniz...çünkü ben size şahidim; kaçamayacaksınız! Sizleri, ey insanlar,
uyarmaya devam edeceğim. Kibir diyorsunuz değil mi? Kibir... oysa ben size
sizdeki kibrin ruhunu gösteriyorum... Kendinizden korkuyorsunuz... Masonlarla
işbirliği yapıp müslümanları zelil eden Said Nursi'yi, Mehmet Akif'i
affetmeyeceğim... İktidarlarla para alışverişine girip fikir önderi olduğunu
iddia eden Necip Fazılı da affetmeyeceğim. Bir ümmetin dirilişine omuz
vereceklerine ellerinde kazma, savaşanların bacaklarına darbeler indiren
S.Karakoç'u, İ. Özeli de affetmeyeceğim. Anlatacağım bunlar olmasalardı
müslümanlar aldanmayacaklardı; parçalanmayacaklardı... Gençler ayrışmayacaktı. Siz
hepiniz bunu bildiğiniz halde şiirin büyüsüne kapıldınız, sözün süsüne
yaltaklandınız ve onları yücelttiniz; menfaat temin ettiniz!”
Üzgündüm.
O ara “Evet; keyifliyim bir 'marka'
yazarı da kaybettim; hükümlüdür. Zira fikrin ne olduğunu henüz herkese
öğretmedim!!!!” şeklindeki sert-meydan okuyan ve biraz da bilerek özdeşim frekansında
yazdığım tweetime cevap yazan akademisyen bir dost: “Zaman iyileştirir; onlar
da değişecekler, farkına varacaklar!” demişti. Umarım haklıdır.
Evet
Ömer Lekesiz; uykusuz kaldığım o gecenin ertesinde sen Twitter’da “Bismillah...
Yollara Abbas da gerek... Okuyan ve düşünen gençlerle bir hasbihale yürümenin
güzelliği için, ver elini Ayfon...” diyerek yola koyulduğunda aklında bu
yaptıkların var mıydı? Sen o gençlere bugün yayınlanan yazını mı anlatacaksın,
yoksa daha başka şeyler mi? Mesela hangi fotoğraftaki Ömer Lekesiz’i
görecekler?
“Çünkü
eleştirmen pazara salınmış bir fil değildir; tezgahını iğreti kuran pazarcı da
onun her yıklışında filleri suçlayamaz. Dolayısıya aksine bir düşüncede ısrar
etmek eyleyen ve yorumlayan bakımından ikili bir sakatlığa işaret eder.” (4)
diye yazmıştın ertesi gün. Sen beni eleştirdin mi, yoksa daha başka bir şey mi
yaptın? Ya da ben eleştirirken sana ne yaptım? Fil nerede? Eleştirinin Hası’nı
tanımlıyorsun. Peki, Şirin Neşat’ın sergisini gezdikten sonra yazdığın eleştiri
miydi?
Samimiyetini
gerçekleştirebilmiş olsaydın, kendinle sorunlarını çözebilmiş olsaydın, böyle
mi davranırdın? Mesela senin yerinde olsam, açıkça konuşur, helalleşir ve çeker
giderdim eğer senin yazdıklarını görmek istemiyorsam. Kaldı ki; bu yolda seni
ben bulmadım, sen beni buldun, Kebikeç’e çay içmeye davet ettin.
Tasavvuf karşıtlığımı çok iyi biliyordun. Senin nezaketine karşılık verdim, İstanbul Dükalığı’nın ne olduğunu biliyor olmama rağmen. Gerçekten Yahya Kemal ve genç şair arasındaki o örneği verirken hiç rahatsız olmadın mı? Bu benzetmeyi nasıl yapabildin? Ben sana asla 'Horoz’ gibi bir benzetme yapmam. Bunu terbiyeme aykırı bulurum. Ya değilse bilirsin lafımı hiç esirgemem.
Tasavvuf karşıtlığımı çok iyi biliyordun. Senin nezaketine karşılık verdim, İstanbul Dükalığı’nın ne olduğunu biliyor olmama rağmen. Gerçekten Yahya Kemal ve genç şair arasındaki o örneği verirken hiç rahatsız olmadın mı? Bu benzetmeyi nasıl yapabildin? Ben sana asla 'Horoz’ gibi bir benzetme yapmam. Bunu terbiyeme aykırı bulurum. Ya değilse bilirsin lafımı hiç esirgemem.
Bana kızgınlığını yoğurt yiyerek gidermeye
kalkacağına, bunu konuşamaz mıydın benle? Sence bu tavırların bindirilmiş aydın
kıtalarının tavrı değil mi? Söyler misin, gerçekten ne verdin bu ülkeye? Bak
Dan Brown saçmalıklarla dolu Dante’nin İlahi Komedya’sını insanların zihnine kazımak
için Cehennem adlı bir roman yazmış; herkes okuyor. Sen ‘İlahi Komedya’ mı
yazdın ‘Cehennem’ mi? Ne yaptın?
Gücenme, düşün, hangi fotoğraftaki Ömer Lekesiz'i beğendin; onu söyle bana!
Gücenme, düşün, hangi fotoğraftaki Ömer Lekesiz'i beğendin; onu söyle bana!
Seçkin
Deniz, 29 Mayıs 2013, Sonsuz Ark
Ertesi Gün, 30 Mayıs 2013:
Ömer Lekesiz'in Mesajı: "Evimiz ayrı yolumuz sapa dedim. Probleminizi şuradan anlayınız ki kapı kpanadıktan sonra da kapıyla kavga ediyorsunuz. Ayıp. yazılı, sözlü... Lütfen beni rahatsız etmeyiniz. Bari bu kadarını yapabilesiniz ki hatıranız temiz kalsın. Son mesajımdır."
İkinci fotoğrafı seçtiğini ifade eden Ömer Lekesiz'e Cevabım: "Hiç sorun değil; keyfinize bakın.. yazı orada; hesap orada... yolunuz kapınız her neyse güle güle. Beni rahatsız eden sizsiniz... Farkında olmadığınız bu."
Ömer Lekesiz'in Tercihi bu; hesap ahirete kaldı; hayırlı olsun:)
Ertesi Gün, 30 Mayıs 2013:
Ömer Lekesiz'in Mesajı: "Evimiz ayrı yolumuz sapa dedim. Probleminizi şuradan anlayınız ki kapı kpanadıktan sonra da kapıyla kavga ediyorsunuz. Ayıp. yazılı, sözlü... Lütfen beni rahatsız etmeyiniz. Bari bu kadarını yapabilesiniz ki hatıranız temiz kalsın. Son mesajımdır."
İkinci fotoğrafı seçtiğini ifade eden Ömer Lekesiz'e Cevabım: "Hiç sorun değil; keyfinize bakın.. yazı orada; hesap orada... yolunuz kapınız her neyse güle güle. Beni rahatsız eden sizsiniz... Farkında olmadığınız bu."
Ömer Lekesiz'in Tercihi bu; hesap ahirete kaldı; hayırlı olsun:)
Bağlantılar:
(*) Şirin
Neşat: Shirin Neshat (26 Mart 1957 ) New York’ta yaşayan İranlı görsel sanatçı.
film, video ve fotoğraf çalışmaları ile tanınıyor
(A)Yusuf
Kaplan’la İlgili Tweetlerim:
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 27 Mayıs
Yani
Yusuf Kaplan, yine anlamadığın bir işe soyunmuşsun..
http://yenisafak.com.tr/yazarlar/YusufKaplan/bilincten-lince-suurdan-siire/37877
…
Aç Yanıtla
Sil Favorilere ekle Daha fazla
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 27 Mayıs
"Analitik
zihin,... zihni körleştirir." demişsin de Yusuf Kaplan; sen de analitik
zihni kullanıyorsun; kör müsün?
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 27 Mayıs
Yani
gerçekten analitik bakış açılarından habersiz olmak demek tam olarak, analitik
düşünemeyen Yusuf Kaplan olmak demek
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 27 Mayıs
Yusuf
Kaplan bana kızmasın ama benden başkası da ona söylemez bunu...Zihni istese de
istemese de analitik çalışır; ama kendisi bilmiyor bunu
Aç Yanıtla
Sil Favorilere ekle Daha fazla
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 27 Mayıs
Yusuf
Kaplan, analitik düşünen zihnini doğru kullanamadığı için, hatayı kendisinde
değil analitik zihinde buluyor...
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 27 Mayıs
Allah
evreni olduğu gibi, insan zihnini de analitik biçimde yaratmıştır; Yusuf Kaplan
farkında değil, ama Allah'a saygısızlık yapıyor
Aç Yanıtla
Sil Favorilere ekle Daha fazla
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 27 Mayıs
İnsan
analitik zihnini doğru kullanamıyorsa,Yusuf Kaplan gibi küfreder;oysa
küfretmeye mecbur değildir. Allah'ın "aklediniz"emrine mecburdur
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 27 Mayıs
Müslümanlar
analitik zihinlerini tasavvuf gibi bir düşmanla kucak kucağa oldukları için
kullanamadılar ve sefil vaziyetteler...
Aç Yanıtla
Sil Favorilere ekle Daha fazla
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 27 Mayıs
Yusuf
Kaplan İslam düşmanlarının ekmeğine yağ sürüyor... ayıptır.
Aç Yanıtla
Sil Favorilere ekle Daha fazla
(B) Ömer
Lekesiz’in Yusuf Kaplan’la İlgili Eleştirilerime Öfkesini Yoğurt Yiyerek
(Yoğurt kovasının resmini de paylaştı) Kontrol Ettiğini söylediği Tweetler:
Önce Yoğurt hikayesi:
Ömer
Lekesiz @OmerLekesiz 26 Mayıs
Aklıma
ışık taşıyan adam Hulusi Akkanat "at şunu çantana" dedi. Eve gelince
baktım: Peter Kingsley'den "Batı Hikmetinin Bilinmeyen Tarihi"!
Detaylar
Seçkin Deniz @Seckin_Deniz 26 Mayıs
@OmerLekesiz
Batı Hikmeti mi varmış?
Detaylar
Ömer Lekesiz @OmerLekesiz 26 Mayıs
Usta
sana göre Batı diye birşey yoktur ki hikmeti olsun :)) (Hikmet babamızın malı
değil, müminlerin yitik malıdır) @Seckin_Deniz
Detaylar
Seçkin Deniz @Seckin_Deniz 26 Mayıs
@OmerLekesiz
Doğu var mı şimdi onla uğraşıyorum:)))
Detaylar
Ömer
Lekesiz
@OmerLekesiz
Akşam
akşam sinirlenmeyeyim için kaşığa kuvvet deyip yarım kova yoğurt yedirdin bana
haberin olsun :) @Seckin_Deniz
Yanıtla
Retweetle Favorilere ekle Daha fazla
11:49 PM
- 26 Mayıs 13
Tweet
metni
@OmerLekesiz
adlı kişiye yanıt
Resim
bağlantı olarak görünecek
Seçkin Deniz @Seckin_Deniz 26 Mayıs
@OmerLekesiz
yoğurt böbrek ilacıdır usta...hem ben faydalı bir adamım:))
Detaylar
Ömer Lekesiz @OmerLekesiz 26 Mayıs
@Seckin_Deniz
evet, şekil 4b'deki gibi... yoğurt bitiyor sahiden... :))
Detaylar
kunala @guzeligelis 26 Mayıs
@OmerLekesiz
@Seckin_Deniz istemeden de olsa göz misafiri oluyoruz, tartışma uslubunuz çok
güzel konuyu merak ettiriyor hem de tebessüm:)
Detaylar
Seçkin Deniz @Seckin_Deniz 26 Mayıs
@OmerLekesiz
:)) tek inekten mi südü:)
Detaylar
Seçkin Deniz @Seckin_Deniz 26 Mayıs
@guzeligelis
@OmerLekesiz'in dilinin güzelliğindendir o... benim ki epeyce limonîdir:)
Detaylar
Ömer Lekesiz @OmerLekesiz 27 Mayıs
@guzeligelis
Ah bir de konu olsa... :)) @Seckin_Deniz
Detaylar
kunala @guzeligelis 27 Mayıs
@OmerLekesiz
@Seckin_Deniz ;)) Batının hikmeti idi de bir ara yoğurtla imtihanına döndü
sanırım;)
Detaylar Yanıtla
Retweetle Favorilere ekle Daha fazla
Seçkin Deniz @Seckin_Deniz 27 Mayıs
@guzeligelis
@OmerLekesiz Tek inek südü aslında simgesel bir dönüştürme aracıydı ama...
Hikmet kaç ineğin sütünden elde edilmiş yoğurttur:)
Yoğurdun Yusuf Kaplan'la ilgisi:
Seçkin
Deniz
@Seckin_Deniz
@DoganEbubekir
@MD_sutcuimam Yoğurt yemekle mi tehdit ediyorsun...e ye:) @OmerLekesiz
Yanıtla
Sil Favorilere ekle Daha fazla
11:38 PM
- 27 Mayıs 13
Tweet
metni
@DoganEbubekir
@MD_sutcuimam @OmerLekesiz adlı kişiye yanıt
Resim
bağlantı olarak görünecek
Ebubekir Doğan @DoganEbubekir 27 Mayıs
@Seckin_Deniz
@MD_sutcuimam @OmerLekesiz Artık yoğurt yemeyi seni protesto etmek için bir
yöntem olarak benimsedik.
Detaylar
Seçkin Deniz @Seckin_Deniz 27 Mayıs
@DoganEbubekir
@MD_sutcuimam @OmerLekesiz Afiyet olsun... ben çekiliyorum... sonra ayran yaparsınız
kabahat bende kalır:)
Detaylar
Seçkin Deniz @Seckin_Deniz 27 Mayıs
@DoganEbubekir
@MD_sutcuimam @OmerLekesiz ne vakit sesiz lazım olur...o vakit ses edersiniz...
hepinize küsüyorum...
Detaylar
Ebubekir Doğan @DoganEbubekir 27 Mayıs
@Seckin_Deniz
@MD_sutcuimam @OmerLekesiz Küsmek yok, yola devam!
Detaylar
Ebubekir Doğan @DoganEbubekir 27 Mayıs
@Seckin_Deniz
@MD_sutcuimam @OmerLekesiz İstanbula gelsin, bayıltana kadar yoğurt
yedirteceğim
Detaylar
Ömer Lekesiz @OmerLekesiz 27 Mayıs
@DoganEbubekir
@Seckin_Deniz @MD_sutcuimam yoğurt bahane teklif şahane...
Detaylar
Muhterem Dilbirligi @MD_sutcuimam 27 Mayıs
@OmerLekesiz
Yani yogurda ananas katmakmi?:)) @DoganEbubekir @Seckin_Deniz
Detaylar
Ömer Lekesiz @OmerLekesiz 27 Mayıs
@MD_sutcuimam
@DoganEbubekir @Seckin_Deniz öyle değil; her şeye yoğurtsu yaklaşanı asıl
doktoruna havale etmek :))
Detaylar
Muhterem Dilbirligi @MD_sutcuimam 27 Mayıs
@OmerLekesiz
Beni su siracibasi, adanali ile basbasa birakmayinda :)) @DoganEbubekir
@Seckin_Deniz
Detaylar
Ömer Lekesiz @OmerLekesiz 27 Mayıs
@MD_sutcuimam
doktor @DoganEbubekir potansiyel bakımlık @Seckin_Deniz olabilir(di) mesela..
Hem bugün durduk yerde Yusuf'a da laf
çakmışken
Detaylar
Ebubekir Doğan @DoganEbubekir 28 Mayıs
@OmerLekesiz
@MD_sutcuimam @Seckin_Deniz Yusuf?
Detaylar
Ömer Lekesiz @OmerLekesiz 28 Mayıs
@MD_sutcuimam
onu @DoganEbubekir Üstada emanet ettik netekim @Seckin_Deniz
Detaylar
Ömer Lekesiz @OmerLekesiz 28 Mayıs
@DoganEbubekir
Kaplan @MD_sutcuimam @Seckin_Deniz
Detaylar
Ebubekir Doğan @DoganEbubekir 28 Mayıs
@OmerLekesiz
@MD_sutcuimam @Seckin_Deniz Aman üstad! Binbir başlı kartalı nasıl taşır
kanarya?
Detaylar
Ömer Lekesiz @OmerLekesiz 28 Mayıs
@DoganEbubekir
kanarya ya sormalı (az daha kanara diyecektim, tashihi son anda farkettim)
@MD_sutcuimam @Seckin_Deniz
Detaylar
Ebubekir Doğan @DoganEbubekir 28 Mayıs
@OmerLekesiz
@MD_sutcuimam @Seckin_Deniz Kaçırmışım da
Yusuf neler yapmıştır kim bilir? Bu sıralar pek okumam yok:((
Detaylar
Ebubekir Doğan @DoganEbubekir 28 Mayıs
@OmerLekesiz
@MD_sutcuimam @Seckin_Deniz Bu sıralar kimse bana güvenip saçmalamasın, walla
savunamayabilirim.
Detaylar
Ömer
Lekesiz @OmerLekesiz 28 Mayıs
@DoganEbubekir
Yahya kemal "Bir horoz öter durur reh-güzarımda" dizeli şiirini
okutan genç şaire "Horuzun hakkı var" demiş ya, öyle
Sohbeti göster
Ömer
Lekesiz @OmerLekesiz 28 Mayıs
@DoganEbubekir
yoğurt işi dün o nedenle çıktı, yoğurda güvenmek daha kolayıma geldi yani :))
@MD_sutcuimam
Sohbeti göster
Ebubekir
Doğan @DoganEbubekir 28 Mayıs
@OmerLekesiz
@MD_sutcuimam @Seckin_Deniz Emanetiniz ortada yok. Ahz-u kabızsız emanet kabul
edilmez.
Detaylar
Ömer Lekesiz @OmerLekesiz 28 Mayıs
@DoganEbubekir
kabız mı? @MD_sutcuimam @Seckin_Deniz
Detaylar
Seçkin Deniz @Seckin_Deniz 28 Mayıs
@OmerLekesiz
Bi kere durduk yere değildi... o yazıyı yazan o:) @MD_sutcuimam @DoganEbubekir
Detaylar
Ömer Lekesiz @OmerLekesiz 28 Mayıs
@DoganEbubekir
@MD_sutcuimam şimdi gitmeliyim Ustalarım, hayırlı geceler, haberleşiriz.
Detaylar
Seçkin Deniz @Seckin_Deniz 28 Mayıs
@OmerLekesiz
@MD_sutcuimam @DoganEbubekir Nasılsa bir gün elime geçeceksiniz hepiniz
kebapçıda mangalın önünde terletmezsem sizi...
Detaylar
Muhterem Dilbirligi @MD_sutcuimam 28 Mayıs
@OmerLekesiz
@DoganEbubekir Hayirli geceler abi!
Detaylar
Ebubekir Doğan @DoganEbubekir 28 Mayıs
@Seckin_Deniz
@OmerLekesiz @MD_sutcuimam Elhamdülillah yaşıyormuş:)) (@Mevlanaidris ten
intihal özrü)
Detaylar
Ebubekir Doğan @DoganEbubekir 28 Mayıs
@OmerLekesiz
@MD_sutcuimam @Seckin_Deniz pardon ya. Kabz! Bu hatayı ben yapmazdım .
Detaylar
Ebubekir Doğan @DoganEbubekir 28 Mayıs
@OmerLekesiz
@MD_sutcuimam @MD_sutcuimam hepinize hayırlı geceler.
Detaylar
Ebubekir Doğan @DoganEbubekir 28 Mayıs
@Seckin_Deniz
@OmerLekesiz @MD_sutcuimam Mangaldan korkanın...
Detaylar
Muhterem Dilbirligi @MD_sutcuimam 28 Mayıs
@DoganEbubekir
hayirli geceler
Detaylar
Seçkin Deniz @Seckin_Deniz 28 Mayıs
@OmerLekesiz
@DoganEbubekir @MD_sutcuimam demek ki... hayırlı gece... e öyle olsun...
Detaylar
(C)Ömer
Lekesiz’in Doymuş Nezaketi’ni Ortadan Kaldıran Tweetlerim:
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 28 Mayıs
Hiç
kimse Mehmet Akif'in hamasette tıkanan aklının mahvettiği bir istikrar
alanından bahsetmiyor nedense...
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 28 Mayıs
Belirtmem
gerekiyor; şairlerden fikir iktibas edilemez... Şairler gösteri adamlarıdır;gösteri
yaparlar; düşünce yapmazlar.
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 28 Mayıs
Necip
Fazıl'ın Büyük Doğu dergisi 3. sınıf bir dergidir ilköğretim proje
yarışmalarında bile tasnife gerek duyurmaz...
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 28 Mayıs
Said
Nursi, Necip Fazıl, Mehmet Akif, Sezai Karakoç, İsmet Özel... bir fikrin
temsilcisi olamazlar; fikir tesis edemezler... Öğrenin bunu
(D)Ömer
Lekesiz’in THE END Tweetleri (Saatlere
dikkat lütfen):
Ömer
Lekesiz @OmerLekesiz 21 sa
Şirin
Neşad'ın sergisini gördüm bugün; tam bir hayal kırıklığı, tam bir gerkeksiz
yorgunluk oldu, hepsi bu! +
Aç Yanıtla
Retweetle Favorilere ekle Daha fazla
Seçkin Deniz @Seckin_Deniz 21 sa
@OmerLekesiz
yoğurt vereyim mi,iyi gider yorgunluğuna usta:)
Aç
Ömer
Lekesiz @OmerLekesiz 23 sa
@Seckin_Deniz
Aklını yoğurda mı kaptırdın usta Usta, bu ne: Said Nursi, Necip Fazıl, Mehmet
Akif, Sezai Karakoç, İsmet Özel... +
Sohbeti göster Yanıtla
Retweetle Favorilere ekle Daha fazla
Ömer Lekesiz @OmerLekesiz 21 sa
@Seckin_Deniz
+ bir fikrin temsilcisi olamazlar; fikir tesis edemezler... Öğrenin
bunu"... Twitine yabancılar mı girmiş yoksa, Allah aşkına
Aç
Ömer Lekesiz @OmerLekesiz 21 sa
@Seckin_Deniz
Peki, uzatmayayım. Öğrendiklerimi öğrendim. Eleştiriyi severim ama
nezaketsizliği asla. Onlar kalır, siz gidersiniz. The end!
Aç
Seçkin Deniz @Seckin_Deniz 20 sa
@OmerLekesiz
Yazdıklarını şimdi gördüm usta... Baktım; durdum, düşündüm...
Sohbeti gizle
Yanıtla Sil Favorilere ekle Daha fazla
11:29 PM
- 28 Mayıs 13 · Detaylar
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 20 sa
@OmerLekesiz
" tam bir hayal kırıklığı, tam bir gerkeksiz yorgunluk oldu"
cümlesindeki derin nezaket benimkinden hiç de farklı değildi
Sohbeti gizle
Yanıtla Sil Favorilere ekle Daha fazla
11:30 PM
- 28 Mayıs 13 · Detaylar
Seçkin
Deniz
@Seckin_Deniz
@OmerLekesiz
benzeştiğimiz yönler bunlardı ve ben bununla suçlanıyorum sen tarafından...
Yanıtla
Sil Favorilere ekle Daha fazla
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 23 sa
@OmerLekesiz
Sen onlarla kal ve bil ki; bu yaptığın yapılabilecek en büyük
nezaketsizlikti... sağlıcakla kal...
Aç Yanıtla
Sil Favorilere ekle Daha fazla
11:31 PM
- 28 Mayıs 13
(E)Kibirli
Sosyetenin Canını Yakacak Olan Tweetlerim:
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 20 sa
Evet;
keyifliyim bir 'marka' yazarı da
kaybettim; hükümlüdür. Zira fikrin ne olduğunu henüz herkese öğretmedim!!!!
Aç Yanıtla
Sil Favorilere ekle Daha fazla
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 20 sa
Sizi ey
insanlar; sığındığınız gölgeliklerde rahatsız edeceğim, sizi açığa çıkarana
kadar zihinlerinizdeki kahverengi yerleri deşeceğim.
Aç
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 20 sa
İster
kalın bu demde ister gidin; ama bileceksiniz gerçeği söylediğimi... içinizdeki
ses asla susmayacak, siz ne kadar zorba olursanız olun!
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 20 sa
Ben,
kaybettiğiniz vicdanınızım; aldatamayacağınız, susturamayacağınız, kaldırıp bir
kenara atamayacağınız...
Aç Yanıtla
Sil Favorilere ekle Daha fazla
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 20 sa
Yüzünüzü
çevirseniz de, kulaklarınızı tıkasanız da söylediklerimi duyacak ve
göreceksiniz...çünkü ben size şahidim; kaçamayacaksınız!
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 20 sa
Sizleri,
ey insanlar, uyarmaya devam edeceğim:)
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 20 sa
Kibir
diyorsunuz değil mi? Kibir... oysa ben size sizdeki kibrin ruhunu gösteriyorum...
Kendinizden korkuyorsunuz...:)
Aç Yanıtla
Sil Favorilere ekle Daha fazla
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 20 sa
Masonlarla
işbirliği yapıp müslümanları zelil eden Said Nursi'yi, Mehmet Akif'i
affetmeyeceğim...
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 20 sa
İktidarlarla
para alışverişine girip fikir önderi olduğunu iddia eden Necip Fazılı da
affetmeyeceğim
Aç Yanıtla
Sil Favorilere ekle Daha fazla
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 20 sa
Bir
ümmetin dirilişine omuz vereceklerine ellerinde kazma, savaşanların bacaklarına
darbeler indiren S.Karakoç'u, İ. Özeli de affetmeyeceğim
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 20 sa
Anlatacağım
bunlar olmasalardı müslümanlar aldanmayacaklardı; parçalanmayacaklardı...
Gençler ayrışmayacaktı
Aç Yanıtla
Sil Favorilere ekle Daha fazla
Seçkin
Deniz @Seckin_Deniz 20 sa
Siz
hepiniz bunu bildiğiniz halde şiirin büyüsüne kapıldınız, sözün süsüne
yaltaklandınız ve onları yücelttiniz; menfaat temin ettiniz