27 Haziran 2013 Perşembe

SA268/KY3-NT3: İnsanın Kendi Olması ya da Özgürlük

 “Her tercih bir özgürlüktür ve kendi sonuçlarını doğurur.”


En çok dillendirilen ve en çok istismar edilen şeylerin başında gelir özgürlük. Çünkü en etkili bir savunma mekanizması olarak görülüyor. İnsan yaptığı hatayı savunmak ve meşru görmek için ilk başvurduğu şey “ben özgürüm” demek oluyor. Oysa insanın “kendi” olmasının adıdır özgür olmak.

İnsanı sorumlu tutup sınırlayan hayatın ta kendisidir. İnsan hayatı kurallarına göre, yani insanca yaşamalıdır. Tercih edip karar vermesi gereken insan, bunun sonuçlarından kaçamaz.


Nizamın olduğu her yerde, insan sınırlı ve sorumludur. Mesela herhangi bir işyerinde çalışmak isteyenlerin önüne uyulması gereken şartlar getirilir. Orada çalışmak ya da çalışmamak insanın tercih meselesidir. Orada çalışmayı tercih eden bir insan, o şartların gerektirdiği ölçüde davranmak zorundadır. İnsan bu şekilde tercihini özgürce kullanmış olur.

Kainatta da bir nizam vardır. Nasıl ki bir nehir yatağında aktığı zaman nehirdir. Haddini aştığı zaman sel olur, zarar verir. İnsan da öyle nizamında aktığı zaman insandır; yoksa haddini aşarsa felaket olur, özgürlük adına yakıp yıkar.
***
Özgürlük dediğimiz şey kademelidir. İnsan ancak bu kademeleri aşarak özgür olabilir. İnsanoğlu dünyaya gelir gelmez her şeye bağımlıdır. Özgürlüğün ilkel hali yaşamaktır.

Çocukluk evresinde insan kendi işlerini yapmayı becerebilse de ebeveynine yine tam bağımlıdır. Aklı bâliğ olduğunda ise sorumluluklar başlar. Bu süreçle insan barınma, sağlık, güvenlik, içtimai iletişim, vesair ihtiyaçlarını gidermeye çalışır.

İnsan maddi, manevi ve sosyal ihtiyaçlarını giderdiği ölçüde özgürlüğünün niteliği artar. Ancak bu şekilde insan kendi varlığını bulup özgürlüğü nitelikli olarak yaşar.

Özgürlüğün en önemli unsurlarından biri de eleştiridir. Mesela; siz ortaya bir fikir attınız. Bu sizin özgürlük alanınızdandır. Karşınızdaki insan da tepki gösterdi; bu da onun özgürlük alanındandır.

Eleştiriyi özgürlük karşıtı olarak görmek ya da eleştirildiğinde kendi özgürlüğüne müdahale olarak görmek kelimenin tam anlamıyla aklını kullanamamaktır.

Her tercih bir özgürlüktür ve kendi sonuçlarını doğurur. İnsanlar bir şeyleri kabul ederler ya da etmezler. Yalnız bunun sonuçlarıyla mutlaka karşılaşırlar. Mesela bir insan iki kere ikinin dört ettiğini kabul etmeyebilir ya da gökyüzü bordo renktir, diyebilir. Bu kabullerin sonucu olarak da doğacak olan iletişimsizlik ve uyumsuzluk sorunlarıyla karşılaşır. İnsanlar illa iki kere ikinin dört olduğunu ya da gökyüzünün mavi olduğunu kabul etmek zorunda değildir. Burada asıl mesele bir zorlamanın olmamasıdır.
***
Hülasa, insanın özgürlüğü kendi kendisine vasıl olmanın yoludur. İnsanın kendisini gerçekleştirmesinin, insanın kendi olmasının adı ve yoludur özgürlük. Bu yüzden Bediüzzaman Said Nursi “Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam” demiştir. Bu yüzden özgürlük yaşamaktan daha değerlidir.


Nurullah Tuna, Konuk Yazarlar, Sonsuz Ark, 27.06.2013


Seçkin Deniz Twitter Akışı