11 Temmuz 2013 Perşembe

SA283/KY1-CÇ9: Gezi İmamı’na Açık Mektup

“Siz gerçekten kapitalizme karşısınızdır; ama yanınızdakiler değil.”


Muhterem Gezi İmamı;

Size bu mektubu ramazanın manevi bereketi vesilesiyle ve “İçinizde hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten alıkoyan bir topluluk bulunsun. İşte bunlar kurtuluşa erenlerdir.” (Âlî İmran 104) buyruğunun saikiyle yazıyorum. Ve bunu teolojik bir tartışmanın içine girmeden yapmak istiyorum.

Teolojik tartışmaların benim indimde bir anlamı yok. Çünkü bir teolojik tartışmanın sonuçsuz  bir girişim olduğuna inanıyorum. Öyle olmasaydı bugün yeryüzünde bir tek inancın egemen olduğunu gözlemlerdik. Ya bütün insanlık Budist olurdu ya Yahudi ya Hristiyan ya İslam ya da ateist olur çıkardı.

Yine aynı biçimde  tartışma sonuçsuz bir girişim olduğu için, aynı inancı paylaştığını söyleyenlerin farklı söylemlere sahip oluşu da bu savımı kanıtlar sanısındayım. Bunca mezhebin, meşrebin oluşu ve her birinin yekdiğerine yüksekten bakışı, ancak  her birinin kendisinin fırka-i nâciye olduğu savıyla arz-ı endam edişi, teolojik tartışmaların beyhudeliğine en somut kanıt gibi.

Herkes kendi bindiği gemiyi ‘Nuh’un Gemisi’ diye tesmiye ediyor; geminin dışındakileri Yam diye adlandırdıkları gerçeği sizin de meçhulünüz değildir. Sizin dahi tavrınız buna kanıttır. Sizin gibi düşünmeyenler hepsi abdestli kapitalist, hepsi Yam.

Sizin gibi düşünmeyenlerin niye öyle olduğuna kanıtınızı sorgulayamam. Nasıl ki sizin kınadıklarınız görüşlerini ayetlere dayandırıyor ve diğerlerini ayetleri anlamamakla, eğip bükmekle suçluyorsa, siz de aynısını yapıyorsunuz.

Siz nasıl ki sahabeyi, Ebu Zer’i örnek aldığınızı söylüyorsanız, diğerleri de sahabeden Ebu Bekir gibi, Osman gibi sahabeleri örnek veriyorlar ve kendi mezheplerini meşreplerini hak olarak algılayıp algılatma gayretini güdüyorlar.

Benim derdim kimin hak, kimin nâhak olduğu değil. Kimin nerde durduğu, kimle durduğu. Ben sizin yanlış yerde yanlış kişilerle durduğunuzu düşünüyor buna inanıyorum. Sizin, kendinizi antikapitalist olarak tanımlarken ‘İslam’ kavramının başına bir şey eklerken Hac 78’i unutarak davrandığınızı da sanmıyorum.

Böyle yapmanızın nedeni yanınızda duranlar, yanında durduklarınız. Çünkü sadece “İslam” derseniz yanınızda duranlardan bir teki yanınızda durmayacak. Bunu siz de iyi biliyorsunuz. İslam’ın başına sonuna bir şey eklemeden bugün şiddetle karşı çıktığınız iktidara karşı olanları yanınızda bulamazsınız.

Sizin, ‘Sahih İslam’ adına, bugüne karşı çıktığınıza inanıyorum. Ama siz de yanınızda duran kendilerini ateist, sosyalist, laik Kemalist diye tanıtanların böyle bir kaygıları olmadığına inanmalısınız. Onlar bu güne “şeriat gelecek” korkusuyla karşı çıkıyorlar. Saltanatlarını kaybettikleri için karşı çıkıyorlar.



Onların sizin gibi kapitalizmle herhangi bir dertleri yok. Öyle olmadığını yanınızdakilerin –gezi bağlamında- giyim kuşamlarından yaşam biçimlerinden rahatlıkla çıkarabileceksinizdir. Onların mantığının düşmanımın düşmanı dostumdur mantığından öte bir anlamı yoktur.


Yanında durduğunuz sosyalistler son çözümlemede Kemalist çıkar ki, bidayetinden beri böyledir. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Yusuf İnan Kemalizmin yolunu sürdürdüklerini savunmalarında belirtmişlerdir.

Dünya alem Kemalizmin faşist bir sistem olduğunu bilirken -ki “Paradigmanın İflası” yazarı bunu somut örneklerle gösterir- kendini sosyalist diye tanımlayanlar bu gerçeğe gözlerini ve kulaklarını kapatmışlardır. İzmir İktisat Kongresi’nde alınan kararla kapitalizme eklenen yamalı bohça bir sisteme sıkı sıkıya sarılıp sonra da “kapitalizme” karşı olunabilinir mi?


Siz gerçekten kapitalizme karşısınızdır; ama yanınızdakiler değil. Yaşam biçimleri bunu ele verir. Bu ülkede sosyalizmin neşvü nema bulmasını engelleyen hatta katleden sosyalistlerdir. Bir kaçını istisna tutabiliriz. Mesela Mahir Çayan sosyalistliğinde bence samimidir. Başkaya da öyle.

Sosyalistlerin mevcut iktidara karşı çıkışlarının tek nedeni iliklerine kadar sindirilmiş din korkusudur. Tuhaf olansa hiç birinin herhangi bir dinin egemen olduğu sistemde yaşamamış olması. Bu sosyalistler artık faşist olduklarını da gizlemiyorlar. Malum her biri ulusalcı oldu. Yani Hitlerin partisi Nasyonal Sosyalist Partisi üyesi her biri.


Yanında durduğunuz bir başka grup kuşkusuz en ilginç olanı. Hadi adı sosyalist eylemleri nasyonal sosyalistlerin sizin gibi kapitalizme karşı olduklarını varsayıp bir nebze hoş görelim. Laik Kemalist faşistler de sizin yanınızda. Bunun izahı var mı? Kemalizm ne zamandan beri kapitalizme karşı olmuş? İzmir iktisat kongresi Kemalizmin rotasının ne olduğunu göstermiyor mu? Yoksa sık sık “aramızdaydı” dedikleri kişi İzmir’de yeni bir iktisat kongresi mi düzenledi de haberimiz yok?

Koçlar, Boynerler birer Kemalist değil mi? Bunlar ne zaman ilan ettiler kapitalist olduklarını? Biz niye duymadık.

Sizin bu güne olan düşmanca karşı oluşunuzun onlarla aynı paralelde olduğunu düşünmek istemiyorum. Yanınızdakilerin düşmanlığı salt “din korkusu”; bu öcü din onlara ne yapmıştır bilmiyorum.

Mütedeyyinler bugün sizin yanınızda değil. Bunun ‘niye’sini sorguladınız mı? Hepsi abdestli kapitalist olduğu için mi, yoksa sizin ilke sorunlarınız olduğundan mı? Peygamber hem Ebu Sufyan’ın yanında duracak hem de Bilal-i Habeşi’yi nasıl inandıracaktı? Ebu Zer o Muhammed’e inanır mıydı?

Dersim katliamını bugün dahi “o günün şartları” diye savunanlar, size kapısını açmışken bizim karşı duruşumuzu kapitalist oluşumuzla izah edebilir misiniz?

Sahih İslam adına bugüne karşı çıkışınız da bir temeli yok. Burada bir yanılsama var. Mevcut iktidar kendisine referans olarak batı değerlerini aldığını söylemiştir. Ve sadece parti mensupları dindardır. Yani yönetime islami referansla gelmemiştir ki, abdestli kapitalizm olmuş olsun.

Laik-faşist kemalistlerin, sosyalistlerin, ateistlerin karşı çıkışı sadece parti mensuplarının dindar oluşu. Dindar olana tahammülleri yok. Namaz kılan, oruç tutan bir başbakanı, bir cumhurbaşkanını hazmedemiyorlar, karşı oluşları bundan.

Siz sisteme mi mevcut iktidara mı düşmanlık derecesinde muhalifsiniz? Sisteme muhalifseniz, bunu vurgulamanız gerekmiyor mu? Böyle bir şey yaptığınızda şuan yanınızda duran ve yanında durduklarınızdan kaç kişi kalır sanıyorsunuz? Ama biz abdestli kapitalist olmayan yüzbinlerimiz sizin yanınızda olurdu?

Evet, sisteme düşman olan sesin yanında yüzbinler olurdu. O yüzbinler mevcut iktidarın yanında duruyorsa azıcık nefes aldıklarından. Giyiminden kuşamından ötürü acil kapılarından geri döndürülmemesinden. Sınavlara girebilmesinden. Annesinin diliyle annesiyle konuşabildiğinden, o yüzbinler mevcut iktidarın yanında.

Buncacık soluk alışımızı bize niye hor görüyorsunuz? Onların hor görmesinin hiçbir anlamı yok. Yıllardır hor gördüler, yetmişlik kadınların başını açtırıp öyle hastahenelere aldılar, ikna odaları kurdular, görüş gününde annesinin Türkçeyi bilmeyişinden ötürü gözleriyle konuştular. Bunların farkında olmamış olmanızı anlayamam.

Mevcut iktidarın referansı islam değilken sistemin ona dayattığı biçimde iktidar olmuşken sisteme savaş açmayışınızın başkaca bir nedeni mi var? Bilmiyorum. Sahih İslam adına mevcut iktidara saldırışınızın hiçbir öznesiyle-nesnesiyle örtüşen kanıtınız olamaz.

Gelin yanınızda duranlara, yanında durduklarınıza mevcut egemen sisteme karşı savaş açtığınızı deklere edin. Mevcut toplumdaki bütün acıların kaynağının egemen sistem olduğunu, Müslümanından gayr-i müslimine, sünnisinden alevisine, kürdünden türküne, çerkezine kadar acı çeken ne kadar insan varsa, her birisinin acısında bu laik-faşist sistem olduğunu ilan edin, mücadele başlatın, bütün mustazaflar yanınızda olacaktır. Bütün halk yanınızda olacaktır. Vatandaşlar sizi tu kaka edecektir.

Ama meyuslanmayın. Çünkü mustazaflar yanınızda olacaktır. Vesselam!




Cemal Çalık, 11.07.2013, Sonsuz Ark





Seçkin Deniz Twitter Akışı