Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
“İyilik genişlemeli. Karşılıksızca yürümeli insanlığın geleceğine…”
Akşam’ın geceye süzülen dakikalarında, sessiz
sakin bir yerde kendisiyle başbaşa kaldığında insan çok şey düşünür. Hadi biraz
açılalım uzaklara. Deniz her zamanki gibi kabaracakmış gibi duran ve kabardıkça
sönen dalgalarıyla ikircikli. İnsan gibi değil mi?
Denizi insana benzetirim hep. Sizce de öyle
değil mi? Dalgaları kasırgaların, gök gürültülerinin, şimşeklerin ve
yağmurların kışkırtıcılığına asla dayanamaz. Günahları o zaman çıkar ortaya
denizlerin. Gemileri batırır, insanları boğar, kıyıdaki duvakları kan
kırmızısına, yasa boyar.
Her şey bittiğinde, yavaş yavaş günahlarıyla
yüzleşir gibi gemilerin, teknelerin,hayvanların ve insanların cesetlerini
kıyılara gönderir. Bir gün, er veya geç bir yerde kıyı, denizin günahlarıyla
tanışır. İnsan gibi, deniz de saklayamaz hiçbir günahını.
Bir nehir kıyısında, okyanusun ortasında, bir
çınar ağacının altında yerin ve göğün tam ortasında oturup düşündüğünde insan,
denizlerin günahlarına nasıl şahit olursa kıyı, öyle çıkarır içinden bütün
günahlarını insan, hepsine yeniden şahit olur. Tek tek kara noktalar hâlinde hatırlar
günah molozlarını. Elini uzatıp yok edemez onları; pişmanlıkları geçmişi değiştiremez.
Sonraki fırtınalarda, kasırgalarda sanki hiç
günah işlememiş gibi, yine insan gibi coşkuyla patlar deniz. Denizin aklı
yoktur ancak; günahlarını tekrarlar ve devam eder kıyıda teşhir etmeye. Ama
insanın aklı vardır. Her günah kasırgasında yaptıkalrının sonuçlarını bilir. Bu
yüzden ders almalıdır sonraki her kasırgaya bırakacak. Bir merhamet duası
isteyecektir kendisi için. Tövbe edecektir kıyısında durduğu zaman zamanın…
Çocukluğundan çıkıp gelen sorumsuzluğunun
günahları büyüemişse, çocukluğuna gülümseyecektir; büyümüşse kendisi gibi
günahları, yüzü süzülecek ve o an iyilikten esirgeyecektir kendini insan,
cezalandıracaktır hüznüyle. Bu iyilerin derdidir. İyilerin sıkıntısıdır. Kıyılar
iyiler içindir. Günahlarını düşünen iyilerin tövbe ihtiyacıdır hatırlamak. Kötülerin
böyle bir derdi yoktur.
İyi ve kötü insan vardır; ama iyiye ve
kötülüğe devam edip etmemeye karar verecek olan insan da vardır. Kötülerin
anlaşılmak gbi bir kaygıları olmaz; yaparlar, harap ederler, çıkıp giderler.
Kıyılarda oturup düşünmedikleri için her anları kasırgalarla doludur, günahları
kat kat kasılmıştır.
İyiler, iyiliğin doğurgan olduğunu bilirler,
tıpkı kötülerin kötülüğün doğurgan olduğunu bildikleri gibi. İyilerin cezası,
kötülerin cezalandırılmamasından dolayı çoğalır. Kötüler cezalandırılmadıkça
iyiye ayrılan alan daralır; kötülük genişler, genişler, genişler.
Deniz, karalardan ayrılanların, ayrılmak
isteyenlerin sığınağıdır. İçindeki binbir renkle ışıldar ve görmek için parlak
gözler ister. Ama nedense, işte nedense geri dönmek ister insan karaya. Karayı özler,
günahı özler. Her tövbeden sonra yeniden günah işlemesi bundandır.
Kötülerin denize ihtiyacı başka kötülükler
planlamak içindir. Denizi görmek, denizin doygun duruluğunu ve
çılgınlıklarından aldıkları derslerle olgunlaşmak demek değildir onlar için…
Şimdi, sessizce doğrulun yerlerinizden
güvertenin geceye evrilen yanaklarına dokunun. Serin duygularınızın ve
dinginleşmiş düşüncelerinizin içindeki tövbesi edilmiş günahları artık
zihninizden uzaklaştırın. Kendinize iyilik yapın, başkalarına iyilik yapabilmek
için sizin dingin olmanız gerek.
İyilik genişlemeli. Karşılıksızca yürümeli
insanlığın geleceğine. Bunu ancak siz iyiler yapabilirsiniz; siz, bencil
olmayan iyiler.
Yaşlı Bilge, 15.07.2013, 23:23, Sonsuz Ark, Peynir Gemisi'nden, Sınanmış Renkler 11
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.