‘Toynak
sesi duyunca Zebra gelsin aklına!’*
Sokratik yöntem yok; inisiyatik yöntem var. Birdenbire etkileniyorlar; bir şeyhin namaz kılışından, ney ve def sesinden, rakstan, aşktan, insanın Allah’ın bir parçası olduğuna inanan güruhtan… sonra birdenbire müslüman olup İslam dedikleri bir şeyi anlatıyorlar. Depresyon, şizofreni, paranoya, ankisiyete falan bahane. Kitaplar, filmler, çizim, müzik, şiir yüklü heybeleriyle kralların kapısına çöreklenip sofradan besleniyorlar.
Kral ne
tasavvuf ne? Sofra ne, bir lokma-bir hırka ne? İstanbul, Dubai ve Kahire’yi
mesken tutup Suud kraliyet ailesine yağdanlık yapıyorlar. Suud ailesi tasavvufa
karşıt olmakla zengin bir vahhabi-selefi dine sahip. Lüks, şatafat ve tasavvuf;
alışılageldik bir denklem; haberimiz yok, tanrısal yol böyleymiş.
Bir
tanesi tasavvufa gönül(!) vermiş; New York’lu' derviş Shems Friedlander, resim,
fotoğraf, film ve yazdığı kitaplarla sufizmi, İslam diye anlatıyor. Elit Mevlevileri elit Brooklyn Müzik Akademisi'nde bir semah gösterisi sunduğunda izlemiş, mevlevileri davet etmiş, çay içip
müzik çalışmışlar. İslam buymuş ona göre…
../..
'Sanat
kendimi tanımam için bir araçtır' diyen Shems; bir gün Beyazıt'taki sahaflarda
ziyaret ettiği bir Şeyh 'i namaz kılarken görünce 'işte bu' diyerek İslam'a
yönelmiş. Mekke, Medine, Kahire ve İstanbul olmak üzere bütün Ortadoğu'da muhtelif
şeyh efendilerden feyz almış. Ve aldığı feyzi anlata anlata bitiremiyor.
Huzurlu, yetkin, kurtulmuş…
New Age
Muslim böyle; işi çöllerde raksetmek, kral sofralarında ün toplamak. Lawrence
ne yapmıştı ki?… Hepsi çöl sevdasıydı onunkisi… sonunda paramparça çöller kalsa
da geride önemli olan aşktı.
…/…
New York’lu
Shems’in çektiği 'Faysal: Bir Kral'ın Mirası' isimli belgesel filmi Kasım
2012'de Londra'daki BAFTA Tiyatrosu'nda ve Chagrin Falls Belgesel Film
Festivali'nde gösterilmiş. Mister Derviş, Kraliyet İslami Araştırmalar Enstitüsü tarafından
Sanat ve Kültür alanında 2012'nin 'En Etkili 500 Müslümanı'ndan biri seçilmiş.
Kahire Amerikan Üniversitesi'nde görsel iletişim alanında profesör olarak ders
veren Friedlander, dönüşümlü olarak Kahire ve İstanbul'da yaşıyormuş 'Toynak
Sesi Duyunca Zebra Gelsin Aklına' adında bir kitap yayınlamış.
…./….
Celaleddin
Rûmi Amerika'da en popüler şairmiş elbette; ama dünyanın kaotik, finanslaşan
ekonomisinin ortasında insanlar hayatlarının anlamını anlamanın bir yolunu
aradıkları için de 'Rumi, Aşkın Kanatları' filmi insanları çok etkilemiş...
Tasavvufun
ilaçlık reçetelerinin sebebi de Shems’e göre, Franco Berardi’nin, 'The
Uprising: On Poetry and Finance' (Ayaklanma: Şiir ve Finans Üzerine) adlı kitabından:
'Son on yılda psiko-sosyal araştırmalar
ve sanat, sinema ve roman fenomenoloijisi duygusal ilişkilerde artan bir
kırılganlığı ve zihinsel patolojilerde bir artışı ortaya çıkardı: Yeni kuşağın
kolektif deneyiminde dikkat eksikliği bozuklukları, depresyon, panik ve intihar
davranışı artmaktadır.'
…../…..
Shems
Friedlander’in ‘'Toynak sesi duyunca zebra gelsin aklına' aforizmasından
etkileniyoruz ve anlamaya çalışıyoruz. Çöllerdeki raksın sebebini düşünüyoruz.
Görsel iletişim, Ayaklanma, Türkiye’de Gezi Parkı, Mısır’da Amerikan destekli
Suudi finanslı askeri darbe. Zebra geliyor aklımıza. Yeni moda müslüman olmuş
tiplerin paket dili çınlıyor kulaklarımızda.
Shems
Friedlander’in ülkesi ABD’nin organize ettiği Gezi Parkı terörüyle İstanbul kan
ağlarken, Kahire sokakları Suudi kraliyet ailesinin finanse ettiği darbelerle
inlerken Shems Kahire Amerikan Üniversitesi’nde arap çocuklarına görsel
iletişim dersi veriyor, Amerikalıların ahlaken yok olmuş, alkol uyuşturucu ve seksin pençesinde kıvranan gençlerine
anlatılacak olan tasavvuf derslerini Amerika'da anlatmak aklına gelmiyor. Müslüman
arapların çocuklarına yeni kuşağın ayaklanma bilincini aşılıyor.
……/……
Savaşların
arkasında sessizce büyüyen, öldürülen insanların yaşanmamış aşklarına
kulaklarını tıkayan mistik paranoya, gezegenin bütün dertlerini dergahlarda
müziklerle unutturmaya çalışıyor. Toynak sesini duyunca aklımıza Batılı ülkelere ait stratejik
ahlaksızlıklardan başka bir şey gelmiyor.
Sen iyi
bir adam değilsin Shems Friedlander, senin anlattığın sufizm de savaşlara,
ölümlere karşı gündelik tek sözü olmayan, insanlık adına gelmiş geçmiş en büyük
kötülük. Anlattığın İslam falan değil çünkü Kur’an’dan ve Allah’ın Elçisi
Muhammed’den bahsetmiyorsun.
Kendinizi bir türlü tanıyamadınız,
bitiremediniz bu tanrısal yol dediğiniz uğursuzluğu.
Aykut Seçkiner, Sonsuz
Ark, 20.07.2013, Kırk İki Ara Noktalı Yazılar 11
* Shems Friedlander’in açıklaması:
“ABD'de
bir tıp deyimi: 'Toynak sesi duyunca zebra gelmesin aklına' ifadesi ile eğer
bir hasta boğaz ağrısı, baş ağrısı ve burun akıntısıyla size geliyorsa, daha
fazla bir şey aramanıza gerek olmadığı açıktır, çünkü bu kişi nezle olmuştur. Değiştirilmiş
'Toynak sesi duyunca zebra gelsin aklına' sözüne göre tasavvufta, görünenin
dışında bir anlamın mümkün olabileceğini anlamaya açık olmayı öneriyor..”