“Söze
yüklenebilir mi ellerin? Sözcükler yüklenebilir mi ellerini?”
Ellerin
aklıdır aşkın, göz bebeklerimde ışıyan. Ellerin yüreğidir aşkın. El yürek..
yürek el! El kesilen yürek! Yürek kesilen el! Bitimsizliğin habercisi.. işaret
edeni ölümsüzlüğün. Karanlık zamanların tükendiği mekân.. karanlıkların hiç
bilinmediği, karanlıkların hiç olmadığı evrendir ellerin. Güneşi daim olan!
Işığı daim bulan! Karanlıkları ışığa dönüştürendir ellerin.
Ellerin!
Güz bitimi bahar muştusu. Kış bitimi bahar coşkusu. Ellerin ölümün bittiği yer,
ellerin bengisu. Ellerin benliğimde bir çınar. Ellerin ömrümce kaynayıp coşan
bir pınar. Ellerin acıyı öldüren. Ellerin acıyı bal eyleyen. Ellerin bir sevda
şarkısı, aşkın çağrısı. Ellerin mi sen, sen mi ellerin?
Yaşam
ellerinde başlayandır. Ellerin gün yorgunluğunun bittiği yerdir. Ellerindir
aklımda olan. Aklımı tutan. Ellerin akli olanın bittiği yerdir. Yüreğin
sesidir. Süvarisidir ellerin yüreğimi şaha kaldıran.
İşte
gelip dikelmiştir, sarıp sarmalamıştır karanlıklar varlığımı; karanlıkları
dağıtacak olan esirgediğin ellerindir. Yaşam bir uçurumsa ki, uçurumdur; geçit
ellerin. Varlık kuşkuluysa ki, kuşkuludur, teminatı ellerin. Zaman kapan ise
ki, kapandır, anahtarı ellerin.
Bir
tutkudur ellerin, yalanın öldüğü yerdir. Ölümün öldüğü yerdir. Ellerin
merhamet, ellerin şefkat ellerin saadet.. öylece bekliyor benliğim takdis
gününü kapısında ellerinin.
Söze
yüklenebilir mi ellerin? Sözcükler yüklenebilir mi ellerini?
Elini
kavuşturan an’a merhaba! Ellerini bulduran an’lara merhaba!
Merhaba
ellerinle aydınlanan geceye, ellerini doğuran geceye merhaba! Merhaba elinle
sarhoş zamana! Merhaba dünya! Merhaba bahar! Merhaba gündüze, geceye merhaba!
Sabaha, akşama.. bütün ân’lara bütün zamanlara merhaba! Eldeki tılsıma merhaba!
Gurbeti
elinde gördüm vatanı elinde buldum. Sevdayı elinde derdim, öfkeyi elinde
biçtim. Yıldızları elinde derdim, ayrılığa elinde, kavuşmaya elinde erdim.
Sözcükleri dile getiren elin. Sözcüklerin dilini çözen elin. Sözcüklere dil
bağışlayan elin. Suskunluğu boğan elin. Sözü sözleri lal eden elin.
Gözü
kör eden elin. Kör gözleri gördüren elin. Vatanım elin. Aşım ocağım yuvam elin.
Soluduğum hava elin. Kokladığım gül elin. Yüreğimi titreten nağmelerdir elin.
Karda
yolunu kaybedenlere yol gösterendir elin. Menzile vardırandır. Çölde susuzlara
çeşme, yananlara vaha, deryalarda boğulanlara sal’dır elin.
Balıklar
için su neyse benim için o elin. Sevda dünyamın çevresi gergefi elin. Dünyam
koca bir petek ondaki bal elin.
Acılarım
elin. Sancılarım elin. Feryadım elin. Mutluluk elin. Damarlarımda dolaşan kan
elin. Ciğerlerimdeki soluk elin. Gözümde ışık gönlümde çağlayandır elin.
Cemal Çalık, 23.07.2013, Konuk Yazarlar, Sonsuz Ark