“Sayılamayanlar yok sayıldı. Tartılamayanlar yok sayıldı. Ölçülemeyenler yok sayıldı.”
Şekvâcıyım çağımdan,
içinde yaşadığım zamandan. Şekvâcıyım çıyanlarla, sırtlanlarla, karamuklarla
aynı havayı solumaktan. Şekvâcıyım insanlığın rafa kaldırılmasından. Rafa
kaldırılıp hayâsızlığın baş tacı edilmesinden. Şekvâcıyım kirletilmesinden
gönüllerdeki eleğimsağmaların. Şekvâcıyım emeğin çalınmasından, çocukların
yetim bırakılmasından. Şekvâcıyım aymazlığından hem cinslerimin, kendimin.
Şekvâcıyım kendine
zer ve zoru ölçüt kılanların ikiyüzlülüğünden. Ölçütleri sayılabilir kılındı
insanlığın. Sayılamayanlar yok sayıldı. Tartılamayanlar yok sayıldı.
Ölçülemeyenler yok sayıldı. Ölçütleri tartılanlardan, ölçütleri sayılanlardan, metreye vurulan ölçütlerle soluk alanlardan Şekvâcıyım.
Şekvâcıyım insana
ait, insanı insan eden değerlere ait bütün kavramların alt-üst oluşundan.
Alt-üst edildi bütün kavramlar. Albenili kılındı zerin ve zorun dayatmaları.
Katliamlara gerekçeler bulundu. Katliamlar gerekçelerle aklandı. Süslenip
püslenip beş çaylarında baş köşeye oturtuldu her bir katliam, her bir sömürü,
her bir zulüm.
Katliamların,
zulümlerin, sömürülerin koynunda büyür oldu insanlık, farkına varmadan
küçüldüğünün. “Var olmasalar ölmezlerdi” denecek kadar alçaldı yargılar.
Uğrular, kalpazanlar sahibi oldu adaletin. Özgürlüğün burnuna halka takılıp
köşe bucak gezdirildi her bir köşesinde yeryüzünün. Gökyüzünün derinliklerinde
vahşilikler parlatıldı. Pazarlandı gökyüzünde vahşetin en kabası, en acımasızı.
Sömürdükçe,
zulmettikçe esridiler. Esridikçe katlettiler. Kandan şarap ürettiler, üretip
tükettiler. Tükettikçe esridiler. Esridikçe öldürdüler.
Ellerim göğsümde
kalakaldım. Nutkum kesildi. İnsanda olması gereken değerleri başı dik, alnı
açık taşıyan sözcükler kavramlar soldu. Solduruldu. Zehirlendi. İnsanı insan
yapan değerleri gönençli bir yürekle taşıyan sözcüklerin kavramların her biri
kirletildi arsızca.
Bin yıllık bir
birikim birkaç yıl içinde, birkaç ay içinde, birkaç gün içinde, birkaç saat,
birkaç dakika içinde, birkaç saniye içinde harcandı. Harcanıp keyifler çatıldı
ocak başlarında, çeşme başlarında. Methedildi zalimler. Methiyeler dizildi
zalimlere. Zulüm yarışmaları düzenlendi. O yarışlarda en büyük ödül tetikçilere
verildi.
Mazlumun soluk
almasına kahroldular. Her biri bir misarşist kesildi hayâsızca. Akan kanın
durmasına içerlediler. Çocukların gülüşüne diş bilediler. Huy kaptılar
kadınların izzetli olmasından. İzzetli oluşa yoktu tahammülleri. El birliği edip
tanklarıyla, toplarıyla, molotoflarıyla saldırdılar rahmeti soluyanlara. Rahmet
sunanlara.
Böylece insanın oluş
yolu kesildi haramilerce. Arsızlıklarını gizlemeden yaptılar bunu hem de.
İnsana insan olma olanağı sunan her bir kavram, her bir sözcük yalan
mezbahalarında hunharca katledildi. El çırpıldı bu katliamlara törenler
şölenler icat edildi. Şekvâcıyım bu törenlerden, şölenlerden. Şekvâcıyım kanla
esriyenlerin esrikliklerinden.
Cemal Çalık, 01.08.2013, Konuk Yazarlar, Sonsuz Ark