15 Ağustos 2013 Perşembe

SA358/KY1-CÇ37: Katından Bir Yardımcı Gönder Rabbim

"Senin her şeye gücün yeter!"


Ey yüceler yücesi Rabbim! Sana ne gizlidir ki arz edeyim hâlimi? Sana ne gizlidir ki arz edelim hâlimizi?

Ey her şeyi yoktan var eden, her vara varlık bahşeden Yüce Allah’ım; Sana gizli olan nedir ki? Çaresizliğimdir, çaresizliğimizdir beni böyle sorduran, bilirim bu dahi gizli değildir Sana.

Rabbim senin çağrın olduğu için duadayım. Senin çağrın olduğu için açmışım ellerimi göklere. Senin çağrın olduğu için diz çökmüşüm yere. Senin çağrın olduğu için dillendirmişim pişmanlığımı. Senin çağrın olduğu için yüklemişim söze hâlimi.  


Senin çağrın olduğu için bilenmişim söze. Senin çağrın olduğu için yaslanmışım söze. Sözlere. Bana öğrettiğin sözcüklerle gelmişim kapına. Senin çağrın olduğu için kılıca gücü yetmeyene verdiğin ruhsat olduğu için sarılmışım söze, sözlere. Sözden, sözlerden bir medet beklediğim yok, beklediğimiz yok ey âlemlerin Rabbi, beklenen medet sendendir. Acılarımıza ilaç sendedir. Yaralarımıza merhem sendedir.

Ya Rab! Çaresizim! Çaresiziz! Elbet bilirsin ezilmişlerin senden başka kimsesi yoktur. Senden başka kimsesi olmamıştır. Olmayacaktır. Sen verdin mustazaf adını ezilmişlere, yalın ayaklılara. Sen söyledin yeryüzünün süsü olduğunu adını koyduğun mustazafların. Sen vaat ettin yeryüzünün hâkimi olacaklarını mustazafların. Sen kınadın sesini duymayanları mustazafların. Senin hor görmendir beni yüreklendiren, yüreklendirip sağır kulakları patlatırcasına haykırtan.

Ey zulme uğrayanların halinden haberdar olan, ey zalimlerin neler yaptıklarını tanıkların tanıklıklarına ihtiyaç duymadan bilen, ey güçsüze güç veren bize dayanma gücü ver.

Ey Rabbimiz! Ey mustazafların koruyucusu katından acil bir yardımcı gönder.

Sen bilirsin zamanın zalimleri daha bir zalim öncekilerden. Sen bilirsin zamanın zalimleri daha bir utanmaz öncekilerden. Sen bilirsin zamanın zalimleri daha bir pervasız öncekilerden. Sen bilirsin zamanın zalimleri daha vahşi öncekilerden. Sen bilirsin esfeli safilindeki insan hayvanların en zalimidir.

Esfeli safilindeki insan ne denli korkunçtur Sen bilirsin. Hiçbir akrebin, hiçbir örümceğin, hiçbir yılanın, hiçbir çıyanın, hiçbir sırtlanın, kanatlı kanatsız hiçbir vahşinin yaptıkları yapacakları esfeli safilindeki insanın yaptıklarına erişemez. Hiçbir ifritin aklına gelmemiştir, aklına gelmez de esfeli safilindeki insanın yaptıkları.

Ey Rabbim; yüreğim burkuluyor, yüreğimiz burkuluyor, gözlerim kararıyor, gözlerimiz kararıyor.

“Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve "Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize katından bir yardım eden yolla" diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz?” diye buyurdun, buyurmuşsun ve fakat içimizden kimi tabansızlar, kimi beyinsizler, kimi zalimlerin yardakçısı olanlar icat ettikleri “maslahat”a kulak verip tıkamışlar kulaklarını, yummuşlar gözlerini, dönmüşler sırtlarını.

Bizim dahi kulaklarımızı tıkayalım isterler. Bizim dahi gözlerimizi yummamızı isterler, bizim dahi sırtımızı dönmemizi isterler.

Rabbim bilmedesin ki biz sözden başkasına güç yetiremeyenleriz dünyanın bu köşesinde. Önümüze dikilmiş sınırları aşacak feri yok dizlerimizin. Bu yüzden ruhsatın söze sarılmışız. Diliyle buğz etmekten öte bir şey gelmiyor elimizden. Böyleyken buğz edişimizden sözümüzden dahi rahatsız olmakta maslahat taparlar.

Maslahata türkü yakanlar. Maslahata şapka çıkaranlar. Ah maslahat altından yapılan buzağıdan daha şedit bir put değil midir Rabbim? Altın buzağıdan yapılan puttan daha zehirli değil midir bu maslahat dedikleri? Adına maslahat dedikleri bu put daha kahredici değil mi?

Allahım “Vay o namaz kılanların haline” buyruğunu değil de maslahatı kendilerine ölçü yapanların meclisini, törenini, şölenini kahhar isminle kahret! Beni maslahat taparların meclisinde olmaktan, törenine şölenine katılmaktan koru ve gözet. Beni mustazaflara mustazafları bana yoldaş kıl, yar et, yaren et.

Beni rızık korkusuyla hayata sarılanlardan etme rabbim! Dünya hayatı kendilerine süslü gelenlerden etme! Dünya süsüne, dünya sevgisine düşüp ayetlerini eğip bükenlerden etme Rabbim!

Ey yardımı mustazaflara yakın olan, ey desteği zalimlerden uzak olan; verdiğin nimetlerden şımarıp yeryüzünde kibirle gezinen, yeryüzünü kana boğanların hükümranlığını tez elden yıkacak gücü kuvveti bize eriştir.

Yüreklerimizi cesaretle nimetlendir. Ayaklarımızı cesaretle sabitleştir. Bize kurtuluşu yakın kıl. Bize ferahlığı nasip et. Senin her şeye gücün yeter!


Cemal Çalık, 15.08.2013, Konuk Yazarlar, Sonsuz Ark




Seçkin Deniz Twitter Akışı