“‘Şey’in, kendisi olarak günlere
varmasını, günleri aşmasını sağlayandır saffet.”
Arınmaktır saffet. Arınmış olmaktır.
Arınmış olmanın bir gereği bir sonucudur saffet. Arı
olmaya bitimsiz bir özlem duyabilenin şanındandır saffet. Her dem kendini
yenilemektir saffet, yenilenmenin hazzını duyana, hazzını duyanlara ne mutlu.
Ne kutludur “bir gününü bir gününe eş tutmayan” olan.
Bu yola baş koyan. Bu yolun her an her zaman açık olması için çırpınan ne kutlu
kişidir. Saffetle iç içeolmanın bilinciyle soluk alan ne kutlu kişidir.
Saffetle yoğrulmuş olmak ne kutlu bir iştir. Çün aldanmaya ve aldatmaya karşı
bir settir saffet. Ne mutlu aldanmaya ve aldatmaya karşı set olana! Aldanmaya
ve aldatmaya karşı set olmayı seçene ne mutlu!
Aldanan ve aldatan olmamak için çırpınmaktır saffet.
Aldanan ve aldatan olmamak için gayret göstermektir. Tâ gönlünün en
derinlerinde bu arzuyu büyütendir saffet. Aldanmışların ve aldatanların saptırmasına
karşı bir iksirdir saffet. Sapmalara karşı bir dirençtir, bir direniştir
saffet.
Hem içsel hem dışsal bir arınmanın gereğini duyurandır
saffet. Kokuşmuşluğa, kirlenmişliğe gerekçeler üretmekten azâde olmaktır.
Kendini ve çevresini bu tür gerekçelere karşı azâde kılmaktır saffet. Bu azâde
oluş, bu azade kalışı her dem diri tutmaktır. Bu azâdeliği her dem diri tutana,
diri tutanlara ne mutlu!
“Onlar bir ümmetti geldi geçti” buyruğuyla soluk
almasını öğrenmişlerin, o kutlu buyruğu içselleştirmişlerin kana kana içtikleri
bir pınardır saffet. Ne dün üzre güzellemeler ne yarına ait beklentiler içre
olmaz saffeti kuşanan kişi. Günü temizlemektir işi, anı parlatmaktır vazifesi.
Bir an bile beyhude soluk alıp vermezdir saffetle buluşan kişi, saffetle
yoğrulan kişi.
Saffet, arınmışların dünyasıdır. Saffet, arınmışların burhanıdır.
Bir kutlu ateştir. Bir kutlu meşaledir. Güneş dahi ondan devşirmiştir ışığını,
devşirir ışığını. Aya güneşe tüm gezegenlere menzili buldurandır. Menzilde
olmanın gereğini duyurandır.
Aya, güneşe tüm gezegenlere menzilde olmanın, menzilde
gitmenin yolunu yollarını fısıldayandır saffet. Bu fısıltıya kulak kesilenlere
ne mutlu!
Mevsimlerin övüncüdür saffet. Baharın şevkidir saffet.
Bahardaki şevk saffetin eseridir. Saffetin meyvesidir. Bahar yeniden bir doğuş
değildir, var olanın arınmasıdır. Arınıp güne varmasıdır şeylerin.
Bahar “şey”i arındırıp güne varmasını, günü aşmasını
sağlayandır. “Şey”in kendisi olarak günlere varmasını günleri aşmasını
sağlayandır saffet. Arınmayı akletmeyen, arınmanın gereğini duymayan kendisi
olmayı kaybetmiştir.
Hep bir tortu olmayı, tortu kalmayı seçmiştir saffetin
gereğini duymayan, duyumsamayan kişi. Hep bir şeyin artığı olarak solumayı
seçmiştir saffetin gereğini bilmeyen. Bilemeyen. Bilisizliğe sığınan. Bir
artıktır saffetle yolu kesişmeyen kişi.
Var olmanın neşesinden bihaber olmaktır saffetin
gereğini duymayan. Duyamayan. Saffetle yolu kesişen, saffetle buluşan kişinin
coşkuludur var oluş sevinci, neşesi. Var olmanın sevincini, neşesini bilenlere
ne mutlu!
Saffet kişinin kendisini kendisi olarak korumasını
sağlayandır. Kendisine özgülüğünü koruyan bir örtüdür saffet. Ki, her bir var
kendine özgüdür. Kendine özgülük benzersiz yaratımın kanıtıdır.
Arınmayı akletmeyen, saffetle yoğrulmaya arzu duymayan
özgülüğünü yitirir. Özgülüğü yitiren yaratımın kanıtına ihanet etmiştir.
Benzersiz yaratıma ihanet eden, ihanet ettiğinin ayrımında olmayan ne kötüdür!
Ne kötü bir yaşam üzeredir! Ne kötü bir uğraş seçmiştir kendisine! Kendisine
ihanet ettiğinin bile ayrımında değildir.
Ne kötüdür kendinin haini olduğunu bilmemek,
ayrımsayamamak kendine ettiği ihaneti! Ne kötüdür ihanet içre ömür sürmek!
Kendisine, kendi özgülüğüne sadık olana, saffetle yoğrulana ne mutlu!
Saffetin gereğini bilen, gereğini belleyen tövbeye yönelir.
Saffete açılan kapının tövbe olduğunu bilen tövbeye yönelir. Tövbeye yönelen
saffete ulaşır. Saffete ulaşan arınmıştır. Kendine özgülüğü korumuştur.
Üzerinde bir izi kalmamıştır hiçbir kirin. Yaratıldığı ilk günkü gibi arıdır.
Anasından doğduğu günkü gibi arınıktır.
Cemal Çalık, 16.09.2013, Konuk
Yazarlar, Sonsuz Ark