Şeytan'ın Sesi: "Özgürlük ya da İslam? Seçmek için cesaret gerek!"
Belçika’da Flaman ırkçılar cinsel tacizlerle etkisini yitiren kilisenin yokluğunda Belçika ve Avrupa’daki Müslümanların hayatlarında ısrarlı belirtiler gösteren İslâm’a karşı açık bir düşmanlık kampanyası başlatmışlar. Garip ve çirkin bir kampanya bu.
Cinsel özgürlük fraktallarına monte edilmiş bir özgürlüğü seçmek ya da İslâm’ın korkunç(!) özgürlük kısıtlamalarına mahkum olmak; Belçikalıları ve genelde Avrupalıları bir İslâm karşıtlığına zorlamak. Ve bu kampanyayı cinsel özgürlüğün sınırlarının bulunmadığı bir kıtada, cinsel özgürlüğün tehdit altında olduğunu iddia ederek sürdürüyorlar.
./.
1991 Belçika güzellerinden Irkçı Vlaams Belang (Flamanların Çıkarı) Partisi Senatörü, “Hoer noch Slavin: Vrouwen en İslam - Ne Fahişe Ne de Câriye; Kadın ve İslam” adlı kitabın yazarı Anke Van Dermeersch, Anvers’te “İslamlaşmaya Karşı” başlattığı kampanyada, İslam karşıtlığı için bacaklarını sergiledi ve etek boylarına göre kafasındaki öcüyü yerleştirdi.
../..
Anke Van Dermeersch daha önce Vlaams Belang’(VB)’ın parti liderlerinden Filip Dewinter’in kızı An-Sofie Dewinter’a bikini üzerine peçe giydirerek “Özgürlük mü İslam mı?” başlığı ile kampanya yapmıştı. Etek boyuna göre İslam’da kadınların ne tür cezalar alma riski taşıdıklarına dikkat çeken yeni kampanya afişlerinde bacağın üzerine uzun etekten mini eteğe doğru, “Şeriata uygun” (ayakkabının tabanı hizasında),“Ilımlı İslam” (Ayakkabı görünür durumda), “Kışkırtma” (ayak eklemi hizasında), “Sürtük” (dizle ayağın tam ortasına kadar), “Fahişe” (diz boyunda), “Tecavüz” (Dizden yaklaşık 10 cm yukarıda- şort boyu), “Taşlama Cezası (külot/slip boyunda)” yazılmış.
“Özgürlük mü İslam mı?” başlığı altında afiş, kartpostal ve broşürden oluşan kampanya Avrupa kentlerindeki İslamlaşmaya karşı kışkırtıcı ve aşağılayıcı bir dil kullanıyor.
…/…
Aşağılık olmak dışında hiçbir özeliği olmayan bu kampanya büyük bir yalan üzerine inşa ediliyor. İslam’da bu tip cezalandırma mekanizması yok; Müslüman toplumların geleneksel bakış açıları İslam’a mal edilerek, cinsel özgürlüklerini kutsayan bir toplum, cinsel özgürlüklerinin sınırlanacağı korkusuyla uyarılıyor.
Türkiye’nin Avrupalı olmadığını parti politikası olarak savunan ve eleştirel videosunda alevler içinde yanan AB bayrağındaki yıldızlardan biri olarak Türk Bayrağını kullanan Vlaams Belang , 8 yıllık müzakere sürecinin Türkiye’yi Avrupalı yapmadığını, tam tersine Türkiye’nin görünür bir şekilde giderek Orta Doğu'nun bir parçası olan İslam ülkesi haline geldiğini savunuyor ve Belçika’da monarşiye de karşı. Cumhuriyet istiyorlar. Daha önce kurdukları parti kapatılmış, ancak isim değiştirerek ve gittikçe taraftar toplayarak etkili bir alana yayılıyorlar.
…./….
Politik söylemlerinin merkezine AB karşıtlığını yerleştiren Hollandalı aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders, Avrupa'da benzer politikaları savunan partilerle ortak çalışmalar yapmak için harekete geçtiğinde Belçika’da Flamanların Çıkarı, partisinden net bir destek bulmuştu. İslam karşıtı filmini yayınlamaya hazırlanan Geert Wilders'e destek VB'nin önde gelen isimlerinden Filip Dewinter’den gelmişti.
Filip Dewinter, kendisine ait internet sitesinde yayınladığı bir makalede, Wilders'den provokasyon kokan İslam karşıtı filmini bütün tepkilere rağmen yayınlamasını istemiş, "İslam şantajına" boyun eğilmemesi gerektiğini, İslam dünyasından gelebilecek muhtemel terör tehditlerin ciddiye alınmamasını talep etmişti.
Bikini-peçe konseptinin ana malzemesi olan An-Sofie Dewinter’un babası olan ve başörtülü kadınların sınır dışı edilmesi gerektiğini söyleyen Filip Dewinter, Hollandalı aşırı sağcı Wilders gibi Kur'an karşıtı "Fitne" adlı film etrafında yapılan tartışmaların sorumlusunun tavırlarını ‘korkakça’ bulduğu Hollanda Başbakanı Jan Peter Balkenende olduğunu iddia etmiş, "İslamiyet kritik yapılmayı kesinlikle hazmedemeyen bir din. Öyle anlaşılıyor ki, İslamiyet sadece kendi inanları için 'barış ve hoşgörü dini'. Hollanda Başbakanın tutumu sadece onun zayıflığını ve kendine güvensizliğini gösteriyor." demişti. Flaman ve Valon politikacılar arasında devam eden anlaşmazlıkların Belçika’yı felç ettiğini söyleyen VB, bağımsız bir cumhuriyet olmaktan yana. Ve en önemlisi antisemitizmi kınayan bir perspektife sahip.
…../…..
Belçika da genel durum şu; Belçika 1 Ocak 2011 tarihli sayıma göre 10.984.468 kişiden oluşuyor. Flaman Bölgesi 6,1 milyon, Valon Bölgesi 3.4 milyon ve Brüksel Başkent Bölgesi 1 milyon üzerinde nüfusa sahip. Belçikalıların %61’i kilisede cenaze töreni düzenliyor ve %57’si de vaftiz töreni yaptırıyor; ancak 2006 yılı verilerine göre kilisede yapılan evlilik törenlerinin oranı % 27. Agnostik, Ateist ve laik Belçikalıların oranı yaklaşık olarak % 28 , Müslümanların % 4, Protestanların yaklaşık olarak % 1 , Yahudilerin % 1'den az… Belçika geleneksel olarak bir Katolik ülke. Ancak kiliseye devam 1960-2008 yılları arasında önemli ölçüde azalmış ve % 7 olarak gerçekleşmiş. 2009 yılında bu oran % 5,4 'e düşmüş.
……/……
Belçika’nın koruyucu azizi Saint Joseph artık Belçika’yı koruyamıyor. Katolik okullar büyük ölçüde devlet tarafından sübvanse edilmesine rağmen Belçika Roma Katolik Kilisesinin görevlileri tarafından çocuklara yönelik gerçekleştirildiği iddia edilen cinsel taciz şikayetleriyle çalkalandığı 2012 yılında yapılan 300’den fazla şikayetin üçte ikisinin ülkenin kuzeyindeki kiliselere ilişkin olduğu açıklanmış, kiliselerdeki ahlaksızlığa son verilmesi için yeterli önlem alınması istenen şikayetlerin yanı sıra çocuklara yönelik cinsel tacizlerle ilgili olarak da tazminat talep edilmişti.
Kilise’yi cinsel tacizlerle etkisizleştirerek insanlığın bütün ahlakî sınırlarını yok sayan ve şeytanî özgürlüklerin önündeki en büyük engel olarak İslam’ı ve İslâm’ın yükselen ülkesi Türkiye’yi var oluşları için karşı tehdit olarak tanımlayan ırkçı, sosyalist, semitik sempatiyle donanmış bir dalga sarıyor Avrupa’yı.
Cinsel özgürlük fraktallarına monte edilmiş bir özgürlüğü seçmek ya da İslâm’ın korkunç(!) özgürlük kısıtlamalarına mahkum olmak; Belçikalıları ve genelde Avrupalıları bir İslâm karşıtlığına zorlamak. Ve bu kampanyayı cinsel özgürlüğün sınırlarının bulunmadığı bir kıtada, cinsel özgürlüğün tehdit altında olduğunu iddia ederek sürdürüyorlar.
./.
1991 Belçika güzellerinden Irkçı Vlaams Belang (Flamanların Çıkarı) Partisi Senatörü, “Hoer noch Slavin: Vrouwen en İslam - Ne Fahişe Ne de Câriye; Kadın ve İslam” adlı kitabın yazarı Anke Van Dermeersch, Anvers’te “İslamlaşmaya Karşı” başlattığı kampanyada, İslam karşıtlığı için bacaklarını sergiledi ve etek boylarına göre kafasındaki öcüyü yerleştirdi.
../..
Anke Van Dermeersch daha önce Vlaams Belang’(VB)’ın parti liderlerinden Filip Dewinter’in kızı An-Sofie Dewinter’a bikini üzerine peçe giydirerek “Özgürlük mü İslam mı?” başlığı ile kampanya yapmıştı. Etek boyuna göre İslam’da kadınların ne tür cezalar alma riski taşıdıklarına dikkat çeken yeni kampanya afişlerinde bacağın üzerine uzun etekten mini eteğe doğru, “Şeriata uygun” (ayakkabının tabanı hizasında),“Ilımlı İslam” (Ayakkabı görünür durumda), “Kışkırtma” (ayak eklemi hizasında), “Sürtük” (dizle ayağın tam ortasına kadar), “Fahişe” (diz boyunda), “Tecavüz” (Dizden yaklaşık 10 cm yukarıda- şort boyu), “Taşlama Cezası (külot/slip boyunda)” yazılmış.
“Özgürlük mü İslam mı?” başlığı altında afiş, kartpostal ve broşürden oluşan kampanya Avrupa kentlerindeki İslamlaşmaya karşı kışkırtıcı ve aşağılayıcı bir dil kullanıyor.
…/…
Aşağılık olmak dışında hiçbir özeliği olmayan bu kampanya büyük bir yalan üzerine inşa ediliyor. İslam’da bu tip cezalandırma mekanizması yok; Müslüman toplumların geleneksel bakış açıları İslam’a mal edilerek, cinsel özgürlüklerini kutsayan bir toplum, cinsel özgürlüklerinin sınırlanacağı korkusuyla uyarılıyor.
Türkiye’nin Avrupalı olmadığını parti politikası olarak savunan ve eleştirel videosunda alevler içinde yanan AB bayrağındaki yıldızlardan biri olarak Türk Bayrağını kullanan Vlaams Belang , 8 yıllık müzakere sürecinin Türkiye’yi Avrupalı yapmadığını, tam tersine Türkiye’nin görünür bir şekilde giderek Orta Doğu'nun bir parçası olan İslam ülkesi haline geldiğini savunuyor ve Belçika’da monarşiye de karşı. Cumhuriyet istiyorlar. Daha önce kurdukları parti kapatılmış, ancak isim değiştirerek ve gittikçe taraftar toplayarak etkili bir alana yayılıyorlar.
…./….
Politik söylemlerinin merkezine AB karşıtlığını yerleştiren Hollandalı aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders, Avrupa'da benzer politikaları savunan partilerle ortak çalışmalar yapmak için harekete geçtiğinde Belçika’da Flamanların Çıkarı, partisinden net bir destek bulmuştu. İslam karşıtı filmini yayınlamaya hazırlanan Geert Wilders'e destek VB'nin önde gelen isimlerinden Filip Dewinter’den gelmişti.
Filip Dewinter, kendisine ait internet sitesinde yayınladığı bir makalede, Wilders'den provokasyon kokan İslam karşıtı filmini bütün tepkilere rağmen yayınlamasını istemiş, "İslam şantajına" boyun eğilmemesi gerektiğini, İslam dünyasından gelebilecek muhtemel terör tehditlerin ciddiye alınmamasını talep etmişti.
Bikini-peçe konseptinin ana malzemesi olan An-Sofie Dewinter’un babası olan ve başörtülü kadınların sınır dışı edilmesi gerektiğini söyleyen Filip Dewinter, Hollandalı aşırı sağcı Wilders gibi Kur'an karşıtı "Fitne" adlı film etrafında yapılan tartışmaların sorumlusunun tavırlarını ‘korkakça’ bulduğu Hollanda Başbakanı Jan Peter Balkenende olduğunu iddia etmiş, "İslamiyet kritik yapılmayı kesinlikle hazmedemeyen bir din. Öyle anlaşılıyor ki, İslamiyet sadece kendi inanları için 'barış ve hoşgörü dini'. Hollanda Başbakanın tutumu sadece onun zayıflığını ve kendine güvensizliğini gösteriyor." demişti. Flaman ve Valon politikacılar arasında devam eden anlaşmazlıkların Belçika’yı felç ettiğini söyleyen VB, bağımsız bir cumhuriyet olmaktan yana. Ve en önemlisi antisemitizmi kınayan bir perspektife sahip.
…../…..
Belçika da genel durum şu; Belçika 1 Ocak 2011 tarihli sayıma göre 10.984.468 kişiden oluşuyor. Flaman Bölgesi 6,1 milyon, Valon Bölgesi 3.4 milyon ve Brüksel Başkent Bölgesi 1 milyon üzerinde nüfusa sahip. Belçikalıların %61’i kilisede cenaze töreni düzenliyor ve %57’si de vaftiz töreni yaptırıyor; ancak 2006 yılı verilerine göre kilisede yapılan evlilik törenlerinin oranı % 27. Agnostik, Ateist ve laik Belçikalıların oranı yaklaşık olarak % 28 , Müslümanların % 4, Protestanların yaklaşık olarak % 1 , Yahudilerin % 1'den az… Belçika geleneksel olarak bir Katolik ülke. Ancak kiliseye devam 1960-2008 yılları arasında önemli ölçüde azalmış ve % 7 olarak gerçekleşmiş. 2009 yılında bu oran % 5,4 'e düşmüş.
……/……
Belçika’nın koruyucu azizi Saint Joseph artık Belçika’yı koruyamıyor. Katolik okullar büyük ölçüde devlet tarafından sübvanse edilmesine rağmen Belçika Roma Katolik Kilisesinin görevlileri tarafından çocuklara yönelik gerçekleştirildiği iddia edilen cinsel taciz şikayetleriyle çalkalandığı 2012 yılında yapılan 300’den fazla şikayetin üçte ikisinin ülkenin kuzeyindeki kiliselere ilişkin olduğu açıklanmış, kiliselerdeki ahlaksızlığa son verilmesi için yeterli önlem alınması istenen şikayetlerin yanı sıra çocuklara yönelik cinsel tacizlerle ilgili olarak da tazminat talep edilmişti.
Kilise’yi cinsel tacizlerle etkisizleştirerek insanlığın bütün ahlakî sınırlarını yok sayan ve şeytanî özgürlüklerin önündeki en büyük engel olarak İslam’ı ve İslâm’ın yükselen ülkesi Türkiye’yi var oluşları için karşı tehdit olarak tanımlayan ırkçı, sosyalist, semitik sempatiyle donanmış bir dalga sarıyor Avrupa’yı.
Aykut Seçkiner, Sonsuz Ark, 22.09.2013, Kırk İki Ara Noktalı
Yazılar 14
Diabolical
Campagne Foto -Şeytani Kampanya Resimleri:
De
İneenstorting Van de Kerk- Kilise’nin Çöküşü-:
Roma
Katolik Kilisesi’de Küçüklerin Cinsel İstismar Raporu 1. Bölüm i
Diabolical
Kwaad Voorgevoel Koppelingen- Şeytânî Kötülüğü haber Veren Bağlantılar:
Militante
Villains- Militan Kötüler:
Vlaams Belang
Partij- Flamanların Çıkarı Partisi:
België-
Belçika:
2- http://tr.wikipedia.org/wiki/Bel%C3%A7ika