...bunda kuşku yok...
...zaten sorun, bu kesinlikten kaynaklanıyor...
...insan, kendisini iyi tanıdığı için başkalarını gördüğünde hemen mukayese yapabiliyor...
...ancak heyhat; karşısındakini tanımadığını unuttuğu için, onu kendisi gibi sanıp sınıyor...
...sonra, o kaçınılası vahim vakalar zinciri boşanıyor, birden...
...başkasını sınaya sınaya, sandıklarının hayâl olduğunu fark ediyor...
...içindeki gece, korkunç bir hızla bastırıyor...
...karanlıklarda fırtınalar kopuyor ve...
...ve kişi, başkasının kendisinden farklı olduğunu fark ediyor...
...kişilikler ve karakterler ile bilgi ve bilgi izdüşümleri arasındaki farkların, basamaklarla ayrıldığını öğreniyor...
...ona aşağıdan baktığını anlıyor...
...ya da...
...yukarıda olduğunu fark eden biri gibi bakıyor, kimse...
...iblis'in körüklediği kibrin kollarında, kendi nefsinin kuruttuğu kurumlarla büyüyen kişi gibi bakıyor yukarıdan, alaycı sözlerle...
...her kişi, karşısındakine göre nerede durduğunu çok iyi bilir...
...kıskançlığın tetiklediği tüm düşünceler ve eylemler de, özellikle bu demlerde ortaya çıkar ve kavgalar başlar...
...sürekli çatışan insanları görürsünüz...
...yer ve basamak kaygılarından kaynaklanan didişmelerle içiçedirler...
...birinin diğerinde azaltmaya çalıştığı üstünlük, diğerine yakışmadığından değildir kavga...
...karşısındakinin üstünden üstünlük elbisesini alıp giymek, sanılır asıl mesele...
...riyâkâr iltifatlarla aldatılmak ister, demin o en çelik askeri...
...görüp de görmezmiş gibi yapan olmak mı lâzım bu hâlde?...
...kaç kırattır karşıdaki, bilse, bilmezlikten gelse?...
...sonra, uysal seslerle ışısa...
...kim bilir, iblis tünelli bakışlardan kim ırak kalabilir ki?...
...insan kendisini çok iyi tanır, ne hikmetse...
seçkin deniz
pürüzsüz patikalar
Seçkin Deniz Yazıları