“Genç,
dinamik bir ülkeyiz, sürekli krizlerle yaşıyoruz, bu bir sinerji oluşturuyor.”
Ahmet Davutoğlu,
Dışişleri Bakanı, 09.01.2014/24TV
.
Başbakan
Erdoğan bu gece Malezya’da. Bir yığın işbirliği anlaşmasına eklediği serbest
ticaret dosyası ile imparatorun ağırladığı uzak doğunun suskun ve yalnız ülkesi
Japonya’dan sonra, geçtiği Singapur’da Botanik Park’ta eşiyle el ele yürüdü
Erdoğan.
Başbakan sabahı daha erken olan uzak doğuda, bir gece daha geçirirken “Türkiye Malezya’mı olacak?”sorusu dalgalandı zihnimde. Doğan Medya’nın iştirakçi medyayla birlikte sistematik biçimde pompaladığı bu soru, nedense çekik gözlü Malezyalı Müslümanlarla aramıza aşılmaz sıradağlar ördü. Başbakan Şubat 2011’de Türkiye’yi ziyaret eden Malezya Başbakanı Necip Abdülrezzak ile karşılıklı vizeleri kaldırdıktan 2 yıl sonra ilk defa bu algıyı yenecek adımlar attı; Malezya’yı gezisinin son durağı yaparak.
Erdoğan,
Malezya’da iken Cemaat- AkParti, Gülen-Erdoğan kavgasını sevinç çığlıkları atarak
izleyen Doğan Medya, araştırma şirketi SONAR’ın yaptığı yeni bir anket
yayınladı. Doğan Medya'nın Yayınladığı anketi yapan SONAR'ın sahibi Hasan
Bayrakçı, 17 Aralık operasyonunda yolsuzluğa ve rüşvete karşı bayrak açan
cemaatin amiral gemisi Zaman’a göre 1999 seçimlerinde MHP’den İstanbul milletvekili adayıydı, Ulusal TV’de
programlara çıkıyordu ve post ulusalcı Yılmaz Özdil'i ‘mükemmel hiciv yapan’ biri olarak tanımlıyordu. Demirel, Ecevit, Baykal, Denktaş ve Türkeş’e, yani ‘Beş
Benzemez’e sorduğu SONAR Araştırma şöyle bir şeydi: 'Tutarlı, ciddî, tarafsız, bilimi esas alan, halkın düşüncelerini ve duygularını
gerçeğe yakın şekilde saptayan, hassas, gelişmiş batı teknolojilerini kullanan
bir şirket.'
İlginçtir;
tarihin tozlu sayfaları arasında üstteki paragrafta saydığım tüm kurum, kuruluş
ve isimler rakip algılarla birbiriyle mücadele halindeydi. Singapur’da eşiyle el
ele Botanik Park’ta dolaşan Erdoğan hepsini birleştirmişti. Tabi, Türkeş’in
yerini Bahçeli doldurmuştu karşı blokta, Ecevit ve seks kasetiyle koltuğunu
kaybeden Baykal’ın yerini ise Kılıçdaroğlu.
İki
üstteki verilere göre ‘Beş Benzemez’in tarif ettiği SONAR’ın tarafsız bir anket
yapması imkânsız, ama buna kim aldırır ki? Maksat Erdoğan’a her açıdan bir
darbe indirmek ve onu dizlerinin üstünde çöktürmek. Hani zavallı Amerika’nın 12
yıldır bir türlü yapamadığını yapmak. Bu sefer partnerleri güçlü, içeriden;
bütün gücüyle saldıran ve saldırdığı iki ay boyunca da her gün güç, taban ve
sempati kaybeden cemaat ve lideri Fethullah Gülen. 2007’deki Zaman’a göre, “Anketler,
isabetli tahrif ediyor!”. Bu aralar cemaate ait POLLMAR, sitesi askıda olsa da
Gezi Parkı’nda Ak Parti’nin oy kaybettiğini iddia eden anketler yayınladı.
Bu akşam
Doğan Medya’ya düşen salt ulusalcı, MHP’li Hasan Bayrakçı’nın SONAR şirketi şöyle diyor: “Bugün seçim olsa AKP tek başına iktidara gelemiyor” 1- Bu Pazar günü Bir Genel Seçim yapılsa hangi partiye oy verirsiniz? Sonuçlar:
AK Parti: %42.3, CHP: %29.8, MHP: %18.7, BDP: %5.6 (Kararsızlar dağıtılmış)
SONAR’a
göre Ak Parti Eylül 2011’de aldığı %52.8’den sonra sürekli oy kaybetmiş, CHP ve
MHP de sürekli oy arttırmış.
SONAR
gündemdeki yolsuzluk ve rüşvet operasyonu maskesi altında yapılan ‘Suikasti’ de
sormuş deneklerine. Hem de operasyonların adını ‘Yolsuzluk’ koyarak:
2- 17
Aralık’ta başlayan Yolsuzluk Operasyonlarının haklı operasyonlar olduğunu
düşünüyor musunuz? Sonuçlar: Evet
%60.3-Hayır: %28.1- Fikri yok: %11.6
SONAR
sonraki soruda 2. Soru olarak verdiğim sonuçlarla çelişkili sonuçlar eşliğinde
algı yönetecek: “Toplum, bazı bakanların yakınlarının yolsuzluk yaptığına
inanıyor”. Oysa sonuçlara göre “ Toplum bazı
bakanların veya akrabalarının yolsuzluk yaptığına inanıyor” demesi gerekirdi. Tabi
soruda ‘Yolsuzluk Operasyonları’ yok ‘17 Aralık Operasyonları’ var:
3- 17
Aralık Operasyonlarındaki iddialara göre bazı bakanların veya akrabalarının
iddia edildiği gibi bazı yolsuzluklara karıştığını düşünüyor musunuz? Sonuçlar:
Evet: %67.8 –Hayır: %19.2- Fikrim Yok: %13.0
2.
sorudaki oranla 3. sorudaki oranın değişmesi imkânsız. Çünkü iki soru dolaylı
olarak birbirinin aynısı, ama bu kez evet diyenlerin oranı %7.6 artmış,
denekler aynı. Fikrim yok diyenlerin oranı da epey değişiyor.
Doğan Medya’nın
paylaştığı son veriyi de 4. Soru olarak alacağım. Güya asıl darbe bu:
4. 17
Aralık Yolsuzluk Operasyonu’nu yapan emniyet ve adalet görevlilerinin hükümet
tarafından durdurulmasını veya görevden alınmasını doğru buluyor musunuz?
Sonuçlar: Evet: %30.9 - Hayır: %57,6- Fikrim yok: %11.5
Dikkat
ederseniz 4. soruda artık karar verilmiş;‘17 Aralık Yolsuzluk Operasyonu’ olmuş
yönetilen algıdaki son çerçeve.
Erdoğan’ın
karşısındaki ‘Kızıl Elma Koalisyonu Gülen Cemaati ile genişledi zannediliyor;
ama görünen köy öyle demiyor. Kılavuzlar da SONAR Anketi’nden görüleceği gibi
mükemmel derecede bilimsel ve tarafsız.
Daha
tartışacağımız çok şey var. Ergenekon davasının anlı şanlı savcısı, gözaltına
aldırdığı, iş adamının finansman desteği sağladığını iddia ettiği Dubai tatilinin
belgelerini açıklamayı vaat etmesine rağmen, bunu ikna edici bir şekilde yapmadı.
Doğan Medya’ya ait Radikal Gazetesi’nin internet sitesinde savcının “Dubai'de 5
yıldızlı bir otelde bir hafta tatil yaptığı ve 37 bin dolar ödediği iddialarına
ilişkin 'o otel'den bir açıklama geldi: "4 kişinin 4 gün boyunca
ödeyebileceği 37 bin dolar olamaz."
Dubai’deki otelden yapıldığı iddia edilen açıklamalarla savcının beyanları
desteklendi, ancak (Doğan medya’ya ait diğer şirket, CNNTürk Ana haber spikeri
Nevşin Mengü’nün 8 Ocak Twitter açıklamalarına göre “Bu arada dış haber
servisimiz Dubai'deki söz konusu oteli aradı, biz herhangi bir açıklama
yapmadık yanıtını aldı.”)
otel yetkilileri böyle bir açıklama yapmadıklarını söylediler.
Doğan
Medya’ya ait iki medya birbirini tekzip ederek ‘kafa karışıklığı’ oluşturuyor;
savcı üzerinde oluşmuş şüpheleri yönetmeyi hedefliyorlardı. Savcı 17 Aralık
operasyonunu yöneten savcıydı. Ve Operasyon sürerken, kendi seçtiği basın mensupları
ile sürekli görüşüyor ve soruşturma hakkında bilgi veriyordu.
Dubali
tatili tartışmaları sonrası savcı Ergenekoncuların da hedefindeydi. Hem
Ergenekon davaları tartışılıyordu şahsı üzerinden hem de cemaat ve cemaatle
işbirliği yapan hükümet.
17
Aralık operasyonu çok da ısrarcı olmak isteyenlere açık deliller sunuyor.
Kimler işbirliği halinde neler yapıyorlar, elbette bunları sadece Allah
biliyor, ama kuldan da saklanmadığını görüyoruz zaman geçtikçe.
HSYK,
yargı, savcı, emniyet bürokrasisi, bakanlar ve nihayetinde geride geniş tabanlı
olamayıp tepede geniş görünen ilişkiler zinciri ile Kızıl Elma Koalisyonu.
Anketteki
soruları bana sorsalardı ne derdim, anlatabildim mi bilemiyorum.
Yukarıdaki
yazı anket sorularına nasıl cevap vereceğimin belgesidir.
Saf ve
masum bir şekilde rüşvet ve yolsuzluk üzerine aformizmalar üreten dostlarımız,
daha gerçekçi bir zamana, yargıya ve insanlara muhtaçlar.
Yorgunuz
ve yorulurken dinleniyoruz. Güzel bir ülkemiz var. Davutoğlu’nun bu gece 24TV’de
dediği gibi, “Genç, dinamik bir ülkeyiz, sürekli krizlerle yaşıyoruz, bu bir
sinerji oluşturuyor.”
Hükümet’i
yolsuzluğa destek vermekle suçlayanlar unutmasınlar; iddialara konu olan
bakanlar hükümet dışı; Halk Bankası genel müdürü ve iki bakan çocuğu hâla
tutuklu.
Yolsuzluk dolayısıyla CHP'den ihraç edilen biri İstanbul Büyükşehir Belediyesi CHP Adayı, eski Bir MHP'li ise Ankara Büyükşehir Belediyesi CHP adayı.
Anlaşıldı
mı, dostlar?
Arif Şahin, 09.01.2014, Sonsuz Ark, Şaşkınların Tarihi 34
Not:
Yeni Şafak'ta yayınlanan DENGE Araştırma Şirketi Sonuçları:
"Hükümeti hedef alan 17 Aralık operasyonunun 'yolsuzlukla mücadele' bahanesine vatandaşlar da inanmadı. Denge Araştırma'nın yaptığı ankete göre halk operasyonu 'paralel devlet'in komplosu olarak görüyor ve arkasında Gülen Hareketi'nin olduğuna inanıyor."
"Denge Araştırma'nın 4-8 Ocak 2014 tarihleri arasında 25 ilde 3 bin 738 kişiyle yüz yüze görüşerek yaptığı ankete göre, halkın yüzde 53'ü 17 Aralık süreci ve sonrasında yaşananların arkasında Gülen Hareketi'nin olduğu görüşünde. Yüzde 44,4 operasyonların AK Parti hükümetine karşı dış destekli bir komplo olduğunu düşünüyor. Araştırmaya göre, devletin birçok kademesine sızmış olan 'paralel yapı' da halkın gündeminde. Ankete katılanların yüzde 68,6'sı devlet içinde 'paralel devlet' kurulmaya çalışıldığına inanıyor."
"Polis teşkilatındaki görevden alma ve atamaları doğru bulanlar yüzde 51, yanlış bulanlar ise yüzde 29 oranında. Operasyonlar, dershaneler kapatılacağı için yapıldı görüşü ise halkı ikiye bölmüş durumda. Bu görüşe katılanlar yüzde 45,4, katılmayanlar ise yüzde 46,2 oranında."