Bunlardan Kurtulalım, Cemaat
CHP'yi Ele Geçiriyor,
Cemaat, Ecevit, Kavakçı, Ahmet
Taşgetiren ve Madalyonun Öbür Yüzü, İran, ABD, PKK, Kürtler ve Cemaat
'Bunlardan kurtulalım...'
'Hep
birlikte bunlardan kurtulalım'
'Hep
birlikte bunlardan kurtulalım... hiçbir ilkenin önemi yok'... Bunu yaparken
çeşitli iç ve dış dinamikler, kesimler birlikte hareket etsin...
Başbakan'ı
kimin nasıl dinlediğinin önemi yok... İster yakın zamanda Almanya Başbakan'ı
Merkel'i dinlediği ortaya çıkan National Security Agency dinlesin... İster
MİT'te çalışan paralel olduğu iddia edilen birileri, kafasına göre yasadışı
dinlesin...
NSA
kendi sistemi ile mi dinlemiştir? Yoksa MİT'te çalışan kişiler aynı zamanda
başka yere mi çalışıyor? Böylece hiç zahmete girmemiş de olabilirler... Veya
sadece iddia ettikleri 'yolsuzluklara' tahammülü kalmayan, temiz vatan evladı
cemaate yakın birileri dinlemiş olsun...
Ama
yasadışı, hukuksuz? Olsun...
Ya dış
güçlerin bunda payı varsa? O zaman bir çıkarları da olacaktır? Olsun...
Mesela
Selam soruşturması gibi, hedefi Türkiye istihbaratının tepe ismi ve yakınları
olduğu iddia edilen bir hazırlıkta, dış istihbaratların taşeronları söz konusu
olabilir mi gerçekten? İlkelerin, soruların önemi yok... yeter ki kurtulalım...
Hep birlikte...
Peki
sonra? Bu elbirliğinden sonra?
Birbirinizin
'hep birlikte' dediğiniz her kesimin haklarının, eşit şekilde garantide olduğu
bir hukuk devletinin var olabileceğine inanıyor musunuz? İnanmıyoruz ama şimdi
de yok...
E yoksa
bununla mücadelenin yolu hukuksuz olabilir mi? Olmalı mı? Olur, olur... Yeter
ki kurtulalım...
****
'Cemaat CHP'yi Ele Geçiriyor...'
Geçiriyor
mu? Yerel seçimlerde aday profillerine baksak... Gürültüler koptu gibi ama
duruldu... Peki bir adım ileri gidelim... Cemaat CHP ile anlaştı varsayalım...
CHP tabanı, 15 ay içinde yapılacak üç seçimde, cemaatçi kadrolara, vekillere,
bürokratlara razı mı?
'Hep
birlikte kurtulduktan' sonra herkes eşit temsil edilebilecek mi?
Peki,
kurtulmak istemenin, her ilkeyi çiğnemeyi düşünmenin nedeni yolsuzluksa, CHP
kadrolarının yolsuzluğa hiç bulaşmayacağına, bulaşmadığına emin misiniz?
İstanbul'dan,
Belediye Meclisi'nden başlayalım düşünmeye... Sonra büyükşehir belediye başkanı
adayına bakalım... Ses kasetleri çıkmadı... Madem kıstas o... E Başbakan'ın
gitmesini isteyen bir yapı, tapeleri elde etme gücü olan yapı, CHP ile uzlaşan
bir yapı, varsa dahi yayınlamaz bunu değil mi?
Kimsenin günahını almayalım yine de... Bugüne
kadar sızanları görüp korkmuştur herkes zaten... Bundan sonra kimse yolsuzluk
yapmaz belki de... Korkar... Ya 'biraz da biz yiyelim' anlaşması ise bu?
***
Cemaat, Ecevit, Kavakçı...
Cemaat
bir zamanlar Ecevit'i destekledi...
Bülent
Ecevit'in bu ülkeye hayrını, cemaate hayrını, olumlu olumsuz pek çok yönünü
tartışabiliriz... Meclis'te başörtülü milletvekili Merve Kavakçı'ya 'biri bu
kadına haddini bildirsin' dediğini unutmadık. Bu ülke, bunu hak görenlerden
ibaret değil... Ak Parti o nedenle kaç dönemdir iktidarda...
Evet
sembolik...simge... Ancak inanç özgürlüğü aynı zamanda... Temsilde eşitlik,
fırsat eşitliği...
Bugünün
Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP'si bu konularda zihniyet evrimi geçirdi mi? O
gün belki Cemaat'e göre, açıkça örtü ile var olmanın zamanı değildi... Gizli
gizli bazı kadrolarda var olma zamanıydı...
Ah bu
gizlilikler... Şu gizlilerden korkmadınız, açıkça örtü ile şeffaf kendini
ortaya koyan kadından korktuğunuz kadar... Gizliye ittiniz, antidemokratik
tutumlarınızla... Yapılanmalara varlık tanıyıp, açık şeffaf demokratik bireysel
hakları çok gördünüz... Şimdi bu özgürlükleri benimsedi mi tüm Türkiye?
Sokağa
bakarsak hayır... Hala bir burun kıvırma... Çıplaklığa da örtülüyü de...
Büyüyen bir döngü ve bir kutuplaşma...
Olası Ak
Parti sonrası dönem bir intikam dönemi olabilecek potansiyeli taşıyor... Oysa
bir siyasi partiye, bugüne kadar tanınmayan haklarını tanıyacak diye inanıp oy
vermiş olmak, suç değil... Bütün dindarları şaibelere ortak görmek kimsenin haddi
değil... Ama ezmek isteyen var hala...
CHP veya
iktidara kendini aday gören herhangi bir potansiyelli parti, artık bu işlerin
siyasete alet edilmesini istemiyorsa özgürlüklere açık çek vermeli... Son
demokratikleşme paketinde, yaşam tarzına müdahaleye ceza geldi. Kendine yakın
bazı isimlerin yaşam tarzı gözüne batmazken, farklı hayatları yaşayan toplum
kesimlerine, oy için mesaj vermeyi bırakmalı partiler. Haklar ve özgürlükleri
siyaset dışı tutmayı ilkeleştirip benimsemeli...
****
Ahmet Taşgetiren ve Madalyonun
Öbür Yüzü...
Ak Parti'yi, Kürt sorununa 'Kürt sorunu'
demekle, getirisiz bir taviz vermekle eleştirdiği bir yazısı yayınlanmayınca,
hükümete yakın Yeni Şafak gazetesindeki işinden olmuştu... Sonra Cemaat'e yakın
Bugün'de başladı. Hükümete yönelik başlayan operasyonlar döneminde, işin
gideceği yeri de vicdanı kabul etmedi ki ayrıldı... Hükümeti koşulsuz
destekleyen Star'a transfer oldu...
Geçen
günkü yazısında 'yıllar önceki MGK'da Ordu'da hiyerarşiye uymayan durumlar
olduğu söylenerek Cemaat hedef gösterildiğinde, Erdoğan'ın askerleri
püskürttüğünü' hatırlattı... 'Nerden bilsin sırtından vurulacağını' diyerek...
Doğru...
Ama başka gerçeklere de bakmalı... Erdoğan bunları püskürtmeseydi, bugüne kadar
yargıya yansıyan darbe planlarının altından nasıl kalkabilirdi? Vesayet yargısı
ile mi?
'O zaman
lazımdı şimdi böyle' ise; bunu unutup da salt himmet edilmiş varsayamayız...
Darbe davalarına şimdi ise kumpas diyorlar... Ne düşünebiliriz? Belki de 'bu
davalara kumpas karıştı' demek lazım... En baştan bildiğimiz gibi... Halkın iradesine
ipotek koymayı alışkanlık edinmiş vesayet zihniyetine karşı Başbakan'ın
muktedir olmasında hangi kadrolar rol aldı?
Ve peki
sonra ne oldu? İşte düğüm tam burada...12 yıldır yolsuzluk yok muydu? Şimdiye
kadar neden beklendi... Çeşitli senaryolar var... İlki, sonrasında Erdoğan'ın
küresel güçlerin sözünden çıkmış olması... Buna paralel olarak gelen
operasyonlar... Terörü finanse etmesi, yaptırıma karşın altın ile İran'a
yapılan ödemeler...
İkinci
senaryo, Cemaat kadrolarının yolsuzluk uyarıları sonuç vermeyince 'duyulan
rahatsızlık' operasyona dönüştü... Tamamen temiz bir tepki...
Eğer
ilki ise... Yani 'paralel yapı' ilişkileri dış bağlantılıysa, yönetilmez kaotik
bir Türkiye yaratma hesapları varsa bu plan döner... Halk bu politikaları
beğenmedi yanlış bulduysa, demokratik tepkisini gösterir. İkincisi gibi ise
Allah doğrunun yardımcısıdır. Madem iki 'taraf' da dinden imandan bahsediyor...
İnanan insanın diyeceği budur... Keşke Cemaat adına soruları açıklayan bir isim
olsa, konuşsa... Neden beklendiğini, neler yaşandığını anlatsa... Hükümete
yakın olup herşeyi bilen ve takma isimlerle internette bişeyleri anlatan
kişileri muhatap alamayacağımıza göre...
Aksi
halde HSYK kadrolarının değişimine itiraz anlamsız...
****
İran, ABD, PKK, Kürtler ve Cemaat
Küresel
güçlerce yönlendirilemeyen güçlü Türkiye, sağlam irade görüntüsü açısından
olumlu algı yaratabilir... Ancak rasyonel midir? Dini açıdan doğru mudur? Din
devleti değiliz, ama bu siyasetlerin dinamiği madem din olmuş... Hukuku zaten
delmiş delen... Bu yönden de sorulabilir... Yöneticiye itaatte, Allah'ın kitabı
ile amel ediliyor mu bakılıyor... İslam ve terör çalışmalarına atıf yaparak
uzatmak istemiyorum... İtaat etmeyene ne yapıldığı ayrı konu... Geziye AVM hak
mıydı? Bunlar akademik olarak da farklı konular. Ama madem konu İslamiyet'ten
yürür hale geldi...
Velhasıl
Erdoğan'ın son dönem dış politikalarına ve ilişkilerine baktığımızda bu 'sağlam
duruş' olarak görülebilir...
Cemaate
yakın isimlerin argümanları ise ülkenin Acem'e yani İran'a teslim olduğu...
İran'ca seçilmişlerin ülkede etkin olduğu... Ak Parti'nin İran uğruna yargıyı,
emniyeti dağıttığını söyleyenler dahi var...
O halde
şu sorulur: Yolsuzluk operasyonları ne kadar milli? Ardında başka bir dış güç
mü var ki buna karşı atılan adımlar İran adına atılıyor olsun? İran'a para
transferinde ithalat ihracat ödemelerinin Reza Sarraf üzerinden yapılıyor
olması, buradan sağlanan paylar sorgulanmasın demiyoruz...
Diğer
yandan PKK ile sürdürülen müzakereler... Sorunun çözümündeki pazarlıklara
yaklaşımlar, küresel aktörler ve onların bölge politikaları, birlikte
değerlendirilmek durumunda. Özerklik konusunda Hükümet ve siyasi partiler
eteklerindeki taşları dökmeli... Türkiye'deki bulutlu havada bu konunun son
derece önemli rolü var.
Müzakereler
nasıl etkilenir? Örgüt cephesinden 'etkilenmez' diyenler neye güveniyor?
Diyorum ya şu Cemaat adına bir konuşan olsa... CHP'nin programına mı bakacağız
bunları anlamak için artık? Örgüte yakın yayınlar Doğu'da cemaatçi kadrolardan
rahatsızdı... Bu, Türk milliyetçileri için sempati nedeni...
Peki, terörü ne
durdurdu? Akan kanı ne durdurdu? Hükümetin müzakereleri ve bunun verdiği umut?
Her ne kadar ağar aksak gitse de... Ciddiye alındığı kadarı yetti... Bugün
Türkiye'li Kürtlerin desteği, düşüncesi her siyasi oluşum için çok önemli...
Serra Karaçam, 04.03.2014