“Artık tapelerle
geziyorlar. Tek farkları teknolojik nimetler. İlkesizlikleri devamda.
Şirretlikleri devamda…”
Bakmayın siyasete hep
uzak durduklarını söylemelerine. Partilerle martilerle işleri olmadığı savı bir
martavaldan öte değildir. İlk kez 30
Mart 2014 seçimleri için de düşmüş değillerdir yola. 1973 ve 1977 yıllarında da
sahadaydılar. Yolsuzluk masalları yoktu dillerinde. Muta nikâhı da söz konusu
değildi.
Dillerine pelesenk
ettikleri “MSP dinî felaket değilse de millî felakettir. Oylarınızı kırattan
başkasına verirseniz vebal altına girersiniz.” diyorlardı Erzurum esnaf
dolaşmalarında. O günkü MHP yöneticileri için de “Kıratı destekleyin!” talimatı
vermiş güya seçmenine. Böyle diyorlardı o günün kıratı için oy isteyen ve
siyasetten hep beri durdukları martavalıyla insanların karşısına dikilen
abiler, ablalar.
Müslüman yalan
söylemez, iftira atmaz, bilir; onları da bu düstura bağlı olduklarını sanırken
bizden önce vardıkları kapılarda söylediklerini duyunca apışıp kalmıştık.
Apışıp kalıyorduk. MHP yöneticileri
kendi partilerinden başka bir partiye oy verilecek diye bir talimat olduğunu
kesin bir dille yalanlasa da bu yalan da diretiyordu ablalar, abiler.
MHP seçmeni elbette
bu yalana kulak tıkamıştı. Fakat MHP’li olmayıp bu kez MHP’ye oy vermeyi
düşünenler üzerinde etkili olmuş mudur bilinmez.
MSP’ye yönelik ise
bel altı vuruşlar yapıyordu abiler, ablalar. Güya MSP’ye oy vereceklermiş de
MSP’nin Erzurum milletvekili adayının halini görünce şok olmuşlarmış. Meğer
birinci sıradaki aday elinde rakı kadehi poz veriyormuş da haberleri yokmuş.
Erzurum’u kandırıyorlarmış. Meğer meyhaneden çıkmayan birini tutup aday yapmışlarmış.
Ceplerinde taşıdıkları fotoğrafı çıkarıp saf esnafa gösteriyorlardı.
İnanan oluyor muydu?
Kuşkusuz inanan vardı. Resimde milletvekili adayı; elinde rakı kadehi ağzına
götürürken. Karşı taraf böyle bir şey olmadığını söyleye dursun, sahte fotoğraf
desin (o zaman fotomontaj sözcüğü kullanılmıyordu) onlar epey yol almışlardı.
Öylesine hin idiler ki “Ya bu resmi malum kişiye göstermiş feşmekan efendi, malum
kişi de ayran olduğunu söylemiş. Oysa ayran olmadığı apaçık. Bizim efendi de
madem ayrandır niye sizinkiler böyle bir olay
yoktur yerine ayran diye savunmuyorlar ki?” diye çıkışmış. Ve “Malum
aday bu çıkışa hık mık etmişmiş.. miş.. miş..” diyesiymiş.
MHP seçmenine genel
merkezin kırat için çalıştığı yalanıyla, MSP seçmenine sarhoşlar partisi
imajını sağlayacak sahte fotoğraflarla, “millî felaket” iddialarıyla dolaşırlarken
CHP için de boş durmuyorlardı.
CHP kızıl koministti.
Maazallah CHP’nin seçimi kazanır kazanmaz ülkeyi Kominist Rusya’ya
bağlayacağını fısıltıyla değil, yeri göğü inlete inlete haykırıyorlardı. Din düşmanı
CHP iktidara gelirse yeniden camileri ahır yapacaktı. Yeniden Kur’an
yasaklanacaktı. Çoluk çocuğumuz dinsiz yapacaktı. Bunu bangır bangır da
söylüyorlarmış. Bu kere ezanı yasaklamak değil, toptan Kominist Rusya’daki gibi
dini yasaklayacaklarmış. Bu düpedüz yalandı ama bu yalanı söyleyen kişilerin
meşrebinde her şey mubahtı. Yalan, iftira, karalama.. her şey mubahtı. Hala da
her şey mübah!
1973 seçimleri
sonrası MSP, CHP ile koalisyon yapınca, 1977 yılı seçimlerinde, önceki dönemde
fısıltıyla söyledikleri “milli felaket” savını artık bağırarak söylüyorlardı.
“Niye millî felaket?” “Kominist Chp ile hükümet kurup vatan hainlerini
affettiği için.. katilleri
hapishanelerden saldığı için.”
Dünkü abiler-ablalar
ne kadar sırat-ı kezzâb üzerine idiyseler bugünküler de aynı. Onlar ellerinde
sahte fotolarla dolaşıyorlar ve “Bu ne hal.. hani siz, euzu billahi
mine'ş-şeytani ve's-siyase, düsturuna bağlıydınız?” diyenlere de “Biz millî bir
felaketi önlemek için çabalıyoruz.. Her hangi bir parti için değil.” diye
savunuyorlar idiyse bugünkü abiler-ablalar da aynı minval üzereler. Artık
tapelerle geziyorlar. Tek farkları teknolojik nimetler. İlkesizlikleri devamda.
Şirretlikleri devamda.
Rabbim beni ve ailemi
ve tüm inananları ilkesizlikten, yalan ve iftiradan koru. Allah’ım müfterilerin,
ilkesizlerin oyunlarını boz; Senin her şeye gücün yeter.
Fikri Muhayyer, 21.03.2014, Sonsuz Ark