29 Mart 2014 Cumartesi

SA614/PZ21: Rey Vakti Haysiyet Vaktidir

“Kimse kusursuz değil, Tayyip de değil, lakin onun eline su dökecek başka bir kimse daha bu memlekette rey alacak kıratta değil.”

Senelerce rey attık. Ölçtük, biçtik, hesabettik, bize yakın gelen partiye rey verdik. Hanım sorardı, kime vereceğiz? Kadın kısmı alakadar olmazdı seçimlerle, parti bilmezlerdi. Biz ne dersek, hangi şekle mührü bas dersek, onlar da mührü oraya basarlardı. Tabi, kavga varsa evlerde, kadınlar kocalarının işaret ettiği yere mührü basmazlardı. Yahut kadın kocasına küsse gider kocasının kızdığı partiye basardı mührünü.

Biraz mahalle tantanası, biraz karı koca hırgürü arasında seçimler yapılırdı. Konu komşudan başka yakın akraba gelir giderdi, rey isterdi bir kısım adamlar için. Söz vermezdik kimseye, reyimizi de dillendirmezdik. Günü gelir giderdik sandığa. Rey bizimdi, hesabı da biz verecektik. Rey verdiğimiz parti hakka riayet etmezse biz de mesul olacaktık. Ağır bir vebaldi, niye bu vebalin yükünü başkasının aklıyla hareket edip rey veren taşısın ki? Madem taşıyacak kendi aklının çizdiği yola baş kor.

Rey dediysek, ben açık rey-gizli tasnif zamanına denk gelmedim. Ama anlatırlardı. Zaten eskiden köy yerlerinde, kabile kabile oy verilirdi. Hangi kabile kime verecek seçimlerden evvel belli olurdu. Köylerde herkes bilirdi, kimin mührü nereye basacağını. Zaten iki parti vardı evvelinde; ya Halk Partisi ya da Menderes. Demokrat Parti demezdi çoğu kimse. Sonra Demirel, Erbakan, Ecevit, Türkeş geldi işler karıştı. Mührü anahtara vur, ata vur, altı oka vur, horoza vur, arıya vur,  üç hilale vur derlerdi kocalar karılarına.

Cahillik başa bela. Koca ne bilirdi ki karısı ne bilsin? Okur yazar bile değil memleketin çoğu. Karşına seçimde çıkan adamların kimin nesi olduğunu bilmiyorsun ki. Kalkıyor iki laf ediyor, hoşuna gidiyor gidip rey veriyorsun. Şimdi öyle mi ya? Şimdi internet var, soyunu, sopunu cibilliyetini her kese açık ediyor. Yazıyorsun adamın adını, nesi var nesi yok döküyor önüne.

Eski partileri ya darbe kapattı ya da mahkemeler. Ama aynı adamlar başka şekillerle yine karşımıza dikildiler. Dedik gadre uğradı, hakkı dillendirdiği için cezası kesildi; tuttuk yine rey verdik. Fakt hepimiz aldandığımızı nereden bilebilirdik ki? Meğer kendi aralarında bölüşürlermiş bizi. Erbakan’la Demirel’in dostlukları ahir ömürlerinde çıkmadı mı meydana? Türkeş NATO’nun adamı imiş. Ecevit hâkeza, kimin nesi belli değil, lakin milletin bir kısmını da o kandırmış götürmüş arkasından.

Bir Özal, bir o millete rahat ekmek yedirdi, o da bize kısmet olmadı. Kenan Evren’in kafamıza indirdiği darbe bizi 10 senelik borca soktu. Özal, Bağ-kur’luya sağlık hizmeti getirdi. Otoban yaptı bu memlekette, elektriksiz, telefonsuz köy bırakmadı. Gerçi darlıktan gözü yılmıştı milletin. Özal devrinde bolluk da vardı, borç da. Ama reyinin kıymetini bilemedi bu millet Özal rahmetlik olana kadar. Allah ona rahmet etsin, bu millete hayrı dokunan adamdı, bu sebeple canına kıydılar onun da. Diğerleri eceliyle öldü hep. Şimdi bir Demirel var eski takımdan; o da ayakta duramıyor gayri, bakalım nasıl verecek son nefesini?

Şimdi cahillik daha uzun boylu sanki. Nasıl daha uzun boylu? Şöyle… Biz eskiden, okur-yazarımız azken bile bu kadar cahil laflar etmezdik. Şimdi okumayan yazmayan yok, her şey göz önünde, lakin bir körlük var; bazıları gözünü yummuş, ağzını açmış hep küfrediyor. Bazıları da akl-ı selim ile durup düşünüyorlar, eski vakitleri hatırlıyorlar. İyiyi kötüyü iyi bellemiş olanlar edebiyle rey vereceği vakti bekliyor. Ötekileri bilmem kim nereyi işaret edecek, nereye rey verecek diye bekleyip duruyorlar.

Bizim hanımlarımız bile bize kızdıklarında bizim ver dediğimiz yere vermezlerdi reylerini. Bunlar hiç mi akletmiyorlar, da bir pirî fâniden işaret bekliyorlar? Hadi biz cahildik, ya bunlar? Hepsi tahsilli, meslek erbabı. Doktoru var, avukatı var, gastecisi var, hakimi var, savcısı var; yahu siz nasıl biri size şuraya rey ver der de siz de oraya verirsiniz? Cahillik işe bu yüzden uzun boylu.

Şimdi kadın kısmı da erkek kısmı da aynı. İki kısma ayrıldılar cinslerinden başka. Akıllarını kullananlar, bir de birilerine kul olanlar. Yeni neslin işi hem zor hem kolay. Lakin bir bakıyorsun koca Şam’a gidiyor, karısı Halep’e. Bu iyi değil; bu yuvaya ateş düşürür. Yuvaya ateş düşürene de Allah merhamet etmez. O yuvada bir lokma ekmek zehir olur, çocuğa. O çocuktan hayır beklemek kolay olmaz.

Bir kimse ki karı-koca arasındaki huzura nifak sokar, Allah ona lanet eder. Ancak karısının kocası üzerindeki, kocanın karısı üzerindeki hakkından başka hakkı yoktur, kimin kime rey vereceği hususunda. Karı da koca da bir diğerinin reyine karışma hakkına sahiptir, kim demiş değildir diye?  Aynı fikir yoksa kafalarında nasıl karı-koca olmuşlar? Değilse huzur olur mu o evde? Biri kiliseye çeker öteki camiye, olur mu böyle yuva? Allah niye mümin erkek-mümine kadın demiş?

Müslüman evvelinde Allah’a nasıl hesap vereceğini düşünür. Muhakkak rey vermek illa ki rey verilen şahsa, partiye ilanihaye itimat etmek demek değil, muayyen vakit için vekalet veriyorsun, ona diyorsun ki bize bu hizmeti yap. Yaparsa ne ala, yapmazsa hesabını o verecek Allah’a, sonraki seçimde de rey alamayacak. Bu tafsilatıyla da, kısasıyla da böyledir.

Aklım almıyor. Daha düne kadar Halk Partisi ile kanlı davalı olanlar, onlara rey istiyor. Nasıl bir şeydir bu, nasıl bir devrandır bu? Nasıl bir cahilliktir bu?

Allah bu millete, bu devlete zeval vermesin. Biz çok çektik, müslümanlar çok çektiler, halen de çekiyorlar.  Allah Tayyib’e rahmet etsin, onu başımızdan eksik etmesin. Bu milletin karısı, kızı artık başının örtüsünden hicap duymuyor, atasının maymun olduğunu zanneden lise talebeleri yok gayri, mekteplerde Kur’an okunuyor. Olan biteni herkes görüyor hem.

Kimse kusursuz değil, Tayyip de değil, lakin onun eline su dökecek başka bir kimse daha bu memlekette rey alacak kıratta değil.

Allah aramızdaki akılsızlar yüzünden bizi cezalandırmasın bu ahir ömrümüzde. Tayyip vakitsiz giderse bu memleket iflah olmaz.

Rey vakti, haysiyet vaktidir; haysiyet de kimseye babadan, şeyhten, hocadan paradan, altından kalmaz.

Biz geç öğrendik, hep Amerika, İngiltere idare etmiş bizi.  Sizi de idare etmesinler.


Piro Zaza, Sonsuz Ark, 28.03.2014




Seçkin Deniz Twitter Akışı