“Yeni
Türkiye asla ve kat'a meşru irade dışında kimseye teslim olmayacağını gösterdi.”
Kazasız,
belasız bir seçim atlattık şükürler olsun. Seçimden önceki gergin atmosfer
hepimizi bir hayli tedirgin etti. Tehditvârî eleştiriler hâlâ devam etse de, gayet
rahat bir haftaya başladık.
Bu seçim
sonrası da 'Oynayamadım, eteğim dardı' masalını dinliyoruz, iktidar partisinin
başarısı algı yönetimine bağlandı.
Siyasi
kanat algı yönetimi uyguladı ya da uygulamadı, bu konuya girmeyeceğim. Evvela
sivil kanata söyleyeceklerim var. Diyelim ki, biz algı operasyonu kurbanı
olduk, ya siz neden ipin diğer ucunu gerdiniz?
Önümüze
tekrar tekrar sürdüğünüz, gayrı meşru tapelerle
algı operasyonunun bizzat içinde olduğunuzu hiç düşünmediniz mi? Yıllardır
bizlere koyun derken algı yönetiminin dik alasını uyguladığınızın ne vakit
farkına varacaksınız?
Ya sizin
algısal ayarlarınız ne vakit güncellenecek?
Asırlık
terennümleri mırıldanmayı ne vakit bırakacaksınız?
İnce
hamlelerle oynanan oyunda yer tutmak isteyen, Dünya müslümanlarının son kale
olarak tabir ettiği ‘Yeni Türkiye'ye çelme takmaya çalışanları ne vakit
göreceksiniz?
Diyelim
ki, bizler koyunuz; siz okumuş, güngörmüş, muhterem, pîr- û pak asilzâdeler
bizi güdemediğiniz için size hangi sıfatı yakıştırmalı?
Koyun
dediğiniz %45, her şeye rağmen diyerek oy kullanmadı. Bilakis hataları okumakta
oldukça mahir.. Benim nezdimde % 45 destan yazdı, devrim yaptı; ‘Yeni
Türkiye'nin asla ve kat'a meşru irade dışı kimseye teslim olmayacağını
gösterdi.
Sizin
için iki seçenek var artık… Ya oturduğunuz yerden çemkirmeye, ötelemeye devam
edip paşa paşa izleyeceksiniz ya da teknenin bir ucundan tutup denize sürmeye
yardım edeceksiniz. Davanızda samimi iseniz elbet.
Kalemi
elime almışken bir çift lafımda seçilmişlere var…
Sizi
eleştireceğim… Her zamankinden daha çok, aklımın erdiğince... Geriye bakıp
bakıp gururlanmayın diye... Âmir değil, memur olun, hizmet adamı olun diye... Yerinizi
ve taşıdığınız kutsal vazifeyi bilin diye...
Üslubunca
eleştireceğim; hedeflerinizi büyütün diye... Şaibeye, entrikaya, rantçıya, sırtım
kalınlaşsıncı asalaklara yer vermeyin diye...
Sizi
eleştireceğim; hata yapmış olabilirsiniz, fakat yanlış yapmayın diye...
Hatice Köken, 31.03.2014,
Sonsuz Ark, Çırak Yazar