"Dizide Zaza olarak tanınan karakter, hırsız, uyuşturucu kaçakçısı ve emlak rantçısı bir zorba olarak, kendisini sevmeyenlerin öldürülmesini emretmekte tereddüt etmiyor."
Hollywod kirli proje versiyonları merkezidir. Hollywod’un projelerindeki tüm profil versiyonları yüksek oranda kirlidir, biliriz; Beyaz Saray’ın CIA orijinli spesifik senaryoları, ıssız senaristler ve yönetmenlerce ortak menfaat paydasında pişirilir ve sunuma hazır hâle getirilir. Pazarlama ve diğer organizasyonlar da Langley merkezlidir. Finansman konusunda hiç sıkıntı çekilmez. 'Hedef kitle' ya da 'hedef kişi' aşağılanır, yargısal topiklerle sarsılır; olgunlaştırılmış projeler böylelikle başarılır ve istendik bilinçaltı satıhları işgal edilir. Artık, seyirci formatındaki 'Sessiz Kuzular' kurban olduklarını fark etmeden birer düşman edinmişlerdir.
Hollywod izleyicisinin kafasındaki profiller planlandığı gibidir. Uyuşturucu tâciri, pazarlamacısı Kolombiyalı’dır; uyuşturucu ayakçısı ve kullanıcısı zencidir. Terörist Arap; Iraklıdır, El Kaide’dir. Müslüman doğal bir mücahit olarak potansiyel bir teröristtir; kendisini her an yüzlerce masumla birlikte patlatabilir. Müslümanlar ise genellikle ilkel çağlardaki yaşam koşullarıyla yaşayan zavallılardır, gelişmeleri ancak yüceltilen Batılı adamlar tarafından sağlanabilir.
İtalyan 'mafya’dır; politikacılarla sıkı rüşvet ilişkileri vardır. Alman ırkçıdır; ırkçılığı hiçbir şekilde genlerinden uzaklaştıramaz. İranlı klasik bir muhaliftir ve daima nükleer bomba elde etmek hayaliyle yaşar. Çinli sessiz haindir, Japon parmak kesen kamikaze şeytanı yakuzadır. Rus, acımasız ve inançsız katildir. Amerikan tarihine ulusallaşma yolunda renk katan İngiliz riyâkâr, acımasız ve işgalcidir. Fransız aydınlığın ve modanın kaynağı, Yunanlı filozoftur. Yahudi, ortalıkta pek görülmez, eleştirilmez, bazen kontrol altında olduğu duygusu hissettirilir, fakat bu bir aldatmacadır. Amerikalı ise dilediği her şeyi yapabilecek kadar güçlüdür.
‘Küçük Amerika’ olduğumuzdan bu yana, Yeşilçam’ımız Hollywood gibi düşünüp çalışmaya başladı. Sarıklı-cübbeli top sakallı hocalar, hacılar ırz düşmanı, sahtekâr, dolandırıcı, kazıkçı profillerle Din değirmeninde öğütüldüler. Zengin çocukları idealist solcular rolünde ferman kestiler. Ağalar maskaralaştırılarak derin bir komünizm propagandası yapıldı. Kürtler, Lazlar kiralık katil, mafya rollerinde kabadayılığın kitabını yazdılar. ‘Beyaz Türkler’ ise hiç eleştirilmedi; zaten yöneten onlardı.
Sonraki zamanlarda tarikat-cemaat takva’sı sorgulandı ise de, Yeşilçam doğrudan 'Din adamı' antipatisini besleme görevini gazetelere ve televizyonlara bıraktı. Televizyonlar da işin en büyük yükünü dizilere yükleyip popülasyon genetiğini işlemeye devam ettiler. Kurtlar Vadisi Terör, Kürt meselesine doğrudan ve tek taraflı dalış takımlarını kuşanmışken gelen tepkiler üzerine yayından kaldırıldı. Beyaz Türkler’i eleştiren bir formatla izleyicilerin karşısına çıkan Kurtlar Vadisi, zamanla anlaşılmaz bir şekilde bazı ırkları daha sık paketleyip sunumunu yaptı. Laz Ziya’nın şahsında Lazları törpüleyen ve hırpalayan Vadi senaristleri, Muro ve arkadaşları karakterinde Kürtleri cahil, kolay yönlendirilebilen, gönüllü intihar komandoları olarak lanse ettiler.
En son senaristler kendilerini besleyen kaynakların malzeme kısıntısına gitmeleri üzerine yeni bir etnik varlığı piyasa çarklarının hizmetine sundular; Şeref Zazaoğlu karakterinde Zazalar(1). Dizide Zaza olarak tanınan karakter, hırsız, uyuşturucu kaçakçısı ve emlak rantçısı bir zorba olarak, kendisini sevmeyenlerin öldürülmesini emretmekte tereddüt etmiyor.
Kurtlar Vadisi’nin eksen değiştirdiğini, bu nedenle diziyi bıraktığını söylüyor ilk yönetmeni Osman Sınav. Hollywood çizgisini ısrarla sürdürecek gibi görünen bir zihniyetin dizinin genel çerçevesine hükmettiğini anlamak zor değil. Elazığlı olan Şaşmaz kardeşlerin, Zazaların, Kürtlerin ve Türklerin yüzlerce yıldır bir arada yaşadığı Elazığ’ın kültürel dokusuna ve dolaylı olarak da Türkiye’de oluşturulmaya çalışılan etnisiteye dayalığı milliyetçiliği red konseptine ucundan zarar vermeye başladığını söyleyebiliriz.
Zaza karakteri, bir dizi karakteri olarak görülse de, Kürt ya da Türk veya Laz gibi tek başına bir ırkı sembolize eden sesler kullanılmazken Zaza karakterinin neden tek başına kurgulandığını ve seslendirildiğini Şaşmaz kardeşlerin anlatması zor. Onları açıkça negatif ırkçılık yapmakla suçlamak kolay olsa da, Yeşilçam’ın Hollywood benzeri aracılığa daha sık soyunmaya başladığını söylemek daha gerçekçi bir tutum sergilemek demek olacaktır.
Türkiye’nin sessiz münevverlerinden sünnî bir Zaza şöyle eleştirmekte Vadi’nin yeni konseptini:
“Bizler bin yıldan fazla bir süredir bu topraklarda yaşıyoruz; Türklerle neredeyse aynı dönemde geldik Anadolu’ya. Ve Türklerle hiç kavga etmedik, derdimiz bu değildi. Irkı, ırkçılığı bilmedik, Selçuklu olduk, Osmanlı olduk. Ne olduysa Cumhuriyet kurulduktan sonra oldu. Birden bize Zaza demeye başladılar. Kürt faşistler ve Türk faşistler birbirlerine düştüler. Kimisi uyduruk kanıtlarla bizi Türk, kimisi de Kürt ilan etti. Eğer herkes eteğindeki taşı dökecek ve nesebiyle övünecekse biz ne Türk’üz ne de Kürt’üz kardeşim, biz Zaza’yız. Dilimiz ne Türklerle bir ne de Kürtlerle. Hazar’ın güneyinden Türklerle beraber göçtük geldik. Hala herkesle birlikte yaşayıp gidiyoruz. Zazaları pek bilen olmaz. Bilen de onları Kürt zanneder; oysa hiç alakaları yok. Zazalar çalışkan, sessiz ve vatanseverdirler. Şaşmaz Kardeşler yapacak iş bulamadılar da Zazaları böylesine ahlaksız bir karakterle mi topluma tanıtmaya çalışıyorlar?”
Faruk Tamer, 20.12.2009, Görsel Eleştiri - Visual Critique III, Sinema Notları, Televizyon
Faruk Tamer Yazıları
Kaynakça:
1. Zazalar Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun Fırat ve Dicle su havzasında ve dağlık alanlarda yaşarlar. Sükun ettikleri yer enlem 37,8°- 42° ve boylam 37,8°- 40° arasında yer alan bölgede, il olarak Sivas’tan Karlıova’ya, Gümüşhane'den Urfa’ya kadar uzanır. Ağırlıklı olarak Tunceli, Bingöl, Erzincan, Elazığ, Sivas, Diyarbakır, illerinde yaşarken, Solhan, Genç,Kiğı; adaklı(bingöl) Kangal, Zara, Ulaş, İmranlı, Hafik, Gürün (Sivas), Varto (Muş), , Gerger (Adıyaman), Mutki (Bitlis), Sason, Kozluk,Gercüş (Batman) , Dicle, Ergani, Hani, Lice, Kulp, Çermik, Çüngüş (Diyarbakır) ilçelerinde de meskendirler. Bunun dışında Gazi Mah. İstanbul, Ankara, Bursa, Kocaeli, Güzeltepe İzmir, Aksaray şehirleri ve birçok ilçeye göçetmiş Zaza mevcuttur. Almanya, Avusturya, İsviçre, Hollanda, Belçika, Fransa, İsveç, Danimarka gibi Avrupa ülkelerinde bulunan Zaza sayısı tahminen 500.000’dir.[1]. Cambul (Kazakistan) Batum (Gürcistan) ve Musul bölgelerinde de Zazalar vardır. Zazalar’ın nüfusu hakkında kesin ve sağlıklı bir bilgi mevcut değildir. Genellikle dünyadaki Zaza nüfusuna dair olarak 1 milyon ile 2 milyon arasında değişen tahminler mevcuttur.
Zazalar’ın hemen hemen yarısı Alevi, diğer yarısı da Sünni kesimden oluşmaktadır. Sünni kesimde ayrıca Şafii ve Hanefi mevcuttur. Alevi Zazalar, Tunceli, Sivas (Zara, İmranlı, Ulaş), Mahallebaşı, Merkez), Erzincan (Merkez, Kemah, Tercan), Varto, Bingöl (Yayladere, Kiğı, Yedisu), Elazığ (Karakoçan, Merkez, ), kısmen Gümüşhane, Şiraz, Kürtün, Köse ve Kayseri (Sarız, Develi ve Merkez), ikamet etmektedir. Sünni Zazalar, daha çok Elazığ, Arıcak, Maden, Palu, Bingöl, Siverek, Adıyaman, Mutki, Aksaray gibi il ve ilçelere yayılmış durumdalar.Alevi-Sünni ve Şafii-Hanefi farklılığı, Zazaca'daki şive farklılıklarına ve yaşam tarzlarına, gelenek ve göreneklere de yansımaktadır
http://tr.wikipedia.org/wiki/Zazalar