“Biz ne
vakit şikâyetçi olduğumuz yağmacı, yuhalamacı zihniyete benzedik?”
Sessiz
sedasız, işimde, gücümde medyayı takip ediyorum bu aralar. Ancak birileri bam
telime dokundu yine. İki gündür genç bir hanımın omuzlarda gezen görüntüleri
düşüyor önüme... Başörtülü genç hanım mensup olduğu üniversite bünyesinde bir
eğlenceye katılıyor. Atmosferin etkisi mi diyelim, gençlik özentisi mi diyelim,
konser sırasında erkek arkadaşının omuzlarında görüntü alınıyor.
Sosyal medya,
ulusal medya asla affetmez böyle bir haberi...
Günah
keçimizi bulduk ne de olsa; bizler kusursuz ve hatasız canlılarız.
İnanılmaz
yorumlar okudum görüntüye dair.
Ürktüm...
Biz ne
vakit şikâyetçi olduğumuz yağmacı, yuhalamacı zihniyete benzedik?
Bu
durumun hicaba ters olduğunu, tasvip etmediğimi belirteyim bu arada... Yorumları
okuduktan sonra aforoz edilme ihtimalim olduğunu düşünmeye başladım.
Daha dün
anneler gününü kutladık, kadınlara methiyeler düzdük, onların en kutsal
varlıklar olduğundan bahsettik ve bugün geleceğin annesini katlettik.
Kız evladım
yok; ama bir an için annesi olduğumu düşündüm, bir an için kendisi olduğumu
düşündüm. Bizler balık hafızalıyız, gündem hızla değişiyor ve büyük ihtimalle
önümüzdeki günlerde bu haberi unutacağız. Peki ya ailesinde ve genç hanımda
bırakılan yaralar ne vakit iyileşecek? Haberi yapanlar için en azından genç
hanımın yüzünü kamufle etmek çok mu zordu?
Denilmiyor
mu sağlıklı bireyler, sağlıklı toplumları oluşturur.
Bir
diğer haber ise yine sosyal medya içerikli 'Harama Karşı Savaş Kampanyası’
idi... Reklamların cinsel temalı olması rahatsız edici bir konu.
Bizleri
gerici diye itham edenlerin fikir yerine bedenlere takılı kalması, insan
bedenini meta olarak kullanmasına anlam vermek zor.
Harama
karşı savaş kampanyası katılımcılara "Cinsel
temalı reklamların görüldüğü panoların imha edilmesi ya da sprey boya
kullanılarak karalanması" çağrısında bulunuyor:
Başta
sorduğum soruyu yineliyorum:
Biz ne
vakit yağmacı, yuhalamacı zihniyete benzedik? Yok mu bunun başka yolu, yordamı?
Kurum ve
kuruluşları ne diye görevlendirdik o vakit?
Bana
sorarsanız biz daha yeni başlıyoruz. Bir kibrit çöpü kadar yol almışız. Asıl
mücadele kendi aramızda olacak sanırım.
Kur'an
bilinciyle akıl süzgeci oluşmadan, Asr-ı Saadet masallarıyla kendimizi
avutuyoruz sadece.
Hatice Köken, 12.05.2014,
Sonsuz Ark, Çırak Yazar