...onun ellerini tutmayın...
...muhakkak bir bildiği vardır...
...size susmayı öğütleyen seslere de kulak verin...
...düşüncelerinizle çakışmayan her şey, zamanın silme dolu kucağında bir vakitte üst üste gelecektir...
...öfkeyle kalkanın zararla oturduğu katiyetle sabitse, sabırla oturmuş olanın zararlarının olduğu da katiyetle sabittir...
...ama sabırla gelen zarar telâfi edilebilirdir; 'keşkeler' içermez...
...bazen içerse de, bu, öfkenin kasıp kavurduğu bir nefsin keşkeleridir, aklın değil...
...insanın evladı hayatının her uykudan âri döneminde 'saf irade' olamaz...
...bizâtihi her insanın, bir tam gün içinde diri irâde ile sürekli yaşaması mümkün değildir...
...zaten irâdenin işi de sürekli diri kalmak değildir; ancak" insan" denen bileşenler topluluğunun yönetimi ondan sorulduğuna göre, her aksama anında, her risk kavşağında ve bu bileşenler topluluğunun maddî-mânevî eylemler bütünlüğünün sağlıklı işlemesinde aktif/diri olmak mecburiyetindedir...
...sabrı, deli tokmağı gibi tepenize indiren de odur...
...eğer; sabır, deli tokmağı gibi ardı ardına tepenize iniyorsa, o an siz büyük tehlikelerle kuşatılmış durumdasınız ,demektir...
...ve irade dipdiri bir hâlde, fakat korkuyla, nefsinizin size yüklediği inanılmaz kaygısız refleksleri izliyordur...
...hata yapmanıza mâni olmak için çırpınıp durur...
...yapabileceği en iyi şey, size sabrı tavsiye etmektir...
...o büyük bir heyecanla hatırlattığı sabra dönüp bakmanızı bekler...
...siz eğer sabrın ellerini tutar, nefsin dalgalarında kaybolursanız, o sizi yine bırakmaz...
...büyük bir acıyla kavrulduğu hâlde sizden hatalarınız için bağışlanma dilemenizi ister...
...sabrın deli tokmağı gibi, irade eliyle tepenize indiği gün, dikkatli olun...
...bu her an, her gün olabilir...
seçkin deniz
pürüzsüz patikalar
Seçkin Deniz Yazıları