27 Haziran 2014 Cuma

SA738/ KY12-TG26: Rus Perspektifi: Kırım Sonrası Dünya/ Yeni Dünya Düzeni Senaryoları-3

“Rusya dünyayı değiştirmeye karar vermiştir ve büyük bir risk almaktadır.”
Kartcev Dmitry, Vladimir Shpak, Andrey Veselov, Nikolai Anischenko ortak çalışması,
18 Mart 2014

Senaryo 3: Tek Kutuplu Bir Dünya-Pax-Americana (Amerikan Barışı)

Esas Oyuncular: Amerika Birleşik Devletleri

Geliştirmeler: ABD’nin baskısıyla Avrupa Birliği ve Çin, ABD’nin Rusya’ya Kırım’dan vazgeçmesi için yaptığı uyarıya destek verirler. Bu tutumu Rusya kendinden emin bir şekilde karşılasa da, Avrupa’ya vize konusunun müzakere edilmesinin devamı, Suriye’deki kendi konumunun ABD tarafından desteklenmesi vs. gibi bazı tavizler karşılığında şartları kabul eder.

Bu şartlar altında Kırım’da ortaya çıkacak bir Rus isyanı, deneyimli bir Amerikan ailesinde azarlanan ve hatta yüzlerinde politik bir gülümsemeyle ebeveyni tarafından yumuşakça cezalandırılan bir ergenin takındığı normal bir tavır gibi değerlendirilecektir. Ve evet, bu ergen asla büyümeyeceğine inandırılacaktır.

NATO’ya katılımından kısa bir süre sonra Kırım yeniden Ukrayna’ya dâhil olur. NATO füzeleri Belgorod gümrük noktasından çok da uzak olmayan bir bölgeye yerleştirilir. Bu füzelerin Rusya için hiçbir şekilde tehdit oluşturmadığı ifade edilir. Ne de olsa Soğuk Savaş korkularından kurtulmak gereklidir!

Aslında bu senaryo bir tek şeyi ortaya koyuyor- bu dünyada hiçbir şeyin değişmediğini.

Felsefe:  Strugatsky kardeşler tarafından kaleme alınan yarım kalmış “Noon Universe” isimli ütopik romanda geçen ifadeler bu senaryonun felsefesini en iyi şekilde açıklamaktadır:

“Konuşmaya başlar, açıklamak, mesajı iletmek için: Öğretmenler ve her çocuğun ruhu üzerine yapılan itinalı çalışmaya dayanan büyük eğitim teorisine göre… Aborjin gülümseyerek ve başını sallayarak dinler ve pek de umursamayan bir edayla şöyle der: “İncelikli. Çok güzel bir teori. Fakat maalesef kesinlikle uygulanabilir değil.”

Ve Maxim suskun bir şekilde ona bakarken Aborjin, Strugatsky kardeşlerin son ana kadar bu romana koymayı düşündükleri cümleleri ifade eder:

“Bana anlattığın şekilde barış inşa edilemez” der Aborjin. “Çünkü barış sadece yapılır. Korkarım ki dostum senden önce ve sen olmaksızın birisi bu dünyada bunu yapmış ve sen fark etmemişsin” (Boris Strugatsky, Comments to the traversed, 1960-1962).

Jeopolitik: Amerikan dünyası esasında ABD’nin tek stratejik karar merci olduğu bir monarşi dünyasıdır. Karşı tarafta sadece Çin bulunmaktadır. Ama kendine ait müttefikleri olmadığı için ikinci derece bir rol oynamaya mahkûm olmuştur. Geriye kalan ülkelerin rolleri tamamen fonksiyoneldir: Varlıkları küresel ekonominin bir parçası, tüketime yönelik bir pazar olmalarına dayanır. Teorik olarak bu dünya, basitliğine rağmen çok istikrarlıdır. 

Politik Ekonomi: Hiçbir şey değişmediği için dünya aynı dünyadır. ABD sadece oynadığı dünya polisi rolünü güçlendirmekle kalmaz; daha özel yöntemlerle oyunun kurallarını dünyanın geri kalanına dayatan, Üçüncü Dünya ülkelerini gittikçe artan bir hızla kendi yörüngesine sokan bir ekonomik lider pozisyonundadır.

Ekonomileri “Altın Milyar”ın(*) bir parçası olmayan ülkeler, maksimum düzeyde basitleştirilir ve sadece dünya elitlerinin ihtiyaçlarına hizmet ederek varlıklarını sürdürürler. Bu süreçte üst orta sınıfa Batı dünyasına katılmaları için çeşitli fırsatlar sunulur.

Bu senaryoyu ilginç kılan şey; içinde bulunan uluslaraşırı şirketler, her çeşit network yapısı, dini birlikler gibi devlet niteliği taşımayan aktörlerin önemli bir role sahip olmasıdır. Fakat bu sırada belirli bir devlete bağlı bulunmayan terörist muhalif gruplar da eşdeğer öneme sahip bir rol oynarlar.

Kısıtlamalar: Aslında, varlığının ilk çeyrek yüzyılında yüzleşmek zorunda kaldığı terörist gruplar, tek kutuplu dünya için en büyük tehlikeyi oluşturmaktadır. Bu tehlikenin gelecekte azalacağını düşünmek için herhangi bir sebep bulunmamaktadır. Ukrayna ve Kırım’daki olaylar yatışacak ve herkes, ABD’nin henüz dikkate almadığı Ortadoğu cephesinin varlığını fark edecektir.

Bunun yanında, 2013 senesinin sonu itibarıyla toplumsal sıkıntı ve anlam kaybı nedeniyle batı dünyasında ortaya çıkan ve özel terör adı verilen fenomen, diğer bir tehdit unsurunu oluşturmaktadır. RusRep’in daha önce bu fenomen hakkında yazdığı gibi: “Bireyler için esas düşman, güç ve kontrolü elinde bulunduran herhangi bir yapıdır: Bu bir devlet, toplum, iş veya bir süpermarket olabilir. Bir terörist için esas sorun sosyal kişiliğinin yok olmasıdır; devlet, toplum ve diğerleri onun insanlığını azaltmaktadır.”

Sonuncu ve belki de en önemli problem, kapitalist gelişim mantığının bizzat kendisidir. Küresel ve kendi kendine yeten bir gaye güderken sistem kendi kendini bitirmeye başlar. Bu, ayakta kalmak için çok fazla harcayan fakat maliyetleri de bir türlü düşüremeyen tekelci bir şirketin durumuna benzemektedir. Kapitalizmin rekabete ihtiyacı vardır fakat bu küresel hâkimiyet fikri ile çelişir-çözümü olmayan bir paradoks.

                                                                                                    Devam edecek...




Tamer Güner, 27.06.2014, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Çeviri



Makalenin orijinali ve tamamı için:

Makalenin İngilizce çevirisi için:


(*)Çevrenin Notu:  Rusça’da Golden Billion (Altın Milyar), endüstriyel olarak gelişmiş ülkelerdeki varlıklı insanlar veya Batı anlamında kullanılan bir ifadedir.

Seçkin Deniz Twitter Akışı