“Rusya dünyayı değiştirmeye karar
vermiştir ve büyük bir risk almaktadır.”
Kartcev Dmitry, Vladimir Shpak, Andrey
Veselov, Nikolai Anischenko ortak çalışması,
18 Mart 2014
Senaryo 3: Tek Kutuplu Bir
Dünya-Pax-Americana (Amerikan Barışı)
Esas Oyuncular: Amerika Birleşik Devletleri
Geliştirmeler: ABD’nin baskısıyla Avrupa
Birliği ve Çin, ABD’nin Rusya’ya Kırım’dan vazgeçmesi için yaptığı uyarıya
destek verirler. Bu tutumu Rusya kendinden emin bir şekilde karşılasa da,
Avrupa’ya vize konusunun müzakere edilmesinin devamı, Suriye’deki kendi
konumunun ABD tarafından desteklenmesi vs. gibi bazı tavizler karşılığında
şartları kabul eder.
Bu
şartlar altında Kırım’da ortaya çıkacak bir Rus isyanı, deneyimli bir Amerikan
ailesinde azarlanan ve hatta yüzlerinde politik bir gülümsemeyle ebeveyni
tarafından yumuşakça cezalandırılan bir ergenin takındığı normal bir tavır gibi
değerlendirilecektir. Ve evet, bu ergen asla büyümeyeceğine inandırılacaktır.
NATO’ya
katılımından kısa bir süre sonra Kırım yeniden Ukrayna’ya dâhil olur. NATO
füzeleri Belgorod gümrük noktasından çok da uzak olmayan bir bölgeye
yerleştirilir. Bu füzelerin Rusya için hiçbir şekilde tehdit oluşturmadığı
ifade edilir. Ne de olsa Soğuk Savaş korkularından kurtulmak gereklidir!
Aslında
bu senaryo bir tek şeyi ortaya koyuyor- bu dünyada hiçbir şeyin değişmediğini.
Felsefe:
Strugatsky kardeşler tarafından kaleme alınan yarım kalmış “Noon
Universe” isimli ütopik romanda geçen ifadeler bu senaryonun felsefesini en iyi
şekilde açıklamaktadır:
“Konuşmaya
başlar, açıklamak, mesajı iletmek için: Öğretmenler ve her çocuğun ruhu üzerine
yapılan itinalı çalışmaya dayanan büyük eğitim teorisine göre… Aborjin
gülümseyerek ve başını sallayarak dinler ve pek de umursamayan bir edayla şöyle
der: “İncelikli. Çok güzel bir teori. Fakat maalesef kesinlikle uygulanabilir
değil.”
Ve Maxim
suskun bir şekilde ona bakarken Aborjin, Strugatsky kardeşlerin son ana kadar
bu romana koymayı düşündükleri cümleleri ifade eder:
“Bana
anlattığın şekilde barış inşa edilemez” der Aborjin. “Çünkü barış sadece yapılır.
Korkarım ki dostum senden önce ve sen olmaksızın birisi bu dünyada bunu yapmış
ve sen fark etmemişsin” (Boris Strugatsky, Comments to the traversed,
1960-1962).
Jeopolitik: Amerikan dünyası esasında
ABD’nin tek stratejik karar merci olduğu bir monarşi dünyasıdır. Karşı tarafta
sadece Çin bulunmaktadır. Ama kendine ait müttefikleri olmadığı için ikinci
derece bir rol oynamaya mahkûm olmuştur. Geriye kalan ülkelerin rolleri tamamen
fonksiyoneldir: Varlıkları küresel ekonominin bir parçası, tüketime yönelik bir
pazar olmalarına dayanır. Teorik olarak bu dünya, basitliğine rağmen çok
istikrarlıdır.
Politik Ekonomi: Hiçbir şey değişmediği için
dünya aynı dünyadır. ABD sadece oynadığı dünya polisi rolünü güçlendirmekle
kalmaz; daha özel yöntemlerle oyunun kurallarını dünyanın geri kalanına
dayatan, Üçüncü Dünya ülkelerini gittikçe artan bir hızla kendi yörüngesine
sokan bir ekonomik lider pozisyonundadır.
Ekonomileri
“Altın Milyar”ın(*) bir parçası olmayan ülkeler, maksimum düzeyde basitleştirilir
ve sadece dünya elitlerinin ihtiyaçlarına hizmet ederek varlıklarını
sürdürürler. Bu süreçte üst orta sınıfa Batı dünyasına katılmaları için çeşitli
fırsatlar sunulur.
Bu
senaryoyu ilginç kılan şey; içinde bulunan uluslaraşırı şirketler, her çeşit
network yapısı, dini birlikler gibi devlet niteliği taşımayan aktörlerin önemli
bir role sahip olmasıdır. Fakat bu sırada belirli bir devlete bağlı bulunmayan
terörist muhalif gruplar da eşdeğer öneme sahip bir rol oynarlar.
Kısıtlamalar: Aslında, varlığının ilk çeyrek
yüzyılında yüzleşmek zorunda kaldığı terörist gruplar, tek kutuplu dünya için
en büyük tehlikeyi oluşturmaktadır. Bu tehlikenin gelecekte azalacağını
düşünmek için herhangi bir sebep bulunmamaktadır. Ukrayna ve Kırım’daki olaylar
yatışacak ve herkes, ABD’nin henüz dikkate almadığı Ortadoğu cephesinin
varlığını fark edecektir.
Bunun
yanında, 2013 senesinin sonu itibarıyla toplumsal sıkıntı ve anlam kaybı
nedeniyle batı dünyasında ortaya çıkan ve özel terör adı verilen fenomen, diğer
bir tehdit unsurunu oluşturmaktadır. RusRep’in daha önce bu fenomen hakkında
yazdığı gibi: “Bireyler için esas düşman, güç ve kontrolü elinde bulunduran
herhangi bir yapıdır: Bu bir devlet, toplum, iş veya bir süpermarket olabilir.
Bir terörist için esas sorun sosyal kişiliğinin yok olmasıdır; devlet, toplum
ve diğerleri onun insanlığını azaltmaktadır.”
Sonuncu
ve belki de en önemli problem, kapitalist gelişim mantığının bizzat kendisidir.
Küresel ve kendi kendine yeten bir gaye güderken sistem kendi kendini bitirmeye
başlar. Bu, ayakta kalmak için çok fazla harcayan fakat maliyetleri de bir
türlü düşüremeyen tekelci bir şirketin durumuna benzemektedir. Kapitalizmin
rekabete ihtiyacı vardır fakat bu küresel hâkimiyet fikri ile çelişir-çözümü
olmayan bir paradoks.
Tamer Güner, 27.06.2014, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Çeviri
Makalenin orijinali ve tamamı için:
Makalenin İngilizce çevirisi için:
(*)Çevrenin Notu: Rusça’da Golden Billion (Altın Milyar),
endüstriyel olarak gelişmiş ülkelerdeki varlıklı insanlar veya Batı anlamında
kullanılan bir ifadedir.