...hasta...
...acı içindeki o, sürekli çığlıklar atar uykunun kollarındayken...
...kıvranır, bağırır ve susar bir-iki sakinleştirici sesle...
...ne zordur doğmak...
...ne zordur doğumdan sonra dünyaya uyum sağlamak...
...emeklemek, yürümek...
...düşe kalka öğrenmek; sert/acıtan her yeri...
...öğrenilen her bir şeye yüklenen anlamlar belirginleşene dek, gülücüklerle acı aynı vakitlerde sıçrar bebenin yüzüne...
...tek kişilik acıların içinden sıyrılıp gelen ağız yaraları...
...hızla zayıflayan bir beden...
...sevgiden daha başka bir şey istemeyen o...
...nârin, çaresiz bebek...
...hüzün kalıplarından birine dolanıp gelen his; buruk bir acıya dönüşüyor, gecenin kara ayazında...
...ebeveynler çârenin bedenden gelen gücüne ilahî olanı çağırıyorlar, destek için...
...acıları azalsın...
...uykuları bölünmesin diye...
...bir lokma gıda, bir yudum su gibi geçip gidivermez, hasta boğazdan...
...derdin tek kişilik kervanı iz sürer dilsiz anlatışlarından...
...körpe insan taşar gelir...
...sadece acıdan bağırarak...
...birileri anlasın, diye...
...paylaşsın, diye çektiklerini...
...şifâya dilek tutan insan..
...ne kadar da çâresiz...
seçkin deniz
pürüzsüz patikalar
Seçkin Deniz Yazıları