“Bugün açıklanan
sonuçları kabul etmiyoruz ve bunu halkın oylarına karşı gerçekleştirilmiş bir
darbe olarak nitelendiriyoruz.”
Mucib Rahman Rahimi, Abdullah Abdullah’ın seçim kampanyası sözcüsü
Mucib Rahman Rahimi, Abdullah Abdullah’ın seçim kampanyası sözcüsü
Obama-Karzai
“Seçim sonuçları halka karşı bir darbe mi?”
Afganistan
başkan adayı Abdullah Abdullah(*)’ın seçim karargahı, geçen ay gerçekleştirilen
seçimlerin Pazartesi günü açıklanan ön sonuçlarını rakibi Eşref Gani (Ashraf
Gani) ile tehlikeli bir çatışmaya girmesine sebep olan, halka karşı
gerçekleştirilmiş bir “darbe” olarak nitelendirdi.
Pazartesi
günü Bağımsız Seçim Komisyonu tarafından açıklanan ön sonuçlara göre 14
Haziran’da gerçekleştirilen seçimin ikinci turu, oyların %56.44’ünü alan Eşref Gani(**)
kazandı. 22 Temmuz’da son resmi
rakamların açıklanmasıyla sonuçlarda değişiklik olabileceği ifade edildi.
Abdullah
taraftarları sahte oyların tamamının geçersiz sayılmadığını belirterek sonucun
geçersiz olduğunu söyledi. Abdullah’ın seçim kampanyası sözcüsü Mucib Rahman
Rahimi: “Bugün açıklanan sonuçları kabul etmiyoruz ve bunu halkın oylarına
karşı gerçekleştirilmiş bir darbe olarak nitelendiriyoruz” dedi.
Hali
hazırda aşiretler arasında derin bir ayrışma yaşanan ülkede seçim sonuçlarının
bu şekilde reddedilmesi, etnik gruplar arasında kanlı olayların gerçekleşmesine
ve hatta kırılgan bir yapıya sahip ülkenin parçalara ayrılmasına sebep
olabilir.
Abdullah Abdullah
Eski bir
Taliban direniş savaşçısı olan Abdullah, uzun bir süreden beri, karmaşık ve
sürüncemeli bir şekilde gerçekleştirilen oy verme işleminde yaygın hilekârlık
olduğunu iddia ediyor ve problemli oy verme yerlerindeki sorunlar tamamen
giderilene kadar sonuçların ertelenmesi konusunda ısrar ediyordu.
Peştun
bir babanın ve Tacik bir annenin oğlu olan Abdullah, desteğinin çoğunu kuzey
Afganistan’da bulunan Tacik azınlıktan alıyor ve Pazartesi günü seçim
sonuçlarının açıklanmasından sonra toplanan kızgın kalabalıktan anlaşılacağı
gibi geniş kitleleri peşinden sürükleme kabiliyetine sahip bulunuyor.
Diğer
aday Gani ise ülkenin güneyinde ve doğusunda bulunan Peştun aşiretleri
tarafından şiddetli bir şekilde destekleniyor. Sonuçların açıklanmasının
ardından Kandahar’da yüzlerce insan sokaklarda kutlama yaptı.
Resmi
yetkililer açıklanan sonuçların nihai sonuçlar olmadığı uyarısında bulundu.
IEC
başkanı Ahmed Yusuf Nuristani; “Ön sonuçların açıklanması önde giden adayın
kazanan olduğu anlamına gelmiyor, şikâyetlerin değerlendirilmesinin ardından
sonuçlarda değişiklik olabilir.”
ABD de
benzeri bir açıklama bulundu. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Jen Psaki;
“Bugün ilan edilen ön sonuçların en son veya güvenilir sonuçlar olmadığını ve
kesin sonuçları öngörmediğini, Afgan seçim organlarınca yapılacak son
değerlendirmelere göre hala değişebileceğini değerlendiriyoruz. Hile
yapıldığına dair ciddi suçlamalar var ve bunların doğru bir şekilde
araştırılması gerekiyor.”
Seçimin
bu şekilde çıkmaza girmesi, Afganistan’da yumuşak bir şekilde gerçekleşmesi
beklenen güç değişimi ümitlerini kırarak, ABD tarafından yönetilen güçlerinin
çoğunu ülkeden geri çeken Batı’nın endişelenmesine sebep oldu.
Pazartesi
gününden önce Afganistan’ın uzun süreli bir belirsizliğin içine girmesini
engellemek amacıyla taraflar son bir uzlaşma arayışına girdi.
Nuristani, Abdullah’ın seçim merkezi tarafından yeniden
sayım yapıldığı takdirde sonuçları önemli ölçüde değiştirebilecek 7000’den
fazla oy verme merkezine ait seçim pusulalarının, hileli oy şüphesiyle yeniden
değerlendirilmesine yönelik bir talebin komisyona iletildiğini ifade etti.
“Bugün
ön sonuçları açıkladık ve şimdi şikâyetle ilgili komisyonun görevi bu durumu
araştırmaktır. Sürecin sonuna kadar her türlü desteği vermeye hazırız.”
Tehlikeli Ayrışma
Hamid
Karzai’nin yerine geçecek kişinin seçilmesi için gerçekleştirilen seçim işlemi,
NATO senenin sonunda birliklerinin önemli bir bölümünü ülkeden çekmeye
hazırlanırken istikrara yönelik olarak atılmış çok önemli ve Afgan tarihinin
ilk demokratik eylemiydi.
Batılı
güçler özellikle de ABD, Afganistan’ı 12 yıl boyunca işgal etmelerinin boşuna
olmadığını ve ülkenin milli yapısına katkıda bulunduğunu gösterebilmek için
seçim işleminin problemsiz bir şekilde gerçekleşmesini ümit ediyordu. Fakat
sürecin en başından itibaren endişe verici boyutta hilekârlık suçlamaları
ortaya çıktı.
Afganistan,
bütün taraflar tarafından kabul edilen birleştirici bir lider olmaksızın
aşiretlerin fay hatları boyunca iki veya daha fazla bölgeye ayrılabilir ve
hatta 1990’ların kanlı iç savaşına geri dönebilir.
Abdullah,
kendisi de bir Peştun olan Karzai’yi Gani’den yana taraf olmakla suçluyor ve
ancak hileli oyların iptal edilmesine yönelik kesin bir kanıt görmesi ve buna
göre temiz bir sonuç açıklanması halinde durumu kabul edeceğini ifade
ediyor.
Eşref Gani
Diğer
yandan seçim sürecini engelleyeceğine dair yemin eden Taliban direnişçileri de
önemli bir güvenlik riski olma özelliğini koruyor. Taliban Pazartesi günü
gerçekleştirdiği eylemlerde Herat’ta bir polis şefini öldürdü ve Afganistan’ın
kuzeyinde bir kontrol noktasına saldırdı
Yazar: Maria Golovnina, Editör: Sonya Hepinstall
Tamer Güner, 08.07.2014, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Çeviri
Haberin Orijnali:
(*) Abdullah
Abdullah: Bir
Afgan politikacı ve tıp doktorudur. Bir danışman olarak Eylül 2001'de öldürülen
"Panjşir Aslanı" olarak bilinen Kuzey İttifakı lideri ve komutanı Ahmet
Şah Mesud'un yakın arkadaşıydı.[1] Abdullah, Taliban rejiminin yıkılmasından
sonra, 2001-2005 yılları arası Afganistan Dışişleri Bakanı olarak görev yaptı. Abdullah,
2009 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bağımsız aday olarak yarıştı ve toplam %
30.5 ile oy alarak ikinci oldu. Nisan 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday
olarak yeniden seçimde yer aldı.
(*) Eşref
Gani Ahmadzai: 2002-2004 yılları arasında Afganistan Maliye Bakanlığı
görevinde bulunan Gani, sahip olduğu uluslararası kariyeriyle dikkat çekiyor. 1949’da
dünyaya gelen Eşref Gani, Kabil’de başladığı ekonomi eğitimini yurt dışında
tamamladı. ABD’nin en prestijli üniversitelerinden Columbia’da antropoloji
doktorası yapan Gani1991’de Dünya Bankası’nda çalışmaya başladı.11 Eylül
olaylarının ardından Afganistan’a dönerek, Hamid Karzai hükümetine katıldı.
2006 yılına gelindiğinde Diplomatik başarılarından dolayı adı bir ara BM Genel
Sekreterliği için de geçti. 2009 Devlet Başkanlığı seçimlerinde aday olabilmek için
Amerikan vatandaşlığından vazgeçti ancak Hamid Karzai karşısında sadece yüzde 3
oranında oy alabildi. 2014’e gelindiğinde ise en güçlü iki adaydan biri olarak
Afgan seçmenden yeniden oy istedi. NATO birliklerinin ülkeden çekilme sürecinde
üstlendiği arabuluculuk rolüyle popülaritesini artıran Eşref Gani, Amerikan
işgali sonra ülkenin ilk devlet başkanı olmaya hazırlanıyor.
Seçim
Kampanyası- Adaylar: