“Sonsuz
Ark’ın akışına kapılmak ve bu akışta bir damla olmak, başta da söylediğim gibi
“iç açıcı”.”
Sonsuz
Ark’ı ilk keşfettiğimde, okuma zevkime iyi gelecek bir memba bulduğumu
düşündüm. Hatta manifestolarını okumadan, arkçıların ne yapmaya çalıştığını az
çok anlamıştım ve özellikle beni cezbeden en önemli şeyin bu olduğunu
söylemeliyim.“İç açıcı” sıfatı burası için oldukça uygun.
Aslında
burada çırak yazar olma fikri, ilk başta
bana ürkütücü geldi. Şimdiye kadar çoğunlukla okuyan, özel bir kaç şey dışında
pek de bir şey yazmayan her insan, “Hadi, sen de yaz. Yapabilirsin.” dendiğinde,
başta bir panik yaşıyor. Hele de böyle bir önemli bir misyonu olan bir yerde
yazmak, geriyor tabi bir acemiyi.
Bu
konuda doğuştan bir yeteneğim olduğunu sanmıyorum. Öğrenmeyi seven bir insan
olarak doğdum, bunu biliyorum. Öğrenmek için yazmam da gerektiğini düşünüp,
cesaretimi topladığımda karar verdim denemeye. Yazdım, olmadı yeniden yazdım.
Başarılı olamayacağım hissi beni hiç rahat bırakmadı. Hatta bir ara kendimi,
Kill Bill’de, kılıç ustası Hattori’nin
karşısındaki Beatrix Kiddo gibi hissettim. Gerçi Beatrix benden çok daha yetenekliydi, ama ben de onun
gibi, vazgeçmek istemedim.
Hatta
bazen yazdıklarım beni bile şaşırttı, yönlendirmeler doğrultusunda yazdığımda
daha bir doğru oluyordu doğrusu kalemimden çıkanlar. Şaşırtıcıydı, heyecan
vericiydi, güzeldi.
Bu
süreçte, yazmak denen eylemin aslında çok zor, sorumluluk isteyen, ama en güzel
sanat olduğunu, hatta bazen okumanın ötesine geçtiğini fark ettim ve iyi bir
şeyler yapmanın verdiği hazzı yaşadım. Heyecanlı bir deneyimdi, bana yardımcı
olan insanlar, doğrusunu söylemek gerekirse, oldukça sabırlı ve nazikti.
Sonuçta imrendiğim
yazılara ve yazarlara sahip Sonsuz Ark ailesiyle yolum kesiştiği için çok
mutluyum.
Sonsuz Ark’ın akışına kapılmak ve bu akışta bir damla olmak, başta da
söylediğim gibi “iç açıcı”.
Hayatımda böyle güzel bir deneyimi bana yaşatan
herkese teşekkür ederim, hepsinden Allah razı olsun.
Derya Beyaz, 13.07.2014,
Sonsuz Ark, Çırak Yazar