22
Temmuz 02:00 itibarı ile Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in 8 Temmuz’da
başlayan ve hâlen süren, insansız hava araçları, savaş uçakları, helikopterler, tanklar ve savaş gemileri ile
yapılan saldırılarında 517 ölü (154 çocuk, 58 kadın, 28 yaşlı) ve 3550 yaralı
(1125 çocuk, 629 kadın, 144 yaşlı) olduğunu duyurdu. (Ediz Tiyanşan,
TRTTürk/ Gazze)
Bu bir soykırımdır.
Sonsuz Ark
10 adet
İnsan Hakları Organizasyonu tarafından İsrail'in Gazze saldırıları sırasında
Uluslararası Savaş Hukukunu çiğnemesine yönelik acil bir mektup Başsavcıya
iletildi.
Gazze'ye
gerçekleştirilen saldırıların niteliği ve yüksek oranlı sivil kayıplar hakkında
bugün yayınlanan raporların ardından on adet insan hakları organizasyonu
Başsavcı Yehuda Weinstein ile acil bir temas gerçekleştirdi. Elde edilen bu
bilgiler uluslararası savaş hukukunun aşırı ölçüde ihlali konusundaki
endişeleri artırmaktadır.
Organizasyonlar
Başsavcıdan hükümete savaş kanunları ihlalleri ve saldırgan angajman politika
ve kurallarını yeniden değerlendirmesi konusunda uyarıda bulunmasını talep
etmektedir.
Organizasyonlar,
askeri başsavcıya iletilen, "Koruyucu Hat Operasyonuna" dayanak
oluşturan hukuki bildirimin, başsavcı tarafından eleştirel olarak
değerlendirilip değerlendirilmediği konusunun aydınlatılmasını istemekte ve
başsavcının harici, bağımsız ve etkin bir soruşturma mekanizması oluşturarak,
politik ve askeri yapılanmanın uluslararası kanunlara uygunluğunun ve Yüksek
Mahkeme hükümleri tarafından desteklenip desteklenmediğinin araştırılmasını
talep etmektedir.
Ortak
imzalı mektupta Koruyucu Hat Operasyonu'nun başından beri ezici çoğunluğu
Filistinli olmak üzere 400'den fazla insanın öldürüldüğü ve binlercesinin
yaralandığı ifade edilmektedir. Öldürülen Filistinlilerin 80'den fazlasını
çocuklar oluşturmaktadır. Birleşmiş Milletler'den alınan bilgilere göre sivil
kayıplar ölümlerin %70'ini oluşturmaktadır.
Mektupta
Filistinlilere karşı gerçekleştirilen şiddetli saldırıların birkaçı
anlatılmaktadır. Shujaya bölgesinden elde edilen yeni bilgiler, içlerinde 17
çocuk ve 14 kadının bulunduğu onlarca Filistinlinin şok edici görüntüsünü
ortaya koymaktadır. Bu şartlar altında operasyonun meşruiyeti ve savaş kanunlarının temel prensiplerinin ve
özellikle asker sivil ayrımı yapılma ilkesinin çiğnenmesi noktasında ciddi
endişeler ortaya çıkmaktadır.
Organizasyonlar tarafından asker sivil ayrımı
yapılmadan gerçekleştirilen eylemlerin, sivil kayıpları en aza indirebilmek
için derhal engellenmesi gerektiği beyan edilmektedir.
Organizasyonlar, ikametgâhlara yönelik yapılan uyarı veya
ikazların, yerleşik halde bulunan insanları ya da evlerini meşru askeri
hedefler haline dönüştürmediğini ve orduyu bölgede ayrım gözetmeden saldırı
gerçekleştirmekten sakınma görevinden muaf hale getirmediğini vurgulamaktadır.
"Bir yerde ikamet eden insanlar için sığınma ve insani ihtiyaç teminine
yönelik korunmuş bir alan sağlanmadığı takdirde, askeri komutanlar zararları
engelleyecek yeterli miktarda önlem aldıklarını iddia etme hakkına sahip
değildir."
Mektupta
organizasyonlar tarafından 9 sivilin öldüğü kafe ile 4 çocuğun ölümüne neden
olan sahil bombalanmasına ve özürlülerin bulunduğu bir evin bombalanması
sonucunda 2 kişinin ölümüne işaret edilmektedir. Bu bölgelerde meşru askeri
hedefler olmuş olsaydı bile, IDF sözcüsü tarafından ifade edildiği gibi, bu
saldırıların sonuçları sivil kayıpları engellemeye yönelik yeterli ölçüde
tedbirin alınmadığı ve manevranın gerçekleştirilmesinde orantılılık sorununun
dikkate alınmadığı noktasında endişe uyandırıcı gözükmektedir.
Mektupta
ayrıca IDF sözcüsünün iddiasına göre Hamas ve İslami Cihad ajanlarının ikamet
ettiği bazı apartmanların bombalanması olayları da değerlendirilmektedir.
Gerçekte ise Kwarea ailesinin bulunduğu evin bombalanması sonucunda 6'sı çocuk
olmak üzere 8 kişi can vermiştir. Aynı akşam gerçekleşen Hammad ailesinin
evinin bombalanması uykuda olan 6 kişinin ölümüne neden olmuştur. EL-Haj
ailesinin evinin bombalanması sonucunda 8 kişi öldürülmüştür. Shuheiber
ailseinden 8 ve 11 yaşlarındaki erkek çocukları ile 8 yaşındaki kuzenleri
yakında bulunan bir eve düşen uyarı bombası nedeniyle hayatlarını kaybetmiştir.
Organizasyonlar
tarafından sadece düşman bir organizasyonun casusunun kaldığı bir yer olduğu
iddiasıyla bir ikametgâha saldırmanın illegal olduğu beyan edilmiştir. Bu yer
askeri operasyonlar için temas sağlamak amacıyla kullanılan bir ev olsa dahi
sivil hayata zarar verme noktasında göz önüne alınması gereken orantısallık
sorunu bulunmaktadır.
Mektupta
organizasyonlar tarafından, bir çatışmada karşı tarafça savaş kanunlarının
ihlal edilmiş olmasının, İsrail'in savaş kanunlarını çiğnemesini mazur
göstermeyeceği veya meşru hale getirmeyeceği vurgulanmıştır.
21
Temmuz 2014
Mektupta imzası
bulunan organizasyonlar:
B’Tselem - Gisha - The
Association for Civil Rights in Israel – The Public Committee against Torture
in Israel - Hamoked: Center for the Defence of the Individual - Yesh Din -
Adalah - Machsom Watch - Rabbis for Human Rights - Physicians for Human Rights
– Israel
Tamer Güner, 22.07.2014, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Çeviri
Original Metin:
Press release
10 Human Rights Organizations in
an Urgent Letter to Attorney General: Concerns Regarding Serious Violations of
International Humanitarian Law in the IDF's Operations in Gaza
Ten human rights organizations
urgently contacted Attorney General Yehuda Weinstein today following the
release of reports on the nature of attacks within the Gaza Strip and the high
rate of civilian casualties. This information raises concerns about grave
violations of international humanitarian law.
The organizations demanded that
the Attorney General instruct the government to refrain from violating the laws
of war and re-evaluate its aggressive policy and rules of engagement. The
organizations seek to clarify whether the Attorney General critically evaluated
the legal advice supplied to the Military Advocate General that underpins
'Operation Protective Edge', and calls on him to establish an external,
independent and effective investigatory mechanism to examine the decision
making of the political and operational establishment as required by
international law and supported by the rulings of the High Court of Justice.
The joint letter notes that more
than 400 people have been killed and thousands injured since the beginning of
Operation Protective Edge, the vast majority of which are Palestinians. More
than 80 of the dead Palestinians are children. According to estimates provided
by the United Nations, civilian casualties constitute 70% of the deaths.
The letter illustrates several
instances of severe attacks suffered by Palestinian civilians. In the
neighborhood of Shujaya, newly released data reveals a shocking picture of
dozens of dead Palestinians, including at least 17 children and 14 women. In this
case, serious concern is raised concerning the legality of the operation, an in
particular, the potential violation of the fundamental principles of the laws
of war, specifically the principle of distinguishing between combatants and
civilians. The organizations assert that actions that do not enable a
distinction between combatants and civilians must be avoided so much as
possible to minimize civilian casualties.
The organizations emphasize that
sending alerts or providing warnings to residents does not transform them, or
their homes, into legitimate military targets, and does not exempt the army
from its duty to avoid executing indiscriminate attacks in the area. "In
the absence of a protected area for residents that provides shelter and an
answer to their humanitarian needs, military commanders can not claim that they
have taken sufficient precautions to avoid causing injury".
The organizations point in their
letter to a number of significant attacks on civilian targets, including the
shelling of a cafe that killed 9 civilians, the shelling of a beach that caused
the death of 4 children and the bombing of a home for disabled persons that
killed 2 residents. Even if there were legitimate military targets in these
locations, as was suggested by the IDF spokesperson, the consequences of these
attacks raises concerns that insufficient measures were adopted to prevent
incurring civilian casualties and that questions of proportionality were not
considered in the decision to execute the maneuver.
The letter also reviews a number
of cases of bombings of residential apartments where, according to the IDF
spokesperson, Hamas and Islamic Jihad operatives resided. As such, the bombing
of the Kwarea family home took the lives of 8 people, 6 of which were children.
In the bombing of the Hammad family home that occurred that same evening, 6
people were killed in their sleep. In the bombing of the al-Haj family home, 8
people were killed. Three children from the Shuheiber family, 8 year old and 11
year old boys and their 8 year old cousin, were killed as a result of a warning
missile that was directed at a nearby house.
The organizations assert that it
is illegal to attack a residential dwelling just because it is the residence of
a operative of an enemy organization. Even in the case that the house was used
to conduct military operations, there is still a duty to consider questions of
proportionality concerning the danger to civilian life.
The organizations emphasized in
the letter that violations of the laws of war by the opposing party in a
conflict does not warrant or justify the violation of Israel's obligations
under the laws of war.
Organization who
signed the letter:
B’Tselem - Gisha - The
Association for Civil Rights in Israel – The Public Committee against Torture
in Israel - Hamoked: Center for the Defence of the Individual - Yesh Din -
Adalah - Machsom Watch - Rabbis for Human Rights - Physicians for Human Rights
– Israel