“Hamas’ı
unutun. İsrail Başbakanı şimdi kendi hükümeti içinde bir savaşla karşı karşıya.”
Savaşla
ve dinlenmeden geçen bir yazdan sonra Pazartesi günü İsrail'deki çocuklar
yeniden okula başladı ve Başbakan Binyamin Netanyahu zorunlu olarak fotoğraf
çektirmek amacıyla birkaç okula uğradı.
Netanyahu,
Mabu'in şehrinin güneyindeki bir okulda öğrencilerden birine en sevdiği hayvanı
sordu. Öğrenci bunun üzerine “Yılanlar” cevabını verdi. Netanyahu bu cevap
üzerine sırıtkan bir şekilde: ”Yılanlar mı? Gel ben sana birkaç tane vereyim”(*)
diyerek şaka yaptı.
Netanyahu'nun
bu ifadesi azılı kabine üyeleri tarafından Hamas veya harici düşmanlara karşı
söylenmiş bir sözden ziyade bir kinaye olarak değerlendirildi. 26 Ağustos
tarihinde Netanyahu ve Hamas tarafından yapılan ateşkes anlaşmasıyla görünüşe
göre savaş sona erdi ve başbakan şimdi uzun bir politik savaşın içine girmek
üzere.
Barış,
hiçbir hükümet üyesini memnun etmedi, özellikle de Hamas'ın tamamen ortadan
kaldırılmasını isteyen inatçı sağ kanat tarafını. Anketler Başbakan’ın Temmuz
ayında %80 üzerinde olan desteklenme oranının %32 seviyesine kadar düştüğünü
göstermektedir.
Önemli
bir İsrail dış-politika kararını “alçak katillerle” pazarlık olarak
nitelendiren Dışişleri Bakanı Avigdor Liberman, saçma davranışlar sergileyen
bir en üst düzey İsrailli diplomat görüntüsü ortaya koydu. Ateşkes anlaşmasının İsrail'i Gazze'de
bulunduğu varsayılan bir roket fabrikasını bombalamaktan alıkoyacağı uyarısında
bulunan Ekonomi Bakanı Naftali Bennett'in iğneleyici eleştirileri üzerine
Netanyahu ondan çenesini kapatmasını istedi.
Netanyahu'nun
koltuğuna göz diken Liberman ve Bennett bu yaz mevsimini kendilerini İsrail
sağının gerçek adayları olarak konumlandırmak için harcadı. Her ikisinin de
Netanyahu ile derin bağları var: Liberman, 1990'larda Likud'un kontrolünü ele
alırken ona yardım etti ve geçen sene seçimlere ortak listeyle girdiler;
Bennett bir zamanlar başbakanın kampanya menajeriydi. Fakat şu anda onun en
tehlikeli rakipleri durumundalar.
Hükümet,
Netanyahu’yu sağ kanattan gelecek tepkilerden korumak adına bu hafta içinde
4047 dönüm işgal edilmiş Batı Şeria toprağını “Devlet Arazisi” olarak ilan
etti. Bu, İsrail’in on yıllardan beri Batı Şeria’da tek seferde
gerçekleştirdiği en büyük toprak gaspıdır. Büyük bir yerleşim inşasının ilk
adımı olarak görülen bu hareket uluslararası alanda şiddetli bir kınama ile
karşılandı. Bununla birlikte içinde Bennett’in de bulunduğu sağ kanat bu durumu
övgüyle karşılamıştır.
Yine de
Bibi, İsrail’in daimi muhafazakâr politikaları içinde gittikçe merkeze kayan
bir görüntü sergilemektedir. Yeni yapılan bir ankete göre İsraillilerin %39’u
Bennett’in “sağın görüşlerini en iyi şekilde temsil ettiğini” düşünürken bu
oran Netanyahu için %28’dir.
Ankette
üçüncü sırayı yıldızı kararan Liberman almaktadır. Temmuz ayında fırsatçı bir
şekilde partisinin Likud ile birlik anlaşmasını sona erdiren fakat hükümet
görevinden ayrılmayan Liberman bu yüzden gittikçe artan bir şekilde politik
fırsatçılıkla suçlanmasının acısını çekmektedir.
Geçen ay kendisini Bennett’in ve “dogmatik sağ” olarak adlandırdığı kesimin karşısına konumlandıran dışişleri bakanı, kendini “pragmatik sağ” olarak tanımladı. Fakat sürekli olarak kışkırtıcı ifadeler kullanan-geçen aylarda destekleyicilerini İsrail’deki Filistin işyerlerini boykot etmeleri için kışkırttı ve El-Cezire’nin İsrail’de yasaklanması tehdidinde bulundu- Liberman, politik anlamda ancak birkaç başarı gösterebildi. Bu hafta Channel 1 Kanalında Gazze savaşı sırasındaki politik başarıları hakkında konuşması istendiğinde sadece ortaya koyabildiği İsrail’i destekleyen “200 Hollywood Starı’nın” olmasıydı.
Geçen ay kendisini Bennett’in ve “dogmatik sağ” olarak adlandırdığı kesimin karşısına konumlandıran dışişleri bakanı, kendini “pragmatik sağ” olarak tanımladı. Fakat sürekli olarak kışkırtıcı ifadeler kullanan-geçen aylarda destekleyicilerini İsrail’deki Filistin işyerlerini boykot etmeleri için kışkırttı ve El-Cezire’nin İsrail’de yasaklanması tehdidinde bulundu- Liberman, politik anlamda ancak birkaç başarı gösterebildi. Bu hafta Channel 1 Kanalında Gazze savaşı sırasındaki politik başarıları hakkında konuşması istendiğinde sadece ortaya koyabildiği İsrail’i destekleyen “200 Hollywood Starı’nın” olmasıydı.
Bu
sırada kurucusu bulunduğu Yisrael Beytenu partisi geleneksel tabanını oluşturan
yapıdan -eski Sovyet Birliği göçmenleri- dışa açılma mücadelesi vermekteydi.
Anketlere göre seçimler eğer bugün yapılmış olsa parti muhtemelen dördüncü veya
beşinci büyük blok durumuna düşecektir.
Liberman
bile erken seçimlerin kendi menfaatine olmadığını ve politik konumunun şu an
hükümeti terk etmesine müsaade etmediğini belirtmiştir.
Liberman,
CNN’e verdiği beyanatta şöyle diyor: “Bir kabinemiz var ve ben bu kabinenin
içinde bir azınlık konumunda olduğum için üzgünüm. Fakat biz bu koalisyonun çok
önemli bir kısmını kazandık ve hükümetimizi destekleyeceğiz, çünkü alternatif
bir durum, yeni seçimler, erken seçimler sanırım İsrail devleti için gerçekten
kötü bir seçenek olacaktır.”
Netanyahu’nun
pozisyonuna karşı uzun vadede daha büyük tehdit Bennett’ten gelecektir. Elit
bir ordu biriminde eski bir yetkili ve yazılım endüstrisinde milyonlar kazanan
bir yatırımcı olan Bennett, Knesset’e yeni dâhil olmuş karizmatik bir
kişiliktir. Partisi Jewish Home geçen seneki seçimlerde 12 sandalye kazanmış
olan dördüncü-büyük bloktur. Dindar Siyonistlere hitap eden parti saldırgan bir
milliyetçiliği destekler fakat asıl geniş anlamda desteği ultra-Ortodoks
Yahudiler’in askerden muaf tutulması uygulamasını sonlandıran tasarıda olduğu
gibi sosyal ve ekonomik konulara odaklanan çalışmalar ile kazanmıştır.
İsrailli
bir politik analiz uzmanı olan Tal Schneider şöyle demektedir: “Liberman ve
Bennett aynı şekilde davranmışlardır… Fakat Liberman’da politik manevracılık
özelliği görülmektedir. Bennett’in söyledikleri belki hoşunuza gitmeyebilir,
fakat onun tutarsız olduğunu söyleyemezsiniz.”
Üç
kulvardan oluşan bu politik yarışı olumsuz anlamda etkileyebilecek bazı
öngörülemeyen etmenler ortaya çıkabilir. Netanyahu Likud içerisinden bir meydan
okumayla karşı karşıya kalabilir: 2012’de gerçekleştirilen önseçimler partiyi
sağın ucuna doğru itmiştir ve partinin merkez komite başkanı olan Danny Danon
başbakanı alenen eleştiren bir figürdür. Netanyahu kamuoyu önündeki
eleştirileri nedeniyle Danon’un savunma bakanı yardımcılığı görevine Temmuz
ayında son vermiştir.
Başka
bir muhtemel meydan okuma da eski bir Shin Bet başkanı olan ve şu anda
politikaya girmek için büyük bir hazırlık yaptığı görülen Yuval Diskin’den
gelebilir. Bu meydan okumaya yönelik hazırlık Netanyahu’nun kendi sahası olan
güvenlik meseleleri ile ilgili gibi gözükmektedir. Diskin bu hafta sonu Yedioth
Aharonot gazetesinin görüş bölümünde yazdığı yazıda “ Bugün
İsrail iradesiz bir liderlik tarafından yönetilmektedir” diyerek diplomatik
kötürümlüğün ülkeyi zayıflattığı uyarısında bulunuyor.
Fakat
tüm bu yeni tehditlere ve yaz aylarında yaşanan politik dramaya karşın
Netanyahu’nun yönetimi zor koalisyon hükümeti garip bir şekilde istikrarlı
gözükmektedir. Savaş sonrası anketleri başbakanın popülaritesinde büyük bir
düşüş olduğunu gösteriyor fakat bu sonuçlar temelde savaş öncesi ortalamalara
doğru evrilmektedir. Netanyahu, 2006’daki Lübnan savaşından sonra desteklenme
oranı %2’lere düşen önceki başbakan Ehud Olmert gibi ağır bir yenilgiye
uğramamıştır.
Önemli
bir nokta da halkın Netanyahu'dan başka alternatif görmemesidir. Geçen hafta
yayınlanan bir Haaretz-diyalog anketi, katılımcıların %42'sinin başbakanlık
için hala onun en iyi seçenek olduğunu düşündüğünü göstermektedir. En popüler
adaylar için gerçekleştirilen ankette ikinci sırayı %20 ile “bilmiyorum” cevabı
almıştır.
Schneider
şöyle diyor: “Politik olarak pek çok problemi var fakat halka sorulduğunda
sanki durumdan memnun gözüküyorlar.”
1 Eylül
tarihinde yayınlanan bir Knesset Kanal anketi gelecek seçimlerde Netanyahu'ya
26 sandalye verirken bu rakam Bennett için 19 ve Emek Partisi (Labor Party)
için ise 18 sandalye olarak gözüküyor.
Lieberman ve Bennett'le birlikte düşünüldüğünde merkez- sağ 53 vekil çıkararak
çoğunlukten biraz az bir güce sahip olacak gözükmektedir.
Bu durum
oldukça ironiktir, öyle ki; koalisyona karşı yakın vadede esas tehdit
merkez-soldan gelebilir. Yair Lapid ve Tzipi Livni koalisyona girerken aylarca
Labor'dan ses seda çıkmamıştı. (Facebook üzerinden dolaşıma giren bir mesajda parti
lideri Isaac Herzog Yahudi mitolojisinde sessiz bir yaratık olarak yer alan Golem'e
benzetilmektedir.)
Fakat
Lapid, içinde bulunduğu zayıf pozisyonu ortadan kaldırmak adına hükümetin
düşmesine sebep olan kişi olabilir. Daha önce bir ekran yüzü olan ve sonrasında
politik olarak merkezde yerini alan Lapid'in geçen seçimlerde yaygın
sosyoekonomik sıkıntıları öne çıkarması ve
orta sınıfı güçlendirme vaadi partisi Yesh Atid'e Knesset'te 19 sandalye
kazandırdı ve ikinci büyük blok konumuna getirdi.
Netanyahu
Lapid'i aslında içinde zehir bulunan kadeh anlamına gelen maliye bakanlığı
makamı ile ödüllendirdi. Savaştan sonra vergi artışını engellemek isteyen Lapid
harcamalarda kesintiye gitti ve bütçe açığını İsrail gsyih'sının %3'ünden daha
fazla genişletti. Gelecek yılın bütçesi muhtemelen sosyal hizmetlere yönelik
daha fazla kesinti içerecektir.
Bu arada
Lapid'in en önemli inisiyatifi olan, ilk kez ev alacakların vergiden muaf
tutulması ile ilgili planlama hazırlandı. Kamuoyu yoklamaları, eğer seçimler bugün
yapılmış olsa Yesh Atid'in yarıyarıya güç kaybederek 19 sandalyeden dokuz veya
on sandalyeye düşeceğini göstermektedir.
Lapid
geçen hafta yaptığı açıklamada Yesh Atid'i koalisyondan çekmeyi düşünmediğini
belirtti. Fakat uzmanlar onun asıl işi olan bütçeyi meclisten geçirme
aşamasında kasıtlı olarak başarısız olmayı deneyebileceğini belirtiyorlar. Eğer
Knesset 31 Martta harcama planını onaylamazsa ülke otomatik olarak erken seçime
gidecektir.
İsrail'in
günlük finans yayın organı Globes'un bir yazarı olan Avi Temkin: “[Lapid]
gerçekten İsrail'in ekonomik problemleri hakkında ne yapılması gerektiği
konusunda düşünmüyor. O'nun düşündüğü gelecek seçimlerde daha iyi bir konum
edinebilmesi için ne yapması gerektiğidir” diyor.
Fakat,
sol erken seçimler için zorlasa da Netanyahu'nun asıl kavgası sağda olacaktır.
Bennett ve Liberman geçtiğimiz günlerde üsluplarını yumuşattığı ve Knesset
gelecek aya kadar tatilde olduğu için üstünlük şimdilik onda gözüküyor. Bununla
birlikte, Gazze ablukası hakkındaki görüşmelerin bu ayın sonuna kadar Mısır'da
sürecek olması ve uluslararası toplumun Filistinliler ile müzakerelerin yeniden
başlatılması yönündeki baskıları nedeniyle sağ kanattan gelen saldırılar
yeniden günyüzüne çıkmıştır.
Netanyahu'nun
sağ kanat hasımlarının ona saldırmaları için ellerinde yeteri kadar malzeme var
görünüyor. İsrail'in Batı Şeria'daki son arazi ilhakından sonra Netanyahu'nun
Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 2500 tane daha yerleşimci evi yapılması ile ilgili
planları rafa kaldırdığı söyleniyor. Bu sebeple önde gelen bir yerleşimci
lideri onu bir “gizli dondurucu”
uygulaması dayatmakla suçladı.
Netanyahu
Uluslar arası baskıdan endişelenmişti, diğer yanda Bennett'in ise bu tür
çekinceleri bulunmuyor. Pazartesi günü yerleşimcilerin bulunduğu bölgeyi
ziyaret etti ve planlanan inşaat çalışmalarına bol bol övgüler yağdırarak şöyle
dedi: “Biz inşa ediyoruz ve dünya bizim bu yaptığımızdan asla hoşlanmıyor. Biz
yine de inşa ediyoruz.”
GREGG CARLSTROM, 3 Eylül 2014,
Telaviv
Tamer Güner, 06.09.2014, Sonsuz Ark,
Çevirmen Yazar, Çeviri
Çevirenin Notu:
(*)”Yılanlar
mı? Gel ben sana birkaç tane vereyim” : Yazının başlarında yer alan ve
Netanyahu tarafından söylenen bu ifadede Netanyahu özelde Filistinlileri ve
Hamas'ı genelde ise Müslümanları yılana benzetmiş görünüyor.