...gözlerinize görünen her şey hislerinize dokunmaz...
...görüp geçtiğiniz hâlde farkında dahi olmadıklarınız vardır...
...farkında olduklarınızın çoğunu göremeseniz bile, size değen, dokunan ve etkileyen her şeyi görürsünüz...
...insan, konu insan ve sosyal çevre iken, uzun süreli gözlemler ve analizler yapar...
...başlangıçta bazı kanaatler var olsa da, kesin kanaatler çok daha sonra ortaya çıkacaktır...
...ilk intibâdaki projektör özelliği, dikkat ve ilginin zamana yayılmasıyla ortadan kalkar ve insan kanaatlerini belirginleştirir...
...bu belirginleştirme, insanın derinliklerine dokunabilen insanların, insandaki kalıcılığını da belirleyecektir...
...iyi veya kötü ayrımından uzak bir kalıcılıktır bu...
...sosyal çevre veya onun herhangi bir unsuru, iyi de olsa kötü de olsa, sâhip olduğu özelliklerle insanın derinliklerinde yer bulacaktır...
...birilerini kendisinde kalıcı olmaya götüren yolda insanın yaşadığı duygular, başlangıç kısmı hâriç çıkarcı değildir...
...bilâkis, özelleyici, nesnel ve sosyal kaygılarla bezelidir...
...insan kesin kanaatlere doğru ilerlerken, kendi çıkarlarından daha çok, diğer insanların çıkarlarını öne alan bir diğergamlık yaşar...
...kendisinde kalıcı olan artık tehlikeli değildir...
...kanaatler oluşmuştur ve yargı bitmiştir...
...ancak; aynı kanaatlerden yoksun olanlar, söz konusu tehlikelerle hâlâ karşı karşıyadır...
...kalıcı olanın iyi veya kötü oluşunun ehemmiyeti bu aşamada ortaya çıkar...
...zira kalıcı olan iyi, ölü olsa bile, iyiliklerine; kalıcı olan kötü, ölü olsa bile, kötülüklerine devam edebilecektir...
...kalıcıların saptırılan özelliklerine de vurgu yapmadan geçmemek gerek...
...kalıcılardan her iyi, daima iyiliklere, her kötü, daima kötülüklere götürecek demek değildir...
...o kalıcıları kullanmayı seçenler, kalıcılar adına iyilik ve kötülükleri üretebilirler...
...kişinin kalıcılarla yaşadıkları, herhangi başka birinin o kalıcılarla yaşadıklarıyla aynı olamaz...
...bir peygamber, bir kahraman, bir bilgin herkeste farklı izler bırakır...
...ancak, eğer; kalıcılar kadınlar için erkek, erkekler için kadınsa, duygularla bezeli bir mâzîden bahsedilecekse, her insana özgü bu durum sürekli benzer etkiler yaşatır...
...herhangi bir farklılıktan söz edilemez...
...kısa süreli sevinçler, keder ve acı vardır...
...bu tür kalıcılar için yapılacak yorumlar farklıdır...
...zira; onlar hem iyilik, hem de kötülük nedenleri olabilmektedirler...
...bir merkebin semeri ve taşıyacağı yük, sırtında ve derisinde oluşabilecek tahribâtla ne denli ilgiliyse, bir insanda kalıcı olanlar, o insanın yaşadığı/yaşayacağı ruhsal durumlarla o denli ilgilidir...
...iyilik üreten kalıcı, insanı yıpratmaz ve güçlendirir...
...kötülük üreten kalıcı ise, insanı güçsüzleştirir ve yok eder...
seçkin deniz
pürüzsüz patikalar
Seçkin Deniz Yazıları
Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
- Seçkin Deniz
- Mustafa Tamer
- Arif Şahin
- Eyüp Kaan
- Ahmet Faruk
- Cemal Çalık
- Şahin Torun
- Naif Karabatak
- Ata Atun
- Tamer Güner
- Mustafa Ege
- Yaşlı Bilge
- Ahmet Haydar
- Alper Selçuk
- Faruk Tamer
- Hakkı Aslan
- Doğa Toprak
- Khorto Bâri
- Mustafa Eyyüboğlu
- Âkil Ağazâde
- Mustafa Ekici
- Biz Kimiz?
- Yıllık Sonsuz Ark Yayın Raporları
- Sonsuz Ark Manifestosu
8 Eylül 2014 Pazartesi
SA877/SD171: "kalıcıların gücü" /09.09.2006/ 545. patika
Labels:
Deneme
,
Pürüzsüz Patikalar
,
Seçkin Deniz