"Batılılar geldiklerinde ellerinde incil vardı, bizim elimizde topraklarımız… Bize gözlerimizi kapayarak dua etmemizi söylediler... Gözümüzü açtığımızda bizim elimizde incil, onların ellerinde ise topraklarımız vardı."
Jomo Kenyatta, Kenya'nın İlk Devlet Başkanı
(Doğumda konulan adı Kamua Ngengi, Hıristiyanlaştırılarak John Peter adı verildi, Adını Johnstone Kamau olarak değiştirdi)
Sinema dünyasından sessizce geçip gitmiş olması, yozlaşmış, paylaşmaktan ve şükretmekten uzak Amerikan toplumuna Hıristiyan değerlerinin hatırlatılması görevini üstlenen filmin, bu anlamda çok da başarılı olmadığını gösteriyor.
Kurgu, etkileyici bir anlatıma sahip. Müzikler dram kokularını sese dönüştürmüş; ağır, mistik. Filmin dekorları Mad Max serisinin neredeyse aynısı. Çölleşmiş gri bir dünya fonunda, susuzluk, yiyeceksizlik, hatta şampuansızlık.
Denzel Washington’un Eli rolüyle üstlendiği ilâhî misyon, zorunda kalmadıkça savaşmayan, çıkışsız kalındığında da acımasız bir kâtile dönüşen portreyi normalleştiriyor. Bu görüntüye alışığız. Nefes nefes yaşayarak derinden hissettiğimiz yaklaşık yirmi yıllık savaşçı, terörist İslâm palavraları, hakaret içeren eli silahlı peygamber karikatürleri bu filmle durdurulmuş sayılır. Çünkü; artık elimizde bir yanağına tokat atana, diğer yanağını çeviren Hz. İsa portresi yerine, gerektiğinde önüne çıkan herkesi öldürmekte asla tereddüt etmeyen bir İncil Muhafızı veya Tapınak Şövalyesi örneği var. Bu örnekler daha önce de vardı, ama Müslümanların kan dökücülüğünü(!) pazarlayanlar için tarihsel arka planı örtmek gerekiyordu. Örttüler de. Fakat örtü şimdi dibine kadar açılıyor.
Film “Amerikalılara yeni bir dünya için, kutsal değerler için öldürebilirsin, öldüreni de saygıyla karşılamalısın; hatta ona uymalısın, sende bir ‘İncil Misyoner’i olmalısın.” mesajı veriyor. Ama hangi İncil? Kral James İncili.
İngiltere Kralı I. James
İyi de bu neyi değiştirir? Çok şeyi. Bu Ulusal İncil ve yeniden doğuş adasındaki eski dünyadan artakalan kültürel materyallerin İngiliz edebiyatına ait olması, (Ana Brtitannica, Shakespeare v.b) yeni dünyanın anglosakson kültürle yeniden inşâsını hedefliyor. İşin püf noktası burası. Senaryonun Kral James İncili’ni ve klasik İngiliz-Amerikan kültürünü öne çıkarması, batıdaki mezhep kavgasında Katolik Fransa, İspanya ve İtalya ile birlikte Vatikan’ın yeni politik gelecekte önemsizleşeceğini de gösteriyor olabilir.
İncil ayetlerini kullanarak insanları sömürenlerden de bahsediyor kahraman koruyucu şövalye Eli. Zaten elindeki Kral James İncili’ni, yine onu kendi kötü amaçları için kullanacak olanlardan koruyor. Güyâ, anglosakson kültür ve Kral James İncili dünyayı daha yaşanabilir bir yer yapacak. Bu kültürün ürünü olan şimdiki dünya nasıl bir yerse! Söz ettikleri son savaşı çıkaranlar hangi İncil’i kullandılar? Küresel kapitalizm Kral James İncili kullanılarak, insanların manevi duyguları sömürülerek her yere yayılmadı mı?
Savaşları çıkaran, ozon deliğinin genişlemesine neden olan bu eser çoğunlukla İngilizlerin ve onlarla aynı damardan beslenen Wasp Amerikalıların eseri değil miydi? Üstelik zencilerin bu film de ne işi vardı? Başrol oyuncusu zenci, yönetmen kardeşler zenci. Wasp’lar adı üstünde Beyaz. Tuhaf. Yoksa cumhuriyetçilerin Wasp’ındaki P, Protestanlık kesilip atılıyor mu yeni yaklaşımda? Sadece İngiliz Anglikan kilisesinin etkisine açık bir tutum mu var? Sadece WAS. White, Afro-AngloSakson mu? Karışık.
Jomo Kenyatta
Şövalye Eli, kötü adama kaptırdığı İncil’i otuz yıl boyunca okuyarak ezberlemişti. Ada’da ağır yaralıyken ezberindeki incili sayfa sayfa yazdırdıktan sonra ölmesi ve kadın kahraman Solara’nın yeni dişi şövalyeye dönüşmesi Eli’ye ait palayı ve ipodu alıp vahşetin yaşanmaya devam ettiği kasabasına dönmek üzere yola çıkması misyoner çizginin yeni hayatın temeli olduğu anlamına geliyordu.
Filmde dikkat çekici bir sahne vardı, ciltlenmiş yeni İncil, raftaki Kur’an’ın yanına konuyordu. Yeni dünya böyle mi kurulacaktı? Ya da bu filmin Zenci Obama’nın Mısır konuşması ile bir ilgisi var mıydı? Haydi biraz daha uçalım. Acaba Obama Türkiye ile birlikte yeni dünyayı inşa etmeye mi çalışıyordu?
Fakat; hakkı teslim etmekte fayda var. Kupkuru bir film, kupkuru Amerikan ruhuna revize edilen eski bir ideali aşılarken Denzel Washington’un oyunculuk gücünü kullanmakta epey başarılı olmuş görünüyor. Arada bir karışan kafası,” inanç mantık işi değildir” teranesine çarpsa da Eli’nin, ezberinden yazdırdığı kitap, Anglosakson mekanizmaya göre Tanrı’nın Kitabı. Başlangıçta da ezberden yazılmıştı zaten. Önemli olan bu.
İnsanlar elleriyle yazdıkları kitapları ‘Tanrı’nın Kitabı’ diye popülarize etmekten vazgeçmeyecekler. Filmin adı, ‘Eli’nin Kitabı’, ‘Tanrı’nın Oğlu’nun Kitabı’na, sonra ‘Tanrı’nın Kitabı’na dönüşen zihinsel akım da Kral James tandansına uygun. Gerçekten tuhaf.
Faruk Tamer, 03.07.2010, Görsel Eleştiri- Visual Critique XVIII.
Faruk Tamer Yazıları
Film ile İlgili Teknik Bilgiler:
Yönetmen : Alen -Albert Hughes , Hughes kardeşler
Senaryo : Gary Whitta
Oyuncular : Denzel Washington, Gary Oldman, Mila Kunis, Ray Stevenson, Jennifer Beals
Müzik: Atticus Ross, Deva Anderson
Görüntü Yönetmeni: Don Burges
Yapımcı Firma : Alcon Entertainment
Yapımcılar: Denzel Washington, Joel Silver, Richard D. Zanuck, Susan Downey, David Valdes, Erik Olsen, Broderick Johnson, Andrew A. Kosove, Yolanda T. Cochran
Kostüm: Sharen Davis
Filmin Türü : Aksiyon, Drama
Orijinal Adı : The Book of Eli
Yapım Yılı : 2010
Yapım Ülkesi : ABD
Orijinal Dili : İngilizce
Dağıtıcı Firma : Warner Bros
Resmi Sitesi : http://thebookofeli.warnerbros..
Vizyon Tarihi : 05.02.2010
Filmin Süresi : 118 dakika