23 Eylül 2014 Salı

SA900/ÇY4-DB15: Breaking the Silence - Sessizliği Kırmak: İsrailli Kadın Askerlerin İtirafları - İtiraf 14-15

“Bizimle gönül birliği bulunan, Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs’te Eylül 2000 tarihinden itibaren görev yapmış askerlerin itiraflarını topluyor ve yayınlıyoruz.” 
Taciz, Yağma, Aşağılama, Dayak, İşkence, Özel Mülklere Verilen Zararlar…

“Bu, ayrıca var olan gerçekliği bildiği halde inkar eden inatçı çoğunluğa karşı da bir dik duruş. Bu, İsrail toplumuna ve liderlerine, çalışmalarımızın sonuçlarını değerlendirmek için acil bir çağrı.”

Kadın Askerlerin İtirafları- Women Soldiers’ Testimonies


İtiraf  14

İsim: *** | Rütbe: Baş Çavuş | Birim: Sınır Devriye  | Bölge: Seam  Bölgesi

Ayırma Duvarı’na yakın bir yerde devriye gezerken  Duvar inşaat firmasına ait bir araca taş atan bir grup küçük çocuğu hatırlıyorum. Bu taşların çoğu duvara çarpıp kalırdı, zaten doğru düzgün atamazlardı bile. Bir devriyeyle birlikte oraya  gitmiştik, komutanın aracı da geldi ve ben, “Tamam, plastik mermi kullanın” diye emir aldım. Tamam dedim, plastik mermi doldurdum. Tamam dedim bacakları hedef alalım. Tam karşılarında yere ateş etmek, çoğunlukla onlar için korkutucu oluyor. Doğal olarak ben de parçalara ayrılan plastik mermilerle ilgili hikayeler duymuştum ama hiç kullanmadım. Bu mühimmat,  birimlere içinde  üç kurşunla gelir.

Tampon.

Kesinlikle. Sınır Devriye onları daha çok acıtsın diye parçalıyor.

Saçmaları da mı sıyırıyorlar? (Bazı askerler daha öldürücü hale gelmesi için çelik saçmalı kurşunların kauçuk kısmını soyuyorlar)

Bazıları yapıyor, ben şahit olmadım. Ama bunun gayrı resmi olarak meşru olduğunu biliyoruz. Neyse ben silahıma plastik mermi kartuşunu taktım, bir tampon- tek tampon taktım ve ayaklarının önüne yere ateş ettim. Tekrar edeyim, bu çocuklar bizim hayatımıza ciddi bir tehdit gibi görünmüyorlardı. Bunlar , şöyle diyelim, ergenlik başlangıcındaki çocuklardı. Operasyon subayı sinirlenmişti.Tabancamı aldı: “ Nereye ateş edeceğini bilmiyorsun.” Ben de : “ Nereye ateş etmemi istiyorsunuz?” dedim. “ Ben yapayım” dedi, geldi ve ateş etti : “Nereye mi? Tam  karnına”  Neyse ki ıskaladı. Ama dosdoğru karınlarına ateş etti ve elbette çocuklar kaçıştılar.

Birini vurdu mu?

Birini bacağından vurdu ama niyeti...Yaptıkları neydi ki? Duvara şu küçük taşları atmak. Yani zarar verecek ya da  kimseyi tehlikeye sokacak bir şey değil. . Gülüp geçin, vazgeçerler. Sinirlenirler, sıkılırlar. İsterseniz onlar taş atarken gerçekten bir şey yapmak isterseniz oyalanmak için oralarda dolaşın. Ama cidden, ateş etmek? Eh, bacaklarına  plastik mermi sıkmak, tamam. Ama onun  bacaklara ateş etme seçeneğini bile aklı almıyordu. Yani, neden?

O sıralarda Katzir’de ateş-açma talimatlarınız nelerdi?

Olağan “Dur yoksa ateş ederim” düzenlemesi vardı, sonra havaya ateş, daha sonra bacaklara ateş.

Kuvvet kullanımının derecelendirmesi var mıydı? Eğer durmadıysa, daha yakına geldiyse?

Hiç kimse bu düzenlemeyi ciddiye almazdı, şöyle diyelim, iki sebepten; bir, bize sınırsız hareket özgürlüğü veriyor, iki , ört- bas... Yoksa birini vursam ve bana ikinci atışın bacaklara hedef alması söylendi desem , subay “"Hayır, ama eğer bu sadece...” diyebilir.

Kimse buna takılmazdı. Vardiyalardan önce brifingler olurdu ama bu insanların sürekli tekrarladığı bir şeydi...

 ***

İtiraf  15

İsim: *** | Rütbe: Çavuş| Birim: Saha İstihbarat | Yer: Etzion Bölge Tugayı

O bölgeye defalarca molotof kokteyli atılan bir kaç hafta olmuştu, her seferinde aynı yere, aynı anda aynı bölgeye. Her Pazar günü akşam 7 ve 8 arası. Molotof  kokteylleri hep aynı yere atılıyordu. Üç Pazar düzenli bir şekilde bunu yaptılar. Bu yüzden dördüncü Pazar günü onlara pusu kuruldu. İlk üç seferde askerler onları yakalayamadı, dosdoğru köye doğru koştular.

Bir molotof  atıldığında onu hemen görebiliyor mudunuz?

Şey, o mesafeden gerçekten göremezsiniz, insanlar karınca gibi görünüyorlar, belki daha da küçük. Onların insan olup olmadığını bile söyleyemezsiniz. Taş atanları tespit etmek zor çünkü ellerini göremiyorsunuz. Molotof  atarlarsa siyahlık oluyor, ateşlendiğinde büyük bir siyah nokta oluşuyor, sonra fırlatılıyor. Böylece eğer taşıyıcı tutuşturursa oldukça siyah görünüyor.

Ateşlenmeden önce farkedebildiğiniz bir ön işaret var mı?

Eğer Pazar günü akşam 7 ve 8 arası orada dolaşan çocuklar görürsem, yani bu bir gözetleme işi, rutini gözlemek. O bölgede yapacak hiç bir şey yok. İnsan varlığı tespit edilirse zaten şüphelidir, muhtemelen şüpheli bir şeyler yapmak üzerelerdir. Onları tespit ettiğimde mesele buydu. Buydu işte. Yanlış bir şeyler yapacaklarını söyleyemesem bile, orada tarih size bunu söylüyor.

... ve nereye kaçıyorlardı, her seferinde?

Bir çeşit vadiye doğru, bir dağ geçidi, Hussan adında bir köy vardı, çok uzak değildi.

O gün ne yaşandı?

Tam olarak bir kez daha aynı şey.Orada bir kaç kişi tespit ettim ve orada önceden pusu kurmuş, ama o yöne bakmadığı için onları farketmeyen bir keskin nişancı vardı. Bu yüzden ben orada olduklarını söyledim, sonra o da onlara baktı ve gördü. Orada bir iki dakika durdular, sonra bir tanesi bir molotof ateşledi ve yola fırlattı. O anda bu   *** ‘ydı. Ordu prosedürlerinden biri.

Ne anlama geliyor?

Bu, insan hayatının tehdit edildiği durumlarda öldürmek için ateş etme izni veren bir emir. Sonra ateş başladı, ben sadece sesleri duydum, onları görmedim. Bazen  sadece şu siyah noktalar oluyor. Bu kadar.  İkinci atış başladığında kaçıştılar. Gördüğüm bu kadardı.

Orada molotof  atan  kaç kişi vardı?

Beş veya dört. Askerler de görmediler. Çünkü karınca boyutunda görünüyorlar. Ve bu kadar. Görebildiğim kadarıyla olay böyle oldu. Onlar (askerler) de birini öldürdüklerini bilmiyorlardı, sonra biri bölgeyi araştırmaya gitti ve keşfetti ki...

Sadece bir çocuğun öldürüldüğünü  mü?

Sanırım.

Diğerleri kaçmışlar mıydı?

Evet, sanırım. Mesele şuydu ki, bu çocuk geri çekildikten sonra öldürülmüştü.Kaçarken iki kurşunla öldürülmüştü. Bu noktada ateşe izin verilmez,  çünkü o yolda artık bir tehdit oluşturmuyor. Ve hepsi bu kadar...

Molotofu ateşlemeleriyle atmaları arası kaç saniye sürdü?

Saniyelik bir şeydi.. Belki kaçana  kadar beş saniye.

Ateş etme ne zaman başladı? Molotofu attıktan sonra mı?

Ben *** olarak bildirdim sonra ateş için izin verildi. Konu şu, ondan önce ateş etmedi aksi takdirde molotof  tutuşmuş olmazdı. Silah seslerini duyar duymaz koştular,  bu yüzden kovalanabilirlerdi böylece ateş etmekten  kaçınılabilirdi. Siren çalınabilirdi, havaya ya da bacaklarına ateş edilebilirdi ama ordu pusuya bu keskin nişancıyı koymuştu – Ben komutandım, karargahtaki değerlendirme brifinglerinde oradaydım -  bu keskin nişancı oraya caydırıcılık amaçlı konmuştu. Genellikle bir keskin nişancı pusuda ateş etmek için bekler, mesele bu. Bu caydırmak değil. Bu, devriye caydırıcıdır, ne bileyim,  ya da onun gibi bir şey .Bir keskin nişancıyı pusuya koymak... Daha sonra tabur komutanıyla konuştum, bir soruşturma için dışarıdaydık, bana dedi ki :” Gerçekten öldürmek zorunda mıyız? Tamam, bir keskin nişancıyı pusuya yerleştirdiniz...başka bir şey planlayamaz mıydınız? Ne olmasını bekliyordunuz  ki?”

Ne söyledi?

Şey, daha önce filmi görmek ve kontrol etmek için gittik. Ben, tabur komutanı ve operasyon subayı oturup filmi izledik.

Olay olduktan sonra?

Evet, aynı gün. Tekrar tekrar, ne olduğunu anlamak için, çünkü hiç birimiz o sırada olay yerinde değildik. Televizyonun karşısında oturduk ve kaç kişi olduklarını anlamaya çalıştık, dört müydü beş mi? Dört mü beş mi? Sonra çocuğun vurulduğu yere ait raporu getirdiler. Kollarının altından vurulmuştu. Her iki taraftan. Kurşunun girdiği veya çıktığı yeri söyleyemem, sonra tabur komutanı...

Sağ omzunun altından mı vurulmuştu?

İki omzundan. İki delik, bir burada, bir de burada. Birinin çıkış deliği mi olduğunu, iki kurşun mu tek kurşun mu olduğunu bilmiyorlardı.

Cesedi görmüşler miydi?

Kısa bir süreliğine, bu cesedi. Sonra her şeyi düzgün yapıp yapmadıklarını araştırmaya başladılar. Çünkü geride kalanları vurmamaları gerekiyordu.

Neydi bu kalanlar?

*** bir tehdide karşı, sıcak bir tehdide karşı birinin geliştireceği durumdur. Ateş, molotof kokteyli veya patlayıcı madde. Yani bunun dışında kalanlara, elinde molotof olmayanlara ateş edilmez, ordu kuralları onlara ateş açılmasına izin vermez. Ve sadece bir molotof ateşlendi. Ondan sonra askerler ateş açtılar ve bir çocuk öldü. Biz bunun aynı çocuk olup olmadığını bilmiyorduk. Bilemezsiniz. Ve gördük. Sonra gördük. Onlar en iyi hikayenin, çocuğun molotof atmak için geldiği, sonra vurulduğu, sonra kaçmaya çalıştığı ve tekrar vurulduğu şeklinde olduğuna karar verdiler.

Yani ateşlediler, sonra aracı beklediler ve fırlattılar?

Hayır, aracı gördüklerinde tutuşturdular. Ateşlenmiş bir molotofu elinizde tutamazsınız.

Uzaktan gelen aracı mı gördüler?

Yaklaşan aracı gördüler, ateşlediler ve attılar.

Aracı vurdular mı?

Hayır, hiç vuramadılar. Bu kadardı.

Yolda ne vardı?

Hiç bir şey. Sadece yanmış siyah  maddeler.

Yol?

Evet, bir parça. Araba yoktu.

Ateş olayından sonra atılmış taşlar var mıydı?

Ateşten sonra, muhtemelen bu çocuklar evlerine gittiler, içlerinden birinin öldüğünü farkettiler. Ve bütün köy gelip yolu taşladılar. Sivil trafik yolunu.

Yola taş atma olayı konusunda  ordu ne yaptı?

Ben yolu kapatmanın uygun olacağını düşündüm ama karar yetkisi bende değildi.Sadece yol kenarında durup, cipleri taşladılar, her tür şeyi fırlattılar.

Ertesi gün taş atma olayı sona erdimi?

Evet.

Her şey normale döndü mü?

Evet.

Köye karşı herhangi bir yaptırım olmadı mı?

Sessiz bir bölgeydi. Biri öldürüldü ve yetti. Ne deolsa biz artık bir şey yapmak istemiyorduk, payımıza düşeni yapmıştık, onlar da bir şey yapmıyordu çünkü öldürüyorduk. Böyle.

Tabur komutanın demek istediği bu muydu?

Hayır. O işin iç yüzüydü. Daha sonra durum değerlendirmeleri ortaya çıktı , şimdilik durum sakinleşecekti.

Ne kadar süre sonra tekrar molotof atmaya başladılar?

Bir kaç ay sonra. Aynı noktada bir veya bir buçuk yıl.

Ekibinizdeki atmosfer nasıldı?

Benim ekibim mi? Bölükte de, taburda da, tugay komutanının  kendisi de- Kimsenin bu konuda mutsuz olduğunu sanmıyorum.

Mutlu olmak için ne vardı? Neydi onları mutlu eden?

Size onların düşünce çarkını açıklamaya çalışayım mı? Oradaki amaçları bölgeyi sessiz tutmak ve caydırıcılıktı, bu da mümkün olan en iyi caydırıcı şey oldu.

Tugay komutanı bunu dile getirdi mi?

Kelimelerle mi? Bilmiyorum. Ama evet, takdir edilmiştir.

Sonradan söylenen şeyleri hatırlıyor musunuz? Ekipteki atmosfer nasıldı? Herkes sizin elinizi mi sıktı?

Saygı,saygı.Durum değerlendirmesini yazarken kullandığım her kelimeye dikkat kesildiler.Önce daha zordu.Hepsi üst düzey subaydı, ben onbaşıydım. Sadece saygı dediler ve sonra onlarla çalışmak daha kolay hale geldi.

Ne demek istiyorsunuz?

Orada bulunan ve ne yapmaları gerektiğini,nereye gitmeleri gerektiğini  bizim söylediğimiz birlikler bize güvenmek zorundalar. Bu olaydan sonra onlar, bu kızlar ne konuştuklarını biliyorlar diyorlardı.Bu taş atanlar olayına rağmen, çok karmaşıktı.  (...)

Molotof atan çocuk olayı ile ilgili herhengi bir soruşturma çağrısı aldınız mı?

Hayır, kimse beni çağırmadı. Çok fazla bir şey söylemedim, onlarla filmi izlemeye gittim, tepeler nerededir, nedir,  bunlarla ilgili açıklama yaptım.

Resmi bir şey olmadı mı?

Hayır. (...)

<<Önceki                 Sonraki>>


Derya Beyaz, 23.09.2014,  Sonsuz Ark,  Çırak- Çevirmen Yazar, Çeviri

Orijinal metin:

Testimony 14
Name: *** | Rank: First Sergeant | Unit: Border Patrol | Location: Seam Zone I recall patrolling the Fence and a group of tiny children were standing near the fence and throwing these little stones at the vehicles of the fence construction firm. Never mind that most of these stones got stuck in the fence and they didn’t even manage to really throw them. We got there with the patrol, and the commander’s Jeep arrived and I was ordered: “Okay, load rubber ammo.” Okay, I loaded rubber. I said, okay,
let’s aim for legs. For the ground in front of them, which is mostly just frightening. Naturally I’ve heard all the stories about taking apart the rubber ammo but had never done it. This ammo comes in units of three bullets each.
Tampon.
Exactly. The Border Patrol tend to take them apart because that hurts more. They peel the pellet, too? (Some soldiers like to peel the rubber off the steel pellet, which makes it more lethal)Some do that, I didn’t witness it. But we know it’s unofficially legitimate. So, anyway, I inserted a cartridge of rubber ammo – one tampon, I inserted one tampon – doesn’t that sound great? – into my gun, and fired at the ground in front of their feet. Again, these kids didn’t seem to me to be an immediate threat to our lives. These were, let’ssay, boys in their very early teens. The operations officer got annoyed. He took my gun: “You don’t know how to shoot.” I said to him: where do you want me to shoot?
“Let me.” He came along, fired. “Where? Straight at the belly.” Fortunately he missed. But he fired straight at their belly, and of course they ran.
Did he hit anyone?
He hit someone in the leg, but his aim… Like what were they doing? Throwing these little stones at the fence. That’s not something that would hurt or endanger anyone. Give it a laugh, drive off, they’ll give up. They’ll feel frustrated, get upset. If you wish, stick around to make sure it’s not really some kind of distraction and that someone will really do something while they’re throwing stones. But, seriously, shooting? Well, firing rubber ammo at their legs, okay. But he couldn’t even conceive of the option of shooting rubber at their legs. I mean, why?
What were your open-fire instructions at that time around Katzir?
There’s the usual regulation of “Stop or I shoot!” then a shot in the air, then a shot at
the legs.
Was there the idea of gradually scaling up the use of force? If he didn’t stop?
If he came any closer?
No one really took this regulation seriously, let’s say, for two reasons: One, to give us a free hand. And two, cover-up. Otherwise if I shoot someone and say that I was told the second shot should be to the legs, the officer might say, “No, but that’s only if…”
No one really got into that too much. There were briefings before our shifts, but it was
something that people repeated.
***
Testimony 15
Name: *** | Rank: Sergeant
Unit: Field Intelligence | Location: Etzion Regional Brigade
There were some weeks when Molotov cocktails were repeatedly thrown in that area,always in the same area, at the same time, at the same spot. Every Sunday between 7 and 8 p.m. Molotov cocktails were thrown at the same place. They did this about three
Sundays in a row. So on the fourth Sunday, an ambush was laid for them. The first three times the soldiers couldn’t catch them, they ran straight from there to the village.
Whenever a Molotov cocktail is thrown, you see it right away?
Well, you don’t really see it from such a distance, a person looks about as big as an ant, a bit less. You can’t really tell it’s people. With stone-throwers it’s hard to detect because you don’t see their hands. If they throw a Molotov cocktail, it’s very black, when ignited it makes a huge black spot and then it’s hurled. So if the vehicle ignites, it looks very black.
Is there some preliminary sign you see before it’s ignited?
If I see kids there on Sunday between 7 and 8 p.m., I mean that’s the lookouts’ job, filming the routine. There’s nothing to do in that region. If people are detected, that’s already suspect, they’re probably about to do something shady. That was the point, when I detected them. That was it. Even if I couldn’t tell whether they were going to do something wrong. The history around there tells it all.
…And where do they run off to, every time?
To a kind of a wadi, a ravine, there’s this village there, Hussan, not far off.
  What happened that day?
Once more the same thing exactly. I detected several people there, and there wasalready a sniper ambush that had not detected them because he didn’t look in their direction, so I said they were there, and then the snipers looked for them and saw them. They stood there for a minute or two and then one of them ignited a
Molotov cocktail and threw it at the road. At that moment it’s ***, one of the army’s
procedures.
What does that mean?
It’s an order that allows shooting to kill because people’s lives are threatened. Then shooting started and I only heard it, I didn’t see them. Just sometimes, these black spots. And that’s it. They ran off the second the shooting started. That’s what I saw.
How many Molotov-cocktail throwers were there?
Five or four. The soldiers didn’t see either. Because they appear tiny, ant-size. And that’s it, that’s where the event ended as far as I’m concerned. They (the soldiers) didn’t even know they killed anyone, and then someone went to search the area and discovered…
Only this one child was killed?
I think soYes I think so. And that’s the point, this kid was killed after he took off. He was killed by two bullets while he was already escaping. At that point shooting is not allowed, for he longer constitutes a threat against any movement on this road. And that’s it.
How many seconds did it take them from the moment they ignited until they threw the Molotov cocktail?
It was a matter of seconds. Perhaps five seconds until running off.
When did the shooting start? After they threw?
I reported *** and then they were allowed to fire. And the point is he didn’t shoot before that, otherwise the Molotov cocktail would not even be ignited. As soon as they hear shots they run off, that’s why they could have been chased away any other way and the shooting would be avoided. A siren could be sounded somewhere, or shots in the air, or at their legs, but the army wanted to put up this sniper ambush – I was commander, I was present at the assessment briefings at battalion headquarters – this sniper ambush was put up for deterrence purposes. Usually a sniper ambush waits
until shooting, that’s its point. It does not deter. A patrol deters, I don’t know, stuff like that. A sniper ambush is put up to… Later I had a talk with the battalion-commander, we were off to hold an event-investigation, and then he says to me: Did we really have to kill? Okay, you put up a sniper ambush, couldn’t you… it’s not that you planned something else. What else did you imagine would happen?
What did he say?
Well, earlier we went to see the film and check.We, or rather he, the battalioncommander
and the operations officer and myself, we sat there and watched the film.
After it happened.
Yes. The same day. Again and again, to figure out what happened there, because none of us was really on the spot at the time. We sit in front of that television trying to
understand how many there were, four or five? Four or five? And they bring the report on where the kid was shot. He was hit under both arms. Both sides.
Can’t tell which is an entry hole, or exit. Then the battalion-commander…
He was shot under his right shoulder?
Both shoulders. Two holes, one here, one there. They didn’t know whether that was an exit hole, if it was two bullets, or one.
Did they see the body?
We had it for a very short time, this body. Then they tried to figure out how to make it all look all right, because they were not supposed to shoot the rest.
What were the rest?
*** is a situation in which someone constitutes a threat against the route, a hot threat: shooting or Molotov cocktail or explosive charge. So the rest of them, whose who still have no Molotov cocktails in their hands, they must not be fired at, the army rules do not allow for them to be shot. And only one Molotov cocktail was ignited. After that, the soldiers opened fire and one child died. And we don’t know if it was the same kid.
You can’t tell. And we saw. Then we saw. They decided that the best story would be to say he came to throw the Molotov cocktail and then he was shot, and he tried to escape so he was shot once more.
They ignited, waited for a vehicle and then threw?
No, they ignite it when they see the vehicle. You cannot wait around holding an
ignited Molotov cocktail.
They see the vehicle coming from afar?
They saw a vehicle arriving, ignited a Molotov cocktail, and threw it.
Did they hit the vehicle?
No. They never hit. And that was it.
What was on the road?
Nothing, just some black burning stuff.
The road?
Yes, a bit. No car.
After the shooting, were there stones being thrown?
After the shooting, those kids probably got home and found out that one of them died and then the whole village came out to throw stones at the road, on civilian traffic.
How did the army do away with the stone-throwing at the road?
I thought it would be proper to close this road, but I was not the one to decide. They simply stood on the side of the road and threw stones at Jeeps, and the Jeeps fired all kinds of stuff, I don’t know what.
The next day this stone-throwing was over?
Yes.
Back to normal?
Yes.
There were no sanctions against the village?
It’s a very quiet region. Someone was killed, that seemed to be enough. After that we didn’t want to do to anything, we’d done our share. They didn’t want to do anything anymore because we kill. That’s it.
That’s what the battalion-commander said?
No. That’s insight. I mean, it also appeared on the situation assessments later, thatnow everything will calm down and be all right.
How long after that did they start throwing Molotov cocktails again?
Several months later. At the very same spot I think about a year, a year-and-a-half.
What was the atmosphere like in your crew?
My crew? Both in the company there, and in the battalion and the brigade-commander himself – I doubt that anyone was unhappy about this.
What is there to be happy about? What made them so happy?
Shall I try explaining their train of thought to you? They’re out to keep the region quiet and to deter, and that was the best deterrence possible.
Did the brigade-commander say this?
In so many words? I don’t know. But yes, it was appreciated.
Do you recall things that were said afterwards? What was the atmosphere inthe crew then, besides joy? Did everyone shake your hand?
Respect, respect. Every word I uttered at the situation assessment got everyone’s full attention. Before that it had been harder. All these senior officers, and I’m a corporal.They just said ‘respect,’ and after that they worked better with us.
What do you mean?
The companies on the ground whom we are supposed to tell what they are to do out there, they have to trust us, to rush off to where we say they should. So after this they were saying, these girls know what they’re talking about, sometimes. Although with stone-throwers it’s more complicated. (…)
Were you summoned for an investigation of the incident with the Molotovcocktail- throwing boy?
No. No one summoned me… I didn’t say too much, I went to watch the film with them, explain to them how you can tell what’s a hill and what’s…
Nothing official?
No. (…)


  

Seçkin Deniz Twitter Akışı