...nefsin, iradeyi silip süpürüp, aklı zâlim ellerine aldığını fark ettiniz mi, o çirkin vakitte?...
...düşüncelerin sefilâne/rezilâne kısmını, kesiksiz bir ağ örerek doğrudan zihninizin o anına derceden nefs, ne kötüdür...
...hiçbir ahlâkî kıymete ehemmiyet vermeyen nefsin, hangi derelerden getirdiği belli olmayan suları içinize boşalttığı o vakitleri fark ettiğinizde, yapmanız gereken ilk şey onun ve iblis'in şerrinden, sizi yaratana sığınmanızdır...
...başkaca kurtuluşunuz yoktur...
...idrâkiniz ve iradeniz, sizin o sığınma arzunuzla esaretten kurtulur, aklınızın nabzı, selimâne atışlarla rahatlar...
...içinizde kalan paslı tadı da, tövbeyle yıkayabilirsiniz...
...nefs her zaman bir zaaf ânınızı kollar...
...uyumaya elvermeyin; bildiklerinizin direği kırılır, kirli köpüklerle sürüklenir, gidersiniz kötülüklerin sessiz çirkef ırmağında...
...içinizde yürüyen kerih düşünceler, kem istekler gözlerinizdeki parıltıyı alır, karanlık ve ıssız bakarsınız...
...insan, hiçbir ânı boşlukta kalmaya gelmeyen bir varlıksa, onu bu hâlde yaratan ve bu hâlde tutan o, kendisine yönlenmeyi başardığı anda, insanı güçlü kılar...
...iblis ve nefs ne kadar güçlüyse ve her ikisi de nasıl bir ânlık boşluğu kollarlarsa, insana da bu tedirginliğe karşı sürekli tövbe etme hakkı tanınmıştır...
...yeter, ki; insan haklarını zâyii etmesin...
...gücünü tüketmesin...
seçkin deniz
pürüzsüz patikalar
Seçkin Deniz Yazıları