“En son kanser
olduğumu öğrendiğimde bu denli üzülmüş, ağlamıştım.”
En son
13 Mart 2012'de yazmışım; o gün yazdıklarımı bitirip Twitter'a baktığımda
Suriye'deki insanlık dramını, katliamı dünyaya duyurmak için Suriye'ye giden
iki yürekli kardeşimin orada kaybolduğunu öğrendim. Bugün tam 7 gün oldu. 7
gündür ikisinden de haber yok ne yazık ki... Twitter ve Facebook'da bir kamuoyu
hassasiyeti oluşturmaya çalışıyoruz.
En son
kanser olduğumu öğrendiğimde bu denli üzülmüş, ağlamıştım. Şimdi yine aynı
şeyleri hissediyorum. Hamit Coşkun daha 21 yaşına, oğlumla yaşıt. Bir görseniz
o gülen yüzünü... Hani kalbinin güzelliği yüzüne vurmuş derler ya, işte o
cinsten bir çocuk… Adem Özköse 78 doğumlu, yıllardır mazlum coğrafyalardaki
insanların peşi sıra koşturup durur. Üç küçük çocuğu var.
Günlerdir
Twitter'da bulabildiğim ne kadar yabancı gazeteci, aktivist varsa onlara mesaj
göndermeye çalışıyorum. Oğlum Afak yazdıklarımı hemen İngilizceye çeviriyor,
yabancı gazetecilerden gelen sorulara cevap yazıyor... canım benim...
Ara sıra
Emira'da yardım ediyor çeviri konusunda.
Galina
ise yazdığım mesajları hem Japonca'ya hem de Rusça'ya çeviriyor. Teresa
Zeynep'de İspanyolca'ya..
Dört bir
koldan çalışıyoruz ama daha tek bir sağlıklı haber alabilmiş değiliz ne yazık
ki… Kalbim acıyor. Hamit'in ağabeyi Yahya ve başka dostlarımız Hatay'dalar ve
gelecek güzel haberleri bekliyorlar. Kalbimiz onlarla.
Annem
aradı az önce, yüzlerce Yasin ve Fetih Suresi okumuşlar kardeşlerim için...
"Dua edin, dua edin, boş durmayın" diyor annem.
Hepimizin
eli duada, Saliha, Nesife, Salanur, Mehtap ve daha bir dolu dost çırpınıyorlar
kardeşlerimiz için...
İçimden
başka bir şey yazmak gelmiyor artık. Allah'ın c.c izniyle Adem ve Hamit'in sağ
salim ve bir an önce vatanlarına dönmeleri için dua ediyorum...
Neşe Kutlutaş, 10.10.2014, Sonsuz Ark, (İlk Yayın Tarihi, 16.03.2012)