"dinlenen yumruklar için
atıldığında köprüler"
ne kendim ne bilendiğim ölümler için
kesildiğim bu kan rengi sessizlik
bağrışların demetlendiği bu yaban ülke
sakındığım işte budur
gelip duracağından
kuşkuya kapıldığım sinsilik
sen derman ol ve nasiplen
duymaya fırsat bul çağrılarımdan ki
belirsiz mahkumiyetler sobelenmektedir
yetişsin bay tebessüm kırk ikindileri tescil için
denilsin bu bir derdin kendinden soyunduruluşudur
turuncu perdelerden sarkan
dinlenmeye alınmış
ödensin hamiline yaz ökçesizdir
sakıncalı erler listesinin en üstünde adın
ve acısına yanılmayan yağmurlar vardır
uslu bir çocuk gibi söz dinlemeyi atlamıştır
oysa ne aşklarınız vardı inkârını dinlediğim
soy kütükleri unutulmuş
tütsülenmiş yalnızlıklar
medar-ı iftiharlarınızdır
ses usturlabınız günahı elinden tutan
geceler kaygan
devrileceksiniz
hiss-i sabık dünyanızın erken pazarlarında
yaktığınız seslerin ahı sardı karadır güzellemeleriniz
vuruldu yağmur
yaydığınız öldürüş törenlerinde
***
şimdi bırakılmadık tekin güçlerle elbirliği içinde
kırkılacak yatsılar bulun
dilenmeye çıkmış merhamet sevinçleriyle
hayreti kalbur üstü sevinçlerden
buutları kuşkulu inlerin
derinliğini tespit için
dinlenen yumruklar için
atıldığında köprüler
Cemal Çalık, 23.11.2014,
Konuk Yazarlar, Sonsuz Ark, Şiir