"Ülkedeki CIA,
Mossad, MI6 ajanlarından hiç bahsetmeyip, sürekli İran ajanı diyenlerin amacı
ne bilmiyorum, ama hizmetlerinin nerelere yarayacağı ortada."
Birkaç
gündür Twitter'da bazı isimler AA ve TRT'de çalışmış bazı kişilerin, vakti ile
Suriye'de 'Şiilik üzerine' aldıkları eğitimi vurguluyor. Bu eğitimi alma
tercihlerini, inanca göre yapılmış tercih olarak yaftalıyor. Niyet ve inanç
okuyor. Yani, 'Bunlar şii aslında' demeye çalışarak 'Şiilere hizmet eden
ajanlık' göndermesinde bulunuyor. 'Buralarda şii alimler yetişir' diyor.
***
TRT ve
AA'nın özellikle Arapça yayın da yaptıklarını hatırlatalım. Bu ülkelerde okumuş
insanların dil hakimiyeti elbette yayıncılıkta önemli.
Birileri
İngiliz ve Alman okullarında okuyup bir yere geldiğinde kimse onların eğitimini
sorgulamıyor.
Üstelik
bahsedilen arkadaşlardan, örneğin CNNTurk'te çalışmış olan da var. Ama bu ifade
edilmiyor. Demek ki medya sektöründe farklı ideolojiye sahip kurumlarda, bu
arkadaşlara, gerek dil bilgileri nedeni ile gerek yurtdışı tecrübeleri nedeni
ile ihtiyaç duyulmuş.
***
Bu
kişiler daha sonra Milli İstihbarat Teşkilatı'na alınmış. Bazı isimlerin
okudukları dönemlerde Suriye'ye giriş çıkışlarının sınır kayıtlarını gösterip,
olağan şüpheli muamelesi yapmak gazetecilik mi?
İstihbarat
Teşkilatı içinde ajan varsa bunu deşifre edecek doneleri koymak elbette
gazeteciliktir. Ancak yönetimi, iktidarı
zorlamak için yapıyı töhmet altında
bırakacak iddialar, asıl iddia sahiplerini şüpheli konumuna düşürüyor.
Herhangi
bir dönemin MİT mensubunun değil, son on yıllık dönemde alınmış isimlerin giriş
çıkışlarını gösteren kaydı koyun, alın size haber ,diyorlar...
"Bu
çamur atılan kişiler İstihbarat'a, asıl başka çevreleri rahatsız edecek kazanım
sağlıyor belki" demeden geçemiyorum. Kim, bu donanımda olan, bölge
ülkelerinde ilk gençlik çağlarından beri bulunmanın getirdiği tecrübeye sahip
istihbarat uzmanından, neden rahatsız olur?
12
yaşında bir çocukken muhtemelen aile kararı ile Suriye'de okusun diye giriş
çıkış yaptığı bilinen birinin şimdiki kariyerini sorgulamak ve ajan diye
yaftalamak en hafif tabirle haksızlık.
Bu
çocukları 'Şii eğitimi aldılar' diye yaftalamak, şii-sünni ayırımını
tetiklemektir.
Okudukları dönemde şii etkisinde kalma
olasılıklarını bir olgu gibi koymak doğrudan sapmış bir sonuca götürecek
şekilde dizayn edilmiş bir metodun ürünüdür.
***
Selam
gazetesinde çalışmış isimleri, örgütçü olarak iddia eden davalar ne kadar âdil
olabilecek?
Bazı
darbe davaları gibi hukuki detayların uydurulduğu davalara mı dönüşecek bu
davalar?
Eğer bu
davalar 'MİT'e girmeden önce 12 yaşında Suriye'ye okula gönderildi, işte de
sınır girişi' mantalitesi ile görülecekse, kimse bu işe inanmaz. Sizlerin
iktidarı devirmek için ülkeyi zayıflatma pahasına her iftirayı atan ve darbeci
zihniyetten hiçbir farkı olmayan maşalar olduğunuzu düşünür insanlar.
***
Biz
Hocaefendi'nin Hizmet inancının mantığının, bu metodlara gönlünün razı
olacağını sanmıyoruz. İftira ve çalakalem yazılmış iddialar ile adaletten
sapmak Allah'ın da rızası dışında şüphesiz.
Şunun
danışmanı, partiye bu kanalize etti vs demekle insanları karalamak kolay değil.
Şunu da
unutmayın. Bu ülkede başörtü sorunu yaşanırken, inancından fedakarlık etmek
istemeyen pek çok öğrenci 'Şii' diye düşman ilan ettiğiniz Suriye'de okumaya
gitti.
Suriye
savaşında dış politikamızın bu ülkenin kanamasına engel olamaması ayrı
şekillerde tartışılabilir. Ancak bu gerçekleri unutmayalım...
Ajanlık
faaliyeti yaparken bulduğunuz bir istihbaratçının dahi, sızdığı karşı kuruma
güvenilir görünme mesajı verme ihtimali ile asıl mecrasına ihanet ettiğini
iddia etmek dahi çok zordur.
Bu işler
ezbere konuşmakla olmaz. Böyle gazetecilik hiç olmaz...
Ülkedeki
CIA, Mossad, MI6 ajanlarından hiç bahsetmeyip, sürekli İran ajanı diyenlerin
amacı ne bilmiyorum, ama hizmetlerinin nerelere yarayacağı ortada.
Hangi
MIT uzmanı saydığım kurumların bağlı oldukları ülkelere kaç gez girdi çıktı
mesela? Ki bu da anlamlı bir veri değil. Bunlar da ajan mı oluyor?
Batı,
İran ile anlaşmaya çalışır görünürken farklı enstrümanlarla mı yürüyor acaba?
Serra Karaçam, 30.11.2014, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Medya
Müfettişi