5 Aralık 2014 Cuma

SA1024/KY20-MEK3: Mağduru Suçlama!

 "Gerçek başka bir yüze sahip, sert ve acıtan yüzü ile karşılaşmayalım diye hep daha fazla gürültü yapıp daha fazla yalan söylüyoruz."


Barakamızda düşman silahını dinlendiriyor,
Dedemin sandalyesine yaslıyor onu ve ekmeğimizi yiyor
Herhangi bir misafirin yapacağı gibi. Biraz uyukluyor,
Hasır sandalyesinin üzerinde. Ve tüylerini okşuyor kedimizin.
Hep şöyle diyor : MAĞDURU SUÇLAMA!
Biz ona soruyoruz: O kim?
O diyor: Gecenin kurutamayacağı kan…
Mahmut Derviş/ O Çekilirken

Batılılar film çeker, güzel ve çok okunan romanlar yazarlar. Harika müzikler besteler ve nefis şovlar eşliğinde icra ederler, inanılmaz teknolojiler geliştirip oradan insana dair en mahreme dokunur, en gizli yarayı ifşa eder, insanın derisinin dibine inmeyi hedefler, hep daha derine, daha içe doğru yol almak üzerine kafa patlatırlar.

Hepimize pornografik bir yaşam önerirler, neredeyse bütün yaşam bir ifşaat ve itiraf olsun diye çırpınıp dururlar.

Ben de onlar gibi oldum sanırım, içimde hiç bir şey tutamıyorum, en minik yarayı, en basit kan sızıntısını bile işte böyle törenle/şovla ifşa ediyorum bak!

Sırf sen duy diye, sırf ben burada senden beri, içinde sen olmayan bir tek an var olamıyorum bilesin diye, sabah ve akşam virdlerimi senin kutsal adın ile yapıyorum.

Bilesin diye, bak böyle ayıplı cümleler yazıyorum!..

Oysa atalar, kahramanlığı sessizlikte aramışlardı:

Sessiz ol!

Her şeyin hafisi güzel, hafi olunca; zikir kalbe ulaşır, hafi olunca; aşk ulu mertebelere yükselir, hafi olunca; iyilik makbul olur, hafi olunca; inilti, duyulur duyması gerekenlerce, hafi olunca; tövbelerin nasuh olur…

Şimdi bize ulu orta bağırmamızı, en küçük başarımızı sonuna kadar reklam etmemizi, en basit iyiliğimizi şova dönüştürmemizi salık veriyorlar.

Bu yüzden; insan aşık da olamıyor, mümin de olamıyor, bir savaş da kuramıyor erkekçe… Bir barışa da eremiyor. Her şey gürültülü ve göz önünde olunca insan ölemiyor bile, bırakın yaşamayı.

Bütün bu şamatalara aldırmayın siz… milyonlar satan kitaplara, saniyede milyonlarca defa tıklanan sayfalara, mesajlara ve diğer saçmalıklara…

Gerçek başka bir yüze sahip, sert ve acıtan yüzü ile karşılaşmayalım diye hep daha fazla gürültü yapıp daha fazla yalan söylüyoruz.

Sinemalar ve diğer salonlara doluşup tapınır gibi gürültülü müzikler dinleyip sert filmler izliyoruz ama gerçeğin kıyısında bile değiliz.

Her gün onlarca insanın doğrandığı hanelerin kapı komşusuyuz ve hiç bir şey olmamış gibi davranıyoruz.

Her gün televizyonlardan, internet kanallarından soframıza düşüyor kesik ve kanlı insan uzuvları, bize film gibi, artist gibi gelen feci ölümler izliyoruz.

Her gün, sayılar saydırıyorlar her birimize: varil bombasının düştüğü okulda 28 çocuk yanarak can verdi, sanki o varil bombası oradan geçerken öylesine düşüverdi o okula.

Gerçeğin bu kadar dışında daha ne kadar kalabiliriz bilmiyorum, ama bu beni her gün biraz daha bir şizofreniye doğru itiyor.

‘Savaş ahlakı askıya alır, ebedi kurum ve yükümlülükleri ebediliklerinden yoksun bırakır, koşulsuz zorunlulukları bir süre yürürlükten kaldırır’ (*) diye vaaz edersen, hiç kimse mağduru suçlayamaz.

Şairin tavsiyesine uyuyorum ben, mağduru suçlamıyorum, annesi doğranan genç kızı suçlamıyorum, içine benzin doldurulup yakılan delikanlının acısı ile yananı suçlamıyorum, eşine en barbarca biçimde tecavüz edilip çocukları canlı canlı yakılan ve bir sineyi yarıp kalp ısıran adamı suçlamıyorum.

Her dönemeçte; yeniden bir sığınak olan adına sığınıyorum… bunun biraz pornografik olduğunu biliyorum, ama bağışla beni, senin adın bir selam yurdu, senin adın gerçeğin sert yumruğunu yedikten sonra bir müsekkin, senin adın telaşımı dindiren, bana sessiz olmayı öğreten bir muallim.
Bu yüzden bütün sözlerim dönüp dolaşıp sana varıyor yeniden.

Şimdi ben, artık her anı canlı yayınlarda yaşanan, her adımı saçma bir iştah ve arzu ile kayıt altına alınan yaşamın içkin olduğu bu ayıplı hallerde, Hâfi olan adına sığınıyorum yeniden.



Mustafa Ekici, 05.12.2014, Sonsuz Ark, Konuk Yazar 




(*) E. Levinas. Aktaran Gil Anidjar/Düşmanın Tarihi

Seçkin Deniz Twitter Akışı