Sonsuz Ark'ın Notu:
Julian Paul Assange'ın 2006 yılında kurduğu WikiLeaks, Küba'daki Amerikan üssü Guantanamo'da esirlere yapılan muameleye dair kurallar, Kenya'daki yargısız infazlar, Afganistan ve Irak Savaşı'ndaki sivil ölümlerine ve İsrail hariç birçok ülkedeki diplomatik misyonların ABD ile yazışmalarına dair 'Top Secret' belgeler yayınladığında temelde ABD'nin yüzyıllık politikalarının sona erdiğinin ilk işaretleri ortaya çıkmıştı.
Ardından Amerikalı bilgisayar uzmanı, eski Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ve eski Ulusal Güvenlik Dairesi (NSA) çalışanı Edward Joseph Snowden, 5 Haziran 2013'ten itibaren NSA'ya dair gizli bilgileri The Guardian ve The Washington Post gazetelerine sızdırdı, yedi ay sonra görevinin tamamlandığını belirtti.
Ardından Amerikalı bilgisayar uzmanı, eski Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ve eski Ulusal Güvenlik Dairesi (NSA) çalışanı Edward Joseph Snowden, 5 Haziran 2013'ten itibaren NSA'ya dair gizli bilgileri The Guardian ve The Washington Post gazetelerine sızdırdı, yedi ay sonra görevinin tamamlandığını belirtti.
Assange'ın aslı şüpheli tecavüz davası sonrası Londra'da Ekvador gibi küçük ve etkisiz bir ülkenin elçiliğine sığınarak aldığı desteğe karşı ABD'nin yaşadığı acziyet herkesi şaşırtırken, Snowden Rusya'ya sığındı ve ikisi de CIA'ye rağmen halen hayatta. Ve şimdi de CIA'in Senato'da kabul edilen ve yayınlanan İşkence Raporu ile ABD'ye yönelik aşağıdaki analizde de eleştirilerek belirtildiği gibi 8 yıllık 'İtibarsızlaştırma Operasyonu' tamamlanmış görünüyor. Açık olan verilere göre bu operasyonun sahibi de derin ABD. Peki ABD neden kendisini itibarsızlaştırıyor?
2006-2014 arasındaki 8 yıllık sürede Başkan Obama döneminde CIA'in önceki zamanlardan daha masum olmadığı bilinmesine rağmen bu operasyona duyulan ihtiyaç, henüz çoğumuzun anlamadığı gerekçelere sahip, fakat söyleyebileceğimiz temel şey şu: katliamcı, soykırımcı ve İslam düşmanı ABD artık kullanım ömrü dolmuş bir ülke, daha büyük bir operasyon için bütün bunların yapılması, 11 Eylül 2001'de uygulamaya konan küresel polarizasyon sürecinin tamamlanması ve CIA'ın kirlerinden arındırılması gerekiyordu. Seçkin Deniz, 11.12.2014
***
The CIA,
Interrogation, and Feinstein’s Parting Shot
CIA
‘işkence” raporu ile alakalı haberleri okuyan okuyucular belki sorgulayıcılar
tarafından terör şüphelilerinden bilgi almak amacıyla uygulanan nahoş
teknikleri de görerek ABD devletine bağlı bir örgütün niye bu tür iğrenç işlere
giriştiğini merak etmiş olabilir. Bu sorunun cevabı kıdemli bir Washington
politikacısından geliyor:
"(11Eylül)2001’in
ardından topluma yayılan korkuyu ve hissedilen tehdidi hatırlamak gerekir. 11
Eylül’den sadece bir hafta sonra, içinde toz şarbonun bulunduğu zarflar çeşitli
haber ajanslarına ve Amerikan yetkililerine gönderilmişti. Yeni terörist
komploları ve 'Ülke Güvenliği Danışma Sistemi' tehdit seviyesinin kırmızı koda
yükseltilmesi ile ilgili haberler Amerikan halkında şoka yol açmıştı. Buna
bağlı olarak ulusa yönelik yeni terör saldırılarını bekler duruma gelmiştik…
CIA
tarafından bilgi elde edebilmek ve teröristleri uzak tutabilmek amacıyla her
türlü muhtemel aracı değerlendirme düşüncesini anlayabiliyorum. Bu şartlarda
CIA, politik liderler ve halk tarafından olası başka bir saldırıyı engellemek
için elinden ne gelirse yapması anlamında cesaretlendirilmişti.
Ayrıca
İstihbarat Komitesi de tehditlere ve diğer dünya olaylarına derhal müdahale
etmesi için istihbarat örgütlerini sıklıkla zorlamaktaydı."
Bu
sözleri dile getiren kişi söz konusu raporun derlenmesi ve yayınlanması emrini
veren Senato İstihbarat Komite Başkanı Dianne Feinstein’dan bir başkası
değildir.
Yazının
girişi niteliğinde verilen sözleri her ne kadar gerçeği yansıtmış olsa da,
Amerika’nın güvenirliğini ve dünya nezdindeki duruşunu zedeleyecek ve aynı
zamanda bizi günümüzün tehlikelerinden koruması anlamında kendilerine
güvendiğimiz istihbarat örgütlerinin etkinliğini azaltabilecek bu raporun
yayınlanması noktasında senatörün kendini niye mecbur hissettiğini anlamak son
derece güçtür.
Senato
İstihbarat Komitesi’nin bu eylemi aslında 1976 yılında gerçekleşen ve CIA’in
kirli işlerini gözler önüne seren önceki istihbarat komite araştırmalarından
pek farklı bir şey ortaya koymamaktadır.
Bu
sıralarda komiteler tarafından herhangi bir kimsenin suikast ile CIA tarafından
gerçekten öldürüldüğüne dair hiçbir kanıt ortaya koyulmamış olmasına rağmen
(bunun sebebi de CIA’in kendi beceriksizliğidir) dünya, CIA’nin dâhil olduğu
suikast planlarından ve insanlar üzerinde haberleri olmadan yapılan LSD
testleri gibi diğer gizli operasyonlardan haberdar olmuştur.
Bunlar
her ne kadar yanlış işler olsa da CIA’nin yürütmeye dair emirlere karşı
geldiğine dair herhangi bir kanıt bulunmamaktaydı; bu durum itaatsizlik değil
bir istihbarat örgütünün sırasıyla gelen başkanlar tarafından kendilerinden
istenileni yerine getirmesiydi.
Bu
nedenle en agresif gizli eylemlerin yapılması emrini veren John F.Kennedy gibi
başkanları yüceltirken CIA’yi şeytanlaştırmak adil olmayan ve zararlı bir düşünceydi.
Kamu nezdindeki bu kınayıcı tutum ve ardından Jimmy Cater döneminin CIA başkanı
Stansfield Turner’ın feci yönetimi, CIA’in bozulmuş bir örgüt haline gelmesine
neden oldu. En iyi CIA yetkililerinin çoğu görevden ayrıldı ve ülke, İran
Rehine Krizi gibi felaketlerin tespit edilmesi ve önlenmesi noktasında yetersiz
kaldı.
Yeni
yayınlanan raporun sonuçlarını henüz bilmiyoruz, ama aynı şekilde istihbarat
kapasitemizi düşüren haksız sonuçlara neden olacağa benziyor. Buna rağmen
İstihbarat Komitesi raporu başkan tarafından tamamen onaylanmış ve Dianne
Feinstein’da olduğu gibi kongrede bulunan liderler konu hakkında şahsen
bilgilendirilmiş-ve kendileri tarafından zımnen onaylanmış- olmalarına rağmen
durdurulmuş sorgulama teknikleri nedeniyle CIA’yi suçlamaktadır.
Rapor,
Obama tarafından atanmış CIA başkanı John Brennan ve kendinden önceki
yetkililer ile George W.Bush ve onun yönetimindeki yetkililer tarafından
hararetli bir şekilde inkâr edilmesine rağmen belirli bilgilerin başkandan
gizlendiğini iddia etmektedir. Belki Beyaz Saray ile paylaşılmamış detaylar
vardır, ama şu da açıktır ki; başkan geniş anlamda ne olup bittiğini
bilmektedir ve bunlar başka bir 9/11 olayının gerçekleşmemesi anlamında Beyaz
Saray tarafından yasal bir durum olarak değerlendirilmiştir.
Zorlayıcı
sorgulama tekniklerinin karşı-terör anlamında başarı elde etmeye yönelik bilgi
elde edilmesine yarayıp yaramadığına dair tartışmalar bulunmaktadır;
Feinstein’ın raporu bunu kabul etmiyor, ancak şu anki ve daha önceki birçok CIA
yetkilisi şu ifadeleri dile getiren Brennan’ın tarafında durmaktadır:
“İncelemelerimiz
göstermektedir ki; üzerinde ileri sorgulama teknikleri uygulanan tutuklular,
saldırı planlarının engellenmesi, teröristlerin yakalanması ve hayatların
kurtarılması noktasında istihbarat edinilmesinde faydalı olmuştur. Programdan
elde edilen istihbarat el-Kaide’yi anlamamızda kritik bir rol oynamıştır ve
terör karşıtı çabalarımıza bilgi sağlamaya şu anda da devam etmektedir”
Dışarıdan
bakan bir gözlemci olarak gerçeğin ne olduğunu yargılama pozisyonunda değilim.
Gelişmiş sorgulama tekniklerinin geçmişte kullanılıp kullanılmaması gerektiği
veya gelecekte de bunların tamamen yasaklanmasının gerekli olup olmadığı
noktasında da kararsızım.
Güvenli
bir koltukta oturarak bu tür acımasız önlemleri kınamak kolaydır, fakat zor
olan şey; ABD’ye her an yapılabilecek ve binlerce belki de milyonlarca insanın
ölümüne neden olabilecek bir saldırıdan korku duyan ve bu nedenle sayısız
insanın hayatını koruyabilmek için ne kadar iğrenç olursa olsun uygun olan her
türlü yöntemi kullanmaya mecbur kalan bir başkanın yanında durmaktır.
Durum ne
olursa olsun şundan eminim ki; Senato raporunun yayınlanması düşmanlarımızın
propaganda değirmenine daha çok su taşınmasına yarayacaktır.
Tartışılan
sorgulama tekniklerinin savaş suçu olduklarına inansanız bile, bunların
uygulanmasına uzun süre önce son verildiğine dair gerçek bir tarafta dururken,
bu raporun yayınlanmasının ABD’ye ne tür bir fayda sağlayacağını anlamak
zordur.
Tarihi
aydınlatma noktasında faydası bulunmayan Feinstein raporunun, kongredeki
tribünlere oynamaktan başka bir amacı bulunmamaktadır.
Max Boot, 12.09.2014
Tamer Güner, 11.12.2014, Sonsuz Ark, Çevirmen Yazar, Çeviri
Orijinal Metin: