14 Aralık 2014 Pazar

SA1040/KY9-NK39: Green Gem Chlorella 3. Gün, Adem Özköse, Hamit Coşkun 50. Gün

"İnanıyorum; muhtemelen çok şükrettiğimi zannederken az şükrediyordum ve şükrü arttırmam için böyle bir şey yaşıyorum."


Bugün Green Gem Chlorella yosun haplarından 7 tane alma günümdü. Zekiye mesaj göndermiş "Bugün kaç tane alacaktın yazmamışsın" diyerek.

Canım Zekiye'm yarın 9'a çıkacak hapların sayısı. Durum mu? Hâlâ aynı. Zaten bu hapların ilk neticeleri üç ay sonra görülmeye başlıyor. Sabredip devam edeceğim inşallah...

Geceyi çok kötü geçirdim.Ellerimin ağrısı omzuma kadar çıktı ve sol elimi kullanmam hakikaten çok zor. Ama işte yine de akrobatik hareketlerle klavye kullanmaya çalışıyorum.

Psikolojinin organizma üzerindeki tesirini inkar etmek mümkün değil Zekiye can, bunu daha önce de konuşmuştuk...

Mesela artık yanımda birisine ağız alışkanlığı ile geri zekalı, salak vs. gibi hakaret edilmesinin bünyem kabul etmiyor, herhangi birisi için ne söylediğini fark etmeden sürekli şikayet edilmesini bünyem kabul etmiyor, kalbim daralıyor, bunalıyorum ve patlayacak gibi oluyorum..Bana aktarılan üzüntülü hikayeleri de kaldıramıyorum. (buradan artık zavallı güçsüz bir insan olduğum sonucunu çıkarma lütfen) Yalnızca bünyem istemiyor gelişi güzel üzüntü boca edilmesini, Ebubekir'in tabiriyle çöp bidonu gibi kullanılmaya itirazı bünyemin bu...

Yoksa Allah'ın izniyle daha çok yeni başka bir sıkıntı atlattık Teresa ile ilgili çok şükür Allah c.c yardım etti altından kalktık...

Jale de durumu şöyle mizahi hâle getirdi, hâlâ eski günlerdeki gibi sana günlük sıkıntılarımızı aktarıyor ve dolayısıyla seni tıbbi tatile çıkarıyoruz, halbuki senin gerçek tatile ihtiyacın var:)) Nasıl espri ama.. Çok yaşa sen Jale e mi? Adli tatilden sonra tıbbi tatil:))

Bunlar gündelik hayatın sıkıntıları ve geçiyor bir şekilde, bir de kronikleşmeye yüz tutan problemimiz var; neredeyse elli gün oldu ve hâlâ  Adem ve Hamit'in Suriye'de nerede olduklarını, ne hâlde olduklarını bilmiyoruz. Hakan, Gökhan, Yahya en ufak bir haberde harekete geçip yola koyuluyorlar ama tek bir elle tutulur netice yok ne yazık ki...

Daha bir yığın üzücü şey her gün her gün üst üste gelebiliyor..Nasıl toparlayacağız bu işleri bilmiyorum... Artık Twitter ve Facebook'da da birkaç hassas arkadaş dışında onlarla ilgilenen yok neredeyse, daha önce TRT'den Ahmet Böken'le görüşmüştüm sanırım 15. gündü ve Ahmet Böken Suriye ile ilgili her haberde muhakkak Adem Özköse ve Hamit Coşkun'a dair bilgileri de ekleyeceğini söylemişti ama o da olmadı maalesef...

"Bekliyoruz" kelimesi Hamit'in arkadaşı Muhammed Halil'in dediği gibi artık manasız. İstiyoruz, o çocukların bir an önce vatanlarına dönmesini istiyoruz ve bunu yalnız Allah'a c.c arz ediyoruz. Allah c.c izin vermediği taktirde, bazı arkadaşlarımızın muhtemelen duygusallıkla yazdıkları "Kardeşlerimiz gelecek! zalim Esed, onları alacağız!" gibi hüküm bildiren ve Allah'ın gücüne giden iddialarla imtihan ediliyoruz...bu tehlikeli iddiaları bırakmak icap ediyor artık...

Sanki o çocukların geri dönmesi benim de iyileşmeme yardımcı olacak gibi hissediyorum ve dua ediyorum; inşallah en kısa zamanda dönerler...

Yetiştirmem gereken o kadar çok yazı ve proje var ki ayrıca, ellerim bu haldeyken nasıl altından kalkacağımı bilemiyorum.

Neyse Zekiye can Allah c.c bir şekilde yardımcı olacak, buna inanıyorum muhtemelen çok şükrettiğimi zannederken az şükrediyordum ve şükrü arttırmam için böyle bir şey yaşıyorum...

Her gün sanki kendi gücümüz ve kudretimizle yaptığımızı zannettiğimiz o kadar çok iş var ki; elimizi havaya kaldırmak, düğme iliklemek, iğneye iplik geçirmek, kalem tutmak, çatal kaşık kullanmak, adım atmak...bunların hiçbirisi bizim kendiliğimizden yapabildiğimiz şeyler değil oysa, değil! Allah c.c izin vermediği taktirde bu basit gibi gördüğümüz ve hayatımızı doğru düzgün devam ettirmeye yarayan hareketlerin hiçbirisini yapamayız, ya- pa- ma- yız!

Bütün güç ve kudret Allah'tandır. (c.c)

Bu hareketlerin ve her nimetin şükrünü eda etmek gerekiyor, hem de çok..Allah azze ve celle, Rabb (terbiye eden, öğreten) Adı ile bana çok şey öğretiyor, şükür ki öğretiyor, hepimize öğretiyor.. ya benden Elini çekseydi...Ya bizden Elini çekseydi...

Dilek'ten bahsedecektim bugün biraz ama şimdi gücüm azaldı, sonra inşallah..

Zekiye can bugünkü yazı sana mektup gibi oldu biraz.. olsun bakalım..

sevgiler sana  canım kardeşim...Dua ile..


Neşe Kutlutaş, 14.12.2014, Konuk Yazar,  Sonsuz Ark,  (İlk Yayın Tarihi, 29.04.2012)



Seçkin Deniz Twitter Akışı