"Ben
başkalarını ararken annemle babam aradı İstanbul'dan: "Çocuklar döndü ama
biz şimdi onlara nazar değmesin diye okumaya devam ediyoruz" dediler."
Çok
şükür neredeyse iki aydır beklediğimiz kardeşlerimiz Suriye'deki esaretlerinden
kurtuldular ve vatanlarına kavuştular; insan olanlar, vicdan sahibi olanlar,
göğüs boşluğunda gerçekten bir kalp taşıyanlar çok ama çok sevindiler. Ben,
Atila ve Afak'da bu kalp taşıyanlar arasındayız elbette:)) Ayrıca çocuklardan
iyi haber aldığımda ağrılarımın da biraz geçtiğini hissediyorum baştan beri...
Sevinçten
kimi arayayım, kiminle konuşayım şaşırdım doğrusu. En doğrusu merak eden
herkese telefon açmak diye düşünüp aklıma gelen bütün dostlarımızı aradım.
Saliha'yı aradığımda ilk önce cevap vermemişti. Meğer Hamit için tişört almaya
çıkmışlar:)) Harika!
Aradığım
herkes "Dualarımız kabul edildi" diye seviniyordu. Ben başkalarını
ararken annemle babam aradı İstanbul'dan: "Çocuklar döndü ama biz şimdi
onlara nazar değmesin diye okumaya devam ediyoruz" dediler. Eh ne diyeyim
ben şimdi bunlara...
Sonra
doktor arkadaşım Mücella aradı. O da "Gözünüz aydın, dönüyorlar"
demek için aramış. Telefonu elimde tutmakta güçlük çekiyordum, Mücella durumumu
sorunca, "Ne yapalım artık bu böyle gidecek, kabul edip, daha kötüsünden
Allah'a c.c sığınıp devam ediyorum" dedim. Mücella: "Çok doğru bir
yoldasın artık bu durumu böyle kabul ettim, rıza makamına geçiyorum de ve devam
et bence de. Durum yavaş yavaş düzelecektir. Hem bakma sen doktorlara biz bir
hastalığın sebebini bulamayınca 'paraneoplastik sendrom' deyip çıkıyoruz işin
içinden" dedi.
Sonra
kardeşim Mutlu aradı; o da sevinip gözaydınlığı vermek için aramış. Geldiğim
noktayı söylediğimde o da destekledi.
Adem ve
Hamit cumartesi günü Suriye'den Tahran'a geçmişlerdi. Fevziye, Şerife, Emira,
Galina, Atila, Memet ve ben hep birlikte Galinalar'da haber bekliyorduk.
Fevziye'nin kocası Ebubekir, Emira'nın kocası Hakan, Şerife'nin kocası Gökhan
hepsi Tahran'dalardı. Ve hepimiz merakla yeni haberleri bekliyorduk.
Bir ara
Gökhan'ı aradım telefonu çaldı, ama cevap vermedi bir türlü, "Bak sen
kavuştular ya çocuklara artık telefonuna da bakmaz" diye dedikodu:)) yaparken
telefon açıldı ve Hamit "Alo" dedi. Muhteşem bir sevinç, hepimiz
çığılk çığlığa bağırıyoruz. Ne konuştuk valla hatırlamıyorum, önemli de değil,
sevinç yaşadık, çok büyük sevinç yaşadık tek bildiğim bu...
Evden
çıkmadan önce bir sürü tweet attım çocuklar için, kolum hafiften şişmeye başlamıştı,
Galinalar'a gittiğimizde ateş başladı ve kolum ve ellerim adeta bir balona
döndü. Çıkmadan önce Atila İsveç Şurubu ve Çörek Otu ile ovup pamukla
kapattıktan sonra bandaj yapmıştı. Daha sonra ağrı ve acı dayanılmaz raddeye
geldi.
Pazar
anneler günü günüydü:)) Annem anneler gününü kutlamadığım biliyor o yüzden
benden de bir şey beklemiyor. Ben de Afak'tan beklemiyorum, onun varlığı
Allah'ın c.c bana en büyük hediyesi zaten...
Epey bir
süre dip köşe bucak Mehmet Efe'nin yıllar önce yazdığı "Anneler günü"
yazısını aradık Atila ile; ama bulamadık. Mükemmel bir yazıydı, ezcümle
"Müslümanlar için her gün anneler günü, her gün öperim anamın
ellerinden" diyordu ki aynı şekilde düşünüyorum ben de. Zaten kimseyle
anneler günü muhabbeti yapacak durumda da değildim, ağrı ve acı canımı okumakla
meşgulken çok çekilmez oluyorum...
Bugün
durum hâlâ aynı...
Sabah
erken saatlerden beri komşularım bizdeler, Fadime ve Nuran çalışma mekânımı
yani mutfağımızı dip köşe harıl harıl temizliyorlar. Allah'a c.c binlerce şükür
olsun böyle komşularım olduğu için. Ben de tek elimle akrobatik hareketler
yaparak bu yazıyı yazıyorum.
Dün
Zekiye aramıştı, "Bu ağrının ve ödemin sebebini artık bulmamız lazım"
diyerek. Bugün farklı bir girişimi olacak inşallah. Bakalım hayırlısı inşallah.
Ben de
öğleden sonra için bir tıp merkezinden randevu aldım, belki MR çekilir,
bilmiyorum ne olacağını, gerçekten bilmiyorum, duruma razı oldum amenna ama
belki teknik bir şeydir ve kanserle ilgili değildir onun için MR çekilince
belki bir çare bulunur...
Şimdilik
bu kadar. Allah c.c büyük, O'ndan sabır ve şifa diliyorum
Neşe Kutlutaş, 31.01.2015, Konuk Yazar, Sonsuz
Ark, (İlk Yayın Tarihi, 14.05.2012)