21 Şubat 2015 Cumartesi

SA1176/KY1-CÇ102: Vefâ; Onikinci Olarak Çalınan Sözcüğüm

"Vefa insan olmak için yola çıkana soluktur"


Vefa bir semtin adı değildir, diye başlamıştı biri söze. Doğrudur vefa bir semtin adı değildir. Bir kentin adı değildir vefa. Bir mahallenin, bir beldenin, bir evin, bir apartmanın, bir vadinin, bir kanyonun, bir komünyonun, bir şölenin, bir törenin, bir seremoninin adı değildir vefa. Herhangi bir yerleşkenin adı değildir. Herhangi bir nesnenin adı değildir. Herhangi bir öznenin adı değildir. Herhangi bir mabedin adı değildir. Her hangi bir günün, herhangi bir anın, herhangi bir saatin herhangi bir ayın, herhangi bir yılın, yılların adı değildir vefa. Anılar değildir, düşler değildir. Beklentiler değildir. Beklenenler değildir. Özlem değildir, özlemler değildir. 

Vefa bir kopuş ve oluştur. Bu her iki hali de kendinde mezcetmiştir vefa. İnsandan doğan insan olmak için yola çıktığında buluştuğu, bulduğu âb-ı hayattır. Bengisudur vefa. İnsan olmanın olmazsa olmaz koşullarındandır. İnsan olmak için yola çıkmayı azmedenin kuşanması gereken bir giysidir. İnsan olmak için yola çıkanın bineğidir. Bu binek olmadan insan olmaya bir yol yoktur. Bu bengisudan içmeden insan olmak için çırpınmak beyhudedir. Boşuna bir çabadır. Boşuna bir yorgunluktur. Ağır bir yüktür bu yük. Bu yükü yüklenmeden insan olmak muhaldir. Muhali aşan bir muhaldir. Melekler, cinler dahi bu ağır yükten kaçınmıştır. 


Çün vefa bağlılık, bağımlılık değildir. Bağlılık, bağımlılık heva ve heveslerin de bir eseri olur, eseridir. Bağlılık ve bağımlılık iradi değilse heva ve heves olarak kalacaktır. Vefadan öte olacaktır. Zira vefa iradi olandır. Bağlılık ve bağımlılık iradi olanda anlamlıdır. İradi olmayan bağımlı bağımlı da olsa bir seçim olmadığından anlamsızdır. Kaçınmazlık olanağı olmayan şey sıradandır. Oysa insan olmak sıradanlıktan çıkmaktır. Sıradanlıktan çıkmak secdeyi hak eden olmaktır.

Bir kuş, bir böcek, bir balık, bir melek oldukları üzre olandır. Oldukları olanı aşmak için bir yetileri yoktur. Nasıl var iseler öyledirler. Kuş uçmazlığı yapamaz, sürüngen sürüngenlikten çıkamaz. Kendini ve çevresini dönüştüremez.   İnsan olmak için yola çıkan iradesini kuşanmıştır. İradesiyle kuşanmıştır hasletleri. İçgüdüsel davranışlardan kaynaklanmaz bağımlılıkları. İçgüdüsel davranışlarla olan bağlılık, bağımlılık vefadan uzaktır. Böylesi insan olmaya da uzaktır. Hep bir uzak kalacaktır.

Vefa insan olmak için yola çıkanın bitmez, tükenmez azığıdır. Vefa insan olmak için yola çıkanın yuvasıdır. Dinlendiği, soluk aldığı otağıdır. İnsan olmak için yola çıkanın vahasıdır vefa. Vefayı kuşanmış kişi azat olmuştur bencillikten. Vefayı kuşanmış kişinin yapıp ettikleri nefsanilikten uzaktır. Vefayı kuşanmış kişi en yakının hatırı için bile olsa yoldaşını yolda bırakmayandır. Kurdu kuzuya teslim etmeyendir. 

Vefa kendini kendi olarak yoldaşı için, gönüldaşı için kişinin kendisini hiç çekinmeden ortaya koymasıdır. Böylesi bir halden yüksünmez vefayı kuşanmış kişi. Böylesi bir halden çekinmez vefadan kana kana içmiş olan kişi. Vefa azığından nasibini alan heva ve heveslerinin kuklası olmaktan kurtulmuştur. Vefa insan olmak için yola çıkanı sevk-i tabilerinin kölesi olmaktan kurtarmıştır. Vefa insan olmak için yola çıkana soluktur. Hür olarak soluk alma yetisini kazandırandır. Vefa kişiyi nesnelerin, makamların, şöhretlerin, beklentilerin, özlemlerin kölesi olmaktan kurtarandır. Vefa bu yüzden en büyük yitiğidir günümüz insanın. Vefa bu yüzden en büyük çalıntısıdır günümüz insanının. 

İnsandan doğanın doğduğu gibi kalmasına neden vefanın yitikliğidir. İnsandan doğan doğduğu gibi kalmışsa aşağıların aşağısına düşmüştür. O düşkünlükle devinir. Canavarlaşır. Hırçınlaşır. Buharlaşır. İnsandan doğan insan olmak için devinmemişse aşağıların aşağısına düşecek ve hem kendine hem de kendi olmayanlara yeryüzünü zindan edecektir. Hem kendine hem kendi olmayana yeryüzünü, gökyüzünü cehenneme çevirecektir. Bir tür kendi kendinin katili olacaktır. Bir tür kendi kendinin zalimi olacaktır. Bir tür kendi kendinin canavarı olacaktır. Bir tür kendi kendinin kanını emen keneye, vampire dönüşecektir. 

Kendisinde vefa olmayan, vefayı kuşanmayan, vefayı gönlünde sabitlemeyen, gönlünde, içinin derinliklerinde vefanın kökleşmesine fırsat vermeyen, vefanın olmazlığına esef etmeyen yeryüzüne zulüm ve sömürü ekecektir. Yeryüzünde bozgunculuk yapacaktır. Yeryüzünde ve gökyüzünde dirliği, diriliği bozacaktır. Yeryüzünü ve gökyüzünü talan edecektir. Viran edecektir bağları, bahçeleri. Viran edecektir çayırları, çimleri. Kurutacaktır nehirleri, ırmakları, gözeleri. Gözyaşlarına boğacaktır canlı-cansız her bir şeyi. Beyinleri dumura uğratacak, gönülleri karartacaktır. Ocakları söndürecektir. Şan ve şöhreti kanla, irinle, vahşetle, kinle besleyecektir.

İnsandan doğan insan olmak için yola çıkmak için devinmesi gerekendir. Bu kopuşu ve oluşu kendinde mezcetmelidir. Bu kopuş ve oluşu kendinde mezcetmiş vefaya sıkı sıkı sarılmalıdır. Bunu hem kendi hem kendi olmayan varlıklar için yapmalıdır. Bunu hem kendi hem kendi olmayan varlıklara yeryüzünü cennet kılmak için yapmalıdır. Yeryüzü bir cehennem ise vefadan uzaklıkta aranmalıdır. Vefadan uzaklaştıkça, vefayı sevk-i tabilere olan bağlılıkta sanıp, bağımlılıkta aradıkça yeryüzü cehennem olarak kalacaktır. Meleklerin “orada bozgunculuk yapacak kan dökecek zalimler mi yaratacaksın” diye dillendirdikleri çekince gerçekleşmiş olacaktır.

Vefa olmadan, vefayı kuşanmadan, vefaya sımsıkı sarılmadan insan olmaya, meleklerin cinlerin secde ettiği varlık olmaya bir yol yoktur. Vefa cehennem ateşini söndürecek olandır. Vefayı tatmayan, vefayı hazmetmeyen, vefayı tüm bedeninde hissetmeyen, vefayı iradi olarak kuşanmayan her gönül cehennem ateşine odun taşımaktan öte bir şey yapmayacaktır. Cehennemi yeryüzünde tutuşturmaktan başka bir şey yapmayacaktır. Bozgunculuktan, kan dökücülükten öteye gidemeyecektir. Vefa ile buluşmamış bir yürek yürek olmayacaktır. Vefayı kuşanmamış kişi, insandan doğmuş olmakla kalacak, kaldığıyla karanlıklara yol alacaktır.

Vefa insandan doğanların insan olmak için birlikte yola çıktıklarıyla, yol çıkanlarıyla iradi olarak hem hal olup birlikte yürümeleridir. Birlikte yürümeyen, birlikte yürüyemeyen, birlikte yürümenin gereğini belleyemeyen, iradi olarak birlikte yürüyemeyenin düşüşü çabuktur. Çok çabuk düşecektir. Çok çabuk düşer uçuruma. Zira birlikte yürüyemeyen, birlikte yürümeyi ar gören vefadan da uzakta kalmıştır. Vefa azıktır, azıksız yola çıkmak olmaz. Vefa sudur, susuz yola çıkmak olmaz. Vefa iradi olarak hem hal olanların, biz olanların iradi olarak yapıp ettiklerinin arkasında durmaktır. Yapıp ettiklerinin sahibi olmaktır. Yapıp ettiklerini canı pahasına savunmaktır. Bir yanlışı, bir zulmü, bir kötülüğü savunmak değildir. 

Çünkü insan olmak için yola çıkanlar yanlışı durdurmak, zulmün otağını basmak, kötülüğü savmak için yola çıkmışlardır. Kötülük onlardan umudunu kesmiştir. Zulüm onlardan beridir. Vefayı kuşanmışta yanlışa geçit yoktur. Vefayı mezcetmiş olanda zulme pirim verilmemiştir. Vefayı kana kana içende kötülükten eser yoktur.



Cemal Çalık, 21.02.2015,  Konuk Yazar, Sonsuz Ark, Deneme, Çalınmış Sözcüklerim

Seçkin Deniz Twitter Akışı