14 Nisan 2015 Salı

SA1264/ÇY4-DB43: Tüm Dünya Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na Karşı

Dayanamayıp bir tanesine, “Bu bina sizi neden bu kadar ilgilendiriyor? Alt tarafı bir yapı işte.” diye sorduğumda bana cevabı şöyle oldu: “Bunları yazman için Erdoğan sana ne kadar para ödüyor?”


Ankara’daki Atatürk Orman Çiftliği içerisinde bulunan Türkiye’nin yeni Cumhurbaşkanlığı binası Türkiye Cumhurbaşkanı tarafından 2014'ten itibaren resmî konut olarak kullanılmaya başlandı. İnşa aşamasında ve sonrasında üzerinde yapılan tartışmalar bitmedi.

Aslında Erdoğan’a oy verenlerin çoğunun bu tür hizmetleri kendisine yapılmış gördükleri için, binayı Erdoğan’la değil, kendileriyle bağdaştırdıklarını görebilirsiniz. Millet olarak biz, irademizi temsil eden Erdoğan’ın ve ekibinin o görkemli binada çalışmalarına devam etmesinden rahatsızlık duymuyoruz. Bu bir prestij meselesi.

Genellikle Erdoğan’ın her söylediğine, her girişimine muhalif olan, sûni olduğunu düşündüğüm bir nefretle ona ve seçmenine saldıran bir kesimden gelen itirazlara artık şaşırmadığımız için, uzun bir süredir yapının inşa edildiği alan, oda sayısı, maliyeti üzerine çoğu dayanaksız olan iddiaları sessizce takip ettik. 

Yapımı aşamasında kendisi ve bütün sülalesi Çankaya’da oturan çevrecilerin binanın yapımına karşı davalar açtığını da gördük. Çankaya onlar için bir sembol ve bu sembol tarihe karıştı. Gezicilerin uydurulmuş endişelerini paylaşmadığımız çok açık. Seçim sonuçları bunu gösteriyor.

Gelişen, değişen bir ülkede artık işlevini görmeyen binalar yerine yenilerinin yapılmasını doğal karşılamamız, bu tür yaygaraları koparmaya hevesli kesimde şaşkınlık yarattı sanırım. Bu şaşkınlık ve çaresizlik her zamanki gibi sosyal medyada bizlere hakaret olarak da ulaştı.

Buraya kadar ilginç bir şey yok, çünkü 2002 yılından beri politik sahada başarısızlığı tatmış, değişen Türkiye ve dünyayı doğru okuyamamış ya da okumuş ve rahatsız olmuş Türkiye muhalefetinin bir parktan devrim devşirmeye çalıştığına bile şahit olduk.

İlginç olan sosyal medyada faaliyet gösteren yabancı gazetelerin veya haber ajanslarının o dönemde yaptığı her Erdoğan haberinin altında -ki Gezi Parkı olaylarından beri Erdoğan’sız bir haber günü geçmiyor- verilen haberle alakası olsun olmasın Yeni Cumhurbaşkanlığı Binası'ndan bahseden Amerikalı, İtalyan, İsrailli okurların olması. Bir Türkiye vatandaşı olarak ne yapılışıyla, ne oda sayısıyla ilgilenmediğim bir konuyla bu insanlar neden bu kadar ilgili?

Aslında bu ilginin de ötesinde. İsrail basınından bir gazetenin paylaşımının altında, ki konu bu bina değil, bir Amerikalı: “Erdoğan kendini sultan sanıyor, sultanlara layık bir saray yaptırdı.”

Bir İsrail vatandaşı şöyle yazmış: “Diktatör kendine saray yaptı, zavallı Türkler...”

Onun altında bir İngiliz: “Ülkesindeki fakirleri düşünmeyen bir zalim, o parayla daha faydalı şeyler yapabilirdi.”

Bir İtalyan da şöyle yazmış: “Erdoğan, boşuna uğraşma.Osmanlı yok oldu.”

Benzer yorumları ünlü bir İngiliz haber ajansının paylaşımlarında da gördüm.

Twitter’da yeni Cumhurbaşkanlığı binasının oda sayısını tivitleyen Çinli gazeteciler bile var...

Bu insanlar bunları yazarken ne düşünüyorlar? ABD’de Beyaz Saray’ı satıp parasıyla evsizleri doyurmayı mı düşünüyorlar? İngiltere’de Elizabeth’in ödeneğinden kesip fakirlere vermek akıllarına geliyor mu?

Gerçekten Erdoğan’ın bir bina yaptırıp, Osmanlı İmparatoru olacağını mı düşünüyorlar dersiniz? 

Türklerin böyle bir diktatörün idaresi altında ezim ezim ezildiğine gerçekten inanıyorlar ve bizim için üzülüyorlar mı? Kendi ülkelerinde bu tür binalar ve hizmetler normal karşılanırken veya Türkiye halkı bunları sorgulamazken, hatta tam tersi takdir ederken onlar neden bu binayı bu kadar eleştiriyorlar?

Dayanamayıp bir tanesine, “Bu bina sizi neden bu kadar ilgilendiriyor? Alt tarafı bir yapı işte.” diye sorduğumda bana cevabı şöyle oldu: “Bunları yazman için Erdoğan sana ne kadar para ödüyor?”

Size de oldukça tanıdık geldi değil mi?



Derya Beyaz, 14.04.2015, Sonsuz Ark, Çırak-Çevirmen Yazar, 

Seçkin Deniz Twitter Akışı