"Biz, zaten hep böyleymişiz, burası Deutschlandmış..."
İlk olay olduğunda yazmaya niyetlenmiştim ama abartıyorsun, diyeceklerini düşünerek vazgeçmiştim. Bu gün yaşadıklarımdan sonra
yazmasam olmaz diye karar verdim.
Her iki olay da Babam ve Valide Hanım'ın kaldığı köye yakın
olan Remscheid'da meydana geldi.
Birincisi olay şöyle gelişti. Babamın ayak
damarlarındaki kan dolaşımının kontrolü için Remscheid Sana Hastanesinde işimiz
bittikten sonra park parasını ödemek için park otomatının olduğu yere gittim.
Önümde üç kişi var ve birinci kadın kartı okuttuktan sonra gitti. İkinci adamın kart
okutmasında problem oldu ve "İnformationa başvurun!" yazısı belirdi ekranda.
Bir arkadaki kadın da denedi, ben de denedim aynı yazı çıkınca öndeki iki kişi ve hemen arkamdaki bir kişi durumu anlatmak için danışmaya doğru hareket ettiler. Ben de hemen yarım kat yukarıda olan arabayı çekeyim de babam kar-buz gibi hava üşümesin diye düşündüm ve arabayı alarak otomatın yakınına çektim ve babamı arabaya buyur ettim.
Bu arada baktım otomat çalışmaya başlamış ve benim bir
arkamdaki adama sıra gelmiş. Hemen kuyruğun en önüne koşarak otomat bozulmadan
önce sırada olduğumu ve önümdeki adamın bile önünde olduğumu ve ihtiyar babam
üşümesin diye arabayı çektiğimi söyleyerek bütün nezaketimi takınarak rica
ettim.
Sıradaki adam da durumumu teyid etmesine rağmen sıranın başındaki kadın "Olmaz" dedi. Ben, buna rağmen öne geçmeye hamle yapınca başka bir kadın
beklenmedik bir hamle ile otomat ve kadın arasına baraj kurarak beni engelledi. "Ne oluyoruz" diyor bir yandan da yaptıklarının doğru olmadığını anlatmaya
çalışıyorum. Bu arada herkes bir öne bir sola bakıyorlar ama ben otomata
kitlendiğim için sola hiç bakmıyorum. O kadından kurtulduktan sonra ince bir
hamle ile öndeki kadının arkasına yanaştım. Bu hamlem üzerine kuyruktaki uğultu gol kaçıran futbolcunun
arkasından söven taraftar uğultusu gibi olsa da hemen arkamdaki iri yarı ve
yaklaşık yetmiş yaşlarındaki adamın bizzat beni hedef alan sözleri uyanmama sebep
oldu..
Biz, zaten hep böyleymişiz, burası Deutschlandmış... "Anaaaa!" dedim içimden ve halâ sola bakanlara bakarak ben de gayri ihtiyari sola bakmış
oldum. Bir de ne göreyim? Babam arabanın yan kapısını açmış bizi seyrediyor ve
başında da hem namaz hem dışarıda giyilen örgü, kahverengi namaz takkesi
duruyor, durmuyor ben buradayım diyor.
Meğer kuyruktaki zevatın bana atar
yapmasının, toplu müdafaa yapmasının sebebi babam ve babam üzerinden bağıran Müslüman, Türk imajı imiş! O takkeyi takmayacaktın be baba!!
Şimdi siz diyeceksiniz ki babanın ne suçu var? Suçu yok çünkü
olan bitene bir anlam veremiyor zira kulakları duymuyor babamın.
Tamam babamın
suçu yoksa suç kimin o zaman? Kuyruktaki adamlar suçlu desem onlarda adam tipi
yok, suçlu sensin derseniz bende de müslüman tipi yok!!!
Yolda giderken soruyor babam: "Oradaki itiş kalkışın sebebi
neydi oğlum?!"
Buyurun siz cevaplayın neden çıktı bu hır?!
Naim Okur, 27.04.2015, Sonsuz Ark, Konuk Yazar,
Takip et: @nokur