27 Nisan 2015 Pazartesi

SA1287/KY25-NO5: Irkçılık mı Pegida'dan, Pegida mı Irkçılıktan Çıktı?

"Biz, zaten hep böyleymişiz, burası Deutschlandmış..."


İlk olay olduğunda yazmaya niyetlenmiştim ama abartıyorsun, diyeceklerini düşünerek vazgeçmiştim. Bu gün yaşadıklarımdan sonra yazmasam olmaz diye karar verdim.

Her iki olay da Babam ve Valide Hanım'ın kaldığı köye yakın olan Remscheid'da meydana geldi.

Birincisi olay şöyle gelişti. Babamın ayak damarlarındaki kan dolaşımının kontrolü için Remscheid Sana Hastanesinde işimiz bittikten sonra park parasını ödemek için park otomatının olduğu yere gittim. Önümde üç kişi var ve birinci kadın kartı okuttuktan sonra gitti. İkinci adamın kart okutmasında problem oldu ve "İnformationa başvurun!" yazısı belirdi ekranda.

Bir arkadaki kadın da denedi, ben de denedim aynı yazı çıkınca öndeki iki kişi ve hemen arkamdaki bir kişi durumu anlatmak için danışmaya doğru hareket ettiler. Ben de hemen yarım kat yukarıda olan arabayı çekeyim de babam kar-buz gibi hava üşümesin diye düşündüm ve arabayı alarak otomatın yakınına çektim ve babamı arabaya buyur ettim.


Bu arada baktım otomat çalışmaya başlamış ve benim bir arkamdaki adama sıra gelmiş. Hemen kuyruğun en önüne koşarak otomat bozulmadan önce sırada olduğumu ve önümdeki adamın bile önünde olduğumu ve ihtiyar babam üşümesin diye arabayı çektiğimi söyleyerek bütün nezaketimi takınarak rica ettim. 

Sıradaki adam da durumumu teyid etmesine rağmen sıranın başındaki kadın "Olmaz" dedi. Ben, buna rağmen öne geçmeye hamle yapınca başka bir kadın beklenmedik bir hamle ile otomat ve kadın arasına baraj kurarak beni engelledi. "Ne oluyoruz" diyor bir yandan da yaptıklarının doğru olmadığını anlatmaya çalışıyorum. Bu arada herkes bir öne bir sola bakıyorlar ama ben otomata kitlendiğim için sola hiç bakmıyorum. O kadından kurtulduktan sonra ince bir hamle ile öndeki kadının arkasına yanaştım.  Bu hamlem üzerine kuyruktaki uğultu gol kaçıran futbolcunun arkasından söven taraftar uğultusu gibi olsa da hemen arkamdaki iri yarı ve yaklaşık yetmiş yaşlarındaki adamın bizzat beni hedef alan sözleri uyanmama sebep oldu..

Biz, zaten hep böyleymişiz, burası Deutschlandmış... "Anaaaa!" dedim içimden ve halâ sola bakanlara bakarak ben de gayri ihtiyari sola bakmış oldum. Bir de ne göreyim? Babam arabanın yan kapısını açmış bizi seyrediyor ve başında da hem namaz hem dışarıda giyilen örgü, kahverengi namaz takkesi duruyor, durmuyor ben buradayım diyor. 

Meğer kuyruktaki zevatın bana atar yapmasının, toplu müdafaa yapmasının sebebi babam ve babam üzerinden bağıran Müslüman, Türk imajı imiş! O takkeyi takmayacaktın be baba!!

Şimdi siz diyeceksiniz ki babanın ne suçu var? Suçu yok çünkü olan bitene bir anlam veremiyor zira kulakları duymuyor babamın. 

Tamam babamın suçu yoksa suç kimin o zaman? Kuyruktaki adamlar suçlu desem onlarda adam tipi yok, suçlu sensin derseniz bende de müslüman tipi yok!!!


Yolda giderken soruyor babam: "Oradaki itiş kalkışın sebebi neydi oğlum?!" 

Buyurun siz cevaplayın neden çıktı bu hır?!


Naim Okur, 27.04.2015, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, 

Seçkin Deniz Twitter Akışı