14 Mayıs 2015 Perşembe

SA1326/KY25-NO8: Kaset Üzerinden Siyaset Dizaynı ya da Meral Akşener Vakası

"Meral Hanım'ın cellatlarının kanallarında arzı endam etmesi hem bir paradoks hem de acınası bir durumdur ve bu korku da insana dairdir.."


Tipik bir "şuyuu vukuundan beterdir" vakası yaşıyoruz. Vakıa herkesin malumudur. Yani "Cinayeti sadece kör kayıkçı gördü"ye bağlandı olay.

Herkesin kör, dilsiz, sağıra yattığı üç maymunlar ülkesinde yaşıyoruz. Meral Akşener'in muhalefetin en ağır toplarından biri olduğu gerçeği yeni bir şey değil.. 28 Şubat sürecinde eğer Erbakan Hoca kendisini dinleseydi, sürecin ve dolayısıyla ülkenin geleceğini bambaşka bir noktaya taşıyacak cesareti ortaya koyabilecek dik duran ender politikacılardan biri olduğu gerçeğinde de icma var..

Muhalefetin en ağır toplarından olan bir bayan siyasetçinin keskin muhalefetini -velev ki o ihtimal olsa bile- kasete bağlamak etik değildir, ucuzluktur.. Bu söylem; en az kaseti elinde bulunduranların yaptığı santaj kadar iğrenç ve ilkesizdir... Muhalefetin, paralel güçle işbirliği yapmasının etik dışı, ilkesiz ve gayri ahlaki olduğunu vurgulamak başka; muhalif aktörlerin her çıkışını kasete bağlamak başkadır.

Bu olayın faillerinden olan soyadından torpilli gazeteciliği kendinden menkul Cemil Barlas'ın oyuncağı derhal elinden alınmalıdır. Ayrıca Latif Erdoğan olayı şu ana kadar yaptığı açıklamaların ışığında ve getirisi götürüsü hesaplanarak yeniden gözden geçirilmelidir.

Olay Meral Akşener Hanım'a kurulan komplo değil, komplonun mahiyet ve muhteviyat boyutu ile faş edilmesidir. Ortada henüz bir kaset değil kaset olduğu şuyuu vardır ve bunu maalesef hükümet yanlısı bir kanalda İslam'ın ahlakından vazgeçtim, insanlığın nezaket, nezahet ve rikkat hasletlerinden bihaber kişiler ortalığa saçmışlardır.

Yani böyle bir kaset olsa bile, bunu o zata söylerken bile insanın amuda kalkıp takla atacağı, ecel terleri dökmesi gereken bir bilgi ortalığa hiç de şık olmayan bir şekilde hatta hoyratça boca edilmiştir.

Öbür taraftan ülke siyasetinin dünkü, bu günkü ve kısmen yarınki önemli aktörlerine ait kaset kolleksiyonu olduğunu da artık herkes biliyor ve eski masalcı amcanın kolleksiyonculuk yaptığını da bildikleri gibi..

Meral Hanım'ın cellatlarının kanallarında arzı endam etmesi hem bir paradoks hem de acınası bir durumdur ve bu korku da insana dairdir..

Bizim bakmamız gereken yer Meral Hanım'ın düştüğü denizde sarıldığı yılandan ziyade, onu denize iten Cemil Barlas ve Latif Erdoğan'ın özensizliğidir.

Öbür taraftan Meral Akşener'in kasetçilerin televizyonlarına çıkıp oradan hükümete atar yapmasının başka bir absürdlük olduğunu ifade etmemiz gerekmektedir. Kendisi tıpkı Deniz Baykal gibi şantajcı çeteciler tarafından rehin alınmıştır benim nazarımda. 

28 Şubat'ın yiğit kadınından beklenen ise; celladına sığınıp diyet ödeyerek her gün ölmektense, elinizde ne varsa yayınlayın diye meydan okuyarak onurluca bir defa ölmeyi tercih etmesidir..

Dün yediğimiz yemeğin bu güne faydası yok. Dün yiğit olup bu gün sefilleşen ne faniler gördü bu gözler..


Naim Okur, 14.05.2015, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Gündem


Seçkin Deniz Twitter Akışı