"Basit bir kriminoloji kuralıdır. Bir eylemin failini/sorumlusunu bulmak için o eylemin kimin işine yaradığına bakılır."
Seçim süreci ile ilgili gerek telefonla ve gerekse intermet üzerinden bazı dostlarla sohbet ediyorum. Görülen o ki HDP'nin muhafazakar seçmenin yoğun olduğu yerlerde -mesela Kırşehir vs.- ısrarla miting yapması, orta Anadolu'da muhafazakâr seçmen üzerinde bambaşka bir tesir meydana getiriyor. Sanki HDP, bu bölgelerde yaptığı mitinglerle "Birleşik Kaplar Teorisi" uyarınca MHP'ye çalışıyor.
HDP'nin Batı Yakası'nda oy almak için miting filan yapmasına gerek yoktur zaten. Bu bölgelerde güya şaşaalı miting yapabilmesi sadece MHP'ye yarar. Çözüm sürecinde AK Parti'yi sadece Erdoğan'a olan inancı, güveni yüzünden kerhen destekleyen, ama bölünme psikolojik bariyerini henüz aşamamış AK Parti seçmenini bölünme korkusu üzerinden MHP'ye paslama operasyonudur bu mitingler..
Beşiktaş'ta, Nişantaşı'nda, Bakırköy'de ve Kadıköy'de daha düne kadar "Ülke bölünüyor" diye bir taraflarını yırtanların, Beyaz Türkler'in kalesi olan yerlerde HDP bayrakları ile CHP bayrakları altlı üstlü, bir tanesi bile yırtılmadan,indirilmeden asılabiliyorsa bu aşı tutmuştur ve bu bölgelerde HDP zaten emin ellerdedir..
Batı Yakası'ndaki HDP'ye dönük her türlü baskı ve bombalamalar Doğu Yakası'ndaki Kürt seçmeni, mazlum ve mağdur(!) duruma düşen HDP etrafında konsolide eder. Basit bir kriminoloji kuralıdır. Bir eylemin failini/sorumlusunu bulmak için o eylemin kimin işine yaradığına bakılır.
Özgürlükten, insanlıktan yana olan, darbelere karşı gelen nesli tükenmiş sosyalistlerle; KCK operasyonlarını yapan, kanallarındaki dizileri ile Kürtleri şeytanlaştırmaya çalışan F. Gülen Medyası ve "Vay şerefsiz!" manşeti ile Ahmet Kaya'yı yaşarken öldüren Doğan Medya Grubu'nu aynı noktada birleştiren gücü düşünürseniz tetikçileri değil, ama azmettiricileri kesin bulabilirsiniz..
Seçim süreci öyle bir açmaza sokuldu ki; Doğu'da gösterilen ve patlayan silahlar "İstediğimiz oyu almazsak 8 Haziran'da görüşürüz" açık ve dolaylı tehdidi ile HDP'ye, Batı Yakası'nda patlayan bombalar; "Bakın bizi oralarda yaşatmak istemiyorlar, varlığımıza bile tahammül edemiyorlar" algısı ile HDP'yi mazlum gösterip "Kürt dayanışması" üzerinden yine HDP'ye yarayacaktır..
Demirtaş'ın MHP'ye, "Sizin yapmadığınızı biliyoruz, açıklayın da çıkın aradan" pasını dün itibariyle MHP gördü ve çıktı aradan. Top, yani pimi çekilmiş bomba aynen planlandığı gibi ustaca hükümetin yani AK Parti'nin kucağına bırakıldı. Bu gün Maltepe Ülkü Ocaklarına saldırılması da, oyunun 90 dakikalık bir film değil, seçim sürecinde ve sonrasında da yayınlanacak bir dizi olduğunu gösteriyor.
Bakmayın siz bazı siyaset ve medya cazgırlarının, "Hükümet suçluları derhal ya da 24 saat içinde yakalasın" feryatlarına.. Bilmeyenler de sanki failler/suçlular yakalansalar, yakalananların gerçek suçlu olduğuna inanacaklar sanır..Tezgah çok kadim ve güzel kurulmuş.
Sosyal iktidara sahip olamayan siyasi iktidarların çekeceği çiledir bu..
Bu gelişmeler de gösteriyor ki; ya Hükümet/Devlet bu konuda dersini iyi çalışamamış ya da oyun oynayan, tedbir alandan her zaman bir adım öndedir kuralı işliyor.
Her iki ihtimal de hiç iyi değil hiç!
Naim Okur, 19.05.2015, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Gündem
Takip et: @nokur