"Erdoğan, umursamadan geçip gitseydi ne katil diyebilecektiniz ne de geç kalmış olacaktı."
"Beni yiycek" dedi, kolundan aşağı sarkmış küçücük örümceği göstererek.
İncecik ağa parmağımla dokundum, örümcek yere düştü. Küçük kız derin bir nefes aldı ve:
"Salak kadın!" diye tüm gücüyle bağırdı. Şaşırdım. Oysa onun gözüyle olaya baktığımda; hayatını kurtarmıştım. Teşekkür beklemiyordum, ama bunu da hak etmemiştim.
Asık yüzü nefret dolu bakışları ve öfkeli ses tonuyla:
"Neden daha önce gelip kurtarmadın." dedi. Söyleyecek söz bulamadım gülümsedim ve uzaklaştım. Çocuktu ve çocukluğunu yapmıştı.
Umursamadan yanından geçip gitseydim ne salak olacaktım ne de geç kalmış.
7 Haziran seçim sonuçlarını görünce de aynı şaşkınlığı yaşadım, fakat gülümseyemedim.
Onbinlerce şehidin; gazinin kısas isteyen milyonlarca yakınını, her gün "Türkiye Türklerindir" sloganıyla yayın yapan gazetenin yazarlarını, okurlarını, patronlarını, kurduğu iki cümleden biri ‘Kürtler ülkeyi bölecek’ olan Türk milliyetçilerini, "En iyi Kürt ölü Kürttür" diyenleri, kısacası çözüm sürecini başlatarak dünyayı karşısına alan Ak Parti'ye Doğu ve Güneydoğu'da verilen oyları görünce ‘Kürtler bir çocukluk yapmıştır' demek geldi içimden.
Eyy benim Kürt kardeşlerim;
Çözüm sürecini çocuk oyuncağı mı sandınız?
Ana dilinizi özgürce kullanmak çok mu sıradandı sizin için?
Barış olmasa da olur muydu yani?
Sizde mi Hakkari’de hava alanına ne gerek vardı diyenlerdensiniz?
Yoksa ‘Hizmeti Ak Parti'den alayım oyu bizden olana vereyim’ mi dediniz?
Biz dedikleriniz arasında Erdoğan ve ekibine, dahası bizlere yer yok muydu? Biz dedikleriniz sizin için ne yaptı, neler yapacak?
HDP ye oy vermezsek musluklardan kan akar diye mi korktunuz? Musluklarınızdan su akıtan HDP miydi?
Her gün ölmektense huzur güven için gerekirse ölümü göze alamadınız mı?
Haklarınız geç verildi veriliyor diye mi bu tepkiniz?
Eski Türkiye'yi özleyenlerden misiniz?
Peki kim kazandı? Barış mı kardeşlik mi? Yoksa Türk'ü Kürd'e, Kürd'ü Türk'e, Kürd'ü Kürd'e kırdıranlar mı kazanmış oldu.?
Çözüm sürecine ikna etmek için çabaladığım arkadaşlarımı zaman zaman kırdığım da oldu kırıldığımda. Bugün onlar nefretle konuşurken söyleyecek söz bulamadım, belki de bulmak istemedim. Hala şaşkın ve kırgınım ama uzaklaşmaya niyetim yok! Benim ki yalnızca sitem; o da sevgiden doğar derler. Çok inanmış çok istemiştim ve güvenmiştim belki. Şimdi mi? Büyük bir sessizlik var içimde...
Çözüm sürecinin mimarı Erdoğan; sizden teşekkür beklemiyordur eminim. Ama HDP mitinglerinde atılan 'Katil Erdoğan' sloganını da hak etmiyordu.
Umursamadan geçip gitseydi ne katil diyebilecektiniz ne de geç kalmış olacaktı.
Tüm siyasi kariyerini barış ve kardeşlik için riske atan, hatta "Ben bu yola başımı koydum ölsem de dönmem" diyen Erdoğan başta olmak üzere, ne pahasına olursa olsun çözüm süreci devam edecek diyen Davutoğlu ve Ak Parti de sizden teşekkür beklemiyordur, ama bu yaptığınızı da hak etmiyorlardı. Kim bilir ne kadar şaşkın ve kırgındırlar.
Hem Türk milliyetçilerinden darbe aldılar hem Kürt milliyetçilerinden. Siz de biliyorsunuz uzaklaşmayacaklarını, geri dönmeyeceklerini belki de bunun verdiği rahatlık ve güvendendir bu sonuçlar.
Farkındasınız değil mi?
Artık "Türküm, doğruyum, çalışkanım" diyenlerle, "Kürdüm, doğruyum, çalışkanım" diyenlerin çıkaracağı gürültüde çözüm aramak hiç kolay olmayacak; hem de hiç…
Oysa incecik bir ağ kalmıştı aramızda!
Merve Özgül, 08.06.2015, Sonsuz Ark, Konuk Yazarlar