"Müslüman Kardeşler lideri hakkında verilen ön idam cezasından bir ay sonra gelen bu hüküm; daha fazla özgürlük, adalet isteyen ve onlarca yıldır süren otokratik düzeni sonlandırmak isteği ile sokaklara dökülen binlerce Mısırlının başkaldırısının çözülüşünün son işaretidir."
Ex-Egyptian President Morsi's death sentence upheld
Salı günü, bugün (16.06.2015) bir Mısır mahkemesi tarafından, ülkenin demokratik olarak seçilmiş ilk cumhurbaşkanı, devrik Muhammed Mursi hakkında, 2011 devrimi sırasında gerçekleşen ve cumhurbaşkanı seçilmesi ile sonuçlanan hapishaneden kaçma olayı sırasında yabancı ülke militanları ile işbirliği yaptığı suçlamasıyla verilmiş olan idam cezası onaylandı.
Müslüman Kardeşler lideri hakkında verilen ön idam cezasından bir ay sonra gelen bu hüküm; daha fazla özgürlük, adalet isteyen ve onlarca yıldır süren otokratik düzeni sonlandırmak isteği ile sokaklara dökülen binlerce Mısırlının başkaldırısının çözülüşünün son işaretidir.
Salı günü gerçekleşen ayrı bir davada, yabancı güçlerle ülke istikrarını bozma amacıyla işbirliği yapmakla suçlanan Mursi, ayrıca ömür boyu hapse mahkûm edildi. Bu yabancı güçler arasında Filistinli askeri grup Hamas, Lübnanlı Hizbullah grubu ve İran Devrim Muhafızları yer alıyor.
Mısır’ın en üst dini otoritesi olan büyük Müftü’ye resmi görüşü alınmak üzere gönderilmiş ceza kararlarına yönelik Mısır yüksek mahkemesine temyiz başvurusu yapılabilir ve bu temyiz süreci bir seneden daha fazla bir süreyi kapsayabilir.
Kahire’nin polis akademisindeki dönüştürülmüş mahkeme salonunda kararı okuyan hâkim Şaban el-Şami, duruşmaya Müslüman Kardeşlere hakaret ederek başladı. Hâkimin konuşması sırasında ses geçirmez bir kafeste bulunan sanıklar, askeri rejim aleyhtarı sloganlar atarken Mursi’ye destek anlamında dört parmak işareti yaptılar.
Hakim el-Şami, Mursi’nin bir yıl süren başkanlığı için “30 Haziran güneşi ile sona eren sonsuz bir gece” ifadelerini kullandı. 30 Haziran ile işaret edilen şey, 2013 yazında eski İslamcı lider aleyhine gerçekleştirilen ve Abdel Fattah el-Sisi öncülüğündeki bir askeri darbeyle sonuçlanan kitlesel gösterilerdi.
Salı günü gelen ölüm kararı, 2011 devriminin başlarında Kahire’nin kuzeyinde yer alan Wadi Natroun hapishanesinden güvenlik zaafı nedeniyle gerçekleşen binlerce kişinin kitlesel kaçışları sebebiyle verildi. Bu olayın öncesinde tutuklanmış bulunan Mursi, herhangi bir adli alıkoyma emri olmaksızın acil durum gücü tarafından idari gözetim altında tutulmaktaydı.
Hapishaneden kaçışların gerçekleşmesinin ardından El-Cezire ile sarsılmış bir sesle telefon görüşmesi (1) gerçekleştiren Mursi, hapishanenin siviller tarafından basıldığını, kendisinin ve diğer tutuklu Müslüman Kardeşler üyelerinin hapishanede kalarak yetkililerden gelecek emirleri beklediklerini anlatıyor.
Bazı tutuklular, kendilerini salıveren kişilerin polis yetkilileri olduğunu ifade ediyor. Kaçışı gösteren bir videoda ise mahkûmların eşyaları ile birlikte hapishaneden kaçarken muhafızların onları izlemekle yetindiği görülüyor (2).
Fakat hâkimin iddiasına göre bu kitlesel kaçışı ülkeyi kaosa sokma amacıyla gerçekleştiren; Hamas, Hizbullah, Sina Bedevileri ve Müslüman Kardeşler. Mahkeme zabıtları medyaya açık olmadığı için bu iddianın hangi kanıtlara dayanmakta olduğu bilinmiyor.
Mursi (o zaman) hapishaneyi terk etmesi nedeniyle herhangi bir hukuki suçlamayla karşı karşıya gelmemiş ve ülkenin ilk demokratik seçimlerini kazanmak için çalışmalarına devam etmişti. Bu suçlamalar Mursi’nin 2013 askeri darbesi ile devrilmesinin ardından gelmiştir.
Aralarında Müslüman Kardeşlerin Dini lideri Muhammed Bedii ve önde gelen liderlerinden Muhammed Baltaci’nin de bulunduğu diğer 16 sanık hakkında da ölüm cezası verildi. Cezaların çoğu mahkûmların gıyabında verilen cezalardı.
Mursi’nin devrilmesinden itibaren ordu destekli hükümet tarafından, Müslüman Kardeşlere yönelik zorbaca baskı uygulanmaya başlanmış ve modern Mısır tarihinin en kanlı şiddet eylemleri sahneye konmuştur. Bu baskılar, eski başkan Hüsnü Mübarek’in devrilmesine yol açan, hükümete muhalif 2011 devriminin ileri gelen seküler aktörlerine de yöneltilmiştir. Sonuç olarak 40.000’den fazla insan hapishanelere atılmıştır.
Müslüman Kardeşler’in üst yönetimi ölümle cezalandırılırken, binlerce protestocunun ölümüne neden olan şiddet eylemlerini gerçekleştirme emrini veren politik liderlerin veya güvenlik yetkililerinin neredeyse hiçbiri suçlu bulunmamıştır.
Kasım 2014 tarihinde bir Mısır mahkemesi tarafından, 30 yıl boyunca baskıyla ülkeyi yöneten Mübarek, kendisine yöneltilen ‘protestocuları öldürme emri verme’ suçundan aklanmıştır. Bir Mısır mahkemesi, bu davanın Kasım ayında yeniden görüşülmesi kararı almıştır.
Kristen McTighe / USA TODAY / 16.06.2015
Tamer Güner, 16.06.2015, Sonsuz Ark, Çevirmen Yazar, Çeviri,
Çevirenin Notu:
1) Mursi ile el-Cezire arasında gerçekleşen telefon görüşmesi-İngilizce alt yazılı https://www.youtube.com/watch?v=L3UHAT-2sTI
2) Hapishaneden kaçarken muhafızların onları izlemekle yetindiği aşağıdaki videoda görülüyor ; https://www.youtube.com/watch?v=ccR_Cw-nPrM
Metnin orijinali:
http://www.usatoday.com/story/news/world/2015/06/16/former-egyptian-president-morsi-sentenced/28796565/?hootPostID=76d6b46252daccfbc81e7563954fe839