"Parti içindeki çekirdek kadroyu memnun etmeye yönelik politikalar partileri kitleselleştiremez; aksine kitleden uzaklaştırır."
Danışmanlardan oluşan 'Danışma Kurulları'nın varlığı yöneticilerin doğru karar vermeleri için önemli bir imkandır. Sayelerinde hatalı kararlar azalır.
Siyasi İktidarlar kendilerini doğru bilgilerle bilgilendirip, gelecekle ilgili doğru kararlar vermelerini sağlayacak danışmanlara sahip değilseler çok sık tökezlerler. Eğer, iktidarlar toplum içindeki farklı sesleri duyamaz ve onlara uygun politikalar geliştiremezlerse bir süre sonra da çöküşe geçerler.
Bir Siyasi İktidar'da çöküş dönemi başlamışsa ilk yapılacak iş danışılan çemberi yeniden genişletmek ve iç tartışmaları bir an önce durdurmaktır.
Siyasi İktidar çöküşleri toplumda oluşan algılarla gelişir, dışa yansıyan iktidar içi çatışma ve tartışmalar olumsuz algının yaygınlaşmasını kolaylaştırır.
İktidar içindeki ihtilafların büyümesi de taraflaşmayı yaygınlaştırır ve keskinleştirir. Bu manzara toplumun güvenini sarsar.
Parti içindeki çekirdek kadroyu memnun etmeye yönelik politikalar partileri kitleselleştiremez; aksine kitleden uzaklaştırır.
Bu gün 13 yıllık Siyasi İktidarı sonrası tek başına hükümet kuramayan Ak Parti yeni bir durumla karşı karşıyadır. Zorlu bu süreçten başarılı çıkabilmesi için toplumu etkileyen çevrelerle ilişkiyi yeniden tasarlamalı ve derin bağlarla güçlendirmelidir.
Bunun yerine çekirdek kadronun ideolojisi üzerinden politikalar üretme yoluna girilmesi küçülme tehlikesini gün geçtikçe daha da büyütür..
Sonuç olarak; topluma güven verici politikalar kimlerle işbirliği içerisinde yürütülebilecekse onlarla işbirliğinin önemsenmesi gereklidir...
Adnan ONAY, 08.07.2015, Sonsuz Ark, Konuk Yazarlar